๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 15:56:32



Konu Başlığı: Cenazede hazır bulunmak
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 15:56:32
Cenazede hazır bulunmak


›-46- Şüphesiz öbür mertebe birincisinden daha faziletlidir.
 

Çünkü Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

 

"Kim cenazede [evinden itibaren] hazır bulunursa, (bir rivayette: kim bir müslümanın cenazesinin arkasından (ecrine) inanarak ve umarak giderse) ve namazı kılınıncaya kadar beklerse ona bir kiyrad vardır. Kim de defnedilinceye kadar hazır bulunursa (diğer rivayette: işi bitene kadar) ona ait [ecir olarak] iki kiyrad vardır. [Ey Allah'ın Rasûlü] iki kiyrad nedir diye soruldu. O: Oldukça büyük iki dağ kadar diye buyurdu. (Diğer rivayette: Herbir kiyrad Uhud gibidir)."[5]

 

           

 

İkinci rivayet Buhari, Nesai ve Ahmed'e aittir. Nesai'nin kaydettiği bir lafızda: "Uhud'dan daha büyüktür" denilmektedir.

 

Bu hadisin Ubey b. Kâb tarafından merfu olarak rivayet edilen: "Mizanında Uhud'dan daha ağır basacaktır" lafzı ile bir şahidi de vardır.Bunu da Ahmed (V, 131), İbn Mace (I, 468)'da Nesai'nin lafzı ile rivayet etmiş olup, hasen bir hadistir.

 

Birinci  fazlalık Müslim, Ebu Davud ve başkalarına aittir. Son iki fazlalık ise Nesai'ye aittir. Hadisin ashab-ı kiram (r.anhum)'dan bir topluluktan nakledilen başka şahitleri de vardır.

 

Birincisi Müslim, Tayalisi (985), Ahmed (V, 276-277, 282, 283, 284)'de Sevban'dan kaydettikleri rivayettir.

 

İkinci ve üçüncü hadis ise el-Bera b. Azib ile Abdullah b. Muğaffel'den rivayet edilen Nesai'nin ve Ahmed'in (IV, 86 ve 294) kaydettikleri rivayettir.

 

Dördüncü şahid Ebu Said el-Hudri'den rivayet edilmiştir. Hadisi Ahmed (III, 20, 27, 97) ondan gelen iki rivayet yoluyla kaydetmiştir. Ayrıca bunun başka şahidleri de bulunmaktadır ki bunları Hafız (İbn Hacer) el-Feth (Fethu'l-Bari) adlı eserinde (III, 153) zikretmiştir.

 

Ebu Hureyre'den gelen şahidlerden birisinde oldukça faydalı bazı fazlalıklar vardır. Bunları zikretmek güzel olabilir:

 

      "İbn Ömer cenaze namazını kılar, sonra giderdi. Ebu Hureyre'nin hadisi kendisine ulaşınca şöyle dedi: [Ebu Hureyre'nin rivayetleri artık bize çok gelmeye başladı. Bir rivayette: Bunu pek büyük bir iş olarak değerlendirdi], [bunun üzerine Habbab'ı, Aişe'ye, Ebu Hureyre'nin söyledikleri hakkında soru sormak ve sonra dönüp neler söylediklerini kendisine haber vermek üzere gönderdi. İbn Ömer mescidin çakıl taşlarından bir avuç alıp onları gönderdiği elçi kendisine dönünceye kadar elinde evirip çevirdi.

 

Elçi dedi ki: Aişe dedi ki: Ebu Hureyre doğru söylemiştir. Bu sefer İbn Ömer elinde bulunan çakılları yere attı, sonra şunları söyledi:] Andolsun pek çok kiyradları kazanma fırsatını kaybettik. [Bu durum Ebu Hureyre'ye ulaşınca şunları söyledi: Ne çarşı pazarda alışveriş, ne hurma fidanları dikmek beni Rasûlullah (s.a) (ile birlikte olmak)dan alıkoymadı. Ben bana öğreteceği bir kelime ve bana yedireceği bir lokma için Peygamber (s.a)'ın yanından ayrılmıyordum], [İbn Ömer ona şöyle dedi: Sen ey Ebu Hureyre, aramızda Rasûlullah (s.a) ile en çok birlikte olan ve hadisini aramızda en iyi bilensin.]"

 

Bütün bu fazlalıklar -sonuncusu müstesna- Müslim'e aittir. Bu sonuncu fazlalık Ahmed (II, 2-3 ile 387) tarafından rivayet edilmiştir. Aynı şekilde Said b. Mansur da -Hafız'ın Feth'de belirttiği üzere sahih isnad ile bunu rivayet etmiştir. Ondan önceki fazlalık ise Tayalisi'ye aittir. Onun da senedi Müslim'in şartına göre sahihtir. İkinci fazlalık Buhari ve Müslim'e aittir. Burdaki ikinci rivayet ise Tirmizi ve Ahmed'in rivayetleridir.

 

Son fazlalık İbn Ömer (r.a)'ın bizzat Ebu Hureyre ile kendisinin görüştüğünü açıkça ifade etmektedir. Bunu Müslim'in ve başkalarının şu lafızla kaydettiği rivayette desteklemektedir: İbn Ömer dedi ki: Ey Ebu Hureyre, Rasûlullah (s.a)'dan neler söylediğine dikkat et. Bu sefer Ebu Hureyre ona doğru kalkıp gitti ve onunla Aişe'nin yanına gitti. Ona: Ey mü'minlerin annesi, Allah adına sana and veriyorum. Râsulullah (s.a)'ı şöyle şöyle buyururken dinledin mi? (deyip hadisi zikretti). Aişe (r.anha) Allah'a yemin ederim ki evet dedi. Bu sefer Ebu Hureyre: ...Beni Rasûlullah (s.a) ile birlikte olmaktan alıkoymadı... şeklindeki sözlerini söyledi.

 

Bütün bunlarınn zahir ifadesi Ebu Hureyre'nin, İbn Ömer'e, Habbab'ı gönderdiği şeklindeki rivayete muhaliftir.Hafız İbn Hacer iki rivayeti bir arada şöylece açıklamaktadır: Elçi İbn Ömer'e, Aişe (r.anha)'ın söylediklerini gelip haber verince, Ebu Hureyre bu durum öğrendi. Bu sefer kendisi İbn Ömer'in yanına gitti ve bu sözleri bizzat Aişe (r.anha)'a söyletti ve İbn Ömer'in bu sözleri duymasını sağladı.

 

          Ebu Hureyre (r.a)'ın cenazede hazır bulunmanın faziletine dair bir başka hadisi daha vardır. O diyor ki: Rasûlullah (s.a) buyurdu ki:

 

"Bugün aranızdan kim oruçlu sabahı etti. Ebu Bekir ben dedi. Bu sefer: Aranızdan bugün kim bir hasta ziyareti yaptı diye sordu. Ebu Bekir: Ben dedi. Bu sefer: Bugün aranızdan kim bir cenazede hazır bulundu diye sordu. Yine Ebu Bekir ben dedi. Peygamber: Bugün kim bir yoksula yemek yedirdi diye sordu. Ebu Bekir ben dedi. Peygamber (s.a) şöyle buyurdu: Bunca haslet bir kişide bir günde bulundu mu o kişi mutlaka cennete girer."[6]



[5] Hadisi Buhari (I, 89-90, III, 150-152-153-154), Müslim (III, 51-52), Ebu Davud (II, 63-64), Nesai (I, 282), Tirmizi (II, 150) -sahih olduğunu belirterek-, İbn Mace (I, 467-468), İbnu'l-Carut (261), Beyhaki (III, 412-413), Tayalisi (2581), Ahmed (II, 233, 246, 273, 280, 320, 401, 430, 458, 470, 474, 493, 503, 521, 531) Ebu Hureyre (r.a)'dan gelen pek çok yoldan rivayet etmişlerdir.

[6] Bu hadisi Müslim, Sahih'inde (III, 92 ve VII, 110) ile Buhari el-Edebu'l-Müfred (s. 57)'de rivayet etmişlerdir.