๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 16:56:54



Konu Başlığı: Cenaze namazının yeri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 16:56:54
Cenaze namazının yeri


›-72- Fakat efdal olan cenaze namazının mescidin dışında cenazeler üzerine namaz için hazırlanmış bir yerde kılınmasıdır.
 

 

Nitekim Peygamber (s.a) döneminde durum böyle idi. Bu hususta onun hidayet yolunun uygulamaları çoğunlukla da bu şekilde idi. Bu hususta bazı hadisler vardır:

 

Birinci hadis: İbn Ömer (r.a)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Yahudiler Peygamber (s.a)'a kendilerinden olan ve zina etmiş bir erkek ve bir kadın getirdiler. Peygamberin verdiği emir üzerine mescidin yanındaki cenazeler mahalline yakın bir yerde recm edildiler."(16)…[38]

 

 

İkinci hadis: Cabir (r.a)'dan dedi ki: "Bizden bir adam öldü. Onu yıkadık... ve Rasûlullah (s.a) için cenazelerin yerleştirildiği makam-ı cibril yakınındaki yere koyduk. Daha sonra Rasûlullah (s.a)'a üzerinde namaz kılması için haber verdik, o da bizimle birlikte geldi... üzerine namaz kıldı..."…[39]

 

(16) İbn Hacer, Fethu'l-Bari'de şunları söylemektedir: "Cenazelerin namaz kılındığı yer Peygamber (s.a)'ın mescidine doğu tarafından bitişik idi." Bir başka yerde ise (XII, 180) şunları söylemiştir: "Musalla (cenaze namazlarının kılındığı yer) Peygamber efendimizin bayram namazları ile cenaze namazlarını kıldırdığı yer idi. Bu Baki elĞarkat tarafında bulunuyordu."

 

Bu hususta Peygamber (s.a)'ın sahabilerinden birisinden gelmiş rivayet vardır. Onun bu hadisi 59. meselede 6. şık “d” bendinde zikredilmiş bulunmaktadır.

 

Üçüncü hadis: Muhammed b. Abdullah b. Cahş'den rivayet edilmiştir. O dedi ki: "Bizler mescidin avlusunda cenazelerin konulduğu yerde oturuyorduk. Rasûlullah (s.a) da aramızda oturuyordu. Derken Rasûlullah (s.a) gözlerini semaya kaldırdı..."

 

Hadisi Ahmed (V, 289) ile Hakim (II, 24) rivayet etmişlerdir. Hakim ayrıca: "Senedi sahihtir" demiş ve bu hususta Zehebi ona Telhis adlı eserinde muvafakat etmiş, el-Münziri Terğib (III, 34)'de de bunu benimsemiştir. Senedinde Muhammed b. Cahş'ın mevlası Ebu Kesir de vardır. Bunu İbn Ebi Hatim (IV/2/429-430)'da zikretmiş, hadis ile ilgili herhangi bir cerh ve tadilden sözetmemiştir. Aynı şekilde el-Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (IV, 127)'de: "Mesturdur" demiş, İbn Hibban es-Sikat (V, 570)'de bu hadisi irad etmiştir. Bununla birlikte Hafız onun hakkında et-Takrib adlı eserinde "sikadır (güvenilirdir)" demektedir. et-Tehzib'de ise ondan sika ravilerden bir topluluğun hadis rivayet ettiğinden sözetmekte Peygamber (s.a)'ın hayatta iken doğduğunu belirtmektedir. Böyle birisinin rivayeti yüce Allah'ın izniyle hasendir. Özellikle şahidler hakkında bu böyledir.

 

Dördüncü hadis: Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet edilmektedir: "Rasûlullah (s.a) Necaşi'nin öldüğü günü öldüğü haberini verdi. Namazgaha çıktı, onları saf halinde dizdi ve dört tekbir getirdi."

 

Bu hadisi Buhari, Müslim ve başkaları değişik lafızlarla ve pekçok ziyadelerle rivayet etmişlerdir. Bunların hepsi tek bir anlatım halinde ashab-ı kiram'dan başka bir topluluğun rivayet ettiği hadislerdeki başka fazlalıklarla beraber daha önceden geçmiş bulunmaktadır. Ben bu hususu 59. mesele 7. hadiste açıklamış bulunuyorum.Bu hadise Buhari daha önce birinci hadiste geçtiği üzere musallada namaz kıldığına delil teşkil edecek şekilde bir başlık altında zikretmiştir.

 

Derim ki: Hafız Beyhaki'nin bu sünnete karşı tutumu garib hallerdendir. –Cenaze namazının musallada kılınmasını kastediyorum- O büyük kitabı "es-Sünenu'l-Kübra" adlı eserinde buna dair özel bir bab açmamıştır. Halbuki Aişe (r.anha)'ın rivayet ettiği hadisten başka bir rivayetin bulunmadığı bir husus olan mescidde cenaze namazı kılmaya dair müstakil bir bab açmıştır. Daha sonra bazı şafiîler yazdıkları muhtasar eserlerinde Beyhaki'nin izinden gitmişler ve namazgahta cenaze namazının kılınması üzerinde durmamışlardır. Merhum Nevevi'nin Minhacu't-Talibin (k. 34/2) gibi.

 

O şöyle demektedir: "Cenaze namazının mescidde kılınması caizdir." Şâyet buna mesela "ve cenaze namazının musallada kılınması sünnettir" gibi bir ifade eklemiş olsaydı, elbetteki isabet ederdi. el-Bacuri, İbnu'l-Kasım'a yazdığı haşiyesinde durumu ters çevirerek şöyle demektedir: (I, 424): "Cenaze namazının mescidde olması sünnettir." Bundan sonra ise cenaze üzerine namazgahta namaz kılınmasından sözetmemektedir. Doğrusu ise bizim sünnet olan ile ilgili olarak zikrettiklerimizdir. Bununla birlikte cenaze namazının mescidde kılınmasının caiz olduğunu da söylüyoruz. Çünkü Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği hadis bunu ifade etmektedir. Bu hadisteki olayı istisnai bir durum sebebiyle yorumlamak uzak bir ihtimaldir. Çünkü durum böyle olsaydı Aişe (r.anha) ve beraberindeki diğer mü'minlerin anneleri için bu durum gizli kalmaz ve mazeretsiz olarak cenazenin mescide sokulmasını istemezlerdi. Bu da -yüce Allah'ın izniyle- apaçık bir husustur.

 

Beşinci hadis Peygamber (s.a)'ın şu buyruğudur: "Kim bir cenaze üzerine mescidde namaz kılacak olursa, onun için (ecir olarak) hiçbir şey yoktur."…[40]



[38] Hadisi Buhari (III, 155)'de rivayet etmiş ve bunun ve gelecek olan dördüncü hadisin bulunduğu bölüme şöylece başlık açmıştır: "Musallada ve mescidde cenazeler üzerine namaz babı."

 

[39] Hadisi Hakim ve başkaları rivayet etmiş olup, tamamı onyedinci meselede “g” fıkrasında üçüncü hadis olarak geçmiş bulunmaktadır.

[40] es-Sahiha (Silsiletu'l-Ahadiysi's-Sahiha) (2352)