> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri  (Okunma Sayısı 1864 defa)
05 Ocak 2011, 22:08:54
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Ocak 2011, 22:08:54 »



YUNUS, HUD, RA'D VE İBRAHİM SÛRELERİ


7014- Ebû'd-Derdâradiyallahu anh'dan: Ona:   "Onlar için dünya hayatında da müjde vardır" mealindeki âyet (Yûnus, 64) hakkında sordular; şöyle cevap verdi; "Bunu Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e sorduğum günden beri bana hiç kimse sorma­dı. O sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle demişti: 'Bunu senden başka bana hiç kimse sormadı. Bu, müslümanın gördüğü ya da ken­disine gösterildiği salih (doğru) rüyadır'."

[Tirmizî]

7015- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah, Firavun'u suda boğduğu zaman, Firavun dedi ki: 'İsrail oğullarının iman etti­ği ilahtan başka hiçbir ilah bulunmadığına inandım.' (Yûnus, 90) Cibril dedi ki:

'Ey Muhammedi Ona (ilâhî) merhamet erişir endişesiyle, deniz çamurundan alıp da onun ağzına tıkadığımı bir görseydin (şaşırıp kalırdın).' [Tirmizîl

7016- Diğer rivayet:

"Cibril, belki Firavun 'Lâ ilahe illallah' der de Allah'ın rahmeti ona erişir endişesiyle devamlı olarak ağzım deniz çamuruyla tıka­yıp durdu."

7017- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Ebû Bekr dedi ki: 'Ey Allah'ın Resulü!

Saçların ağardı, ihtiyarladın.' Buna cevaben: 'Benî, Hûd, el-Vâkıa, el-Mürselûti, Amme ye-tesâelûne ve İze'ş-şemsu küvviret sûreleri ko­cattı' buyurdu." [Tirmizî]

7018- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Bitin ki, onlar Peygamber'den (düşman­lıklarını) gizlemek için göğüslerini çevirirler (gönüllerinden geçeni gizlerler) mealindeki âyeti (Hûd, 5) okuyunca onun hakkında sor­dular; şöyle dedi: "Helaya gittiklerinde ve ha~ nımlanyla cinsel ilişkide bulunduklarında av­ret yerlerinin açılmasından utanan insanlar vardı." İşte bu âyet, onlar hakkında nazil ol­muştur." [Buhârî]

7019- Câbir radiyallahu anh'dan:

"Harplerden birinde Hıcr denilen mevki-iye indiğinde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanlara şöyle hitap etti: 'Ey insanlar! Peygamberinizden mucizeler istemeyin! Bun­lar (yani Semûd kavmi), peygamberlerinden mucize olarak Allah'ın kendilerine bir deve göndermesini istediler. Allah da dileklerini kabul etti. Ondan sonra deve bu yoldan gelip onların suyundan içiyordu, onlar da onu sa­ğıp sütünü içiyorlardı.

Sonra gidiyor ertesi gün kendi içme sıra­sında yine aynı yoldan geliyordu. Derken, de­veyi kestiler. Bunun üzerine Allah onlara üç gün mühlet verdi, üç günden sonra onlara azap göndereceğini beyan etti. O'nun beyanı asla yalan değildir. Sonra bir sayha geldi, onlardan yer ile gök arasında kim varsa hepsini helak et­ti. Ancak Allah'ın Harem'inde olan kurtuldu. Allah'ın Haremi onu o azaptan kurtarmıştır.

Denildi ki: 'Kimdir o (kurtulan) ey Al­lah'ın Resulü?'

'O, Ebû Reğâl'dır' buyurdu."

|Taberânî, Mu'cemu'I-Evsat'fa, Bezzâr ve Ahmed.|

7020- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah, zalime mühlet verir (fırsat tanır), ancak bir de yakaladı mı bırakmaz." Sonra şu âyeti okudu: "Allah kentlerin zalim halkım yakalayınca, böyle yakalar. Yakalaması da şiddetli ve elemlidir." (Hûd, 102)

[Bııhârî İle Muslini ve Tirmizî.)

7021- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Bir adam bir kadını Öptü. Sonra Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip durumu bildirdi. Bunun üzerine: 'Gündüzün iki tara­fında gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl! İyilikler kötülükleri giderir' me­alindeki âyet (Hûd 114) nazil oldu. Adam de­di ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Bu, sadece bana mı özgüdür?'

'Bununla amel eden ümmetimden herkese şamildir' buyurdu."

7022- Diğer rivayet:

"Bir adam Peygamber'e sallallahu aleyhi ve sellem gelip dedi ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Medinenin en ücra köşesinde ben bir kadına (yere yatırarak) sarkıntılık ettim ve aramızda cinsel birleşme olmaksızın onunla nefsimi tatmin ettim. İşte ben buradayım, hakkımda hükmünü ver!' Ömer ona dedi ki:

'Allah senin ayıbını örttü. Sen de kendi aybını gizleyip söylemeseydin daha iyi olmaz mıydı?'

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiçbir cevap vermedi. Adam kalkıp gitti. Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem ardından bir adam gönderip onu çağırttı, adam geri ge­lince şunu okudu: 'Gündüzün iki ucunda, ge­cenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.' (Hûd, 114)

Cemaatten bir adam dedi ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Bu yalnız o adama mı mahsustur?'

'Hayır; herkese şamildir' buyurdu."

IBuhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]

7023- Onun (Tirmizî'nin) Ebu'l-Yüsr'den naklettiği rivayeti:

"Bana hurma satın almak isleyen bir kadın geldi. Dedim ki: 'Evde bundan daha İyi hur­ma vardır. Hemen benimle eve girdi, eğildim, onu öptüm. Ebû Bekr'e gelip durumu anlat­tım. Dedi ki: 'Kimseye söyleme, Allah'a tev-be et!' Ömer'e anlattım; o da: 'Kimseye söy­leme, Allah'a tevbe et!' dedi. Sabredemedim, varıp Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e de anlattım. Şöyle buyurdu:

'Allah yolunda gazaya çıkmış olan birinin yerine kendini koyarak ailesine böyle bir şey mi yaptın?' Bu söz onun o kadar ağırına git­miş ki keşke o güne kadar müslüman olma­saydı da ancak o gün müslüman olsaydı (böy­lece günahları bağışlansaydı) temennisinde bulunmuş.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem uzun süre başım eğdi. Nihayet Allah ona şu âyeti vahyetti:

'Gündüzün iki ucunda, gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl! İyilikler kötü­lükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüt­tür.1 (Hûd, 114)

(Ebû'I-Yüsr dedi ki:) Onun yanına var­dım; bu âyeti bana okuyunca, ashabı ona sor­du: 'Bu, yalnız ona mı özgüdür?'

'Hayır, herkese şamildir' buyurdu.

7024- İbn Abbâs radiyallahu anlı'dan: "Bir sahabi bir kadını seviyordu. Allah

Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'den bir iş için izin isledi. Yağmurlu bir günde doğru ka­dının bulunduğu yere gitti ve kadının havuz­da yıkandığını gördü. Kadına yanaşıp cinsel organını tahrik etmeye çalıştığında, onun bu iş için yetersiz durumda olduğunu anlayınca kadını bıraktı ve gidip durumu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e anlattı. Peygam­ber ona 'Haydi kalk dört rek'at (nafile) namaz kıl!' diye emretti.

Sonra: 'Gündüzün iki ucunda, gecenin gün­düze yakın zamanlarında namaz kıl, doğrusu İyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar İçin bir öğüttür' mealindeki âyet nazil oldu." |Bezzâr.]

7025- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Onu (Yûsuf'u) ucuz fiyata birkaç dirhe­me sattılar"  mealindeki âyeti (Yûsuf, 20) şöyle yorumladı. "Yûsuf'u sattıkları paranın miktarı yirmi dirhemdi. Onlar Mısır'dayken kendilerine gelmeleri için haber saldığı ailesi, doksanüç kişi idi. Erkekleri peygamber, ka­dınları ise sıddîka idi. Vallahi Mûsâ ile oradan çıktıkları zaman sayıları, altıyüzyetmişbine ulaşmıştı." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir'te.]

7026- Urve radiyallahu anh'dan:

O, Âişe'ye 'Nihayet peygamberler umut­larını kesip yalanlandıklarını sandıkları za­man' mealindeki âyette (Yûsuf, 102) geçen bir kelime kuzzibû şeklinde şeddeli mi okun­malı, yoksa kuzibû şeklinde şeddesiz mi okunmalı?" diye sordu.

Âİşe (birincisini tercih ederek): "Onları kavimleri yalanladı" dedi.

Dedim ki: "Vallahi o halde onlar kavimle­rinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak bildiler, tabii bu bir zan değildir."

"Ey Urvecik, evet! Onlar bunu kesin ola­rak bilmişlerdir" deyince, şöyle dedim: "Bel­ki de âyette geçen kelime 'kuzibü' şeklinde okunmalı, (yani Resuller kendilerine yapılan yardım vaadinde aldatıldıklarını zannettiler)"

"Allah korusun! Peygamberler Rablerine karşı asla böyle bir zanda bulunmazlar" dedi.

"Peki Öyleyse nedir bu âyetin anlamı?"

"Bunlar resullere tabii olan kimselerdir ki, aynı zamanda Rab'lerine iman etmiş ve resulle­ri de tasdik etmişlerdi. Fakat duçar oldukları be­lâlar o kadar-uzamış ve yardım da kendilerine o kadar gecikmiştir ki nihayet resuller, kavimle­rinden kendilerini yalanlayanların imana gel­melerinden ümit kesecek hâle gelmişlerdir. Yi­ne resuller, kendilerine tabii olanların da kendi­lerini yalanlayacaklarını zannettikleri vakitte Allah'ın yardım ve zaferi resullere gelmiştir."

7027- Diğer rivayel İbn ebî Müleyke'den: İbn Abbâs dedi ki: "(Hatta o resuller, va-adedildikleri ilâhî yardım hususunda) muhak­kak yalana uğradıklarını zannettiler." (Yû­suf, 110) (Yardım) gecikmiş ve yavaş gelmiş­tir." Sonra bağlantılı olarak şu âyeti okudu: "Nihayet Peygamber ve beraberinde iman edenler: 'Allah'ın yardımı ne zaman gele­cek?' diyorlardı." (Bakara, 214) (İbn Ebî Mü-leyke diyor ki:) Urve bin Zübeyr'e rastladı­ğımda bunu (kuzibû şeklinde tahfif ile okuma­yı) kendisine anlattım. Şu cevabı verdi:

Âişe (şeddesiz okunmasını reddederek) dedi ki: "Maazallah! Vallahi Allah, Resulüne ne vaad etti ise, Ölmeden o mutlaka olmuştur. Ne var ki peygamberlerin üzerinde belâ o ka­dar sürekli olmuştur ki, nihayet kavimlerin­den beraberlerinde olanların da kendilerini yalanlamalarından korkar hale gelmişlerdir." Bu nedenle Âişe bu âyeti şeddeli olarak "küz-zibû" şeklinde okurdu. |Buhârî|

7028- Ebû Hureyre radiyallalıu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem) "Biz onlardan bazısını bazısına yemişle­rinde (ve tatlarında) üstün tutarız" mealinde­ki (Ra'd, 4) âyette geçen "üstünlüğü" kelime­sini (hurmaların) kalitesiz, Farisî çeşitten ol­ması, tatlı ve eksi oluşları" ile tefsir etmiştir.

[Tirmizî]

7029- Ali radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem)

"Sen ancak bir uyarıcısın ve her kavmin

bir yol gös...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:50:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri rüya tabiri,Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri mekke canlı, Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri kabe canlı yayın, Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri Üç boyutlu kuran oku Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri kuran ı kerim, Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri peygamber kıssaları,Yunus hud rad ve ibrahim sûreleri ilitam ders soruları, Yunus hud rad ve ibrahim sûreleriönlisans arapça,
Logged
17 Temmuz 2019, 13:28:25
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 17 Temmuz 2019, 13:28:25 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

18 Temmuz 2019, 13:34:49
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #2 : 18 Temmuz 2019, 13:34:49 »

Aleyküm selâm. Rabbim bizleri ayetler ışığında ilerlemeyi nasip etsin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes