๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:53:55



Konu Başlığı: Sa y ve Beyt i Şerîfe girmek
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:53:55
Sa'y Ve Beyt-i Şerîf'e Girmek
 

3436- Kesîr bin Cümhân radiyallahu anh'-dan:

İbn Ömer'i, sa'y edilecek yerde yürürken gördüm ve sordum:

"Sa'y edilen yerde yürüyorsun!" Cevap verdi: "Yürüyorsam, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yürüdüğünü gördüğüm için yürüdüm. Eğer sa'y ediyorsam anla ki Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in sa'y ettiğini görmüşümdür. Ben yaşlı bir ada­mım." |Siinen ashâbı|[322]

 

3437- Câbir radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Safa tepesinden inerken ağır ağır yürürdü. Aşağıya vadinin içine inince hızlanır ve vadi­den çıkınca tekrar yavaşlardı." (Mâlik ve Nesâî][323]

 

3438- İbn Ömer radiyallahu anh'dan, dedi ki:                 

"Sa'y (mahalli), Benû Abbâd'ın evin­den Ebû Hüseyinoğullannın sokağına ka­dardır."

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem tavaf ettiği zaman şavtlenn (dolanımın) üçün­de hızlanır, dördünde ise normal yürürdü."

[Rezîn]

Derim ki: Bu Buhârîye aittir. Bunu Sa-hîh'inin "Bâbu ma câefi's-sa'yi beyne's-Safâ ve'l-Merve" bölümünde zikretmiştir.[324]

 

3439- Safiyye bint Şeybe radiyallahu an-hâ'dan, o da bir kadından:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in Batn-ı Mesîl'de koştuğunu ve şöyle dediğini gördüm: «Vadide düşmandan başka bir tehlike yok»." [Nesâî][325]

 

3440- Ahmed zayıf bvc senedle: "Üzerinize sa'y yazıldı (farz kılındı), öyleyse sa'y yapın!"[326]

 

3441- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem,

Safa ile Merve arasında sırf müşriklere gücü­nü isbatlamak için koşmuştur." [Nesâî][327]

 

3442- Urve radiyallahu anh'dan: Âişe'ye, ben henüz çocuk iken: "Cenâb-ı Hakkın «Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah'in şeâ'rinden (ibadetlerine ve­sile olan işaretlerdendir. Kim Bey t'i hacce­derse ya da umre yaparsa, bu ikisini tavaf etmesinde herhangi bir sakınca yoktur» kavlini (Bakara 178) okuyunca, onları tavaf etmeyenin günaha girmeyeceği (manasının da çıktığı)nı görüyorum" dedim o şöyle de­di: "Hayır! Senin dediğin gibi olsaydı, «Onları tavaf etmeyene herhangi bir günah terettüp etmez» şeklinde olmalıydı. Bu âyet, aslında Ensâr hakkında nazil olmuş­tur. Çünkü onlar (Cahiliyette), Menât putu için telbiye getirirlerdi. Menât ise Kudeyd hizasına düşüyordu. Bu sebeple Safa ile Merve arasındaki tavaftan sakınca duyar­lardı. İslâm gelince, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e bu hususta sordular. Bu­nun üzerine Allah: «Safa ile Merve...» âye­tini inzal buyurdu. Böylece onları tavaf et­mekte bir sakınca olmadığını duyurdu."

Altı hadis imamı. İnşallah ileride bu âye­tin tefsiri bölümünde onun (Âişe'nin) şu sözü gelecektir: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Safa ile Merve arasındaki tavafı sünnet kılmıştır. Bu nedenle hiç kimsenin onu terk etmeye hakkı yoktur."[328]

 

3443- Nâfi' radiyallahu anh'dan:

O, İbn Ömer'in Safa ile Merve'de şu du­ayı yaptığını duymuş:

"Allahım! Sen buyurdun ki: «Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim." Sen, ver­diğin bu sözden dönmezsin. Allahım! Beni İs­lâm'a hidayet ettiğin gibi müslüman olarak canımı alıncaya dek imanımı kalbimden çı­kartma!" [Mâlik][329]

 

3444- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Batn-ı Mesîl'de sa'y ettiği zaman şöyle derdi: "Allahümmeğfir verham! Ve ente'l-Eazzül-Ekrem  (-Allahım! Bağışla ve esirge!

Çünkü sen çok aziz ve pek kerîmsin)." [Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'U.)[330]

 

3445- Abdurrahman bin Tarık'dan, o da annesinden:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Ya'lâ'mn evini —Ubeydullah bin Ebî Yezîd onu unuttu— geçtiği zaman, Beyt'e karşı dö­nüp dua ederdi."

|Ebû Dâvud ve Nesâî][331]

 

3446- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, onun yanından sevinçli çıktı; sonra üzüntülü döndü. Sonra şöyle dedi: «Kabe'ye girdim, fakat pişman oldum. Şu andakini daha önce düşünseydim oraya girmezdim. Çünkü böyle yapmakla ümmetimi güç duruma soktuğum­dan korkuyorum»."

[Tirmizî ve Ebû Dâvud. |[332]

 

3447- Abdullah bin Ebî Evfâ radiyallahu anh'dan:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem, umre yaptı. Biz de onunla beraber um­re yaptık. Mekke'ye girdiğinde tavaf etti, biz de kendisiyle tavaf ettik. Safa ile Mer-ve'ye geldi biz de onunla geldik. Kimse ona —ok veya taş— atmasın diye biz, siper olup koruyorduk." Bir arkadaşım ona (İbn Ev-fâ'ya) dedi ki:

"O, Kabe'ye girdi mi?"

"Hayır" dedi.

IBuhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.][333]

 

3448- Üsâme radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Kabe'nin içine girdi; her tarafında teşbih ge­tirdi, namaz kılmadan çıktı. Mâkam-ı İbrâ-hîm'in arkasında iki rekat namaz kıldı." [Müslim ve aym lafızla Nesâî.][334]

 

3449- Onun (Nesâî'nin) şöyle bir rivayeti daha vardır:

"O ve Allah'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sellem içeri girdi ve Bilâl'e kapıyı kapatması­nı emretti.

Beyt, o zaman altı temel üzerinde idi. Yürüdü, Kabe'nin kapısından hemen sonra gelen iki direk arasına varınca oturdu, Al­lah'a hamd ü senada bulundu. O'ndan dilek­te bulundu, bağışlanmasını da istedi. Sonra kalkıp Kabe'nin arkasına doğru gitti, yüzü­nü ve yanağını üzerine koyup Allah'a hamd ü sena etti. O'ndan diledi ve bağışlanmasını istedi. Sonra Kabe'nin rükünlerinden her bi-

rine gidip tekbir, tehlil, teşbih, Allah'a sena, istek ve istiğfarla onları selâmladı. Sonra çı­kıp yüzünü Kabe'ye çevirerek iki rekat na­maz kıldı ve sonra: «İşte kıble budur!» bu­yurdu."[335]

 

3450- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Mekke'ye geldiğinde Beyt'te putlar bulundu­ğu için içeriye girmekten kaçındı ve putların oradan çıkartılmasını emretti. İçinden İbrâ-hîm ile İsmail'in ellerinde fal okları bulun­dukları halde yapılmış resimlerini (heykelle­rini) çıkardılar. Şöyle dedi:

«Allah onları kahretsin, kendileri de bili­yorlar ki onlar fal okları atmamışlardır.»

Ondan sonra Beyt-i Şerîf'e girdi, kenarl; nnda tekbir getirdi; ancak içinde namaz kiı madı." [Buhârî][336]

 

3451- Diğer rivayet: "Allah Resulü sallal­lahu aleyhi ve sellem Beyt-i Şerife girdi. İçe­ride İbrahim ve Meryem'in resimlerini (hey­kellerini) buldu. Şöyle buyurdu:

«Onlara gelince, meleklerin içinde re­sim bulunan eve girmeyeceğini işitmişlerdir. İşte İbrahim elinde fal okları olarak resmini yapmışlar, onun fal okları ile ne alâkası var­dır?»"[337]

                       

3452- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Mekke'nin Fethi yılında Kasvâ (adlı devesi) üzerinde ve Üsâme'yi terkisine almış olduğu halde Kabe'ye doğru geldi. Beraberinde Bi­lâl ve Osman da vardı. Devesini Beyt'in ya­nında çökertti ve sonra Osman'a dedi ki: «Anahtarı getir.'» Osman anahtarı getirdi ve ona kapıyı açtı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Üsâme, Bilâl ve Osman içeriye girdiler. Kapıyı kapattılar. Uzun zaman ora­da kaldılar. Sonra çıktı. Akabinde insanlar içeriye girmek için koştular, hepsinden önce ben girdim. Bilâl'i kapının arkasında ayakta dururken buldum ve sordum: «Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem nerede namaz kıldı?» «Şu iki ön direğin arasında namaz kıldı.» dedi. Kabe, o zamanlar iki sıra aralık­lı altı direk üzerinde kurulmuştu. «ÖndeV'

sıranın iki direk arasında namaz kıldı. Beyt'in kapısını arkasına aldı. Yüzünü içeri­ye girdiğin zaman (kapının karşısına gelen) gördüğün yere doğru çevirdi. Orası kendi­siyle duvar arasına düşüyordu.»

Ona (Bilâl'e) orada kaç rekat kıldığını sormayı unuttum. Namaz kıldığı yerde kırmı­zı mermer vardı." [Altı hadis imamı.][338]

 

3453- Diğer rivayet:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Osman bin Talha'ya «Haydi git anahtarı ge­tir!» dedi.

Osman bin Talha gitti. Anahtar annesin-deydi, vermekten kaçındı.

Dedi ki: «Ya anahtarı verirsin; vallahi ya da bu kılıç belimden çıkar (ve boynunu vu­rur!)»

Bunun üzerine kadın anahtarı vermek zo­runda kaldı. Hemen anahtarı Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem'e getirdi."

Benzerini nakletti.[339]

3454- Diğer rivayet:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Fetih günü devesinin sırtında Mekke'nin yu­karısından geldi."

Benzerini rivayet etti.[340]

 

3455- Diğer rivayette:

Ona (Bilâl'e) sordum: "Peygamber sallal­lahu aleyhi ve sellem Kabe'de namaz kıldı mı?"

"(Kapısından girip de) ileriye yürüdüğün zaman solunda kalan iki direk arasında iki rekat namaz kıldı. Sonra dışarı çıkıp iki rekat ta Kabe'ye doğru kıldı."[341]

 

3456- el-Eslemiyye radiyallahu anhâ'dan: Osman (b. Ebî Talha)'ya dedim ki: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, seni çağır­dığı zaman sana ne dedi?"

"Bana şöyle dedi:

«Sana o iki boynuzu örtmeni söylemeyi unuttum. Çünkü Beyt'te namaz kılan kimseyi meşgul edecek bir şeyin bulunması doğru de­ğildir»." [EbûDâvud][342]

 

3457- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Beyt-i Şe-rîf' e gireyim mi?"

"Sen Hicr'e gir! Çünkü orası da Beyt'teridir (bir parçasıdır)" buyurdu.

[Mâlik ve Sünen ashabı][343]


[322] Bu hadisi Tayâlisî (no. 1943), Ahmed (II, 53, 61, 120), Ebû Dâvud (no. 1904), Tirmizî (no. 864), Nesâî (menâ­sık 174, V, 241-2), İbn Mâce (no. 2988), İbn Huzeyme (no. 2770-1) ve Beyhakî (V, 99), Atâ b. es-Sâib an Ke-sîr b. Cümhân... asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî'nin isnadı hakkındaki hükmü "hasen sahîh"tir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[323] Bu hadisi Mâlik (hacc no. 131, s. 374-5) ve Nesâî (me­nâsık 178, V, 243), Mâlik an Ca'fer b. Muh. an ebîhî an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[324] Bu hadisi Buhârî (hacc 80, II, 170), Muh. b. Ubeyd b. Meymûn an îsâ b. Yûnus an Ubeydillah b. Ömer an Nâ­fi' an İbn Ömer senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[325] Bu hadisi Nesâî (menâsık 177, V, 242), Kuteybe an Hammâd an Büdeyl ani'I-Muğîre b. Hakîm an Safiyye senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[326] Bu hadisi Ahmed (VI, 437), Abdürrezzâk an Ma'mer an Vâsıl mevlâ Ebî Uyeyne an Mûsâ b. Ubeyde an Safiyye senedi ile tahrîc etti.

Mûsâ zayıftır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[327] Bu hadisi Nesâî (menâsık 176, V, 242), Ebû Ammâr el-Hüseyn b. Hureys an Süfyân an Amr an Atâ an İbn Ab­bâs senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127.

[328] Lafız Mâlik'e aittir.

Bu hadisi Mâlik (hacc no. 129, s. 373), Buhârî (umre 10, II, 202; tefsir Bakara 21/1, V, 153), Müslim (hacc no. 259-260, s. 928), Ebû Dâvud (no. 1901), İbn Mâce (no. 2986), İbn Hibbân (no. 3828) ve Beyhakî (II, 490; V, 96), Hisâm b. Urve an ebîhî an Aise asl-ı senedi ile; iüm Müslim (hacc no. 261-2, s. 929-30), Nesâî (menâsık

168/1-2, V, 237-8), Tirmizî (no. 2965) ve İbn Huzeyme (no. 2766), Siifyân ani'z-Zührî an Urve an Aişe asl-ı se­nedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/127-128.

[329] Mâlik (no, 129, s. 372-3), bunu an Nâfi' an İbn Ömer senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/128.

[330] İsnadında müdellis bir râvi olan Leys b. e. Süleym vardır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/128.

[331] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2007) ve Nesâî (menâsık 123, V, 214), İbn Cüreyc an Ubeydillah b. e. Ziyâd an Abdir-rahman b. Târik asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/128.

[332] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2029), Tirmizî (no. 873) ve İbn Mâce (no. 3063), İsmaîl b. Abdilmelik an Abdillah b. e. Müleyke an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî'ye göre.isnâdı "hasen sahîh "tir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/128.

[333] Bu hadisi Buhârî (Umre 11/1, II, 203), Müslim (no. 397, s. 968) ve Ebû Dâvud (no. 1902-3), İsmaîl b. e. Hâlid an İbn e. Evfâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/128.

[334] Bu hadisi Nesâî (menâsık 127/3, V, 218), Hâcib b. Sü­leyman an Ibn e. Revâd an İbn Cüreyc an Atâ an Usâme senedi ile; Müslim ise (hacc no. 395, s. 968), Muh. b. Bekr an İbn Cüreyc an Atâ an ibn Abbâs an Usâme asl-ı senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/129.

[335] Bu rivayeti Nesâî (menâsık 131, V, 219), Ya'kûb b. İb-râhîm an Yahya an Abdilmelik b. e. Süleyman an Atâ an Usâme senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/129.

[336] Bu hadisi Buhârî (hacc 54, II, 160; mağâzî 48, V, 93;) ve Ebû Dâvud (no. 2027), Eyyûb an İkrime an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/129.

[337] Bu rivayeti Buhârî (enbiyâ 8/3, IV, 110-1), Yahya b. Sü­leyman an İbn Vehb an Amr an Bükeyr an Kureyb an Ibn Abbâs senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/129.

[338] Bu hadisi Buhârî (mağâzî 77/6, V, 125), Muh. an Süreye b. en-Nu'mân an Füleyh an Nâfi an Ibn Ömer se­nedi ile (no. 3450'nin lafzı); Buhârî (salât 97,1, 128; ha«c 52, II, 160), İbnu'l-Mübâ-rek an Mûsâ b. Ukbe an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Buhârî (hacc 51, II, 160) ve Müslim (hacc no. 393, s. 967), Leysb. Sa'd ani'z-Zührî an Salim an ebîhî asl-ı se­nedi ile; Mâlik (hacc no. 193, s. 358), Buhârî (salât 96/2,1,128), Müslim (hacc no. 388, s. 966) ve Ebû Dâvud (no. 2023-4), Mâlik an Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Müslim (hacc no. 390, s. 966), İbn Ebî Ömer an Süfyân b. Uyeyne an eyyûb an Nâfi'... senedi ile (no. 3451 'in lafzı); Buhârî (salât 96/1,1, 128), Mûsâ b. İsmaîl an Cüveyıiy-ye an Nâfi'... senedi ile; Müslim (no. 392, s. 967) ve Nesâî (menâsık 126/1-2, V, 216-7), Abdullah b. Avn an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Müslim (no. 389, s. 966), Hammâd b. Zeyd an Eyyûb an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Nesâî (menâsık 127/2, V, 218), Ah. b. Sül. an Ebî Nu'aym an Seyfb. Süleyman an Mücâhid an Ibn Ömer senedi ile (no. 3453'ün lafzı); Müslim (no. 391, s. 967) ve Ebû Dâvud (no. 2025), Ubeydullııh b. Ömer an Nâfi'... asl-ı senedi ile tahrîc et­tiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/129-130.

[339] Bu hadisi Buhârî (mağâzî 77/6, V, 125), Muh. an Süreye b. en-Nu'mân an Füleyh an Nâfi an Ibn Ömer se­nedi ile (no. 3450'nin lafzı); Buhârî (salât 97,1, 128; ha«c 52, II, 160), İbnu'l-Mübâ-rek an Mûsâ b. Ukbe an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Buhârî (hacc 51, II, 160) ve Müslim (hacc no. 393, s. 967), Leysb. Sa'd ani'z-Zührî an Salim an ebîhî asl-ı se­nedi ile; Mâlik (hacc no. 193, s. 358), Buhârî (salât 96/2,1,128), Müslim (hacc no. 388, s. 966) ve Ebû Dâvud (no. 2023-4), Mâlik an Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Müslim (hacc no. 390, s. 966), İbn Ebî Ömer an Süfyân b. Uyeyne an eyyûb an Nâfi'... senedi ile (no. 3451 'in lafzı); Buhârî (salât 96/1,1, 128), Mûsâ b. İsmaîl an Cüveyıiy-ye an Nâfi'... senedi ile; Müslim (no. 392, s. 967) ve Nesâî (menâsık 126/1-2, V, 216-7), Abdullah b. Avn an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Müslim (no. 389, s. 966), Hammâd b. Zeyd an Eyyûb an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Nesâî (menâsık 127/2, V, 218), Ah. b. Sül. an Ebî Nu'aym an Seyfb. Süleyman an Mücâhid an Ibn Ömer senedi ile (no. 3453'ün lafzı); Müslim (no. 391, s. 967) ve Ebû Dâvud (no. 2025), Ubeydullııh b. Ömer an Nâfi'... asl-ı senedi ile tahrîc et­tiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/130.

[340] Bu hadisi Buhârî (mağâzî 77/6, V, 125), Muh. an Süreye b. en-Nu'mân an Füleyh an Nâfi an Ibn Ömer se­nedi ile (no. 3450'nin lafzı); Buhârî (salât 97,1, 128; ha«c 52, II, 160), İbnu'l-Mübâ-rek an Mûsâ b. Ukbe an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Buhârî (hacc 51, II, 160) ve Müslim (hacc no. 393, s. 967), Leysb. Sa'd ani'z-Zührî an Salim an ebîhî asl-ı se­nedi ile; Mâlik (hacc no. 193, s. 358), Buhârî (salât 96/2,1,128), Müslim (hacc no. 388, s. 966) ve Ebû Dâvud (no. 2023-4), Mâlik an Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Müslim (hacc no. 390, s. 966), İbn Ebî Ömer an Süfyân b. Uyeyne an eyyûb an Nâfi'... senedi ile (no. 3451 'in lafzı); Buhârî (salât 96/1,1, 128), Mûsâ b. İsmaîl an Cüveyıiy-ye an Nâfi'... senedi ile; Müslim (no. 392, s. 967) ve Nesâî (menâsık 126/1-2, V, 216-7), Abdullah b. Avn an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Müslim (no. 389, s. 966), Hammâd b. Zeyd an Eyyûb an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Nesâî (menâsık 127/2, V, 218), Ah. b. Sül. an Ebî Nu'aym an Seyfb. Süleyman an Mücâhid an Ibn Ömer senedi ile (no. 3453'ün lafzı); Müslim (no. 391, s. 967) ve Ebû Dâvud (no. 2025), Ubeydullııh b. Ömer an Nâfi'... asl-ı senedi ile tahrîc et­tiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/130.

[341] Bu hadisi Buhârî (mağâzî 77/6, V, 125), Muh. an Süreye b. en-Nu'mân an Füleyh an Nâfi an Ibn Ömer se­nedi ile (no. 3450'nin lafzı); Buhârî (salât 97,1, 128; ha«c 52, II, 160), İbnu'l-Mübâ-rek an Mûsâ b. Ukbe an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Buhârî (hacc 51, II, 160) ve Müslim (hacc no. 393, s. 967), Leysb. Sa'd ani'z-Zührî an Salim an ebîhî asl-ı se­nedi ile; Mâlik (hacc no. 193, s. 358), Buhârî (salât 96/2,1,128), Müslim (hacc no. 388, s. 966) ve Ebû Dâvud (no. 2023-4), Mâlik an Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Müslim (hacc no. 390, s. 966), İbn Ebî Ömer an Süfyân b. Uyeyne an eyyûb an Nâfi'... senedi ile (no. 3451 'in lafzı); Buhârî (salât 96/1,1, 128), Mûsâ b. İsmaîl an Cüveyıiy-ye an Nâfi'... senedi ile; Müslim (no. 392, s. 967) ve Nesâî (menâsık 126/1-2, V, 216-7), Abdullah b. Avn an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Müslim (no. 389, s. 966), Hammâd b. Zeyd an Eyyûb an Nâfi'... asl-ı senedi ile; Nesâî (menâsık 127/2, V, 218), Ah. b. Sül. an Ebî Nu'aym an Seyfb. Süleyman an Mücâhid an Ibn Ömer senedi ile (no. 3453'ün lafzı); Müslim (no. 391, s. 967) ve Ebû Dâvud (no. 2025), Ubeydullııh b. Ömer an Nâfi'... asl-ı senedi ile tahrîc et­tiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/130.

[342] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2030), Süfyân ve Mansûr el-Hacebîan hâlihîan Safiyye binli Şeybe ani'l-Eslemî asl-ı senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/130.

[343] Lafız Nesâî'ye (menâsık 128/2, V, 219) âit olup isnadı şöyledir: Ahmed b. Saîd er-Rabâtî an Vehb b. Cerir an Kurre b. Hâlid an Abdilhamîd b. Cübeyr an Safiyye bin-ti Şeybe an Âise.

Ayrıca daha uzun bir metinle Ebû Dâvud (no. 2028), Tirmizî (no. 876) ve Nesâî (menâsık 129, V, 219), Abdü-laztz b. Muh. an Alkame b. e. Alkame an ümmihî an Âi­se asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî'ye göre isnadı "hasen sahihtir".

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/130.




Konu Başlığı: Ynt: Sa y ve Beyt i Şerîfe girmek
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Temmuz 2019, 11:53:43
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun