Konu Başlığı: Peygamberin kızları ve hanımlarının menkıbeleri Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Ocak 2011, 21:15:45 PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'İN KIZLARI ZEYNEP, RUKİYYE VE ÜMMÜ GÜLSÜM; HANIMLARINDAN ÜMMÜ SELEME VE DİĞERLERİNİN (R.A.) MENKIBELERİ 8997- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Medine'ye geldiğinde, kızı Zeynep (ardından) Mekke'den Kinâne yahut İbn Kinâne ile yola çıktı. Kureyş ise onun peşine düştü. Hab-bâr bin el-Esved ona yetişti, devesini ok yağmuruna tuttu ve onu yere serdi. Karnmdakini düşürdü. Onun hakkında Hâşimoğulları ile Ümeyyeoğullan tartışmaya başladılar. Ümey-yeoğulları: 'Onu biz alacağız' dediler. O, amcalarının oğlu Ebû'l-Âs'ın hanımı olup, Ut-be'nüı kızının yanındaydı. Sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Zeyd bin Hârise'ye dedi ki: 'Gidip bana Zeyneb'i getirmez misiniz?' 'Evet olur' dedi. 'Bu yüzüğümü al, ona ver.1' Bunun üzerine Zeyd bin Harise gitti, gayet yumuşak davranarak Ebû'l-Âs'm çobanını gördü ve ona sordu: 'Bu koyunlar kimindir?' O da: 'Bunlar Zeyneb'indir' dedi. 'Ben sana bîr şey vereceğim, götürüp onu ona ver ve bundan hiç kimseye söz etme!' dedi. 'Tamam" dedi. Hemen yüzüğü verdi, çoban yüzüğü alıp götürdü, koyunları ağıla soktuktan sonra götüıüp ona verdi. Zeyneb yüzüğü tanıdı ve dedi ki: 'Bunu sana kim verdi?' 'Bir adam.' 'Peki sen onu nerede bıraktın?' 'Falan yerde" deyince, hiç ses çıkarmadı, kimseye de bir şey söylemedi. Gece olunca, gizlice çıktı, onun yanma gitti. Zeyd bin Harise de onu alıp terkisine bindirdi. Doğru Medine'ye götürüp babasına teslim etti. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Bu benim en iyi lazımdır; çünkü benim uğrumda yaralandı.' Bu hadisi Ali bin Hüseyin duyunca, doğru Urve'ye koştu ve dedi ki: 'Sen nelerden bahsediyorsun? Annemin (Fâtıma'nm) kıymetini mi düşürmek istiyorsun?' Urve cevap verdi: 'Annenin değerini düşürmek benim için doğu ile balı arası kadar uzak bir ihtimaldir. Mamafih bundan sonra bunu hiç kimseye anlatmam.' |Taberânî, Mu'ce-mu'l-Kebîr vel-Evsat'ta ve Bezzûr.| 8998- Katâde bin Di'âme'den: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kızı Rukiyye, Utbe bin Ebî Leheb'le evliydi. 'Tebbet yedâ' sûresi nazil olunca Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Utbe'den onu boşamasını istedi. Rukiyye de bunu istedi ve bunun üzerine Utbe onu boşadı. Sonra o, Osman'la evlendi ve onun nikâhı altındayken öldü." [Taberânî, Mu'cemu' l-Kebîr'de daha uzun bir metinle]Daha önce "Tebliğde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in gösterdiği sabır" başlığı altında daha uzun olarak geçmiştir. 8999- Zübeyr bin Bekkâr radiyallahıı anlı'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kızı Ümmü Gülsüm, Ebû Leheb'in oğlu Utey-be İle evli idi. Ondan ayrıldı. Rukiyye ölünce. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu Osman ile evlendirdi. Çocuğu olmadan onun yanında vefat etti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Ey Osman! On kızım olsaydı hepsim seninle evlendİrİrdim'." |Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr'de munkatı bir senedle] 9000- Zeyneb bint Ebû Seleme radİyalla-hu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ümmü Seleme'nin yanındayken. Hasan, Hüseyin ve Falıma onun yanma girdiler. Hasan bir tarafında, Hüseyin Öbür tarafında ve Fâtı-ma da kucağında olurdu. Dedi ki: 'Rahmetul-lahi ve-berekâtühü aleyküm ehle'l-Beyli. İn-nehıt Hamtdun Mectd (= Allah'ın rahmeti ve bereketlen üzerinize olsun ey Ehl-i beyti Şüphesiz O, hem Hamîd'dir hem Mectd).' Ben ve Ümmü Seleme oturuyorduk. Ümmü Seleme ağladı. Ona: 'Neden ağlıyorsun?' diye sordu. Şu cevabı verdi: 'Ey Allah'ın Resulü! Bunlara özel ilgi gösterdin, beni ve kızımı bıraktın." Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Sen de, kızın da Ehl-i bey t 'tensiniz'." |Taberânî, Mu' cemu' I-Kebîr vel-Evsat'ta.) 9001- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e altın boncuk işlemeli bir gerdanlık hediye edildi. Dedi ki: 'Bunu, Ehl-i beytimden en sevdiğim kimsenin boynuna takacağım.' Hanımlarından herkes onun başına üşüştü. Nihayet o, onu Ebû'l-Âs'ın kızı Ümâme'nin boynuna taktı." |Ahmed ve Ebû Ya'Iâ.| 9002- Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de: Zübeyr bin Bekkâr der ki: "Ebû'l-As kızı Ümâme'yi, Zübeyr'e vasiyet etti. Zübeyr de onu Fâtıma'nın vefatından sonra Ali ile evlendirdi. Ali öldürüldüğü zaman o, halen onun eşi idi. Çocuğu olmadı." 9003- Enes radiyallahu anh'dan: "Ali'nin annesi Fâüma bint Esed ölünce, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onun yanma girip baş ucunda oturdu ve şöyle dedi: 'Ey anne! Allah seni esirgesin! Annemden sonra sen benim annem idin. Senin yanında aç olurdum, beni doyururdun, çıplak olurdum beni giydirirdin. Yemezdin bana yedirirdin. Bununla sadece Allah'ın rızasını ve âhiret yurdunu isterdin.' Sonra onun üçer kere yıkanmasını emretti. Kafurlu su gelince Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu kendi eliyle döktü, sonra gömleğini çıkarlıp ona giydirdi, kendi üstündeki hırka ile onu kefenledi. Sonra, Üsâme, Ebû Eyyûb el-Ensârî, Ömer ve siyah bir köleyi çağırıp kabrini kazdırdı. Bunlar onun kabrini kazdılar. Lahde ulaşınca, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellern kendi eliyle kazdı ve topraklarını da kendi eliyle çıkardı. İşini bitirince lahd'in içine girip orada uzandı ve şöyle dedi: 'Yaşatan, öldüren Allah'tır. Ölmeyen ve diri .sadece kendisidir. Allahtm! E.sed kızı annem Fâtıma'yı bağışla! Onun hüccetini kendisine telkin et! Kabrini genişlet! Peygamber'in ve benden Önceki peygamberlerin hakkı için. Çünkü sen merhamet edicilerin en merhamet edicisisin.' Namazını kıldırırken dörl tekbir aldı; kabre onu kendisi, Abbâs ve Ebû Bekr indirdi." [Taberânî, Mu'vemu'l-Kebîr vel-Evsat'ta leyyin bir senedle.l 9004- Abdurrahman bin Ebû Râfi' radi-yallahu anh'dan: "Ebû Tâlip'in kızı Ümmü Hânî'ye Ömer şöyle dedi: 'Amel et! Çünkü Muhammed'in sana bir faydası yoktur!' O, hemen Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip haber verdi. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Birtakım insanlara ne oluyor ki, şefaatimin Ehl-i beytime ulaşmayacağını söyleyip dururlar. Şefaatim Ehl-i beytime de, Hâ ve Hakem kabilelerine de ulaşacaktır'." (Taberûnî, Mu'cemtı'I-Kebîr'de mürsel olarak.| 9005- Dürre bint Ebû Leheb radiyallahu anhâ'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle dedi: "Sen bendensin, ben de sendenim." |Uzun olarak Ahmed] 9006- (Mu'cetnu'I)-Kehtr'öe leyyin bir se-nedle: İbn Ömer ve diğerlerinden: Dediler ki: "Ebû Leheb'in kızı Düne muhacir olarak geldi. Zuraykoğullanndan birtakım kadınlar ona şöyle dediler: 'Sen, Allah'ın hakkında 'Tebbet yedâ ebî Leheb' buyurduğu Ebû Leheb'in kızısın. Senin hicretin sana fayda verir mi hiç?' Hemen Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip onların kendisine söylediklerini şikayet etti. Ona: 'Otur!' dedi. Sonra öğle namazını kıldırdıktan sonra minbere çıkıp oturdu. Sonra şöyle hitap etti: 'Ne diye ehlim hakkında bana eziyet ediliyor. Vallahi şefaatim, kıyamet gününde Hâ', Hakem, Suda ve Sehteb kabilelerine bile ulaşacaktır'." 8987- Bu hadisi Tirmizi (3892), Muh. b. Beşşâr an Abdissamed b. Abdilvâris an Hâşim b. Saîd el-Kûfî an Kinâne an Safiyye senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi ve Hâşim'in zayıf olduğunu söyledi. 8988- Bu hadisi Ebû Dâvud (1197) ve Tirmizî (3891), Müslim b. Ca'fer ani'l-Hakem b. Ebân an İkrime an İbn Abbâs senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi. 8989- Bu hadisi Buhârî (at'ime 8/4, VI, 199), Muh. an Ebî Muâviye an Hişâm an ebîhî ve an Vehb b. Keysân an İbni'z-Zübeyr senedi ile tahrîc etti. 8990-8992- Bu hadisi Mâlik (cihâd 39, s. 464-5), Buhârî (cihâd 3, III, 201; istîzân 41, VII, 140-1; ta'bîr 12, VIII, 73), Müslim (imâret 160, s. 1518-19), Ebû Dâvud (2491), Tirmizî (1645) ve Nesâî (cihâd 40/1, VI, 40-1), Mâlik an İshâk b. Abdillah an Enes asl-ı senedi ile; ilk lafız buraya ait. Buhârî (cihâd 8, III, 203-4; 75, III, 225), Müslim (imâret 161-2, s. 1529) ve Nesâî (cihâd 40/2, VI, 141-2), Muh. b. Yahyâ b. Hibbân an Enes an Ümmi Harâm asl-ı senedi ile; ikinci lafız buraya ait. Buhârî (cihâd 63, III, 221) ve Müslim (imâret 162-3, s. 1520), Abdullah b. Abdirrahman el-Ensârî an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Üçüncü lafız Ebû Dâvud'a ait bir sözdür. 8993- Bu hadisi Buhârî (cihâd 38/2, III, 214) ve Müslim (fad. sah. 104), Hemmâm b. Yahyâ an İshâk b. Abdillah an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 8994- Bu hadisi Buhârî (fad. ash. 6/1, IV, 198) ve Müslim (fad. sah. 106, s. 1908), Abdülazîz b. el-Mâcişn an Muh. b. el-Münkedir an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 8995- Bu hadisi Müslim (105, s. 1908), İbn e. Ömer an Bişr b. es-Serî an Hammâd b. Seleme an Sâbit an Enes senedi ile tahrîc etti. 8996- Bu hadisi Buhârî (mazâlim 18/1, III, 101-2; ahkâm 14, VIII, 109) ve Müslim (akdiye 9, s. 1339), Zührî an Urve an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 8997- Bu hadisin râvileri Heysemî'ye göre Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ Iî, 213). 8998- Râvilerinden Züheyr b. el-Alâ ihtilâflı bir râvidir. İsnâdı hasendir (Mecma‘ Iî, 217). 8999- Bkz. Mecma‘ Iî, 217. 9000- Râvilerinden İbn Lehî'a "hadisi leyyindir" (Mecma‘ Iî, 171). 9001- Bu hadisi Ahmed (VI, 101), Hasan an Hammâd b. Seleme an Alî b. Zeyd an Ümmi Muh. an Âişe senedî ile tahrîc etti. Heysemî'ye göre isnâdı hasendir (Mecma‘ Iî, 254). 9002- İsnâdında kopukluk vardır (Mecma‘ Iî, 255). 9003- Râvilerinden Revh b. Sâlih ihtilâflı bir râvidir. Diğer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ Iî, 257). 9004- Mürsel olan bu rivayetin râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 257). 9005- Bu hadisi Ahmed (VI, 431-2), Esved b. Âmir an Şerîk an Simâk an Abdillah b. Umeyre an Dürre senediyle tahrîc etti. Râvileri, Heysemî'ye göre güvenilir kimselerdir. 9006- Râvilerinden Abdirrahman b. Beşîr ed-Dimaşkî ihtilâflı bir râvidir. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 258). Konu Başlığı: Ynt: Peygamberin kızları ve hanımlarının menkıbeleri Gönderen: Ceren üzerinde 23 Kasım 2017, 17:13:07 Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri peygamber efendimizin kızlarının hanımlarının yolunda giden, onları kendine rehber edinen ve allahın rızasını kazanan kullardan olalım inşallah...
Konu Başlığı: Ynt: Peygamberin kızları ve hanımlarının menkıbeleri Gönderen: Mehmed. üzerinde 24 Kasım 2017, 15:09:46 Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
|