> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı  (Okunma Sayısı 1687 defa)
11 Ocak 2011, 16:54:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Ocak 2011, 16:54:57 »



Nakit (Para), Hayvan, Ekin Ve Ağaçların Zekâtı



2694- el-Hâris el-A'ver'den, o da Alî'den: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Eğer senin ikiyüz dirhemin olup üzerin­den bir sene geçerse, beş dirhem (yani kırkta birini) zekât vermen gerekir. Yirmi dinara ulaşmadıkça altın için hiçbir şey gerekmez. Ama yirmi dinar olup da üzerinden bir yıl ge­çerse o zaman yarım dinar zekât vereceksin, fazla olursa ona göre hesaplayıp fazla vere­ceksin." (Râvi dedi ki: "Fazla olursa hesapla­yıp fazla vereceksin sözü, Alî'ye mi aittir yoksa, Allah Resulüne mi nisbet etmiştir, bil­miyorum.") "Üzerinden bir sene geçmedikçe hiçbir malda zekât yoktur." [Ebû Dâvud][23]

2695- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Beş ûkiyeden (yani ikiyüz dirhemden) aşağı miktarda olan gümüşte zekât yoktur. Beş devenin aşağısında zekât yoktur. Beş vesk miktarının aşağında(ki hurma, üzüm ve tahıl­larda da) zekât yoktur." [Altı hadis imamı.][24]

 

2696- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem,

(matlardan alınması gerekli) zekât hakkında bir mektup yazdırdı; ancak zekât memurları­na gönderemeden vefat etti. Onu kılıcıyla be-bir yere koymuştu. Ebû Bekr, halife ıodu uyguladı. Sonra Ömer de ölünce onu uyguladı. Orada şunlar yazılı idi: "Beş devesi olan bir koyun, on devesi olan iki koyun, onbeş devesi olan üç; yirmi devesi olan dört koyun zekât verecek. Tırmibeş devesi olan, otuz be­şe ulaşıncaya kadar bir bint mahâd (iki ya­şında bir deve) verecektir. Bir artarsa kırkbeş oluncaya kadar bir bint lebûn (üç yaşında bir dişi) deve verecektir. Bir artarsa altmışa ka­dar hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve) vere­cektir. Bir daha artarsa yetmiş beşe kadar ceze'a (beş yaşına girmiş dişi deve) verecek­tir.

Bir daha artarsa, yüzyirmiye kadar iki hıkka (dört yaşında dişi deve) verecektir. Eğer deve sayısı bundan çok ve fazla ise, her ellide bir hıkka, her kırkta bir ibn lebûn verecektir.

Koyunda, kırkta bir koyun, yüzyirmiye kadar böyle (tek koyun). Yüzyirmibire ulaşın­ca ikiyüze kadar iki koyun; bir daha artarsa (ikiyüzbire ulaşınca) üçyüze kadar üç koyun zekât verecektir.

Eğer koyunlar bundan fazla ve çok olur­sa (üçyüze ulaşınca), her yüz koyuna bir ko­yun verecektir. Yüzden aşağı kalan küsurata zekât düşmez. Zekât korkusuyla bir arada olanlar ayrılmaz, ayrı olanlar birleştirilmez. İki ortağın malından alınan zekâtta, her ikisi de adalet üzere birbirlerine müracaatta bu­lunurlar. Sakat, yaşlı ve kusurlu hayvan zekât olarak verilmez."[25]

 

2697- Diğer bir rivayette: "Zekât toplayı­cı geldiği zaman, koyunlar üçe taksim edilir; üçte biri kötü, üçte biri iyi olanlar, üçte biri de orta halli olanlar. Zekât memuru orta halli kısmından alır." [Ebû Dâvud ve Tirmizî.][26]

 

2698- Enes radiyallahu anh'dan: Ebû Bekr radiyallahu anh, onu Bahreyn'e gönderdiği zaman, üç satırlık mühürle mühür­lenmiş bir mektup verdi. Satırların birinde "Muhammed", ikincisinde "Resul", üçüncü-f sünde "Allah" yazılı idi. Mektup şöyle idi: ; "Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in müslü-manlara farz kıldığı ve Allah'ın emrettiği ze­kât /arızasıdır. Kim müslümanlardan bunu usûlü dairesince isterse versin; kim bunun üs­tünde isterse ona vermesin:

Yirmidört ve daha aşağı miktardaki deve için, her beş devede bir koyun. Yirmibeşe ula­şınca, otuzbeşe kadar, bir bint mahâd (iki ya­şına basmış dişi deve), eğer bint mahâd yok­sa ibn lebûn (iki yaşına basmış erkek deve) verir. (Deve sayısı) otuzaltıya ulaşınca, kırk-beşe kadar bir ibn lebûn; kırkaltıya ulaşınca altmışa kadar dört yaşına girmiş erkek deve­ye çekilen bir dişi deve (hıkka); altmışbire ulaşınca, yetmiş beşe kadar bir ceze'a (beş yaşına basan bir deve); yetmişaltıya ulaşınca doksana kadar iki bint lebûn; doksanbire ula­şınca yüz yirmiye kadar erkek deveye çekilen dört yaşına girmiş iki dişi deve (hıkka); yüz yirmiyi aşarsa, her kırkta biri için bir ibn le­bûn; her ellide biri için bir hıkka vermesi ge­rekir. Dörtten fazla devesi olmayana bir şey lazım gelmez, sahibi illa vermeyi (nafile olarak) isterse başka. (Deve sayısı) beşe ula­şırsa bir koyun verir.

Koyunun zekâtına gelince: Bunların zekâ­tı sadece kırda otlatılanlardan alınır. Otlatı­lan koyun sayısı kırka ulaştı mı, yüzyirmiye kadar bir koyun alınır. Yüzyirmiyi geçti mi ikiyüze kadar iki koyun; ikiyüzü geçti mi üç-yüze kadar üç koyun; üçyüzü geçti mi her yüz koyunda bir koyun alınır. Eğer kişinin yayıl­makta olan koyunlarının sayısı kırktan aşağı olursa hiçbir şey lazım gelmez, sahibinin na­file olarak kendi isteğiyle verdiği müstesna. Zekât endişesiyle ayrı olanlar bir araya geti­rilmez, bir arada olanlar da ayrılmazlar. İki ortağın malından alınan zekâtta her ikisi de, adalet üzere birbirlerine müracaat ederler. Zekât verirken çok yaşlı ve kusurlu hayvan ze­kât olarak verilmez. Zekât memuru isterse te­keyi de zekât olarak alabilir.

(Ikiyüz dirhemlik) gümüşte, onda birin dörtte biri (yani kırkta biri) zekât vardır. (Gü­müşün miktarı) yüzdoksan (dirhem) olursa ze­kât yoktur. Sahibi kendi isteği ile verirse baş­ka. Eğer zekât olarak bir ceze'a vermesi ge­rek sayıya ulaştığı bir durumda sürü içinde ceze'a devesi bulunmaz da, yanında hıkkası varsa ondan bir hıkka ve onunla beraber (aradaki- noksanlığı tamamlamak için) iki ko­yun ya da yirmi dirhem zekât olarak kabul edilir. Eğer deveden hıkkayı gerektiren bir sa­yıya ulaşıp da hıkkası yok da sürüsünde bir ceze'ası varsa, ceze'a ondan zekât olarak ka­bul edilir. Ancak zekât memuru karşılığında ya iki koyun ya da yirmi dirhem zekât sahibi­ne geri ödeme yapar.

Hıkka vermesi gereken bir sayıya ulaşıp da, eğer sürüde bir hıkka bulunmaz da bint lebûnu varsa, bint lebûnu kabul edip karşı­lığında iki koyun veya yirmi dirhem verir.

Bint-i lebûn gerektiren bir sayıya ulaşıp da bint lebûnu olmayıp hıkkası varsa, ondan hıkka kabul olunup, zekat memuru ona iki koyun veya yirmi dirhem ödeme yapar. Bint-i lebûnu icab ettiren sayıya ulaşıp da eğer bint lebûnu olmayıp da bint mahâdı varsa o zaman ondan bint mahâd kabul edilir; ayrı­ca onunla beraber yirmi dirhem veya iki ko­yun memura verir. Eğer bint mahâd gerekti­ren sayıya ulaşıp da bint mahâdı olmayıp da bint lebûnu varsa, ondan bint lebûn kabul edilir; zekat memuru ona yirmi dirhem ya da iki koyun verir. Eğer sürüde tam anla­mıyla bint-i mahâd olmayıp da ibn lebûnu varsa o zaman ibn lebûnu kabul olunup baş­ka bir şey lazım gelmez." [Buhârî, Nesâî ve Ebû Dâvud.][27]

 

2699- Muâz radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, beni Yemen'e gönderdiğinde, sığırın sa­yısı otuza ulaşmadıkça zekât olarak hiçbir şey almamamı emretti. Otuza ulaştığında kır­ka kadar iki yaşına basmış erkek veya dişi bir buzağı alman lazım gelir. Kırka ulaşınca bir müsinne (üç yaşında dişi buzağı) gerekir." [Sünen ashabı][28]

 

2700-  (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellemi, buyurdu:)

"Ben, sizi at ve köle zekâtından muaf tuttum; mallarınızın zekâtını her ikiyüzde beş (yani kırkta bir) verin."

[İkisi de Sünen ashabına aittir. Ancak lafız Nesâî'nindir.][29]

 

2701- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:       

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)                                                         

"Ne atta ne de kölede zekât yoktur; ancak kölenin fitresi verilir."                                     

[Altı hadis imamı. Lafız Ebû Davud'a aittir.][30]               

 

2702- Câbir radiyallahu anh'dan:                 

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Çayırda yayılan atlardan her bir at için  bir dinar zekât gerekir."

[Taberânî, Mu 'cemu' I-Evsat'tz zayıf bir senedle.][31]         

 

2703- Süfyân bin Abdillah radiyallahu wh'âan;

Ömer kendisini zekât toplamaya gönderniş. Kuzu ve oğlakları nisab miktarına dahil ediyordum. Bunun üzerine: "Kuzu ve oğlakanmızı sayıyor, fakat bunlardan zekât ola­cak bir şey almıyorsun, öyle mi?" dediler. Medine'ye) dönüp Ömer'e gelip de durumu )na açtığı zaman Ömer şöyle demiş: "Evet, çobanların kucaklarında taşıdıkları oğlak ve cuzular da nisab miktarına dahildir, fakat sen Dnlan zekât olarak alma. Ayrıca o malların en Lyisini, sağımlık için ayırdıklarını, emzirecek yavrusu olanları ve erkek hayvanlarını da al­ma, genç ve normal olanlarını al. Zira bu, hayvanın en iyisi ile düşüğü arasında orta halli olanıdır." [Mâlik][32]

 

2704- Ubeyy bin Kâ'b radiyallahu anh'­dan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onu zekât görevlisi olarak göndermiş. O, üzerine zekât olarak bint mahâd vermesi gereken adama demiş ki: "Zekâtın olan bint mahâdı ver!" Adam cevap vermiş: "Bunun ne sütü var, ne de sırtına binilir; bunun yerine şu be­sili büyük dişi deveyi al!" Kabul etmemiş ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e me­seleyi götürmeden bir şey yapamayacağını söylemiş. Derken beraber Peygamber sallalla-hu aleyhi ve sellem'e gitmişler (Ubeyy'e ar-zettiği deve de yanların da imiş) ve durumu anlatmışlar. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, adama: "O deve sana aittir (yani sa­na farz olan o değildir); ancak nafile olarak onu verirsen, Allah sana karşılığını verir. Biz de senin bu hayrını kabul ederiz." buyurdu. Ve Allah Resulü onu almasını emretti ve ona bereketle dua etti. [Ebû Dâvud uzunca bir kıssa ile.][33]

 

2705- İmrân bin Husayn radiyallahu anh'-dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"islâm'da ne celeb (zekât malının memurun ayağına g...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:28:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı rüya tabiri,Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı mekke canlı, Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı kabe canlı yayın, Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı Üç boyutlu kuran oku Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı kuran ı kerim, Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı peygamber kıssaları,Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtı ilitam ders soruları, Para hayvan ekin ve ağaçların zekâtıönlisans arapça,
Logged
30 Haziran 2019, 09:04:40
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 30 Haziran 2019, 09:04:40 »

Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

30 Haziran 2019, 16:11:49
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 30 Haziran 2019, 16:11:49 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes