๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 20:51:55



Konu Başlığı: Osman bin Affânın menkıbeleri 2
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 20:51:55
Osman bin Affânın menkıbeleri 2


8665- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ileride meydana gelecek bir fitneden söz etti ve dedi ki: 'Bu (yani Osman) o fitnede mazlum olarak Öldürülecektir'." lİkisîdeTirmizryeait.J

8666- Ubeydullah bin Adiyy bin el-Hiyâr radiyallahu anh'dan:

"el-Misver bin Mahrame ile Abdurrahman bin el-Esved kendisine şöyle dediler: 'Velîd bin Ukbe'nin hakkında, Osman'la konuşmana engel olan nedir? Halk onun (Velîd) hakkında çok konuşuyor.'

(Ubeydullah dedi ki:) Namaza çıkacağı zaman, Osman'ın yanına vardım ve: 'Seninle görüşecek bir işim var. Bu işim (aslında) sana bir öğüttür.' dedim. Osman:

'Ey kişi! Ben senden ALLAH'a sığınırım.'di­ye mukabele etti. Hemen yanından ayrılıp on­ların yanma döndüm. Ardımdan Osman'ın el­çisi gelip beni çağırdı. Tekrar yanına varınca:

'Neymiş öğüdün bakalım?' diye sordu. Ben de şöyle dedim:

'ALLAH Muhammed'i hak ile gönderdi. Üzerine Kitab'ı indirdi. ALLAH ve Resulüne (evet) deyip icabet edenlerden oldun. İki kere hicretin vardır. Onun sohbetinde bulundun. Onun hidayetine şahit oldun. İnsanlar Ve-lîd'in (kötü uygulamaları) hakkında çok ko­nuştular.' Dedi ki:

'ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i idrak ettin mi?'

'Hayır. Lâkin onun ilmi bana, örtüsü altın­daki genç kıza ulaştığı gibi ulaşmıştır' dedim. Şöyle dedi:

'ALLAH, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i hak ile gönderdi ve ona Kitâb'ını in­dirdi. Dediğin gibi ona iman ettim, dediğin gi­bi iki kez de hicret ettim.

ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in sohbetinde bulundum. Damadı olmak şerefine nail oldum. Ona biat ettim. Vallahi o ölünceye dek ona hiç başkaldırmadım, kendisine karşı hile de yapmadım. Sonra Ebû Bekr, ondan sonra da Ömer'le hayatım aynı minval üzere geçti. Sonra halife seçildim. Onlar gibi benim de sizin üzerinizde hakkım yok mudur?'

'Evet' dedim. Şöyle devam etti:

'Öyleyse sizden gelen bu sözler (dediko­dular) nedir? Velîd'in durumuna gelince, in-şaallah onda da gerçek ne ise onu uygulayaca­ğız.' Sonra Ali'yi çağırdı ve onun (Velîd'in) sırtına tam seksen kamçı vurdurdu." |Buhârî.|

8667- Abdullah bin Selâm radiyallahu anh'dan:

"O, muhasara altındaki Osman'ın yanına girdi, selâm verdi; o da selâmını aldı ve sordu:

ıEy Abdullah bin Selâm neden geldin?'

'Seninle şehit oluncaya ya da seni bunlar­dan kurtarıncaya kadar yanında kalmaya gel­dim. Sanırım bu insanlar seni öldürmeye ka­rarlıdırlar. Eğer seni öldürürlerse, bu senin için iyi, onlar için kötü olur.' Osman dedi ki:

'Üzerinde bulunan hakkım hatırı için sen­den rica ediyorum; onların yanına çık! ALLAH seni ya hayra vesile kılacak ya da seninle şer­ri defedecektir." O da onun bu sözünü dinle­yip itaat etti ve dışarı çıktı. Onu gördüklerin­de belki sevindirici bir haber getirmiştir, diye başına üşüştüler. O da kalkıp veciz bir hutbe had etti ve şöyle dedi: 'Hiçbir peygamber öl-dürülmemiştir ki, karşılığında yetmişbin sa­vaşçı öldürülmüş olmasın; hiçbir halife öldü-rülmemiştir ki, karşılığında otuzbeşbin savaş­çı öldürülmüş olmasın. Bu yaşlı adamı öldür-

meye kalkışmayın! Vallahi bunu kim öldürür­se, kıyamet gününde eli kesilmiş ve yaralı olarak gelir. Şunu da iyi bilin ki bir babanuı oğlu üzerindeki hakkı kadar, bu halifenin de sizin üzerinizde hakkı bulunmaktadır.' Bunu duyunca hemen kalkıp şöyle dediler: 'Yahudi yalan söylemiştir." O da şu karşılığı verdi: 'Asıl siz yalan söylediniz. Ben yahudî deği­lim. Ben müslümanlardan bir ferdim. Bunu ALLAH, onun Resulü ve mü'minler sizden iyi bilir. ALLAH hakkımda şu âyeti inzal buyur­muştur: 'De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak, ALLAH bir de yanında kitabın ilmi olan­lar yeter.' (Ra'd, 43) Yine şöyle buyurmuştur: 'De ki: 'Eğer bu Kitab, ALLAH katından ise ve siz de onu inkar etmişseniz, İsrâiloğulların-dan bir şahit de bunun böyle olduğuna şeha-det edip inanmışken, siz yine de büyüklük tas­larsınız. Doğrusu ALLAH zalim milleti doğru yola eriştirmez.' (Ahkâf, 10)

Adamı (Abdullah b. Selâm'ı) dinlemedi­ler, kalkıp Osman'ın yanına girdiler ve onu katlettiler.

Bunun üzerine Abdullah bin Selâm deve­sine binerek oradan şöyle diyerek uzaklaştı: 'Ey Mısır ehli! Ey Osman'ın katilleri! Mü­minlerin emirini öldürdünüz. Vallahi artık ahid bozulmuş. Kan akıtılmış. Mal bölünmüş­tür (yazık size!).'

[Taberânî, Mu cemu'I-Kebîr'de daha uzun bir me-linle. Tirmizîde onun bir kısmını rivayet etmiştir.]

8668- Yezîd bin Ebî Habîb'den: "Osman'a hücum edenlerin hepsi (daha sonra) cinnet getirmişlerdir." [Taberânî, M. el-Kebîr'de]

8669- Mâlik bin Enes radiyallahu anh'dan: "Osman Öldürüldü. Falanoğullarınm çöp­lüğünde üç gün atılmış olarak kaldı. Ona şu oniki kişi geldi: Dedem Mâlik bin Ebî Amir, Huvaytıb bin Abduluzzâ, Hakîm bin Hizam, Abdullah bin ez-Zübeyr ve Âişe bint Osman. Beraberlerinde lamba da vardı. Onu bir kapı üzerinde taşıdılar ve başı kapı üstünde bir yandan 'Tak, tak' sesleri çıkarırken onu öyle­ce  Bakî' (mezarlığına) kadar getirdiler. Na­mazını kim kıldıracak diye ihtilâf eltiler. Son­ra ya Hakîm ya da Huveytib kıldırdı. Defne­decekleri sırada Mâzinoğulllarından bir adam şöyle dedi: 'Eğer onu müslümanlarla beraber gömerseniz yarın gider insanlara bildiririm.' Bunun üzerine alıp onu Haşşı Kevkeb denilen yere ilettiler ve orada gömdüler. Osman bu olaydan önce Haşşı Kevkeb'den geçerdi ve şöyle derdi: 'Buraya mutlaka salih bir adam gömülecektir'."

Ravi: "el-Haşş, bostan anlamındadır" dedi.

[İkisi de Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr'e ait.|

8670- Osman'ın azatlısı Müslim bin Saîd radiyallahu anh'dan:

"Osman (muhasara altındayken) yirmi kö­le azat etti. (Sonra) bir şalvar getirtti ve onu giydi. Oysa o, ne İslâm'da, ne de cahiliyye devrinde hiç şalvar giymemiştir. Sonra dedi ki:

'Bu gece rüyamda, ALLAH Resulü sallalla-hu aleyhi ve sellem'i, Ebû Bekr ve Ömer'i gördüm. Şöyle dediler: 'Sabret, ertesi akşam sen bizimle iftar edeceksin. -

Mushaf getirtti, açıp önüne koydu. O önündeyken öldürüldü."

[Ahmed bin Hanbel ve Ebû Ya'lâ.]

8671- Zehdem el-Cermî radiyallahu anh'­dan:

"İbn Abbâs bize hitap edip şöyle dedi: 'Eğer halk, Osman'ın kanma sahip çıkmazsa, gökten yağacak taşlarla recm edilirler'."

(Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr vel-Evsat'ta.)

8672- Kâ'b bin Ucre radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bir fitneden söz etti ve gerçekleşmesinin ya­kın olduğunu söyledi. Derken oradan başı ör­tülmüş bir adam geçti. Dedi ki: İşte bu adam o gün hak üzere olacaktır.' Hemen sıçradım, Osman'ın belinden tuttum, ALLAH Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem'e götürdüm ve 'Bu mu?' dedim. '(Evet) budur' buyurdu."

8673- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Ey Osman! Eğer ALLAH, bir gün seni bu işle görevlendirip ele münafıklar ALLAH' w sa­na giydirdiği bu gömleği çıkartmak isterler­se, onu sakın çıkartma!" -bunu üç kere söy­ledi-

Nu'mân bin Beşîr dedi ki: "Bunu insanla­ra bildirmene engel olan neydi?"

"Vallahi bunu unuttum" diye cevap verdi.

8674- el-Hasan radiyallahu anh'dan: "(Osman'ın katili) Fasık Muhamnıed bin Ebû Bekr, Mısır'ın yollarmdan birinde yaka­landı ve bir eşek (derisinin) İçine konularak yakıldı." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'Ğe.]

8675- Abdullah bin Saîd, babasından: "Biz Ali'nin yanında; sağında Ammâr, so­lunda ise (Osman'ın katili) Muhammed bin Ebû  B ekr  oturuyorduk.   B ir  adam  gelip (Ali'ye) şöyle dedi:

'Ey mü'minlerin emîri! Osman hakkında ne dersin?' Hemen o iki adam öne atılıp şöy­le dediler: 'İmandan sonra ALLAH'ı inkar eden ve münafık olan adam hakkında mı soruyor­sun?' Adam şu cevabı verdi:

'Ben size sormuyorum, size gelmiş de de­ğilim.' Hemen Ali ona dedi ki:

'Ben onun hakkında onların dediğini de­mem.' Hemen o ikisi birden şöyle dediler: 'Öyleyse onu neden öldürdük?'

'Başınıza geçti, fakat son günlerinde sizi iyi yönetemedi, siz de kızıp ona kötülük yap­tınız. Vallahi ben ve Osman, ALLAH'ın: 'Biz on­ların gönüllerimle olan kini çıkardık. Artık on­lar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeş­lerdir' buyurduğu (Hicr, 47) gibi olmak iste­rim. ' |Taberânî, Mu'cetrnt' I-Kebîr'de zayıf bir senedle.|

8676- Vessâb'dan:

"Muhammed bin Ebû Bekr, onüç kişi ile Osman'a geldi ve onun sakalından yapışıp bir şeyler söyledi; azı dişlerinin gıcırdadığını duydum. Şöyle diyordu: 'Şimdi seni elimden Muâvİye, filan ve filan adamlar da kurtara­maz.' Ondan sonra hemen bir makas edinip başına vurdu, vurdu; sonra ötekiler de ona yardım edip Osman'ı öldürdüler."

(Taberânî uzun olarak, Mu'cemu'l-Kebîr'de.]

8677- Yahya bin Bukeyr'den:

"Hicri yirmiüçte Zi'1-Hİcce'nin son üç gü­nünde Şûra toplandı ve Osman'ı halife yaptı­lar. Hicrî otuzbeşte Zi'1-Hicce ayının onseki-zinci cuma günü öldürüldü. Öldürüldüğünde, seksensekiz yaşında idi. Sakalını sarı renge boyardı. Oniki yıl müslümanlann başında ka­lıp halifelik yaptı."

|Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr'de.)

8678- ez-Zübeyr radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem,

Fetih günü Kureyş'ten bir adamı hapsetmek suretiyle öldürttü. Sonra şöyle buyurdu: 'Bu­günden sonra hapsetmek suretiyle, anc ık Os­man'ı öldüren kişi öldürülecektir. Buru yap­mazsanız siz koyunlar gibi öldürülürs înûz'."

[Taberânî, Mtı'cemu'l-Evsaf'ta ve Bezzâr zayıf bir senedle.]

8679-  Abdullah bin Ferrûh radiyallahu anh'dan:

"Osman'ın yıkanmadan kanlı elbiseleriyle defn edildiğini gördüm." (Abdullah) İbn Ahmed.



8665- Bu hadisi Tirmizî (3708), İbr. b. Sa'd an Şâzân ani'l-Esved b. Âmir an Sinân b. Hârûn an Küleyb b. Vâil an İbn Ömer senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

8666- Bu hadisi Buhârî (fadâilu'l-ashâb 7/3, IV, 202-3), Ah. b. Şebîb b. Saîd an ebîhî an ebîhî an Yûnus ani'z-Zührî an Urve an Ubeydillah b. Adî b. el-Hiyâr senedi ile tahrîc etti.

8667- Bu hadisin râvileri Heysemî'ye göre güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 93).

İçinden bazı bölümleri Tirmizî (3803), Alî b. Saîd an Ebî Muhâyyât Yahyâ b. Ya'lâ b. Atâ an Abdilmelik b. Umeyr an İbn ahî Abdillah b. Selâm senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

8668- Heysemî'ye göre isnâdı hasendir (Mecma‘ Iî, 94).

8669- Râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 95).

8670- Bu hadisi Ahmed (I, 72), Osmân b. e. Şeybe an Yûnus b. ebî'l-Ya'f‍r el-Abdî an ebîhî an Müslim senedi ile tahrîc etti.

Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 97).

8671- Mu'cemu'l-Kebîr râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ Iî, 97).

8672- Bu hadisi İbn Mâce (111), Alî b. Muh. an Abdillah b. İdrîs an Hişâm b. Hassân an Muh. b. Sîrîn an Ka'b senedi ile tahrîc etti.

İsnâdında kopukluk vardır. Ebû Hâtim'e göre Muh. b. Sîrîn, Ka'b'ı idrâk edememiştir. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir.

8673- Bu hadisi İbn Mâce (112), Alî b. Muh. an Ebî Muâviye ani'l-Ferec b. Fadâle an Rabîa b. Yezîd ani'n-Nu'mân b. Beşîr an Âişe senediyle tahrîc etti.

İsnâdında kopukluk vardır Rabîa'nın Nu'mân'dan semâı yoktur. Râvileri ise güvenilir kimselerdir.

8674- Bu hadisin râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 97).

8675- Râvilerinden Abdülmun'im b. Beşîr zayıftır (Mecma‘ Iî, 97).

8677- Râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 99).

8678- Taberânî'nin isnâdında Mus'ab b. Saîd ve Bezzâr'ın isnâdında Abdullah b. Şebîb zayıf râvilerdir (Mecma‘ Iî, 99).

8679- Bu hadisi Abdullah b. Ah. (Müsned I, 73), Süreyc b. Yûnus an Mahb‍b b. Muhriz an İbr. b. Abdillah b. Ferrûh an ebîhî an Osmân senedi ile tahrîc etti.



Konu Başlığı: Ynt: Osman bin Affânın menkıbeleri 2
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Temmuz 2019, 08:20:01
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Osman bin Affânın menkıbeleri 2
Gönderen: Ceren üzerinde 11 Temmuz 2019, 20:14:05
Esselamu aleyküm. Rabbım razı olsun bilgilerden kardeşim....


Konu Başlığı: Ynt: Osman bin Affânın menkıbeleri 2
Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Temmuz 2019, 13:33:13
Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim