๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:14:33



Konu Başlığı: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:14:33
ÖLDÜRÜLMELERİ VE YOKEDİLMELERİ HAKKINDA HADİS BULUNAN HAYVANLAR


3954- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Beş çeşit hayvan vardır ki ihramlının on­ları öldürmesinde günah yoktur: Karga, çay­lak, akrep, fare, kuduz köpek."

[Tirmizî hariç Altı hadis imamı]

3955- Bir rivayette şu ibare gelmiştir: "İhramsiz ve ihramlının onları öldürmelerinde herhangi bir sakınca yoktur."

3956- Tirmizî, Ebû Saîd radiyallahu anh'­dan: "Yılan, akrep, fasıkçık (fare), kuduz (ya da yırtıcı) köpek, saldırgan her yırtıcı yabani hayvan  (öldürülebilir).  Karga  ve  çaylak kuşunu ise, taş atıp ürkütür fakat öldürmez."

3957- Ebû Dâvud hariç, Altı hadis imamı, Aişe'den:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Beş hayvan vardır ki, hepsi fasık olduğu için, ihramlı da ihramsız da onları öldürebi­lir..." Benzerini nakletti.

3958- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Biz Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem ile Mina'da bir mağaradayken, «Ve'l-Mürselâti urfen» sûresi nazil oldu. O, bu sûre­yi bize okuyordu, biz de onun ağzından alı­yorduk. Henüz (mübarek ağzı) o (sûre) ile ıs­lak iken, aniden üzerimize bir yılan atladı, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Onu öldürün!» Hemen onu öldür­mek için davrandık, fakat o bizi geçip sıvıştı. Bunun üzerine şöyle dedi: «O sizin şerriniz­den, siz de onun şerrinden korunup kurtuldu­nuz»."

3959-  Diğer rivayet: "Arefe gecesi Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem ile bera­berdik. Bir yılan hışıltısını duyduk; «Haydi öldürün!» buyurdu. Yılan derhal bir deliğe kaçtı. Biz deliği biraz oyduk, hurma yaprak­larını yakıp içeri duman verdik. Bunun üzeri­ne Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Allah onu sizin şerrinizden, sizi de onun şerrinden korudu»." [Buhârî, Müslim ve Nesâî]

3960- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Yılanları öldürün! Üstünde iki siyah be­nek bulunan ve kuyruğu kesik olan yılanı da öldürün! Çünkü bunlar gözü kör ederler, ka­dına düşük yaptırırlar."

İbn Ömer dedi ki: "Beni bir yılan kovalar­ken Ebû Lübâbe görüp şöyle dedi:

«Onu öldürme!»

«Ama Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem yılanların öldürülmesini emretti» de­yince, şöyle cevap verdi:

«O, daha sonra ev yılanlarını yani evlerde gezip dolaşan yılanları öldürmeyi yasakla­dı»." [Nesâî hariç, Altı hadis imamı]

3961- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem evlerde olan yılanların öldürülmesini yasakla­dı, ancak üzerinde iki beyaz çizgi bulunan ile kuyruğu kesik yılanın öldürülmesini yasakla­madı. Çünkü bunlar gözü kör eder ve kadının çocuğunu düşürmesine sebebiyet verirler."

[Mâlik]

3962- Ebu's-Sâib radiyallahu anh'dan:

"Ebû Saîd'i evinde ziyaret ettim; evinde onu namaz kılarken buldum. Namazını biti­rinceye kadar beklemek için oturdum. Evin bir kenarında çatıdaki çubuklar içinde bir kı­mıldama duydum. Baktım ki bir yılan. Hemen onu öldürmek için sıçradım. Bana: «Otur!» diye işaret etti; oturdum. Namazı bitirince, avluda bulunan evi gösterdi. Dedi ki:

«Şu evi görüyor musun?»

«Evet» dedim; şöyle dedi:

«Orada içimizden bir delikanlı vardı; yeni evlenmişti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber Hendek harbine çıktık. O

öğlenleri Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'den izin alıp evine gidiyordu. Bir gün yi­ne izin istedi. Bu sefer ona:

«Silahını al! Zira ben Kurayza' nm sana bir şey yapmasından korkuyorum» buyurdu.

Delikanlı silahını yanına alıp gitti; bir de ne görsün hanımı iki kapı arasında ayakta du­ruyor. Büyük bir kıskançlıkla mızrağıyla ha­nımına saldıracak oldu, fakat hanımı şöyle dedi:

«Mızrağını çek! Eve gir de beni dış/arıya çıkartanın ne olduğunu bir gör!»

Hemen içeriye girdi ve büyük bir yılanın döşeğin üzerinde kıvranıp yattığını gördü. Hemen mızrağı ile doğrultup onu yukarıya kaldırdı ve avluya mızrağını dikti, derken yı­lan ona saldırdı. Yılan mı yoksa delikanlı mı, hangisinin önce öldüğü bilinmiyor. Hemen Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e ge­lip durumu anlattık. Dedik ki:

«Allah'a dua et de onu bize diriltsin!» Şöyle buyurdu:

«Arkadaşınız için Allah'tan mağfiret dile­yin.» Sonra şöyle dedi:

«Medine'de müslüman olmuş cinler var­dır. Onlardan birini gördüğünüz zaman üç gün ona gitmesini bildirin. Üç gün sonra o yi­ne size görünürse artık onu öldürün. Zira o bir şeytandır»."

3963- Diğer rivayette:

"Bu evlerin ziyaretçileri vardır. Onlardan birini gördüğünüz zaman, üç kere sıkıştırın. Giderlerse ne âlâ, gitmezlerse öldürün. Çün­kü o artık kâfirdir." Sonra buyurdu ki: "Haydi gidin arkadaşınızı defnedin!" [Mâlik, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]

3964- İbn Ebî Leylâ'dan, o da babası radi­yallahu anhdan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e, evlerine dadanan cinler hakkında sordular; şöyle buyurdu:

"Evlerinizde onlardan birini görürseniz, şöyle deyin: «Nuh'a verdiğiniz sözünüz hakkı için, Süleyman'a verdiğiniz söz hakkı için Al-

lah aşkına and veriyorum, eziyet vermeyin ve görünmeyin!» Ondan sonra tekrar dönüp ge­lirlerse Öldürün!" [Ebû Dâvud ve Tirmizî.]

3965- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Yılanların hepsini öldürün; kim onların intikamından korkarsa benden değildir."

3966- Diğer rivayet:

"Büyüklerin hepsini öldürün. Ancak gü­müş çubuğu gibi beyaz olanını öldürmeyin." [Ebû Dâvud ve Nesâî]

3967- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Onlarla (yılanlarla) harbe başladığımız günden beri onlarla barış yapmadık. Onun için korkarak kim onlardan bir yılanı öldür­meyi terk ederse, bizden değildir."

[Ebû Dâvud]

3968- el-Abbâs radiyallahu anh'dan: "Dedi ki: «Ey Allah'ın Resulü! Biz zem­zem (kuyusunu) süpürüp temizlemek istiyo­ruz; fakat içinde bu cinlerden —küçük yılan­ları kastediyor— vardır.»

Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onların öldürülmesini emret­ti." [Ebû Dâvud]

3969- Sa'd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

vezağ (başı küçük, kuyruğu uzun büyük ke­ler)'i öldürmeyi emredip ona «fasıkçık» adını verdi." [Müslim ve Ebû Dâvud.]

3970- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Kim ilk darbede zehirli keleri öldürürse o, şu kadar sevap alır. İkinci darbede öldürürse, birincisinden az şu kadar şu kadar sevap alır. Üçüncü darbede öldürürse, ikincisinden aşağı olarak şu kadar şu kadar sevap alır."

3971- Diğer rivayet: "Kim büyük kerten­keleyi ilk darbede öldürürse yüz sevap alır,

ikinci darbede öldürürse ondan aşağı sevap alır. Üçüncüsünde ondan (yani ikincisinden) daha aşağı (az) sevap alır." [Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]

3972- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Yanına bir kadın girdi. Onun elinde bir

değnek vardı. Âişe'ye sordum: «Bu nedir?» Cevap verdi: «Bu, kertenkele (öldürmek) içindir. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bize anlattı: İbrahim'in ateşinin söndü-rülmesine mâni olmaya çalışan bundan baş­kası olmamıştır. Bu nedenle biz, onu öldür­mekle emrolunduk»."

[Nesâî daha uzun bir metinle.]

3973- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Kabe'nin içinde dahi olsa büyük kerten­keleyi öldürün."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebtr'de zayıf bit senedle.]

3974- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:

"Bir fare, ucu yanmış fitili getirip Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem'in, üzerinde oturduğu seccadesinin üzerine bıraktı ve ondan bir dirhem kadar yerin yanmasına sebep oldu. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Uyuduğunuz zaman lambaları söndürün. Çünkü şeytan sizi yakmak için bunlara böyle yaptırır»." lEbû Davudi

3975- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"İsrâiloğullanndan bir ümmet kaybol­muştur. Ne oldukları bilinmiyor. Sanırım bu ümmet fareden başkası değildir. Çünkü ona deve sütü konulduğu zaman içmez, koyun sü­tü konulduğunda ise içer." |Buhârî ve Müslim]

3976- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

köpeğin öldürülmesini emretti. Bunun üzeri­ne biz Medine etrafına yayılır ve öldürmedik

köpek bırakmazdık. Hatta biz bir kadıncağı­zın ardından giden çöl halkına ait bir köpeği bile öldürdük."

3977- Diğer rivayet:

"Av köpeği, koyun köpeği ve sığır köpeği hariç, diğer köpeklerin öldürülmesini emretti. İbn Ömer'e denildi ki: Ebû Hureyre diyor ki: "Ekin (tarla) köpeği de." İbn Ömer şu cevabı verdi: "Ebû Hureyre'nin ekin tarlası vardır. (Bu hususu o, daha iyi bilir)"

[Ebû Dâvud hariç, Altı hadis imamı.]

3978- Abdullah bin Muğaffel radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Eğer köpekler ümmetlerden bir ümmet olmasaydı öldürülmelerini emrederdim. On­lardan simsiyah olanı öldürün!" [Sünen ashabı]

3979- Meymûne radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

bir gün onun yanında üzgün sabahladı. Ona dedi ki: «Bugün pek üzgünsün. Seni bugünkü gibi hiç görmemiştim.» Şu cevabı verdi:

«Cibril bugün benimle görüşeceğini va'd etmişti. Gelmedi. Vallahi o, sözünde mutlaka dururdu (ama bir sebebi vardır mutlaka)." O gün öyle geçti. Sonra hatırına çadırın altında bulunan köpek yavrusu geldi. Emretti; hemen enik oradan çıkartıldı. Yerini su ile güzelce sildi. Akşam olunca hemen Cibril gelip onun­la buluştu. Bunun üzerine Peygamber sallalla­hu aleyhi ve sellem şöyle dedi: «Sen bana dün geleceğini va'd etmiştin, gelmedin acaba se­bebi ne ola ki?» Cevap verdi: «Evet; fakat biz, içinde köpek ve resim bulunan eve girme­yiz.» Sabah olunca, büyük bostan köpeği ha­riç, küçük bostan köpeği de dahil bütün kö­peklerin öldürülmesini emretti."

3980- Diğer rivayet:

"Hatta küçük köpeğin öldürülmesini bile emrediyordu." [Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî]

3981- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

hayvanlardan şu dördünün öldürülmesini ya­sakladı: Karınca, an, hüdhüd ve surad (göçeğen kuşu)." [Ebû Dâvud]


3954-3955-Bu hadisi Mâlik (hacc no. 88, s. 356), Buhârî (cezâ'us-sayd 7/1, II, 212), Müslim (hacc no. 76-8, s. 858-9), Nesâî (menâsık 82/1, V, 187; 84, V, 189; 86-88, V, 190) ve İbn Mâce (no. 3088), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile;

Mâlik (hacc no. 89, s. 356), Buhârî (bed'ul-halk 16/2, IV, 99) ve Müslim (hacc no. 79, s. 859), Abdullah b. Dînâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile;

Müslim (hacc no. 72-3, s. 857-8), Ebû Dâvud (no. 1846), ve Nesâî (menâsık 88/2, V, 190), ez-Zührî an Sâlim b. Abdillah an ebîhî asl-ı senedi ile;

Buhârî (cezâ'us-sayd 7/2, II, 212) ve Müslim (hacc no. 74-5, s. 858), Zeyd b. Cübeyr an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3956-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 1848), Tirmizî (no. 838) ve İbn Mâce (no. 3089), Huşeym an Yezîd b. e. Ziyâd an Abdirrahman b. e. Nu'aym an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdı hasendir.

3957-Bu hadisi Buhârî (cezâu's-sayd 7/5, II, 212; bed'ul-halk 16/1, 99), Müslim (hacc no. 69-71, s. 857), Tirmizî (no. 857) ve Nesâî (menâsık 115/2, V, 209; 116, 117/1, 118, V, 210), ez-Zührî an Urve an Âişe asl-ı senedi ile;

Mâlik (hacc no. 90, s. 357), Müslim (hacc no. 68, s. 857) ve Nesâî (menâsık 113, V, 208; 119, V, 211), Hişâm b. Urve an ebîhî an Âişe asl-ı senedi ile;

Müslim (hacc no. 67, s. 856), Nesâî (menâsık 114/1, V, 208) ve İbn Mâce (no. 3087), Katâde an Saîd b. el-Müseyyeb an Âişe asl-ı senedi ile;

Müslim (hacc no. 66), Ubeydullah b. Miksem ani'l-Kâsım an Âişe tarikiyle tahrîc ettiler.

3958-Bu hadisi Ahmed (I, 428, 456), Buhârî (cezâ'us-sayd 7, II, 212; tefsîr Ve'l-mürselât 3, 4, VI, 78), Müslim (selâm 137, s. 1755), Nesâî (menâsık 114/2, V, 208), el-A'meş an İbrâhîm ani'l-Esved an Abdillah b. Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

3959-Bu rivayeti Nesâî (menâsık 114/3, V, 209), Amr b. Alî an Yahyâ an İbn Cüreyc an Ebî'z-Zübeyr an Mücâhid an Ebî Ubeyde an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

3960-Bu hadisi Mâlik (isti'zân 31, s. 975), Buhârî (bed'ul-halk 14-15/11, Iv, 98; mağâzî 12/20, V, 19), Müslim (selâm 128-136, s. 1752-47, Ebû Dâvud (no. 5252-5255) ve Tirmizî (no. 1483), Abdullah b. Ömer an Lubâbe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3961-Bu hadisi Mâlik (isti'zân no. 32, s. 976), Nâfi' an Sâibe mevlâti Âişe senedi ile mürsel olarak tahrîc etti.

3962-Bu hadisi Mâlik (isti'zân 33, s. 976-7), Müslim (selâm no. 139, s. 1756), Ebû Dâvud (no. 5257) ve Tirmizî (no. 1484), Sayfî mevlâ İbn Eflah an Ebî's-Sâib mevlâ Hişâm b. Zühre an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3963-Bu rivayeti Müslim (no. 140), Muh. b. Râfi' an Vehb b. Cerîr b. Hâzım an ebîhî an Esmâ b. Ubeyd ani's-Sâib senedi ile tahrîc etti.

3964-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5260) ve Tirmizî (no. 1485), İbn ebî Leylâ an Sâbit el-Bünânî an Abdirrahman b. e. Leylâ an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî,isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

3965-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5249) ve Nesâî (cihâd 48/4, VI, 51), Şerîk an Ebî İshâk ani'l-Kâsım b. Abdirrahman b. Abdillah b. Mes'ûd an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3966-Bu rivayeti Ebû Dâvud (no. 5261), Amr b. Avn an Ebî Avâne an Muğîre an İbrâhîm en-Nehaî an İbn Mes'ûd senedi ile tahrîc etti.

3967-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5248), İshâk b. İsmaîl an Süfyân an İbn Aclân an ebîhî an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

3968-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5251), Ahmed b. Menî' an Mervân b. Muâviye an Mûsâ't-Tahhân an Abdirrahman b. Sâbit ani'l-Abbâs senedi ile tahrîc etti.

3969-Bu hadisi Müslim (selâm no. 144, s. 1758) ve Ebû Dâvud (no. 5262), Abdürrezzâk an Ma'mer ani'z-Zührî an Âmir b. Sa'd an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3970-Bu hadisi Müslim (selâm no. 146-7, s. 1758, her iki lafız buna aittir), Ebû Dâvud (no. 5263-4) ve Tirmizî (no. 1482), Süheyl b. e. Sâlih an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3972-Bu hadisi Nesâî (menâsık 85/1, V, 189-90), Ebû Bekr b. İshâk an İbrâhîm b. Muh. b. Ar'are an Muâz b. Hişâm an ebîhî an Katâde an Saîd b. el-Müseyyeb an Âişe senedi ile tahrîc etti.

3973-Heysemî'ye göre isnâdında yer alan Ömer b. Kays el-Mekkî zayıf bir râvidir (Mecma‘ IV, 47).

3974-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5247), Sül. b. Abdirrahman et-Temmâr an Amr b. Talha an Esbât an Simâk an İkrime an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti.

3975-Bu hadisi Buhârî (bed'ul-halk 15, IV, 98) ve Müslim (zühd no. 61), Hâlid an İbn Sîrîn an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3976-3977-Her ikisi de Müslim'in lafzıdır.

Bu hadisi Mâlik (isti'zân no. 14, s. 069), Buhârî (bed'ul-halk 17/4, V, 101), Müslim (musâkât no. 43-45, s. 1200), Nesâî (sayd 9/2, VII, 184) ve İbn Mâce (no. 3203), İbn Vehb an Yûnus ani'z-Zührî an Sâlim an ebîhî asl-ı senedi ile;

Müslim (müsâkât no. 46, s. 1200), Tirmizî (no. 1488), Nesâî (sayd 9/4, VII, 184), Taberânî (no. 13639), Tahâvî (IV, 55) ve Beyhakî (VI, 9), Amr b. Dinâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdı hasen sahîhtir.

3979-3980-İlk lafız Müslim'e, ikincisi ise Ebû Dâvud'a aittir. Bu hadisi Müslim (libâs no. 82, s. 1664), Ebû Dâvud (no. 4157) ve Nesâî (sayd 11/3, VII, 186), ez-Zührî an İbni's-Sebbâk an İbn Abbâs an Meymûne asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3981-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5267) ve İbn Mâce (no. 3224), Abdürrezzâk an Ma'mer ani'z-Zührî an Ubeydillah b. Abdillah b. Utbe an İbn Abbâs senedi ile tahrîc ettiler.



Konu Başlığı: Ynt: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: Pelinay üzerinde 28 Ağustos 2015, 14:42:26
bilinçli olmamız gereken önemli bir konu.Efendimizin bu beş hayvanında hepsinin öldürülmesini emretmiyor.bazı özellikler sayıyor.inşAllah dikkat edenlerden oluruz.Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: İkraNuR üzerinde 29 Ağustos 2015, 13:32:43
ve aleykumusselam ve rahmetullah. ewet 5 hayvann beşinide kesin oldurun demiyor ama yılan kuduz kopek ve fareyi oldurun diyor karga ve çaylagıda taşla kovalayınız diyor. bilgiden dolayı allah razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: Sefil üzerinde 29 Ağustos 2015, 14:33:13
Allah razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Ağustos 2015, 00:30:34
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah, Hayvanları öldürmek canilik değildir. Çünkü bir hikmete göre öldürülüyorlar. İnsana zarar vermesinden dolayı öldürülüyorlar. Rabbim (celle celalühü) bizleri anlayanlardan eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Öldürülmeleri ve yok edilmeleri hakkında hadis bulunan hayvanlar
Gönderen: ❣ Muhammed ❣ üzerinde 05 Eylül 2015, 14:04:57
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...Evet bilinçli olmamız gereken önemli bir konu.İnsana zarar veren hayvanlar öldürüle bilir.Zaten islam dini bu konuda gereken bilgiyi vermiştir.İnşaAllah bizlerede uyarız gerekmedikçe hayvanlara zarar vermeyiz.Allah c.c razı olsun İnşaALlah...