๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Ocak 2011, 16:22:54



Konu Başlığı: Necis olup satılması caiz olmayanlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Ocak 2011, 16:22:54
Necis Olup Satılması Caiz Olmayanlar, Henüz Elde Olmayan Bir Malın Satılmaması, Henüz Olmamış Meyveleri Satmamak, Başaktaki Buğdayı, Başağından Çıkmış Ve Arınmış Olan Buğday Karşılığı Satmamak, Müzabene Ve Diğer Ariye Meseleleri



4611- Câbir radiyallahu anh'dan:

Fetih yılı Mekke'de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duy­dum:

"Şüphesiz Allah, içkiyi, ölü hayvan etini, domuzu ve putları alıp satmayı haram kılmış­tır." Denildi ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Ölmüş hayvanların iç yağlarına ne dersiniz, ki onlarla gemiler ci­lalanır, deriler yağlanır ve kandiller aydınla­tılır."

Şöyle buyurdu:

"O haramdır. Allah yahudileri kahretsin! Allah onlara ölmüş hayvanların iç yağlarını haram kıldığı halde onlar, yağları alıp erittiler. Sonra da satıp parasını yediler."

[Mâlik hariç, Altı hadis imamı.][86]

 

4612- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e şarap dolu bir kırba hediye etmek is­tedi.

Buyurdu ki: «Allah'ın onu haram kıldığı­nı bilmiyor musun?»

«Hayır» dedi ve sonra yanında bulunan bir insana gizli bir şeyler fısıldadı.

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem: «Ona ne fısıldadın?» diye sorunca, şöyle de­di/ «Onu satmasını söyledim.» Şöyle buyur­du:

«Allah içilmesini yasakladığının satılma­sını da yasak kılmıştır.»

Bunun üzerine adam hemen o iki dağarcı­ğını açtı ve içindekilerini akıtarak boşalttı." [Mâlik, Müslim ve Nesâî.][87]

 

4613- Ebû Davud'un da benzeri rivayeti vardır; onda şöyle geçmektedir:

"Allah bir kavme bir şeyi bizzat yemesini haram kılarsa, onun parasını (satışını) da ha­ram kılmıştır."[88]

 

4614- Ebû Talha radiyallahu anh'dan: Dedim ki: "Ey Allah'ın Nebisi! Evimdeki yetimler için şarap satın aldım."

"Haydi şarabı dök, küpleri de kır!" bu­yurdu. [Tîrmizî ve Ebû Dâvud.][89]

 

4615- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bir kimse bir yiyecek satın alırsa, onu tam manasıyla teslim almadıkça başkasına satmasın."

"Biz süvarilerden tartmadan göz kararıyla yiyecek satın alırdık. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu yerinden başka yere taşıyıncaya dek satmamızı yasakladı."

[Tirmizî hariç, Altı hadis imamı][90]

 

4616- Hakîm bin Hizam radiyallahu anh'-dan: Dedim ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Biri bana gelip hâli hazırda bende olmayan bir şeyi satın almak istiyor. Bu durumda daha sonra çarşıdan satın alarak teslim etmek üzere istenen şeyi ona sa­tayım mı?"

"Hayır. Yanında olmayan bir şeyi satma!" buyurdu. [Sünen ashabı][91]

 

4617- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, yiyeceği tam manasıyla teslim almadıkça baş­kasına satmasını yasak etti." İbn Abbâs'a de­dim ki:

"Bu nasıl olur?" Şöyle dedi:

"Bu, yiyecek ortada yok iken dirhemleri dirhemler karşılığında satmaktır. Yiyecek maddesi ise tehir edilmiştir!"[92]

 

4618- Diğer rivayet: "Sanırım her malın durumu yiyecek hükmünde gibidir."

[Mâlik hariç. Altı hadis imamı.][93]

 

4619- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Ona bir adam veresiye verdiği kumaşlar hakkında sordu; şu cevabı verdi:

"Bu, gümüşü gümüşle satmak gibidir" dedi ve hoş karşılamadı. [Muvatta'][94]

 

4620- Mâlik radiyallahu anh'dan: "Yiyeceklerin dağıtımı ile ilgili doküman­lar, Mervan zamanında insanlara çıkarıldı. İn­sanlar yiyecek ellerine geçmeden o doküman­larla alış veriş yapmaya başladılar. Zeyd bin Sâbit'le sahabeden bir adam girip şöyle dedi:

«Ey Mervan! Sen faizi helal mı kılıyor­sun?» Mervan:

«Bunu yapmaktan Allah'a sığınırım, nedir o?» deyince, şu cevabı verdi:

«İşte bu dokümanlar. İnsanlar bunları bir­birine sattılar, mallan ellerine geçirmeden on­ları sattılar.»

Hemen Mervan zabıtalarını gönderdi, in­sanların ellerinden onları toplayıp sahiplerine geri verdiler."[95]

 

4621- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile bir seferde idik; ben babam Ömer'e ait olan genç bir devenin üstündeydim, onu zaptedemiyordum, kavmin önüne önüne geçiyordu. Ömer bu duruma üzülerek gelip onu tekrar geriye alıyor ve şöyle diyordu:

«Ona sahip ol! Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in önüne geçmesin.»

Bunun üzerine Peygamber sallallahu aley­hi ve sellem ona şöyle dedi:

«Onu bana sat, ey Ömer!»

«O senindir ey Allah'ın Resulü!» diyerek deveyi ona sattı. Ondan sonra Peygamber sal-lallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:

«O, senindir ey Abdullah! Onu istediğin gibi kullan!»" [Buhârî][96]

4622- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem henüz çıkıp olgunlaşmadan meyvelerin satışı­nı yasakladı. Bunu satıcıya da alıcıya da ya­sakladı." [Altı hadis imamı.][97]

 

4623- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ağacın üzerinde iken iyice olgunlaşmamış ve dolgunlaşmamış meyvelerin satışını ya­sakladı. Enes'e dedik ki:

«Onun olgunlaşması nasıl olur?» Cevap verdi:

«Kızarması ve sararmasıdır.» Dedi ki:

«Şayet Allah afet vererek senin meyvene mani olacak olsa, müslüman kardeşinin para­sını nasıl helâl sayabilirsin?»"

[Buhârî, Müslim, Muratta' ve Nesâî.][98]

 

4624- Zeyd bin Sabit radiyallahu anh'dan: "İnsanlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanında henüz olgunlaşmamış meyvelerin alış verişini yaparlardı. Toplanıp alacak verecek işlerine giriştiklerinde satın alan müşteri şöyle derdi:

«Meyveler bu sene iyi gitmedi, meyvelere hastalık (duman) geldi, verimli olmadı.» Böy­lece binbir bahane ileri sürerdi. Aralarında ih­tilâf çoğalınca, Resûlullah şöyle buyurdu:

«Öyleyse bu meyveleri ağaçlarında iyice olgunlaşmadan satın almayın.»

Bu yasakla o, husûmet ve anlaşmazlıkla­rın çokluğunu dikkat çekmek istiyordu."

[Buhârî ve Ebû Dâvud.][99]

 

4625- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan, de­di ki:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hurmanın satışını, ondan yeninceye ya da ye­nilmeye elverişli oluncaya ve tartılıncaya dek yasaklamıştır." Denildi ki: "Tartılır hale nasıl gelir?" Yanında bulunan bir adam şöyle dedi: «Göz karan ile tahmin edinceye kadar» de­mektir." [Buhârî ve Müslim][100]

 

4626- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, tadılmadan önce meyvenin satışını yasakla­mıştır. Hayvanın sırtındaki yünün ve meme­deki sütün satılmasını da yasaklamıştır." [Taberânî, Mu'cemıı'l-Evsat'ta.][101]

 

4627- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, iyice karanncaya kadar üzümün; iyice sert ve dolgunlaşıncaya kadar da hububatın satışını yasaklamıştır." [Tîrmizî ve Ebû Dâvud.][102]

 

4628- Hârice bin Zeyd radiyallahu anh'­dan:

"Onun babası (Zeyd b. Harise), meyvele­rini Süreyya yıldızı doğmadıkça satmazdı." [Mâlik][103]

 

4629- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, muzâbeneyi, yani yaş hurmayı ölçeğe vurarak kuru hurma karşılığı ve taze üzümü ölçeğe vurarak kuru üzüm karşılığında satmayı ya­saklamıştır."[104]

 

4630- Diğer rivayet:

"Eğer ekin ise, onu da yiyecek ölçeği ile satmayı yasak etmiştir." [Altı hadis imamı.][105]

 

4631- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem muhabereden, münâkaleden, muzâbeneden; hurmayı olgunlaşmadan satmaktan; onu ariyye (hurma ağacı ve parası olmayan ihtiyaç sa­hibi bir kimsenin çoluğuna çocuğuna taze hurma tattırmak maksadıyla elindeki kuru hurmayı verip ağaçtaki yaş hurmadan alması) dinar ve dirhem karşılığı olmaksızın satmak­tan nehyetti.

Muhabere; kişinin çıplak araziyi bir adama vermesi. O adamın da tarlaya harcama ya­pıp yetiştirdiği meyvesinden sahibinin hisse alması demektir.

Muzâbene; hurma ağacındaki yaş hurma­yı kuru hurma ölçeği ile satmaktır.

Muhâkele ise ekinde olur; başaktaki daneyi, başaktan çıkarılıp arınmış dane ölçeği kar­şılığında satmaktır."[106]

 

4632- Diğer rivayette şu ilave yer almıştır: "Muâveme; yıllan içine alan bir alış veriştir. İstisnalı satıştan da nehyetti. Ama (istisnalı kısmın) bilinmesi durumu sözkonusu olursa başka."[107]

 

4633- Diğer rivayet: "Muzâbene, muhâkale, muhâdare ve muhabereyi yasakladı." "Muhâdara, meyveyi olmadan satmaktır. Mu­habere, döğülmedik harman yığınını, miktarı­nı göz kararı tayin edip şu kadar sâ'a satmak­tır." [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.][108]

 

4634- Ömer radiyallahu anh'dan: "Hangi cariye efendisinden bir çocuk dün­yaya getirirse, artık o, cariyesini satamaz, hi­be edemez, kimseye miras olarak bırakamaz, yaşadığı sürece ondan faydalanır. Sahibi ölünce o cariye hürriyetine kavuşur." [Mâlik][109]

 

4635- Câbir radiyallahu anh'dan:

"Biz Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in ve Ebû Bekr'in zamanında ümmü veledleri (hür erkeğin çocuk doğuran cariyesini) satardık. Ömer halife olunca, bizi bu alış ve­rişten nehyetti; biz de bundan vazgeçtik."

[Rezîn][110]

 

4636- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, velânın (azat edenin azat edilene mirasçı olma hakkının) alım satımını ve bağış olarak veril­mesini yasakladı." [Altı hadis imamı.][111]

 

4637- İyâs bin Abdillah radiyallahu anh'­dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, suyun satılmasını yasakladı." [Sünen ashabı][112]

4638- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"(Etrafındaki) otu satabilmek için (kuyu sahibi) ihtiyacından fazla suyu satamaz." [Buhârî ve Müslim][113]

 

4639- Büheyse radiyallahu anh'dan: Babam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanma girmek için izin istedi, izin verildi, içeriye girdi. Gömleğinin içine girip onu öpmeye ve ona yüz sürmeye başladı ve şöyle dedi:

"Ey Allah'ın Resulü! Engellenmesi helâl olmayan bir şeyi bana söyler misin?"

"Sudur" buyurdu.

"Engellenmesi helâl olmayan (başka) şey nedir?"

"Tuz."

"Sonra nedir?"

"Ateş." Adam yine sordu:

"Ey Allah'ın Resulü! Engellenmesi helâl olmayan şey nedir?" Cevap verdi:

"İyilik yapman, daima senin için hayır­dır." [Ebû Dâvud][114]

 

4640- Ebû Ümame radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Şarkıcı, türkücü cariyeleri satmayın, sa­tın olmayın. Onlara müzik öğretmeyin. Onla­rı alıp satmakla yapılan ticarette bir hayır yoktur, ödenen paraları da haramdır. Bu tür kimseler hakkında su âyet nazil olmuştur: «İnsanlar arasında bir bilgisi olmadığı halde, Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş şeylerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap bunlar için­dir»." (Lokman, 6)[115]

 

4641- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, taksim edilmeden ganimet mallarının satılma­sını yasaklamıştır." [İkisi de Tirmizî'ye aittir][116]

 

4642- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem habelu'l-habeleyi (gebe devenin etini dişi do­ğacak yavrusu gebe kalıncaya kadar vâde ile) satmayı yasakladı. Bu, cahiliyet ehlinin yapa-geldikleri alış verişlerdendi. Kişi, devenin eti­ni, o deve doğuruncaya, sonra o doğurduğu deve de doğuruncaya kadar (vâde ile) satın alırdı."[117]

 

4643- Diğer rivayet:  "Habelu'l-habele: Dişi devenin, karmndakini doğurması, o do­ğurduğu devenin de gebe kalmasıdır." [Altı hadis imamı.][118]

 

4644- İbnü'l-Müseyyeb radiyallahu anh'­dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, madâmîn, melâkîh ve habelu'l-habelenin satı­şını yasakladı."

Madâmîn: Gebe develerin karnında olan cenini satmak. Melâkih: erkek develerin sulbünde olanları satmaktır. Habelu'l-habe­le: Doğacak yavrunun yavrusunu satmaktır.[119]

 

4645- İbnü'l-Müseyyeb radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hayvanı et karşılığında satmayı yasakladı." [İkisi de Mâlik'e aittir.][120]

4646- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Yiyecek yığını, yiyecek yığını karşılığın­da (tartmadan) satılmaz. Yiyecek yığını ölçeği belli yiyecek mukabilinde de satılmaz."

[Müslim ve aynı lafızla Nesâî.][121]

 

4647- Alkame b. Abdillah radiyallahu anh'dan, dedi ki:

"Allah'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem, zaruret bulunmadıkça müslümanlann alışverişlerini sağlayan sikkelerin kırılmasını yasaklamıştır." [Ebû Dâvud][122]

 

4648- Ebû Üseyd es-Sâidî radiyallahu anh'dan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Nebît çarşısına gitti, baktı ve şöyle dedi: "Bu­rası, size uygun bir çarşı değildir." Sonra baş­ka bir çarşıya daha gitti, baktı: "Bu da sizin çarşınız değildir" dedi. Sonra ilk çarşıya gel­di, dolaştı ve şöyle buyurdu:

"Burası sizin çarşınızdır; sakın bu çarşı kaldırılmasın ve (bu çarşıdaki satıcı ve alıcı­lara) vergi yüklenmesin." [İbnMâce][123]


[86] Bu hadisi Buhârî (buyu' 112, III, 43), Müslim (musâkât no. 71, s. 1207), Ebû Dâvud (no. 3486), Tirmizî (no. 1297), Nesâî (buyu' 93, VI, 309-10) ve İbn Mâce (no. 2167), Yezîd b. e. Habîb an Atâ b. e. Rebâh an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/320.

[87] Bu hadisi Müslim (müsâkât no. 68, s. 1206), Mâlik (eş-ribe no. 12, s. 846) ve Nesâî (buyu 90, VII, 307-8), Zeyd b. Eşlem an Abdirrahman b. Va'le an Ibn Abbâs asl-ı se­nedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/320.

[88] Bu rivayeti Ebû Dâvud (no. 3488), Müsedded an Bişr b. el-Mufaddal ve Hâlid b. Abdillah an Hâlid el-Hazıâ' an Bereke EbV I-Velîd an İbn Abbâs senedi ile daha uzun bir metinle tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/320.

[89] Lafız Tirmizî'ye aittir. Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3675), Züheyr b. Harb an Vekf ani's-Sevrî ani's-Siiddî an Ebt Hureyre an Enes senedi ile;

Tirmizî ise (no. 1293), Humeydb. Mes'ade ani'l-Mu'te-mir b. Sül. an Leys an Yahya b. Abbâd an Enes an Ebt Talha senedi ile tahrîc etti.

İlk tariki Tirmizî, daha sahîh bulmaktadır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/320.

[90] Bu hadisi Mâlik (buyu' 40, 42, s. 640), Buhârî (buyu' 49/6, III, 20; 51/1, III, 21; 55/2, III, 23), Müslim (buyu32-5, s. 1160), Ebû Dâvud (no. 3492-3), Tirmizî (no. "9'1292) ve Nesâî (buyu 55/1, VII, 285; 57/1-3, VII, 287), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Mâlik (buyu' 41, s. 640), Buhârî (buyu154/3, III, 21-2),  Müslim (buyu' no. 36, s. 1161) ve Nesâî (buyu1 55/2, VII, 285), Abdullah b. Dînâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Buhârî (54/1, III, 22; 56/1, III, 23), Müslim (no. 37-8, s. 1161) ve Nesâî (57/4, VII, 287), ez-Zührt an Salim an ebfhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/320.

[91] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3503), Tirmizî (no. 1232), Nesâî (buyu170, VII, 289) ve İbn Mâce (no. 2187), Yu­suf b. Mâhek an Hakîm asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321.

[92] Bu hadisi Tayâlisî (no. 2602), Abdürrezzâk (no. 14211,14318), Şafiî (Ümm III, 60; VII, 226), Ahmed (I, 215,221,270,285), Buhârî (buyu155, III, 23), Müslim (buyu' 29, s. 1159), Ebû Dâvud (no. 3497), Tirmizî (no. 1291), Nesâî (buyu155/3, VII, 285), Taberânî (M. el-Ke-bîr no. 10870-8) ve İbn Hibbân (no. 4959,4667), Amr b. Dînâr an Tavus an İbn Abbâs asl-ı senedi ile; Ahmed (I, 356, 368), Müslim (buyu' no. 30-1, s. 1160), Ebû Dâvud (no. 3496), Nesâî (buyu155/3,5-6, VII, 285) ve Taberânî (no. 10915), Abdullah b. Tavus an ebîhî an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321.

[93] Bu hadisi Tayâlisî (no. 2602), Abdürrezzâk (no. 14211,14318), Şafiî (Ümm III, 60; VII, 226), Ahmed (I, 215,221,270,285), Buhârî (buyu155, III, 23), Müslim (buyu' 29, s. 1159), Ebû Dâvud (no. 3497), Tirmizî (no. 1291), Nesâî (buyu155/3, VII, 285), Taberânî (M. el-Ke-bîr no. 10870-8) ve İbn Hibbân (no. 4959,4667), Amr b. Dînâr an Tavus an İbn Abbâs asl-ı senedi ile; Ahmed (I, 356, 368), Müslim (buyu' no. 30-1, s. 1160), Ebû Dâvud (no. 3496), Nesâî (buyu155/3,5-6, VII, 285) ve Taberânî (no. 10915), Abdullah b. Tavus an ebîhî an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321.

[94] Bu hadis-i mevkufu Mâlik (buyu' 70, s. 659), an Yahya b. Saîd ani'l-Kâsım an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti.

asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321.

[95] Muvattâ, buyu' 44, s. 641. Müslim, bunu (buyu' no. 40, s. 1162), İshâk b. İbr. an Abdillah b. el-Harîs ani'd-Dahhâk b. Osman an Bükeyr b. el-Esacc an Süleyman h. Yesâr an Ebî Hureyre senedi ile "vasletmiştir".

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321.

[96] Bu hadisi Buhârî (buyu' 47, III, 19; hibe 25/2, III, 140), Süfyân b. Uyeyne an Amr b. Dînâr an Ibn Ömer asl-ı se­nedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/321-322.

[97] Bu hadisi Mâlik (buyu 10, s. 618), Buhârî (buyu' 85/3, III, 34), Müslim (buyu' 49-51, s. 1165)-6), Ebû Dâvud (no. 3361), Nesâî (buyu' 28/1, VII, 262) ve İbn Mâce (no. 2214), Nâfi' an Ibn Ömer asl-ı senedi ile; Buhârî buyu' 82/1, III, 31), Müslim (buyu' 57, s. 1167; 59, s. 1168) ve Nesâî (buyu' 28/2, VII, 262), ez-Zührîan Salim an ebîhî asl-ı senedi ile; Nesâî (buyu' 28/4, VII, 263), Hanzale an Tavus an İbn Ömer tarikiyle Buhârî (selem 4/1-2, III, 45), Amr b. Dînâr an Ebî'l- Bahterî an İbn Ömer tarikiyle; Müslim (buyu' no. 52, s. 1166), Abdullah b. Dînâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[98] Bu hadisi Mâlik (buyu1 11, s. 618), Buhârî (buyu' 87, III, 34), Müslim (müsâkât no. 15-16, s. 1190), Ebû Dâ­vud (no. 3367) ve İbn Mâce (no. 2284), Humeyd et-Ta-vil an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[99] Bu hadisi Buhârî (buyu1 85/1, III, 33) ve Ebû Dâvud (no. 3372), Ebû'z-Zinâd an Urve an Sehl b. e. Hasme an Zeyd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[100] Bu hadisi Ahmed (I, 341), Buhârî (selem 3, III, 45), Müslim (buyu' no. 55, s. 1167), Taberânî (no. 12688) ve Beyhakî (V, 301), Şu'be an Amr b. Murre an Ebî'l-Bah-terî an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[101] Heysemî'ye göre râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma' IV,  102).

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[102] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3371), Tirmizî (no. 1228) ve İbn Mâce (no. 2217), Hammâd b. Seleme an Humeyd an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[103] Bu mevkufu Mâlik (buyu1 no. 13, s. 619), Ebû'z-Zinâd an Hârice b. Zeyd b. Sabit an ebîhî senedi ile tahrîc et­ti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/322.

[104] Bu hadisi Mâlik (buyu' 23, s. 624), Buhârî (buyu' 75/1-2, IH, 29-30), Müslim (buyu1 no. 74, s. 1171), Ebû Dâvud (no. 3361), Tirmizî (no. 1300) ve Nesâî (buyu' 13, VII, 266), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[105] Bu hadisi Mâlik (buyu' 23, s. 624), Buhârî (buyu' 75/1-2, IH, 29-30), Müslim (buyu1 no. 74, s. 1171), Ebû Dâvud (no. 3361), Tirmizî (no. 1300) ve Nesâî (buyu' 13, VII, 266), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[106] İlk iki lafız Müslim'in, sonuncusu ise Nesâî'nindir. Bu hadisi Buhârî (şürb 17/3, III, 81), Müslim (buyu 81-82, s. 1174), Ebû Dâvud (no. 3373) ve Nesâî (buyu' 39/2, VII, 270), İbn Cüreyc an Atâ an Câbir asl-ı sene­di ile; Müslim (no. 83, s. 1175), Zeyd b. e. Üneyse an Ebfl-Velîd el-Mekkt an Câbîr tarikiyle; Ebû Dâvud (no. 3374), Humeyd el-A'rec an Siil. b. Atîk an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 54, s. 1167), Zekeriyyâ b. Ishâk an Amr b. Dînâr an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 86, s. 1176) ve Tirmizî (no. 1290), Atâ b. e. Rebâh an Câbir asl-ı senedi ile; Müslim (no. 85, s. 1175) ve Ebû Dâvud (no. 3375), Ey-yûb an Ebî'z-Zübeyr ve Saîd b. Mînâ an Câbir asl-ı se­nedi ile; Müslim (no. 84, s. 1176), Süleym b. Hayyân an Saîd b. Mînâ an Câbir tarikiyle tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[107] İlk iki lafız Müslim'in, sonuncusu ise Nesâî'nindir. Bu hadisi Buhârî (şürb 17/3, III, 81), Müslim (buyu 81-82, s. 1174), Ebû Dâvud (no. 3373) ve Nesâî (buyu' 39/2, VII, 270), İbn Cüreyc an Atâ an Câbir asl-ı sene­di ile; Müslim (no. 83, s. 1175), Zeyd b. e. Üneyse an Ebfl-Velîd el-Mekkt an Câbîr tarikiyle; Ebû Dâvud (no. 3374), Humeyd el-A'rec an Siil. b. Atîk an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 54, s. 1167), Zekeriyyâ b. Ishâk an Amr b. Dînâr an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 86, s. 1176) ve Tirmizî (no. 1290), Atâ b. e. Rebâh an Câbir asl-ı senedi ile; Müslim (no. 85, s. 1175) ve Ebû Dâvud (no. 3375), Ey-yûb an Ebî'z-Zübeyr ve Saîd b. Mînâ an Câbir asl-ı se­nedi ile; Müslim (no. 84, s. 1176), Süleym b. Hayyân an Saîd b. Mînâ an Câbir tarikiyle tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[108] İlk iki lafız Müslim'in, sonuncusu ise Nesâî'nindir. Bu hadisi Buhârî (şürb 17/3, III, 81), Müslim (buyu 81-82, s. 1174), Ebû Dâvud (no. 3373) ve Nesâî (buyu' 39/2, VII, 270), İbn Cüreyc an Atâ an Câbir asl-ı sene­di ile; Müslim (no. 83, s. 1175), Zeyd b. e. Üneyse an Ebfl-Velîd el-Mekkt an Câbîr tarikiyle; Ebû Dâvud (no. 3374), Humeyd el-A'rec an Siil. b. Atîk an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 54, s. 1167), Zekeriyyâ b. Ishâk an Amr b. Dînâr an Câbir tarikiyle; Müslim (no. 86, s. 1176) ve Tirmizî (no. 1290), Atâ b. e. Rebâh an Câbir asl-ı senedi ile; Müslim (no. 85, s. 1175) ve Ebû Dâvud (no. 3375), Ey-yûb an Ebî'z-Zübeyr ve Saîd b. Mînâ an Câbir asl-ı se­nedi ile; Müslim (no. 84, s. 1176), Süleym b. Hayyân an Saîd b. Mînâ an Câbir tarikiyle tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[109] Bu mevkufu Mâlik (ıtk no. 6, s. 776), an Nâfi' an İbn Ömer an Ömer sahîh senediyle tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[110] Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[111] Bu hadisi Mâlik (ıtk 10, s. 782), Buhârî (ıtk 10/1, III, 120; ferâid 21/2, VIII, 10), Müslim (ıtk no. 16, s. 1145), Ebû Dâvud (no. 2019), Tirmizî (no. 1236), Nesâî (buyu4 87, VII, 306) ve İbn Mâce (no. 2747), Abdullah b. Dî­nâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[112] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3478), Tirmizî (no. 1271), Nesâî (buyu' 88, VII, 307) ve İbn Mâce (no. 2477), Amr b. Dînâr an EbVI-Minhâl an İyâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, senedi hakkında "hasen sahîh" hükmü vermiş­tir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/323.

[113] Bu hadisi Buhârî (şürb 2/1, III, 75; hiyel 5, VIII, 61), Müslim (müsâkât no. 36, s. 1298) ve İbn Mâce (no. 2478), Ebû'z-Zinâd ani'l-A'ıec an EbîHureyre asl-ı se­nedi ile; Buhârî (şürb 2/2, III, 75) ve Müslim (no. 37, s. 1298), ez-Zührî an Ebî Seleme ve Saîd an Ebî Hureyre asl-ı se­nedi ile; Müslim (no. 38, s. 1298), İbn Cüreyc an Ziyâd b. Sa'd an Hilâl b. Usâme an Ebî Seleme an Ebî Hureyre tari­kiyle tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[114] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3476), Ubeydullah b. Muâz an ebîhî an Kehmes an Seyyar b. Manzûr an ebîhî an Büheyse an ebihâ senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[115] Bu hadisi Tirmizî (no. 1283, 3193) ve İbn Mâce (no. 2168), Ubeydullah b. Zahr an Alî b. Yezîd ani'l-Kâsım an Ebî Umâme asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Alî sebebiyle isnadı zayıftır.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[116] Bu hadisi Tirmizî (no. 1563), Hennâdan Hatim b. İsma-îl an Cehdam b. Abdillah un Mıılı. h. Ibr. an Muh. b. Zeyd an Şehr b. Havseb an Ebî Saîd senedi ile tahrîc et­ti ve "garîb" hükmü verdi.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[117] Bu hadisi Muvattâ (buyû? 62, II, 653-654), Buhârî (buyu' 61/1, III, 24-5; selem 8, III, 46; menâkıbu'1-En-sâr 26, VI, 236), Müslim (buyu' 5-6, s. 1153-4), Ebû Dâ­vud (no. 3370), Tirmizî (no. 1229), Nesâî (buyu' 67-8, VII, 293-4) ve İbn Mâce (no. 2197), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[118] Bu hadisi Muvattâ (buyû? 62, II, 653-654), Buhârî (buyu' 61/1, III, 24-5; selem 8, III, 46; menâkıbu'1-En-sâr 26, VI, 236), Müslim (buyu' 5-6, s. 1153-4), Ebû Dâ­vud (no. 3370), Tirmizî (no. 1229), Nesâî (buyu' 67-8, VII, 293-4) ve İbn Mâce (no. 2197), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[119] Bu hadisi Mâlik (buyu' no. 63, s. 654), ani'z-Zührî an Saîd b. el-Müseyyeb senedi ile tahrîc etti.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/324.

[120] Bu hadisi Mâlik (buyu' no. 64, s. 655), an Zeyd b. Eşlem an Saîd b. el-Müseyyeb senedi ile mürsel olarak tahrîc etti.

İbn Abdilberr: "Bu hadisin muttasıl bir vecihten sabit ol­duğunu bilmiyorum" demiştir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/325.

[121] Bu hadisi Müslim (buyu' 42, s. 11627) ve Nesâî (buyu' 37-8, VII, 269-70), İbn Cüreyc an Ebî'z-Zübeyr an Câ­bir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/325.

[122] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3449) ve İbn Mâce (no. 2263), el-Mu'temir b. Sül. an Muh. b. Fada an ebîhî an Alkame b. Abdillah an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/325.

[123] Bu hadisi İbn Mâce (no. 2233), İbr. b. el-Münzir an İsh. b. İbr. b. Saîd an Safvân b. Süleym an Muh. ve Alî eb-nâ'l-Hasan b. ebTl-Hasan el-Berrâd ani'z-Zübeyr b. el-Münzir b. ebî Üseyd an ebîhî an ceddihî senedi ile tah­rîc etti.

İshâk, Muh. b. Alî ve Zübeyr zayıf râvilerdir.

Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/325.



Konu Başlığı: Ynt: Necis olup satılması caiz olmayanlar
Gönderen: Ceren üzerinde 04 Temmuz 2019, 21:13:04
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...


Konu Başlığı: Ynt: Necis olup satılması caiz olmayanlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Temmuz 2019, 12:27:25
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin