๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 13 Ocak 2011, 15:47:10



Konu Başlığı: Namaz vakitleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Ocak 2011, 15:47:10
NAMAZ VAKİTLERİ


995-Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan:
Biri, Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem'e gelip namaz vakitlerini sordu. Adama herhangi bir cevap vermedi.
Sabah olunca, henüz (karanlıktan) insan lar birbirlerini tanımazken Bilâl'e emredip sabah namazı için kamet getirtti. Sonra gü neş tepe noktasından zail olunca öğle nama zı için kamet getirtti. Cemaatin arasında bu vakti daha iyi bilen birisi, bu vakit İçin gün ortası tabirini kullanmıştır. Daha güneş yük sekteyken emredip ona ikindi namazı içİn kamet getirtti. Güneş battığında ona emredip akşam namazı için kamet getirtti. Ufuktaki aydınlık kaybolunca emretü ve yatsı namazı na kamet getirtti.
Ertesi gün sabah namazını biraz tehir etti, namazdan çıktığında biri "güneş doğdu" di yebilirdi, ya da nerdeyse güneş doğacak (di yebilirdi). Dünkü kıldığı ikindiye yakın bir zamana kadar öğleyi erteledi. Sonra ikindiyi geç kıldı, namaz bittiğinde biri "güneş kızardi" diyebilirdi. Akşamı da şafağı kaybolacağı zamana kadar geciktirdi. Yatsıyı da gecenin ilk üçte biri oluncaya dek geç kıldı.
Sabah olunca soruyu soran kişiyi çağırıp şöyle dedi: "İ^le namaz vakitleri bu ikisi ara sıdır." [Müslim ve Nesâî.]
996-Ebû Dâvud da benzerini rivayet edip şöyle dedi: Bu hadisin râvilerinden birisi şu ibareyi kullandı: "Sonra yatsıyı gece yansına doğru erteleyerek kıldı."
997-Müslim ve Tirmızî, Büreyde radiyal-lahu anh'dan:
Bir adam Peygamber sallalİahu aleyhi ve sellem'e namaz vakitlerini sordu. Ona: "Bu iki gün bizimle beraber kıl!" buyurdu. Güneş tam tepe noktasından (batıya doğru) kayınca, Bilâl'e emredip ezan okuttu. Sonra emredip öğleye kamet getirtti... Yukarıdakinin benze rini nakletti.
998-Nesâî de hadisi onlar gibİ nakletti; ancak o, sabah namazı ile başlattı.
999-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Cibril, Beyt-i Serîf'in yanında bana iki kere imamlık yaptı. Birincisinde Öğle namazı nı gölge, pabucun kayı§ı kadar uzunlukta ol duğu zaman kıldırdı. Sonra ikindiyi her §ey gölgesi kadar olunca kıldırdı. Sonra akmamı güne§ batıp oruçlu iftar ettiğinde kıldırdı. Sonra yatsıyı şafak (ufuktaki aydınlık) kay bolduğunda kıldırdı. Sonra sabahı lan yeri ağarınca ve oruçluya yemek yasak edildiği zaman kıldırdı.
İkinci günde, öğleyi herseyin gölgesi kadar olunca, dünkü ikindiye yakın bir za manda kıldırdı. Sonra ikindiyi her şeyin göl gesi iki misli olunca kıldırdı. Sonra akşamı İlk seferindeki vaktinde kıldırdı. Sonra yatsıyı ge cenin üçte biri geçtiğinde kıldırdı. Sonra sa bahı ortalık aydınlanınca kıldırdı. Sonra Cib ril, O'na yönelerek şöyle dedi: "Ey Muham medi Bunlar senden önceki peygamberlerin vaktidir. Namaz vakti. İşte bu iki vaktin arası dır." [Tirmizî ve Ebû Dâvud.]
1000-Nesâî, Câbir radiyallahu anh'dan: Cibrîl, Peygamber sallallahu aleyhi ve sel lem'e namaz vakitlerini öğretmek için geldi. Cibrîl önde. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem arkasında, O'nun arkasında da insanlar saf tuttular. Öğle namazını güneş göğün orta sından (batıya doğru) zail olduğunda kıldır dı..." Benzerini nakletti. Ancak buradaki na mazda şöyle geçmektedir: "Cibrîl, O'nun ya nına gelip öne geçti, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de onun arkasında durdu, insanlar ResûlüUah sailallahu aleyhi ve sel-lem'in arkasında durdular..." Bu rivayette ikinci gündeki namazda su ibare geçmektedir: "Akşamı kıldırdı; daha sonra biz uyuduk, sonra kalktık."
1001-Diğer bir rivayet: Cibril, güneş zail olduğu zaman gelip "Ey Muhammed kalk, öğle namazım kıl!" dedi. Öğle namazını gü neş zail olduğu zaman kıldı..." Benzerini an lattı; ancak burada her namazda Cibrîl'in "Kalk ey Muhammed! Namaz kıl! " dediği geçmektedir.

1002-Diğer bir rivayet: "Peygamber sai lallahu aleyhi ve sellem çıktı. Öğle namazını güneş (tepe noktasından batıya) zail olup göl ge pabuç kayışı kadar olduğu zaman kıldırdı. Sonra ikindiyi gölge pabuç kayışı kadar, ada mın gölgesi, misli gibi olduğu zaman kıldır dı." Devamı, tıpkı Büreyde'nin rivayet ettiği hadis gibidir. Ancak şu farkla:
"İkinci gününün akşam namazı birinci günkü gibi idi."
Sonra bu rivayette yine şöyle geçmekte dir: "Sonra ikindiyi, kişinin gölgesi, develerin Zü'1-Huleyfe'ye seyrindeki binicinin gölgesi kadar (yani) misli gibi olunca kıldırdı. Sonra güneş battığında akşamı kıldırdı. Sonra yatsı yı gecenin üçte birine doğru ya da gece yan sına doğru (râvilerden biri tereddüd ettİ) kıl dırdı. Sonra sabah namazmı, ortalık bayağı aydınlanınca kıldırdı."
1003-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sailallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Şüphesiz namazın ilk ve son vakti vardır. Öğlenin ilk vakti güne§(in tepe noktasından) zait olduğu zamandır; son vakti, ikindi nama zının vaktinin gireceği zamandır. İkindinin ilk vakti; vakti girince; son vakti ise güneş sara-rmcadır. Akmamın ilk vakti güne§ batınca, son vakti ufuktaki aydınlık kayboluncadır. Yatsı namazının ilk vaktİ ufuktaki aydınlık kaybo lunca, son vakti gece yar ilanı ncadır. Sabah namazının ilk vakti fecİr (aydınlık) doğunca, son vakti ise güneş doğmak üze rey kendir."
[Tirmizî]
1004-Nesâî'nin rivayeti: ALLAH Resulü sai lallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "ݧte bu Cibril'dir, size dininizi öğretiyor Sabah na mazını fecir doğduğu zaman kıldırdı." Deva mı Büreyde'nin hadisi gibidir. Ancak bunda "akşamın vakti bir" olarak geçmektedir.
Onda yine şöyle geçmektedir: "İkinci gün de yatsıyı geceden bir saat geçince kıldırdı."
1005-Muvattâ'da: Ebû Hureyre soru sora na dedi ki: "Dikkat et bana! Sana bildiriyo rum; öğleyi gölgen senin boyun kadar olunca kıl; ikindiyi gölgen iki mislin olunca kd; ak şamı güneş batınca kıl; yatsıyı senin bulundu ğun vakitle (yatsı vaktinin girmesinden itiba ren) gecenin üçte biri arasındaki vakitte kd! Sabahı da alaca karanlıkta kıl!"
1006-Ömer radiyailahu anh'dan: Ömer valilerine şunu yazdı: "Benim içİn en önemli ameliniz namazdır.
Kim onu koruyup devam ederse, dinini korumuş olur, kim de onu yitirirse dinini daha çabuk yitirir." Sonra şunu yazdı: "Öğle nama zının vakti; gölge bir arşın olunca (başlar), bi rinizin gölgesi iki misli oluncaya kadar (de vam eder); ikindi vakti, güneş henüz yüksek te bembeyaz parlak iken başlar; güneşin batı-mından önce bir süvarinin iki veya üç fersah yol alabileceği kadar devam eder. Akşam gü neş batıncadır. Yatsı, şafağın batımından ge cenin üçte biri geçinceye dek devam eder. Kim (yatsıyı kılmadan) uyursa, gözüne uyku düşmesin, kim uyursa gözü uyku tutmasın, kim uyursa gözü uyku tutmasın! Sabah vakti ise yıldızlar belirginleşip bir araya geldiği za mandır." [Mâlik]
1007-Diğer rivayette: "O (Ömer), Ebû Musa'ya şöyle yazdı: "Öğleyi, güneş gökten biraz kaydığı zaman kıl, ikindiyi güneşe he nüz sarılık girmeden bembeyaz ve parlak ol duğu zaman kıl! Akşamı güneş batınca kıl! Yatsıyı uyumadıkça mümkün olduğunca geç kıl. Sabahı yıldızlar bir araya gelip toplandık larında kıl! Sabah namazında mufassal sûre lerden iki uzun süre oku!" [Mâlik]
1008-Diğer bir rivayette:
"Yatsıyı seninle (akşam namazı ile) ara na gecenin üçte biri girdiği zaman kıl! Şayet (yatsıyı) geciktirİrsen gecenin yansına ka dar geciktir. Sakın ha gafillerden olma!" [Mâlik]
1009-İbn Amr b. el-Âs radiyailahu anh' dan:
. (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Öğlenin vakti, güneş (tepe noktasından batıya) zail olup, kişinin gölgesi kendi uzun luğu olunca başlar, İkindi vakti girinceye dek
devam eder. ikindinin vakti, güneş sararınca-ya dek devam eder. Akşamın vakti, şafak (ufiiktaki aydınlık) kayboluncaya dek devam eder. Yatsı namazı, orta gecenin yarısına dek devam eder. Sabah namazının vakti, tanyeri-nin ağarmasından güneşin doğmasına kadar dır. Güneş doğunca namaz kılma! Çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasından doğar." [Ebû Dâvud, Nesâî ve aynı lafızla Müslim.]
1010-Ebu'l-Minhâl'dan:
Babamla beraber Ebû Berze el-Eslemî'nin yanma girdik. Babam sordu:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem farz namazları nasıl kılardı?" Cevap verdi:
"Öğle namazını güneş iyice göğün ortası na gelip (batıya) zail olunca kılardı. İkindiyi de kıldığında birimiz (ikindiyi kıhp da) Medi ne'nin en uzak köşesine gittiğinde güneş hâlâ canlı olurdu. Akşam hakkında ne söylediğini unuttum. 'Ateme' diye adlandırdığınız yatsıyı ertelemeyi müstehap sayardı. Onu kılmadan önce uyumaktan hoşlanmazdı. Onu kıldıktan sonra muhabbet etmekten de hoşlanmazdı. Sabah namazını kıldırdığmda kişi arkadaşını tanıyacak durumda olurdu. Sabah namazında altmış ile yüz âyet arası okurdu."
1011-Dİğer rivayet: "Yatsıyı gecenin üçte birine kadar tehir etmekte herhangi bir sakın ca görmezdi." Sonra: "Gece yarısına kadar (tehir etmekte sakınca görmezdi)." dedi.
[Buhârî ve Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî]
1012-Muhammed b. Amr b. et-Hasan b. Alî b. Ebî Tâlib radiyaliahu anh'dan:
el-Haccâc, namazları tehir ederdi. Bu du rumu Câbir'e sorduk; şöyle dedİ:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem öğleyi kılacağı zaman güneş, gök tepesinden (batıya) zail olduğunda kılardı. İkindiyi kıla cağında güneş, henüz parlak ve yüksekte olurdu. Akşamı da güneş battığı zaman kılar dı. Yatsıyı bazen geç kılardı; bazen de (cema-
atin toplandığını gördüğünde) erken, tam za manında kılardı.
Cemaatın toplanması gecikince, geç kılar dı. Sabah namazını alaca karanlıkta kılardı."
[Buhârî ve Müslim. Ebû Dâvud ve Nesâî]
1013-İbn Mes'ûd radiyaliahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in yazın kıldığı öğle namazı, (gölge) üç ayakla beş ayak arası idi. Kışın ise beş ile ye di ayak arası idi." [Ebû Dâvud ve Nesâî.)
1014-Âişe radiyaliahu anhâ'dan: "Mü'min hanımlar, sabah namazını ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasın da örtülerine bürünmüş halde kılarlardı. Na maz bitip evlerine döndüklerinde, kendilerini karanlıktan dolayı kimse tanıyamazdı." [Aitı hadis imamı.]
1015-Âişe radiyaliahu anhâ'dan: "Öğle namazmı ne ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'den, ne Ebû Bekr'den, ne de Ömer'den erken kılanı görmedim." [Tirmizî]
1016-Onun (Tİrmizî'nin) aynca Ümmü Seleme'den de rivayeti vardır: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem öğleyi sizden daha erken kılardı; siz ise ikindiyi O'ndan daha er ken kıhyorsunuz."
1017-Habbâb radiyaliahu anh'dan:
ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e (secde mahallinin) sıcağından şikayet ettik. Şikayetimizi dinlemedi.
Züheyr, Ebû İshâk'a sordu: "Şikayetiniz öğle namazı vakti hakkında mıydı?"
"Evet."
"Onun erken kılmması hususunda mı?"
"Evet" dedi. [Müslim ve Nesâî.]
1018-Taberânî "Şikayetimizi dinlemedi" sözünden sonra şunu da ekledi: "Güneş zail olunca kılın!"
1019-el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağîr'inde ise leyyin bir isnâdla ondan sonra Câbir'den şunu ilave etti: "Lâ havle velâ kuvvete İlla hil-lah" sözünü de çokça söyleyin! Çünkü o, en aşağısı üzüntü olmak üzere zarardan tam dok san dokuz kapıyı kapatır."
1020-Aişe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ikindi namazını güneş odama düştüğü zaman kılardı."
[Muvaltâ hariç, altı hadis imamı.]
1021-Onun bir rivayetinde: "Odamın di bine."
1022-Bir başkasında: "Odamdan henüz çıkmamışken."
1023-Bir diğerinde ise: "Güneş odamda olup henüz gölgesi belirmeden" şeklindedir.
1024-Enes radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ikindiyi kıldırdığı zaman, güneş henüz yük sekte parlak olurdu; hem öyle ki, kişi avâlî'ye (uzak mahallelere) giderdi de orada güneş hâ lâ yüksekliğini korurdu. Gidilen bazı avâlîler, Medine'den dört mil uzaklıktadır." [Tirmizî hariç, altı hadis imamı,]
1025-Onun rivayetierindendir: "Hatta kişi Küba'ya kadar giderdi de..."
1026-Bir diğer rivayette: "Kişi, Amr b. Avfoğullanna giderdi ve onları ikindi nama zında bulurdu."
1027-Diğer bir rivayette: Es'ad b. Sehl b. Huneyf der ki: Ömer b. Abdilazîz ile öğle na mazım kılıp çıktık. Enes b. Mâlik'in yanına varınca, onu ikindi namazını kılarken bulduk. Dedim ki:
"Amca! Bu kıldığın namaz nedir?" "İkindi namazıdır. ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile kıldığım namaz işte bu dur" dedi.
1028-Bir başka rivayette: Peygamber sal lallahu aleyhi ve sellem bize ikindi namazı kıldırdı. Namazı bitirince, Selemeoğullarm-dan bir adam gelereke şöyle dedi: "Ey ALLAH Resulü! Develerimizi kurban olarak kesece ğiz, sizin de şeref verip orada bulunmanızı is tiyoruz."
"Peki, olur!" buyurdu. Beraberce gittik. Kurbanlar nenüz kesilmemişti. Kesildi, par çalandı. Pişirildi, yedik. Güneş henüz batma mıştı.
1029-Zührîradiyallahu anh'dan: Birgün Ömer b. Abdilazîz namazı geç kıl dırdı. Bunun üzerine Urve b. ez-Zübeyr yanı na girip şunları söyledi: "Muğîre b. Şu'be de Kûfe'deyken namazı geciktirmişti de Ebû Mes'ûd el-Ensârî ona şöyle demişti: "Nedir bu ey Muğîre? Bilmiyor musun? Hani (bir gün) Cibril gelip namaz kıldı, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de (ona uyarak) kıldı. Sonra o (Cibril yine) namaz kıldı, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de (ona uyarak) kıldı. Sonra o kıldı, ALLAH Resulü sal lallahu aleyhi ve sellem de kıldı. Sonra o kıl dı, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'de kıldı. Sonra o kıldı, ALLAH Resulü sal lallahu aleyhi ve sellem de kıldı. Sonra Cibrîl şöyle dedi:
"İşte ben bununla emrolundum!" Bunun üzerine Ömer b. Abdilazîz şöyle dedi: "Ne söylediğine dikkat et! Yani ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e namaz vaktini Cibrîl mi öğretti?"
Urve dedi ki: "(Evet) Beşîr b. Ebî Mes'ûd, babasından böyle naklederdi."
Yine Urve dedi ki: "Bana Peygamber sal lallahu aleyhi ve sellem'in eşi Âişe radiyalla-hu anhâ anlattı:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ikindi namazını kıldığı zaman güneş, odasına (yeni) düşer ve henüz gölgesi duvarlara yük-selmezdi."
[Tirmizî hariç, altı hadis imamı.]
1030-Bİr başka rivayette:
Ömer b. Abdilazîz ikindiyi biraz tehir etti. Urve şöyle dedi:
"Cibrîl inip ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in Önünde namaz kıldı..." Ömer de di ki: "Söylediğine dikkat et!"
"Beşîr b. Ebî Mes'ûd'dan duydum, o da babası Ebû Mes'ûd'dan duymuş. Şöyle de miş: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel lem'in şöyle buyurduğunu duydum:
"Cibrîl inip bana imam oldu. Onunla na maz kıldım, sonra yine kıldım, sonra yine kıl dım, sonra yine kıldım, sonra yİne kıldım."
1031-Seleme b. el-Ekva' radİyallahu anh'dan:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, akşam namazını güneşin üst kenarı kaybolup battığı anda kılardı."
[Buhârî, Müslim ve Tirmizîl
1032-Ebû Davud'un rivayeti: "Güneşin battığı, yani güneşin kaşının (üst kenarının) battığı anda (kılardı)."
1033-Râfı b. Hudeyc radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem İle akşamı kılardık. Namazdan sonra (ok atışı ya pan) birimiz oklarının düştüğü yeri görebilir di." (Buhârî ve Müslim]
1034-Nesâî, sahabeden birinden: "Onlar ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile akşam namazını (Mescid'de) kıldıktan sonra Medine'nin en ücra köşesinde olan evlerine giderlermiş; orada ok atışı yaparlarmış da, at tıkları yere baktıklarında oklarını rahatlıkla görebil İr lermiş."
1035-Mersed el-Yezenî radİyallahu anh'-dan:
Ebû Eyyûb gazi olarak yanımıza gelmişti. O zaman Ukbe b. Âmir Mısır'da valİ idi. Uk-be, akşamı biraz geç kıldınnca, Ebû Eyyûb şöyle dedi:
"Ey Ukbe, nedir bu namaz?"
"İşimiz vardı."
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in şÖyle buyurduğunu duymadın mı?: "Yıldızlar hep birden parlayana dek akşam namazını geciktirmedikleri sürece, ümmetim hayır yahut fıtrat üzerinde olacaktır."
[Ebû Dâvud]
1036-el-Hâris b. Vehb radiyallahu anh'-dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ümmetim, yıldızlar tümü birden parla-yıncaya kadar akşam namazını kılmayı gecik tirmedikleri, hıristİyanlara benzeyerek saba ha acele etmedikleri, cenazeleri (defnetmeleri için) ailelerine bırakmadıkları sürece İslâm üzere olmaya devam edeceklerdir."
[Taberânî. el-Mu'cemu l-Kebîr'mĞe zayıf [At isnâdla.]
1037-Onun güvenilir ravİler kanalıyla es-Sunâbihî'den "Cenazeleri ailelerine bırak madıkları sürece" ifadesi dışında, benzeri ri vayeti vardır.
1038-Alî radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ey Alî! Sakın şu üç şeyi geciktirme: Vak ti gelince namazı; (defne) Hazırlanınca cena zeyi; dengi bulunan bekâr kızı evlendirmeyi."
[Tîrmizî]
1039-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim henüz güneş doğmadan sabah na mazının bir rek'atına yetişirse, sabah namazı na yetişmiş olur. Kim henüz güneş batmadan ikindi namazının bir rek'atına yetişirse, ikindi namazına yetişmiş olur." [Altı hadis imamı.)
1040-Buhârî'ye âit bir rivayette: "Kim gü neş batmadan ikindi namazının bir secdesine yetişirse, namazmı tamamlasın! Kim güneş doğmadan sabah namazının bir secdesine ye tişirse, namazını tamamlasın!"
1041-Nesâî'nin rivayeti: "Her iki yerde de (ikindi ve sabah namazlarında) ilk secdeye yetiştiğinde..."
1042-el-Kâsım b. Muhammed radiyallahu anh'dan:
"İnsanlara (sahabeye) öğley namazmı gü neşin yakıcılığı kaybolduktan sonra kılarlar ken eriştim." [Mâlik]
1043-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Sıcak şiddetlendiği zaman, namazı soğu tun (geç kılın!) Çünkü sıcağın şiddeti cehen nemin kaynamasındandır." [Altı hadis imamı.]
1044-Ebû Zer radiyallahu anh'dan: Bir yolculukta ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile beraberdik. Müezzin öğle ezanını okumak istedi. Ona "Serinliği bekle!" buyurdu. (Bir müddet) sonra (müezzin) yine ezan okumak istedi; ona yine: "Serinliği bek le!" dedi. Nihayet kum tepelerinin gölgesini gördüğümüzde. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sıcağın şiddeti ce hennemin kaynamasındandır. Sıcak artınca, namazı soğutun (geç kılın!)" [Buhârî, Müslim. Ebû Dâvud ve Tirmizî]
1045-İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan, de di ki:
"Güneş cehennemden şeytanın boynuzundan
doğru çıkar. Şeytanın iki boynuzu arasından çı kar. Her yükselişinde cehennemden bir kapı açı lır. Sıcak iyice bastırınca, cehennemin tüm kapı lan açılır." [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kehîr'üe.]
1046-Enes radiyallahu anh'dan:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem sıcak olduğu zaman namazı geç kılardı; soğuk olduğu zaman ise erken kılardı." [Nesâî]
1047-Alî b. Şeybân radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e geldik, güneş aydınlık ve parlak olduğu sürece ikindiyi geç kıldırıyordu." [Ebû Dâvud]
1048-İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Sofra kurulup da (akşam namazı için) kamet getirildiği zaman, Önce yemeği yeyin, yemeği bitirinceye kadar (namaz için) acele etmeyin!" Bu sebeple İbn Ömer, sofra kurul duğu zaman yemeğe başlardı, bitirinceye ka dar imamın kıraat sesini duyduğu halde ye mekten kalkmazdı. [Nesâî hariç. Allı hadis İmamı.]
1049-Diğer rivayet: "Abbâd b. AbdiUah b. ez-Zübeyr (İbn Ömer'e) dedi ki: Namazdan önce akşam yemeğine başlandığını duyduk (ne dersin?)." İbn Ömer ona dedi ki: "Yazık sana! Onların akşam yemeği neydi ki? Acaba onların akşam yemekleri babanın akşam ye meği gibi miydi?"
1050-Câbir radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ne yemek, ne de başka birşey için. na mazı geciktirmeyin!" [Ebû Dâvud]
1051-Aişe radiyallahu anhâ'dan: Yatsı namazının vakti hususunda Peygam ber sallallahu aleyhi ve sellem'e sordular. Ce vaben şöyle buyurdu:
"Her vadinin içine gece dolduğu (karanlık
bastığı) zaman."
1052-Ebû Bekr radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, yatsı namazını dokuz gece (Ebû Davud'un ri vayetinde sekiz gece) süreyle gecenin üçte bi rine kadar erteledi. Bunun üzerine Ebû Bekr dedi ki: "Biraz erken kıldırsan da gece nama zına rahatça kalksak!" Ondan sonra yatsıyı er ken kıldırmaya başladı.
[Ahmed ve Taberânî. el-Mu'cemu'l-Kebîr'inde leyyin bir isnâdla.]
1053-îbn Abbâs radiyallahu anh'dan: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem yatsı namazını geciktirdi. Bunun üzerine Ömer çıkıp şöyle seslendi: "Ey ALLAH Resulü, namaz kılalım! Kadınlar, çocuklar uyudular." Başından sular damlayarak çıkıp şöyle buyur du:
"Ümmetime veya insanlara güç gelmeye ceğini bilseydim hu (yatsı) namazı(nı) bu sa atte kumalarını emrederdim,"
[Buhârî, Miislim ve Nesaî.]
1054-Bunun başka rivayetlerinde ise: Al lah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem yatsı namazım o kadar geciktirdi ki insanlar uyudu lar, uyandılar; sonra uyudular, yine uyandılar. Bunun üzerine Ömer kalkıp "Namaz!" diye seslendi.
Atâ dedi ki: İbn Abbâs radiyallahu anh şöyle dedi: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i hâlâ görür gibiyim, (odasından) çık tı; başından sular damlıyordu ve elİni başına koymuş bir haldeydi."
İbn Cüreyc der ki: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in elini başına nasıl koydu ğunu İbn Abbâs'ın haber verdiği gibi göster mesini Atâ'dan İstedim, Bunun üzerine par maklarının arasını biraz araladı, sonra parmak uçlarını başının tepesine koydu; sonra bitişti rip yüze yakın olan kulağının yumuşağına doğru çekti; baş parmağı, yüzde, kulağa ve şakağa değdi ve sakalın etrafında kaldı. Bunu (tekrar tekrar böyle yaparken) ne eksiltiyor, ne de acele ediyordu."
1055-Bir başka rivayet: Âişe radiyallahu anhâ'dan:
Ömer seslendi: "Kadınlar, çocuklar uyu dular." Bunun üzerine çıktı ve şöyle buyurdu: "Yeryüzünde sizden başka namaz bekleyen yoktur." Namaz o zamanlar sadece Medi ne'de küımyordu.
1056-Diğer bir rivayette şu ek bulunmak tadır: "Bu, İslâmiyet henüz yayılmadan Önce idi."
1057-Diğer rivayetin ilavesi: İbn Şihâb dedi ki: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğu zikredildi: "Na maz hususunda ALLAH Resulü sallallahu aley hi ve sellem'i rahatsız etmeniz doğru değil dir." O bunu, Ömer (namaz için) bağırınca söylemiştir."
1058-Bir başka rivayette: Enes radiyalla hu anh'dan: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bîr gece yatsı namazını gece yansına kadar yahut gece yarısının hemen hemen çık masına kadar bekletti; sonra (cemaate) çıkıp şöyle buyurdu: "Bazı insanlar kıldüar ve yat tılar. Size gelince: namaz için beklediğiniz sürece namazda gibi sevap kazanmaya devam ettiniz."
1059-Ebû Dâvud, Muâz radiyallahu anh'-dan:
Yatsı namazına geciktiği için ALLAH Resu lü sallallahu aleyhi ve sellem'i beklemeye ko yulmuştuk. Hatta kimileri çıkmayacağını bile zannetmişti. İçimizden kimisi de O'nun na maz kıldığını söylüyordu. (İşte bu kanaat hâ kimken) hemen çıkıverdi. Hakkında ileri sür dükleri tahminleri söylediklerinde şöyle bu yurdu:
"Bu namazı biraz geç kılın! Çünkü siz di ğer milletlere bu namazla üstün kılındınız. Sizden önce hiçbir ümmet hu namazı künıa-mı§tıı:"
1060-Buhârî ve Müslim'in. Ebû Musa ra diyallahu anh'dan yaptıkları rivayette şu ifade geçmektedir: "Sizden başka bu saatte namaz kılan hİç kimse yoktur." Yahut şöyle buyurdu: "Sizden başka hiç kimse bu saatte namaz kd-mamıştır."
1061-Ahmed, Ebû Ya'lâ, Bezzâr ve Tabe-
rânî, el-Mu'cemu'l-Kebtr'inde, İbn Mes'ûd
radiyallahu anh'dan: "Sizden başka din eh linden hiç kimse bu saatte ALLAH'ı zikret mez." Bunun üzerine şu âyet-i kerime nazil oldu:
"Kitab ehlinin hepsi bir değildir: Onlar dan geceleri secdeye kapanarak ALLAH'ın âyetlerini okuyup duranlar vardır (Bunlar, ALLAH'a ve âhiret gününe İnanır, kötülükten meneder, iyiliklere koşarlar. İşte onlar İyiler dendir. Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını bula caklardır. ALLAH sakınanları bilir.)" (Âl-i İm-rân. 3/113-115)
1062-Enes radiyallahu anh'dan: "Yatsı namazına kamet getirilmişti ki ada mın biri 'Seninle bir işim var' dedi. Peygam ber sallallahu aleyhi ve sellem onunla fısıl-daşmaya başladı. O kadar uzun fısıldaştı ki sonunda cemaatın tümü ya da bir kısmı uyu-yakaldı."
[Mâlik hariç. Allı hadis imamı. Lafız Müslim'indir.]
1063-Diğer rivayet: "Peygamber sallal lahu aleyhi ve sellem'i gördüm. Namaza ka met getirildikten sonra bir adam O'nunla kıble arasına girdi ve o kadar uzun konuştu ki, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel lem'in ayakta uzunca bir .süre durmasına se bep oldu. Bu yüzden kimileri uyuklamaya başladı."
1064-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim namazın bir rek'atına yetişirse, na maza yetişmiş olur." [Altı hadis imamı.]
1065-Âişe radiyallahu anhâ'dan: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, namazı, ALLAH, canını alıncaya dek, sadece ikİ kere son vaktinde kılmıştır. |Tlrmizî|
1066-İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu;)
"Namazı ilk vaktinde kılmak, ALLAH'ın rı zasına, son vaktinde kılmak ise ALLAH'ın affına vesile olur." [İkisi de Timıizî'ye ailtir.J
1067-Râfi b. Hudeyc radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Sabah namazını aydınlıkta kılın! Çünkü bu, ecrin büyüğüne vesiledir."
[Sünen ashâbı.J
1068-Muğîs b. Summâ'dan:
îbnu'z-Ztibeyr radiyallahu anh ile sabah namazını karanlıkta kıldım. Selam verdikten sonra İbn Ömer'e gidip: "Nedir bu namaz?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr, Ömer İle kıldığuîiız sabah namazı bu idi. Ömer su-ikaste uğrayıp Öldükten sonra Osman, sabah namazını ağarttı (yani geç kıJdı)." [İbn Mâce]
1069-Yahya b. Saîd radiyallahu anh'dan: Dedi ki:
"Namaz kılan kişi, namazı vakti geçme den kılmalıdır. Vaktinin geçmesi, ailesi ve malının kaybından daha kötüdür." [Mâlik]
1070-ALLAH Rusûlü sallallahu aleyhi ve sellem'e biat edenlerden Üınmü Ferve radi yallahu anhâ'dan, dedi ki:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e soruldu:
"Amellerin en üstünü hangisidir?" Cevap verdi:
"İlk vaktinde kılınan namaz."
[Ebû Dâvud ve Tirmizî]


Konu Başlığı: Ynt: Namaz vakitleri
Gönderen: Ceren üzerinde 30 Ağustos 2016, 15:51:31
Esselamu aleyküm.Namazlarını hakkıyla ve tama vaktinde kılan ve allahın rahmetine kavuşan kullardan olalım inşallah..


Konu Başlığı: Ynt: Namaz vakitleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 27 Haziran 2019, 04:50:35
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri namaza gereken ehemmiyeti veren kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Namaz vakitleri
Gönderen: Züleyha üzerinde 27 Haziran 2019, 10:07:59
Alllah razı olsun inşallah selam ve dua ile...


Konu Başlığı: Ynt: Namaz vakitleri
Gönderen: Melek Nur Çelik koü üzerinde 27 Haziran 2019, 13:47:24
Paylaşım için Allah razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Namaz vakitleri
Gönderen: Ceren üzerinde 27 Haziran 2019, 15:31:31
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri namazını vaktinde hakkiyla kılan kullardan eylesin inşallah. ...