๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 30 Aralık 2010, 20:56:33



Konu Başlığı: Namaz duaları 2
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Aralık 2010, 20:56:33
NAMAZ DUALARI 2

9290- Rifâa bin Râfi' radiyallahu anh'dan: "Biz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılıyorduk, başını rü­kûdan kaldırınca: 'Semiallahü limen hamideh (~ ALLAH, hamd edeni duydu)' dedi. Arkasında bir adam şöyle dedi: 'Rabbena ve lekel-hamdü hamden kesîren, tayyiben mübâreken fîh (= Rabbimiz! ALLAH'a pek çok, lekesiz ve bereket üzerine bereket getiren hamdolsun)' dedi. Na­maz bitince sordu: 'Az önce konuşan kim idi.' (Adam) 'Ben' dedi. Şöyle buyurdu: 'Otuz üç melek gördüm. Hepsi onu ben en Önce ya­zayım, diyerek yarış yapıyorlardı''."

9291- Diğer rivayet:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılıyordum. Aksırdım ve şöyle dedim:

'el-Hamdu lillahi hainden kesîren tayyi-ben mübâreken fîhi, mütâreken aleyhi kemâ yühibbu Rabbünâ. ve yerdâ ( = ALLAH'a pek çok, lekesiz ve bereket üzerine bereket getiren hamdolsun. Rabbimizin arzu ettiği ve razı ol­duğu gibi).' Namaz bitince: 'Bu sözleri söyle­men kim idi?' diye sordu. Kimse cevap verme­di. İkinci kez sordu, yine kimse cevap verme­di. Üçüncü kez sordu, yine kimse cevab ver­medi. Bunun üzerine Rifâa: 'Ben' dedi.

'Peki. nasıl dedin?'

'Şöyle dedim' dedi: 'el-Hamdü Hilalli kesî­ren tayyiben mübâreken fîhi mübâreken aley­hi, kemâ yuhibbu Rabbünâ ve yerdâ ( = Al­lah'a pek çok, lekesiz ve bereket üzerine bere­ket getiren hamdolsun. Rabbimizin arzu ettiği ve razı olduğu gibi).' Bunun üzerine Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

'Canım elinde olana yemin ederim ki, onu göğe kaldırmak için tam otuz üç melek yarıştı'." |Müslim hariç, altı hadis imamı.]

9292- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"İmam 'Semiallahü limen hamideh' dedi­ği zaman, siz 'ALLAHümme Rabbena lekel-hamd' deyiniz. Çünkü onun (söyleyenin) sözü meleklerin sözüne rastlarsa ALLAH onun tüm geçmiş günahlarını bağışlar." [Altı hadis imamı.]

9293- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sec­desinde şöyle derdi:  'ALLAHım! Günahlarımın tümünü, küçüğünü, büyüğünü, ilkini, sonunu, gizlisini, açığım bağışla!'" | Müslim ve Ebu Davud. |

9294- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Yatakla Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i bulamadım, aradım. Nihayet ellerim ayaklarının altına değdi, onu ayakları dikil­miş olarak secdede buldum, şöyle diyordu: 'ALLAHım! Gazabından rızana, cezandan affı­na sığınırım. Senden sana sığınırım. Senin üzerine övgüyü bir bir saysam bitiremem. Sen kendi zât-i ecelli a'lâm nasıl övdü isen sen Öylesin'."

9295- Diğer rivayet:

"Bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i kaybettim. Hanımlarından birinin yanı­na gittiğini zannettim. Aramaya başladım, sonra dönüp geldim, baktım ki o, rükûda ya da secde­de şöyle diyordu: 'Sübhanekellahumıne ve bi-hamdik. Lû. ilahe illâ ente.' Dedim ki: 'Babam, annem sana feda olsun, ben bir işteyim, sen başka bir iştesin!'" [Buhârî hariç, altı hadis imamı.]

9296- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem iki secde arasında şöyle derdi: ' ALLAHüm-ma'ğfir II, verhamnî, vehdinî ve a'finî verzuk-nî (= ALLAHım! Beni esirge, bana merhamet eyle, bana" hidayet et, bana afiyet ver, beni. rı-zıklandır)!'" [Tirmizî ve Ebû Dâvud.]

9297- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biriniz teşehhüde oturduğu zaman, Al­lah'a dört şeyden sığınarak şöyle desin: 'ALLAHümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbil-kabr ve min fitnetil-mahyâ ve'l-memât ve min şeni fitne ti' l-Mesîhi'd-Deccâl (=ALLAHım! Cehennem ve kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesîhüddec-câl'in fitnesinin şerrinden sana sığınırım)'," IBııhM, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]

9298- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem namazında leşehhüdden sonra şöyle derdi: 'En güzel kelâm ALLAH'ın kelâmıdır. En. güzel hidayet, Muhammed'in hidayetidir'." (Nesâî.]

9299-  İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallalıu aleyhi ve sellem onlara teşehüdden sonra şu duayı öğretiyor­du: 'ALLAHım kalplerimizi hayır üzere telif et, aramızı bul, bizi selâmet yollarına ilet ve bizi karanlıklardan kurtarıp nura kavuştur! Açık, gizli tüm hayâsızlıklardan bizi uzaklaştır! Ku­laklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi ve hanımlarımızı bizim için. mübarek eyle! Tevbele-rimizi kabul eyle! Sen tevbeleri çokça kabul eden, esirgeyensin. Nimetlerine karşı bizi şük-redenler kıl, bize bolca verip nimetlerini ta­mamla!'" |Re/în.|

9300-  Muâz radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onun elinden tutup şöyle demiş:

'Ey Muâz! Vallahi, ben seni seviyorum; Ey Muâz, her namazda su duayı elden bırakma­manı tavsiye ederim: "Allahumme einnî zikri-ke ve şükrike ve hüsni ibadetik (= ALLAHım, se­ni zikretmekte, sana şükretmekte ve senin iba­detini iyi yapmakta bana yardım et)!"

|Ebu Davud ve Nesâî]

9301- Şeddâd bin Evs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem namazında şöyle derdi:

"ALLAHım! Senden işte sebatı, doğruluğa karşı gayreti dilerim. Senden nimetine şükrü, ibadetini iyi yapmakta yardımını dilerim. Sen­den dürüst bir kalp, doğru bir dil dilerim. Senden, hakkımda bildiklerinin en hayırlısını dilerim. Hakkımda bildiklerinin şerrinden sa­na sığınırım. Hakkımda bildiğin günahlarım için de senden bağışlanma dilerim'." [Nesâî]

9302- Kays bin Ubâd radiyallahu anh'dan: "Ammâr bin Yâsir cemaate çok hafif (ace­le) bir namaz kıldırdı, cemaat buna itiraz edince, şöyle sordu:

'Ben namazın rükûlarını lam yapmadım mı? Secdelerini tam yapmadım mı?'

Bilakis (tam kıldırdın) dediler. Bunun üzerine şöyle dedi: (Kısa kıldırdım, ancak) Ben namazda ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptığı şu duayı yaptım: Gaybı bilen ve yaratıklarına kudreti yeten ALLAH'ım yaşamamın benim için daha hayırlı olduğunu biliyorsan beni yaşat! Eğer ölüm hakkımda daha hayırlı ise ki sen, bunu muhakkak bilir­sin, beni öldür! ALLAHım! Yalnız olayım, insan­lar içinde olayım senden korkmayı senden di­lerim.. Rıza ve öfke hallerimde de senden ihlas kelimesini dilerim. Fakirlikte ve zenginlikte de senden iktisat etmemi dilerim. Senden, bitmeyen nimeti isterim, senden kazadan sonra rızayı isterim. Senden kesilmeyen göz aydınlı­ğı dilerim. Ölümden sonra senden güzel bir hayat dilerim. Cemaline bakmak ve sana ka­vuşmak lezzetini dilerim. Kimsenin zararına uğramamayı ve saptırıcı fitneye maruz kal­mamayı dilerim. Bizi iman süsü ile süsle! Bi­zi hidayete ermiş olan, doğru yolu gösteren­lerden eyle!'" |İkisi de Nesâî'ye ait.]

9303- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem namazda şöyle deyip dua ederdi:               *

'ALLAHım! Sana kabir azabından, Mesîh-i Deccâl fitnesinden, hayatın ve ölümün fitne-sindenve günah işlemek ve borca boğulmak­tan sığınırım.' Biri ona dedi ki: 'Borçtan am­ma da çok sığınıyorsun ha!' Şöyle buyurdu: 'Çünkü kişi borçlandı mı, konuşur yalan söy­ler, söz verir, yerine getirmez'."

IBuhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.l

9304- Ebû Bekr radiyallahu anh'dan: Dedim ki:

"Ey ALLAH'ın Resulü, namazda yapabile­ceğim bir duayı bana öğret!" "Şöyle de" bu­yurdu: "ALLAHım! Ben nefsime çok zulmettim. Günahları ancak sen bağışlarsın! Rahmetinle beni bağışla! Bana merhamet eyle! Çünkü çok bağışlayan da, esirgeyen de sensin sen."

[Buhârî, Müslim, Tirmİzî ve Nesâî.l

9305- İbn Abbas radiyallahu anh'dan: "Bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in namazından çıktıktan sonra şöyle dua ettiğini duydum: 'ALLAHım! Katından kal­bimi hidayet edecek, işimi toparlayacak, da­ğınıklığımı bertaraf edecek, iç dünyamı (batı­nımı) güzel ahlâkla olgunlaştıracak, böylece beni yüceltecek amelimi temize çıkaracak, doğru yolu bana ilham edecek, ülfet edeceğim dostumu temin edecek ve beni her kötüden ko­ruyacak bir rahmet dilerim.

ALLAHım! Bana, dinden sonra küfrün yeri olmayacak bir iman ve yakın bahşet! Dünya ve âhirette senin nazarında şerefini elde ede­bileceğim bir rahmet ihsan et!

ALLAHım! Hakkımızda vereceğin hükmün­de, lütfunla kurtuluşu, şehitler menzilini, bahtiyar kulların yaşantısını ve düşmana karşı yardımını dilerim.

ALLAHım! Görüşüm zayıf, amelim eksik ol­sa bile ben senden işimin bir an önce görül­mesini dilerim. Senin rahmetine muhtacım. Ey işlere hükmedip gören, gönüllere şifa ve­ren! Denizleri birbirine karıştırmayı;? arala­rını ayırdığın gibi beni de cehennem azabın­dan, helak olmaya çağırandan kabirler fitne­sinden (azabından) kurtar!

ALLAHım! Görüşüm kısa olup da sana söy-liyemediğim isteklerimi, sana ulaştıramadı-ğım niyetlerimi kabul edip, kendilerine iyilik yapmayı vaad ettiğin yaratıkların ve kulların­dan kendilerine iyilik yapacak olduğun kim­seler gibi beni de kabul edip tıpkı beni de on­lar gibi eyle! Ey âlemlerin Rabbi! Rahmetini diliyorum.

Sağlam ip, doğru iş (yol) sahibi olan Alla­hım! Vaîd (korku) günü senden güvenceyi, hu-lûd (ebediyet) günü senden cenneti İstiyorum. Hem de huzurunda bulunan mukarreb melekler ve çokça secde edenlerle birlikte. Sözlerin­de duran kullarla beraberce ve birlikte. Çünkü sen Rahîm'sin, Vedûd'sun, dilediğini yaparsın.

ALLAHım! Bizi sapmadan, saptırmadan doğruya eren, hidayet rehberlerinden eyle! Düşmanlarınla harp halinde, dostlarınla ba­rışık kıl! Sevdiklerini seni sevdikleri için seve­riz. Sana karsı gelenlere senin düşmanlığın için de düşman oluruz.

ALLAHım! İşte duam budur, artık kabul et­mek sana düşer. İşte gayretimiz, dayanağımız Ls'e sensin.

ALLAHım! Kalbime nur verip aydınlat, kab­rime nur verip aydınlat! Önüme nur verip ay­dınlat, arkama nur verip aydınlat! Sağıma nur verip aydınlat, soluma nur verip aydınlat! Üs­tüme nur verip aydınlat, altıma nur verip ay­dınlat! Kulağıma nur verip aydınlat, gözüme nur verip aydınlat! Saçıma nur verip aydınlat, derime nur verip aydınlat! Etime nur verip ay­dınlat, kanıma nur verip aydınlat! Beynime nur verip aydınlat, kemiğime nur verip aydınlat!

ALLAHım! Benim için nuru(mu) büyüt ve bana bir nur ver! Benim İçin bir nur daha ver!

İzzeti bürünerek kendine bayrak edinmiş (Rabbim) sen münezzehsin. Mecdi giyip onunla kullarına bolca ikram eden (Rabbim) sen münezzehsin. Teşbihin ancak kendisine yakıştığı ve gerektiği sen pek yüce ve (noksan sıfatlardan) münezzehsin. Eyfazl ve ihsan ve nimet sahibi olan (Rabbim) sen münezzehsin! Mecd ve kerem sahibi (Rabbim) sen münez­zehsin. Celâl ve ikram sahibi olan (Rabbim) sen münezzehsin'." I Tirmizî.]

9306- Sevbân radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

namazda selâm verdikten sonra üç kere istiğ­far eder, sonra şöyle derdi: 'ALLAHümme entes-selânıu ve-minkes-selâm. Tebârekte yâ Zel-ce-lâli vel-ikrâm (- ALLAHım sen selâmsın. Selâ­met te sendendir. Ey celâl ve ikram sahibi sen münezzehsin, yücesin)'"

Evzâî'ye denildi ki: "İstiğfarı nasıl idi?" "Estağfirullah, estağfirullah" şeklinde idi" dedi. [Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî ve Nesâî.]

9307- İbnü'z-Zübeyr radiyallahu anh'dan; "O, her namazın ardından selâm verdiği

zaman şöyle derdi:

'Lâ ilahe illallahü vahdehû lâ şerike leh. Lehu'l-mülkü ve-lehül-hamdu ve hüve ala külli şey'in kadir Lâ havle velâ kuvvete illâ billah. Lâ ilahe illallah velâ na'büdü illâ iy-yahu. Lehü'n-ni'metü ve lehu'l-fadlu ve le-hu's-senâu' l-hasen. Lâ ilahe illallahü muhli­sine lehu'd-dîn velev kerihe'l-kâfırûn (= Al­lah'tan başka ilah yoktur. Yalnız O vardır, or­tağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd da O'na mahsustur. O, her şeye gücü yetendir. Güç ve kuvvet ancak ALLAH'a mahsustur. ALLAH'tan başka bir ilah yoktur, biz ancak O'na ibadet ederiz, nimet O'mm, fazilet O'nun ve güzel övgü de O'nundur. Kâfirler hoşlanmasalar da dinde samimî olarak ALLAH'tan başka ilâh yoktur).'

(İbnü'z-Zübeyr) şöyle dedi: 'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, her namazın ar­dından bunlarla tehlil yapardı'."

[Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.j

9308- Kâ'b bin Ucre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Namazın ardından söylenen bazı şeyler vardır ki, söyleyenleri ya da yapanları asla hüsrana uğratmazlar. Onlar; her namazın ar­dından (söylenen) otuzüç 'Sübhanallah', otu­züç 'el-Hamdu lillah' ve otuzdan 'Allahu ek-ber'dir." [Müslim, Tirmizî ve Nesâî.l

9309- Zeyd bin Sabit radiyallahu anh'dan: Ensar'dan bir adama rüyasında şöyle de­nilmiş: 'Peygamberiniz size, her namazın ar­dından, otuzüç kere 'Sübhanallah', oluzüç ke­re 'el-Hamdu lillah', oluzdörl kere 'Allahu ekber1 demenizi emretti mi?'

'Evet' demiş.

'Onu yirmi beş yapın. Aralarına bir de lehlili (Lâ ilahe illallah'ı) ilave edin.1 Sabah olunca Peygamber sallallalıu aleyhi ve sel-lem'e gelip bunu anlattı. Bunun üzerine Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem :'Söylenil­diği gibi yapın!' buyurdu." [Nesâî]

9310- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim sabah namazının ardından yüz kere 'Sübhanallah', yüz kere 'Lâ ilahe illallah' derse, deniz köpükleri kadar olsa bile günah­ları bağışlanır." [İkisi de Nesâî'ye ait]


9290- Bu hadisi Buhârî (ezân 126/3, I, 193), Ebû Dâvud (770) ve Nesâî (tatbîk 22/2, II, 196), Mâlik ez-Zurâkî an ebîhî an Rifâa b. Râfi' asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9291- Bu hadisi Ebû Dâvud (773), Tirmizî (404) ve Nesâî (iftitâh 36, II, 135), Rifâa b. Yahyâ b. Abdillah b. Rifâa b. Râfi' an Muâz b. Rifâa an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9292- Bu hadisi Mâlik (salât 47, s. 88), Buhârî (ezân 125, I, 193; bed'ul-halk 7, IV, 82), Müslim (salât 71, s. 306), Ebû Dâvud (848), Tirmizî (267) ve Nesâî (tatbîk 23/1, II, 196), Mâlik  an Sumeyy an Ebî Sâlih asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9293- Bu hadisi Müslim (salât 216, s. 350) ve Ebû Dâvud (878), İbn Vehb an Yahyâ b. Eyyûb an Umâre b. Gaziyye an Sumeyy an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9294- Bu rivayeti Müslim (salât 221, s. 351) ve Nesâî tatbîk 72, II, 223), İbn Cüreyc an Atâ an İbn e. Müleyke an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9295- Bu rivayeti Müslim (salât 222, s. 357), Ebû Dâvud (879) ve Nesâî (tatbîk 47, II, 210), Ubeydullah b. Ömer an Muh. b. Yahyâ b. Hibbân ani'l-A'rec an Ebî Hureyre an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9296- Bu hadisi Ebû Dâvud (850) ve Tirmizî (284-5), Habîb b. e. Sâbit an Saîd b. Cübeyr an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî isnâdı hakkında garîb hükmü verdi.

9297- Bu hadisi Müslim (mesâcid 128, 130, s. 412), Ebû Dâvud (983) ve Nesâî (sehv 64/4, III, 58), el-Evzâî an Hassân b. Atiyye an Muh. b. e. Âişe an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;

Bu hadisi Buhârî (cenâiz 88/3, II, 103) ve Müslim (mesâcid 128, 131, s. 412-3), Yahyâ b. e. Kesîr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9298- Bu hadisi Nesâî (sehv 65, III, 58), Amr b. Alî an Yahyâ an Ca'fer b. Muh. an ebîhî an Câbir senedi ile tahrîc etti.

Râvileri Sahîh ricâlindendir.

9300- Bu hadisi Ebû Dâvud (1522) ve Nesâî (sehv 60, III, 53), Hayve b. Şurayh an Ukbe b. Müslim an Ebî Abdirrahman el-Hubullî ani's-Sunâbihî an Muâz asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9301- Bu hadisi Nesâî (sehv 61, III, 54), Ebû Dâvud an Sül. b. Harb an Hammâd b. Seleme an Saîd el-Cüreyrî an Ebî'l-Alâ an Şeddâd b. Evs senedi ile tahrîc etti.

İbn Hacer, senedi hakkında "kavî" hükmü verdi (Neyl II, 307).

9302- Bu hadisi Nesâî (sehv 62/2, III, 55), Ubeydullah b. Sa'd an ammihî an Şerîk an Ebî Hâşim el-Vâsitî an Ebî Miclez an Kays b. Ubâd senedi ile tahrîc etti.

Râvileri güvenilir kimselerdir (Neyl II, 305).

9303- Bu hadisi Buhârî (da'vât 39, VII, 159; 44, 46, VII, 161), Müslim (mesâcid 129, s. 412), Ebû Dâvud (880) ve Nesâî (sehv 64/2, III, 56-7), Hişâm ve Zührî an Urve an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9304- Bu hadisi Buhârî (ezân 149/2, I, 203; da'vât 17, VII, 150; tevhîd 9, VIII, 168), Müslim (zikr 48, s. 2078), Tirmizî (3531) ve Nesâî (sehv 59, III, 53), Yezîd b. e. Habîb an Ebî'l-Hayr an Abdillah b. Amr an Ebî Bekr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9305- Bu hadisi Tirmizî (3419), ed-Dârimî an Muh. b. İmrân b. e. Leylâ an ebîhî an İbn e. Leylâ an Dâvud b. Alî b. Abdillah b. Abbâs an ebîhî an ceddihî an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

9306- Bu hadisi Müslim (mesâcid 135, s. 414), Ebû Dâvud (1513), Tirmizî (300) ve Nesâî (sehv 80, III, 68), el-Evzâî an Şeddâd Ebî Ammâr an Ebî Esmâ er-Rahabî an Sevbân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9307- Bu hadisi Müslim (mesâcid 139-41, s. 415-6), Ebû Dâvud (1506-7) ve Nesâî (sehv 83, III, 69-70), Ebû'z-Zübeyr an Abdillah b. ez-Zübeyr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9308- Bu hadisi Müslim (mesâcid 144-5, s. 418), Tirmizî (3412) ve Nesâî (sehv 91, III, 75), el-Hakem b. Uteybe an Abdirrahman b. e. Leylâ an Ka'b b. Ucre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9309- Bu hadisi Nesâî (sehv 93/1, III, 76), Mûsâ b. Hizâm an Yahyâ b. Âdem an İbn İdrîs an Hişâm b. Hassân an Muh. b. Sîrîn an Kesîr b. Aflah an Zeyd senedi ile tahrîc etti.

9310- Bu hadisi Nesâî (sehv 96, III, 79), Ah. b. Hafs b. Abdillah an ebîhî an İbr. b. Tahmân ani'l-Haccâc b. Hâccâc an Ebî'z-Zübeyr an Ebî Alkame an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.






Konu Başlığı: Ynt: Namaz duaları 2
Gönderen: Mehmed. üzerinde 21 Temmuz 2019, 15:01:44
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Namaz duaları 2
Gönderen: Ceren üzerinde 21 Temmuz 2019, 15:55:27
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..