> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Kıssalar bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kıssalar bahsi  (Okunma Sayısı 2425 defa)
30 Aralık 2010, 21:27:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 30 Aralık 2010, 21:27:13 »



KISSALAR BAHSİ


9158- Suheyb radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Sizden öncekiler içinde bir kral vardı. Onun bir de sihirbazı vardı. Sihirbaz iyice yaşlanınca krala dedi ki; 'Ben artık yaşlan­dım. Bana bir çocuk gönder de ona sihir öğ­reteyim. 'O da sihir öğrenmesi için, ona bir çocuk gönderdi. (Çocuğun) yolu üzerinde ge­lip giderken uğradığı ve yanında oturup bir şeyler sorduğu bir rahip vardı.

Sihirbaza her gidişinde rahibe uğrar, bu sebeple sihirbaz da çocuğu döverdi. Rahibe uğradığına ise ona sihirbazı şikayet ederdi. Rahip ona dedi ki: 'Sihirbazdan korktuğun za­man: 'Beni ailem alıkoydu' de! Ailenden çekin­diğin zaman ise: 'Beni sihirbaz alıkoydu' de!'

O bu minval üzereyken aniden büyük bir canavar çıkıp insanları yollarından alıkoydu. Bunun üzerine içinden dedi ki: 'Bu gün sihir­bazın ilmi mi, yoksa rahibin ilmi mi daha üs­tündür, öğreneceğim.' Sonra eline bir taş alıp şöyle niyet etti: 'Allahım! Eğer rahibin işi, sa­na sihirbazın işinden daha sevimli ise, bu taş­la bu canavarı Öldüreyim de halk rahatça ge­çip yoluna devam etsin.' Ondan sonra elinde­ki taşı hayvana attı ve hayvan öldü, halk da oradan serbestçe geçti. Gelip durumu rahibe anlatınca, rahip ona: 'işte şimdi senin halin benimkinden daha üstün oldu. Ancak (ilerde) başına'bir iş gelecek, o zaman sakın benden kimseye sözetme!' dedi.

Nihayet çocuk körleri ve sedef hastalarını iyileştirmeye, insanların bütün hastalıklarını tedavi etmeye başladı. Kralın kör olan arka­daşı bunu duyunca, hemen çocuğun yanına birçok hediyelerle gelip: 'Sen beni iyilesürir-sen, bu hediyeleri ve daha birçok şeyleri sana veririm.' dedi. Çocuk şu cevabı verdi: 'Benim

elimde bir şey yok, insanları ancak Allah şifa verip iyileştirir. Eğer sen Allah'a iman eder­sen, ben de Allah'a senin için dua eder, seni iyileştirir.' Bunun üzerine adam Allah'a iman etti. Çocuk dua etti, Allah da ona şifa ihsan etti ve adamın gözleri akçıldı. Kralın arkadaşı iyleştikten sonra kralın yanına varınca, kral şaşırdı ve sordu: 'Söyle bakalım, gözün nasıl iyileşti?' Adam şu cevabı verdi: 'Beni Rabbim iyileştirdi.'

'Senin benden başka Rabbin mi vardır?' dedi.

Adam: 'Evet benim de senin de Rabbin Al­lah'tır' diye cevap verince, adamı hapsetti ve işkenceye başladı ve: 'Seni iyileştiren çocu­ğun nenle olduğunu söylemedikçe ben de sana işkenceden vazgeçmem" dedi. Bunun üzerine adam çocuğun yerini gösterdi, gidip hemen çocuğu yakalattı ve huzuruna getirtip sordu:

'Ey çocuk! Sihir yapmakta o kadar ileri gitmişsin ki körleri iyileştiriyor, diğer hasta­lan da tedavi ediyorsun.' Çocuk: 'Şifa benden değil, Allah'tandır' deyince onu da yakalattı ve işkence etmeye başladı. Nihayet o da rahi­bin nerede olduğunu söylemek mecburiyetin­de kaldı. Gidip rahibi de yakaladılar Kralın huzuruna getirdiler. Rahibe: 'Haydi dininden vazgeç!' dedi.

Rahip buna yanaşmadı. Hemen bîr teste­re alıp rahibin başından başlayarak biçip iki­ye ayırdı. Sonra çocuk getirildi ve ona da: 'Haydi dininden vazgeç!' denildi. Vazgeçme­yince, onu adamlarından bazılarına teslim edip şöyle dedi:

'Haydi bunu alın, falan dağa iletin, dağın tepesine çıkınca, kendisine dininden vaz geç­mesini teklif edin, geçerse ne âlâ, geçmezse oradan aşağıya yuvarlayıp atın!' Tam atacak­ları sırada Allah'a şöyle yalvardı: 'Allahtm,

beni bu adamların elinden kurtar!' Allah du­asını kabul etti, dağda çok büyük bir deprem oldu, hepsi aşağıya yuvarlandılar. Çocuk kur­tuldu ve yürüyerek kralın yanına geldi. Kral ona sordu:

'Arkadaşlarıma ne oldu?'

'Allah beni onların elinden kurtardı' de­yince bu defa onu başka bir gruba verip: 'Haydi bunu alıp denizin ortasına götürün, dininden vazgeçerse, ne âlâ, geçmezse onu hemen denize atın!' Onu alıp götürdüler, di­ninden dönmesini teklif ettiler, fakat çocuk dönmedi. Bunun üzerine denize atmak istedi­ler. Fakat çocuk yine Allah'a: 'Allahım beni bunların elinden kurtar!' diye yalvardı. He­men gemileri battı. Hepsi boğuldu, kendisi ise kurtulup yine kralın yanına geldi.

Kral sordu: 'Ne oldu seni götürenlere?'

'Allah beni onlardan kurtardı, hepsi deniz­de boğuldular' dedi ve şunu sözlerine ekledi:

'Sana söylediğimi yapmadıkça, sen beni asla öldüremezsin.'

'Nedir o?' diye sordu.

"İnsanları bir yerde topla, beni bir kütüğe bağla! Sonra sadağımdan bir ok çıkar yaya koyup: 'Bu çocuğun Rabbi olan Allah'ın adıyla' de! Sonra at!' Kral da onun dediğini yaptı. Attığı oku çocuğun şakaklarına isabet ettirdi, çocuk şakağına elini koydu ve öldü. Bunun üzerine oradaki halk hep bir ağızla şöyle haykırdılar:

'Biz, bu çocuğun Rabbine inandık; çocu­ğun Rabbine inandık.' Kral dönüp geldiğinde ona denildi ki: İşte korktuğun basına geldi. İnsanlar hep birden çocuğun Rabbine iman ettiler. Şimdi ne olacak?'

Hemen yol başlarında hendekler kazdırttı, hendekler içinde ateşler yaktırdı ve: 'Her kim ki dininden dönmezse buraya atın!' emrini verdi. Dediğini yaptılar. Derken kucağında çocuğu olan bir kadın getirildi. Ona da bu teklifi yaptıklarında çocuk konuştu: 'Anneci­ğim, sakın yapma! Sabret, tahammül göster, zira sen hak üzeresin'." [Müslim]

9159- Tirmizî'nin rivayeti: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ikindi namazını kıldıktan sonra hems ederdi -Bazılarına göre hems, konuşuyormuş gibi dudaklarını oynatmaktır- Kendisine denildi ki: 'Sen ikindiyi kıldıktan sonra dudaklarını kımıldattın, neden?'

'Peygamberlerden birine ümmeti(nin) çok(luğu) beğendirildi. 'Bunların işini kim gö­recek?' dedi. Hemen Allah ona şunu vahyetti: 'O halde ben onları kendilerini cezalandır­mamla, başlarına düşmanı musallat kılmam arasında serbest bırakıyorum.' Derken onlar cezalandırılmayı tercih ettiler ve onlara ölümü musallat kılıp, bir günde yetmişbin kişi öldü.'

Bu hadisi anlattığı zaman onunla birlikte başka bir hadis de anlatır ve şöyle derdi: 'Kâ­hini bulunan bir kral vardı. 'Bana anlayışlı bir çocuk bulun da bu ilmimi kendisine öğre­teyim. Çünkü ben ölmekten korkuyorum'." Benzeri rivayet.

Ayrıca onda şöyle geçmektedir: "Allah buyuruyor ki: 'Hendekleri kazanlara (Ashâb-ı uhdüd) lanet edildi. Aziz ve Hamîd'dir"e ka­dar. (Burûc, 4-8) ■

Sözkonusu olayda geçen çocuk defnedil­di. Hz. Ömer'in zamanında öldürüldüğü gün­de olduğu haliyle parmağı şakağında olarak (mezardan) çıkarıldığı da anlatılır.

9160- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Beşikte ancak üç kişi konuşmuştur: (Bunlardan ikisi) İsâ bin Meryem ve Cü-reyc'in arkadaşıdır.

Cüreyc, ibadete düşkün bir adamdı, kendi­sine bir manastır edinmişti. Namaz kılarken annesi gelip şöyle seslendi:

'Ey CüreycV (Kendi kendisine) dedi ki: 'Ey Rabbim! Annem mi, namazım mı?' Nama­zına devam etti, annesi de oradan çekip gitti. Ertesi gün namaz kılarken yine annesi gelip: 'Ey CüreycV diye seslendi. Yine: 'Ey Rabbim, annem mi namazım mı?' Yine namaza yöneldi, annesi söyle dua etti: 'Allahım! Kötü kadınla­rın yüzlerini görünceye kadar onu öldürme!'

israil oğulları, aralarında Cüreyc ile onun ibadetini konuşuyorlardı. Çok güzel bir fahişe kadın vardı. Bu kadın dedi ki: 'isterse­niz ben bunu yoldan çıkartırım." Gitti önüne geçti ve kendisini ona sundu, fakat ona dönüp bakmadı bile.

Bunun üzerine kadın onun manastırında barınan bir çobana gitti ve onunla yattı, ha­mile kaldı, çocuk doğunca, onun Cüreyc'den olduğunu iddia etti. Halk hemen geldiler ve onu manastırından çıkardılar; manastırı yak­tılar ve onu dövmeye başladılar.

'Ne oldu, nedir benim suçum?' diye so­runca: 'Sen bu kadınla zina ettin, bu çocuk da sendenmis' dediler.

'Peki nerde çocuk?' diye sordu; hemen çocuğu getirdiler. Bunun üzerine: 'Bırakın beni de namazımı kılayım' dedi. Sonra gelip Çocuğun karnına dürterek sordu: 'Doğru söyle baban kimdir?' Çocuk: 'Babam falan çobandır' dedi.

Bunun üzerine halk Cüreyc'i öpmeğe ve ona dokunarak tebenüken ellerini bedenleri­ne sürmeye başladılar ve: 'Senin manastırını altından yapacağız dediler. Fakat o söyle de­di: 'Hayır onu tekrar eskiden olduğu gibi ker­piçten yapın!' dedi.

(Üçüncüsü:) Bir kadın çocuğunu emzirir­ken son derece yakışıklı bir adam, şahlanmış güzel bir at üstünde oradan geçti. Annesi: "Al­lahım, benim bu oğlumu da bunun gibi eyle!" diye dua edince, çocuk memeyi bırakıp adama bakarak şöyle dedi: 'Allahım, beni bu adam gibi yapma!' Sonra tekrar dönüp emmeye baş-

ladı. -Râvi Ebû Hureyre dedi ki:- 'Parmağı ağzında emiyonnuş gibi çocuğun emişini anla­tan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i sanki şu anda görür gibiyim. '-

(Resûlullah devamla) dedi ki: 'Sonra o anne bir cariyenin yanından geçti. Beraberin­de bir kalabalık vardı. 'Sen zina ettin, hırsız­lık yaptın' diyerek onu dövüyorlardı. O da: 'Allah bana yeter, ne güzel vekildir O!' diyor­du. Kadın o anda şöyle dua etti: 'Allahım! Oğlumu bunun gibi yapma!' Çocuk yine me­meyi terk edip şöyle dua etti: 'Allahtm, beni de onun gibi yap!'"

-Burada ilgili hadiste değişik ifadeler kul­lanılmıştın- (Çocuk dedi ki:) 'Yakışıklı bir adam geçtiğinde: 'Allahım! Oğlumu onun gi­bi kıl!' dedin. Ben ise: 'Allahım, beni onun gi-bî kılma!' dedim. Yanımızdan dövülen bir ca­riye geçti. 'Sen zina ettin, hırsızlık yaptın!' di­yerek dövüyorlardı. Dedin ki: 'Allahım oğlu­mu onun gibi yapma!' Ben de: 'Allahım beni onun gibi yap!' dedim. (Çocuk) dedi ki: "O

atlı adam zalim ve zorba bir adamdı. Onun için 'Allahım, beni onun gibi yapma!" dedim. Zina etmediği halde cariyeyi 'Zina ettin'; çal­madığı halde 'çaldın' diyerek dövüyorlardı. Onun için : 'Allahım, beni onun gibi yap!' de­dim." [...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kıssalar bahsi
« Posted on: 19 Mart 2024, 07:38:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kıssalar bahsi rüya tabiri,Kıssalar bahsi mekke canlı, Kıssalar bahsi kabe canlı yayın, Kıssalar bahsi Üç boyutlu kuran oku Kıssalar bahsi kuran ı kerim, Kıssalar bahsi peygamber kıssaları,Kıssalar bahsi ilitam ders soruları, Kıssalar bahsiönlisans arapça,
Logged
26 Temmuz 2019, 12:01:45
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.661


Site
« Yanıtla #1 : 26 Temmuz 2019, 12:01:45 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Temmuz 2019, 12:02:29
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #2 : 26 Temmuz 2019, 12:02:29 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
26 Temmuz 2019, 14:56:25
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 26 Temmuz 2019, 14:56:25 »

Esselamu aleykum .Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes