๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 30 Aralık 2010, 21:25:18



Konu Başlığı: İstiğfar tekbir tahmid ve Peygambere salatû selam 3
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Aralık 2010, 21:25:18
İSTİĞFAR, TESBÎH, TEHLÎL, TEKBÎR, TAHMÎD, HAVKALE (LÂ HAVLE...) VE PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'E SALATÜ SELÂM 3



9563- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah', en kü­çüğü üzüntü olan doksondokuz hastalığa kar-şt en güzel bir devadır."

[Taberânî. Mu'cemu'l-Evsat'ta feyyin bir senedle.]

9564- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah' ı çokça söyleyin! Çünkü o, cennet hazinelerindendir."

(Râvi) Mekhûl der ki: "Her kim 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billah, ve lâ mence minella-hi illâ ileyhi (= Güç ve kuvvet ancak Allah iledir. Allah'tan kaçış, sığmış yine O'nadır)' derse, en küçüğü fakirlik olan yetmiş tane za­rar kapısını bertaraf eder." [İkisi de Tirmizî'ye ait]

9565-  Ebû Mes'ûd el-Bedrî radiyallahu anh'dan:

"Biz Sa'd bin Ubâde'nin meclisindeyken Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem geldi.

Ona Beşîr bin Sa'd dedi ki: 'Ey Allah'ın Resulü! Allah bize senin üzerine salât getir­memizi emretti, bunu biz nasıl yapacağız?' Sükût etti, hatta keşke bunu sormasaydı dedik. Sonra 'Şöyle deyin,' buyurdu: 'Allahümme salli alâ Muhammedin ve ala âli Muhammed, kemâ salleyte alâ İbrahim. Ve bârik alâ Mu­hammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârek-te alâ İbrâhtme inneke Hamîdün Mecîd (= Al-lahım! İbrahim'e rahmet eylediğin gibi Mu­hammed'e ve âline (şeriat ve şefaatini) kutlu kılıp rahmet eyle! İbrahim' i âline mübarek kıl­dığın gibi Muhammed' e ve onun âline bereke­ti daim eyle! Şüphe yok ki Sen Hamîd'sin, Me-ctd'sin)' (Teşelıhüdde) selâm ise bildiğiniz gi­bidir.'" (Yani "es-Selâmü aleyke eyyühe'n-Nebiyyu ve-rahmetullahi ve-berekâtühü")

9566- Diğer rivayet:

"Ve bûrik alâ Muhammedin ve alâ âli Mu-hammedin, kemâ bârekte ala İbrâhtme jtl-âlemîne, inneke Hamîdun Mecîd."

Diğer rivayette ise: "Allahümme salli alâ Muhatnmedİnn-Nebiyyi'l'Ümmiyyi ve alâ âli Muhammed" olarak geçmektedir.

[Buhârî hariç, altı hadis imamı.|

9567- İbn Ebî Leylâ radiyallahu anh'dan: "Bana Kâ'b bin Ucre rastladı ve şöyle de­di: 'Sana bir hediye vereyim mi?' Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bizim yanımıza çıktı; dedik ki:

'Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl selâm ve­receğimizi biliyoruz, fakat sana nasıl salavat getireceğiz?'

'Şöyle deyin,' buyurdu: 'Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Ke-mâ salleyîe alâ İbrâhîme. inneke Hamîdun Mecîd. Allahümme târik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârekte alâ Ibrâhî-me. İnneke Hamîdun Mecîd'."

[Mâlik hariç, altı hadis imamı.)

9568- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Biz Ehl-i beyte salâtü selâm getirdiğinde sevapları tam ölçeği ile elde etmek isteyen kimse, şöyle desin: 'Allahümme salli alâ Mu­hammedi' n-Nebiyyi' l-İI mmiyyi ve ezvâcihi ümmehâti' 1-mÜ'minîn ve-zürriyetihi ve ehl~i beytihi. Kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke Hamîdun Mecîd (= Allahım! İbrahim'e ve âline salât ettiğin gibi ümmî peygamber Muhammed''e, onun mu minlerîn anneleri olan hanımları, zürriyetİ ve ehl-i beyti üzerine salât eyle! Şüphesiz Sen, Ha-mîd'sin, Mecîd'sin)'."

9569- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: Dedik ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sana nasıl selâm vereceğimiz malum. Peki sana nasıl sa­lavat getireceğiz?"

"Şöyle deyin," buyurdu: "Allahümme sal­li. ala Muhammedin abdike ve Resûlike. Ke­mâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrahim. Ve bârik ala Muhammedin ve alâ âli Muham­medin, kemâ bârekte alâ ibrâhîme ve ala âli İbrâhîm." |Buhârî ve Nesâî.|

9570- Talha radiyallahu anh'dan:

Bir adam: "Ey Allah'ın Nebîsİ! Sana nasıl salât getirelim?" diye sordu.

"Şöyle deyin," buyurdu: "Allahümme sal­li alâ Muhammedin kemâ salleyte alâ ibrâhî­me inneke Hamîdun Mecîd." [Nesâî.]

9571-  Ebû Humeyd es-Sâ'İdî radiyallahu anh'dan:

Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sana na­sıl salât edeceğiz?"

"Şöyle deyin," buyurdu: "Allahümme sal­li alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve zürri-yetihi kemâ salleyte alâ İbrâhîme. Ve bârik alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihi ve-zürriyye-tihi, kemâ bârekte alâ ibrâhîme. inneke Ha­mîdun Mecîd." |Tirmizî hariç, altı hadis imamı.|

9572- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Dedi ki: "Peygamber sallallahu aleyhi ve

sellem'e salavat getirdiğiniz zaman, güzel ge­tirin! Çünkü bilemezsiniz belki de bu salavat O'na sunulur."

"Öyleyse bize (güzel olan salavatı) Öğret!" dediler.

"Şöyle deyin," dedi."Alla/um! Salavatla-nn rahmetin ve bereketlerin peygamberlerin

efendisi ve müttekîlerin imamı üzerine olsun." |İbn Mâce.]

Tamamı Kitabın giriş kısmmdadır.

9573- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim bana bir kere savalat-ı şerife geti­rirse, Allah ona on salat eder, on günahım si­ler, on derece de yükseltilir." [Nesâî]

9574- Ebû Talha radiyallahu anh'dan: "Bir gün Peygamber sallallahu aleyhi ve sel­lem yüzünde büyük bir sevinç ifadesiyle geldi.

Dedik ki: 'Yüzünde sevinç ifadesi görü­yoruz; hayırdır inşaallah.'

Şöyle buyurdu: 'Bir melek geldi ve bana: 'Rabbînin sana selâmı var.' Diyor ki: Bir kimse sana bir kere selet ederse, ben ona on kere rah­met ederim. Sana bir kere selâm, ederse, ben ona on kere selâm ederim. Bu seni hoşnut et­mez mî?'" |İkisi de Nesâî'ye ait.]

9575- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kıyamet gününde bana en yakın olacak kişi, bana en çok salâtü selâm getirendir."

9576- Ali radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Yanında anıldığı halde bana salâtü se­lâm getirmeyen kişi cimrinin ta kendisidir."

|İkisi deTirmizî'nindir.l

9577- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah'ın, yeryüzünde gezgin melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını bana ulaş­tırırlar." |Nesâî.]

9578-  Abdullah bin Dînâr radiyallahu anh'dan:

"İbn Ömer'in, Peygamber sallallahu aley­hi ve sellem'in kabri başında durup, ona, Ebû Bekr ve Ömer'e salavat getirdiğini gördüm."

[Malik.]

9579- Muhammed bin Yahya bin Hibbân, babasından, o da dedesinden:

Bir adam dedi kî:

"Ey Allah'ın Resulü! Duamın üçte birini sana yapayım mı?"

"Evet."

"Üçte ikisini?"

"Evet."

"Bütün dualarım senin içindir" deyince, şöyle buyurdu:

"öyleyse dünya ve âhiret saadetin için, Allah senin yanında olacak ve senin için ye­terli olacaktın" [Taberanî, Mu'cemu'l-Kebîr]

9580- Ammâr bin Yâsir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah kabrimde bir melek görevlendirmiş ve ona bütün mahlûkatııı sesini duyma yetene­ğini vermiştir. Kıyamete kadar kim bana salâ­tü selâm getirirse, onun ve babasının ismini de söyleyerek falan oğlu filan sana selâtü selam getirdi diyerek onun o salâtü selâmım bana ulaştırır." |Be/,/.âr zayıf bir senedle.|

9581- Enes radİyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim bana bir kere salâtü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim bana on kere sa-lât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim ba­na yüz salât-ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiği­ni yazar. Kıyamet gününde ise onu şehitlerle

beraber kılar."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat ve's-Sağir'de hafi bir senedle]

9582- Ali radiyallahu anh'dan:

"O, insanlara Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e salâtü selâmı şöyle diyerek öğre­tirdi: Dünyaları yayan, gökleri yaratan, şakî ve saîd olmak üzere kalpleri fıtratı üzerinde kılan Allahım! Salavatlann en şereflilerini, bereket­lerin bolluğunu, rahmet ve şefkatini kulun ve Resulün olan Muhammed'in üzerinde kıl! (O Muhammed ki) kendinden öncekilerin sonun­cusu ve kapalı olanların açıcısıdır. Hakkı hak ile ilan eden ve batıl ordularını kahredendir. Se­nin emrinle sana boyun eğmek hususunda senin rızanla zinde, bir an bile geri durmaksızın ve kararlılıkta zaafa düşmeksizin güçlenmiştir. Vahyine karşı duyarlı ve senin emrine uymaya dair geçmişte verdiği ahdini koruyandır. Onun­la kalpler, fitne ve günah dalışlarından sonra açık İşaretler, İslâmî aydınlatmalar ve hükümle­rinin ateşleriyle hidayete kavuşmuştur. O, senin Emîn ve Me'mûn'undur. Gizlenmiş İlminin bekçisi, din gününün şahidi ve hak ile rahmet olarak gönderdiğin bir nimetindir. Allahım! Adn cennetinde onun içirt büyük bir yer aç! Fa­ziletinden kal kat hayırlar ile meşakkatsiz, üzü­cü olmadan ve bilinen sevabının başarısı ile ba­ğışının genişliğinden onu ücretlendir! Allahım onun binasını diğer insanların binalarından yü­ce kıl, katında sevabını artır, ona ikramda bulun ve onun nurunu tamamla, kıyamet günü dirildi-ğinde şehadetini ve sözünü makbul, yine o gün­de hak, doğru ve sağlam sözlü kıl.'

[Taberanî, Mu'cemu'l-Evsal'ta munkatı bir senedle.)

9583- Ka'b bin Ucre radiyallahu anh'dan: "Bir gün Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem minbere çıktı birinci basamağa çıktı­ğında 'Amin!' dedi. Sonra diğer basamağa çıktı. Onda da 'Âmin!' dedi. Sonra üçüncü ba­samağa çıktı ve onda da: 'Âmin!' dedi. Minberden indikten sonra: 'Ey Allah'ın Resulü! Senden bugün bir söz duyduk.' diye sorduk.

'Duydunuz mu?'

'Evet' dedik; şöyle buyurdu: 'Birinci ba­samakta Cibril gelip bana şöyle dedi: 'Ana babasına ya da onlardan birine ihtiyarladık­larında erişip de onların sebebiyle cennete gi­remeyen (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunV Ben de ona karşılık 'Âmin!' dedim.

'Yanında anıldığında sana salâtü selâm getirmeyen de (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunV dedi, ben de 'Amin!' dedim.

'Ramazana erişip de bağışlanmayan (Al­lah'ın rahmetinden) uzak olsuıû' dedi. Ben de: 'Amin!' dedim.' |Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de.]

9584- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim bana salâtü selâmı getirmeyi unu­tup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır."

| İbn Mâce.]


9563- Râvilerinden Bişr b. Râfi' ihtilâflıdır. Diğer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ î, 98).

9564- Bu hadisi Tirmizî (9601), Ebû Kureyb an Ebî Hâlid el-Ahmer an Hişâm b. el-Gâz an Mekh‍l an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti ve isnâdında kopukluk olduğunu söyledi.

9565-9566- Bu hadisi Müslim (salât 65, s. 305), Ebû Dâvud (980-1), Tirmizî (3220), Nesâî (sehv 49, III, 45) ve Mâlik (kasru's-salât fî's-sefer 67, s. 167), Mâlik an Nuaym b. Abdillah el-Mucmir an Muh. b. Abdillah b. Zeyd an Ebî Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9567- Bu hadisi Buhârî (enbiyâ 10/5, IV, 118; tefsîr Ahzâb 10/1, VI, 27; da'vât 32/1, VII, 156), Müslim (salât 67, s. 305), Ebû Dâvud (976), Tirmizî (483) ve Nesâî (sehv 51/1-2, III, 47-8), el-Hakem b. Uteybe an Abdirrahman b. e. Leylâ an Ka'b asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9568- Bu hadisi Ebû Dâvud (982), Mûsâ b. İsm. an Hibbân b. Yesâr an Ubeydillah b. Talha b. Ubeydillah an Muh. b. Alî el-Hâşimî ani'l-Mücmir an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

9569- Bu hadisi Buhârî (tefsîr Ahzâb 10/2, VI, 27; da'vât 32/2, VII, 157) ve Nesâî (sehv 53, III, 49), İbnu'l-Hâd an Abdillah b. Habbâb an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9570- Bu hadisi Nesâî (sehv 52/1-2, III, 48), Osmân b. Mevheb an Mûsâ b. Talha an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc etti.

9571- Bu hadisi Buhârî (da'vât 33/2, VII, 157), Müslim (salât 69, s. 306), Mâlik (kasru's-salât 66, s. 165), Ebû Dâvud (979) ve Nesâî (sehv 54, III, 49), Mâlik an Abdillah b. e. Bekr an ebîhî an Amr b. Süleym an Ebî Humeyd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

 

9572- Bu hadisi İbn Mâce (906), el-Hasan b. Beyân an Ziyâd b. Abdillah ani'l-Mes'ûdî an Avn b. Abdillah an Ebî Fâhite ani'l-Esved b. Yezîd an Abdillah b. Mes'ûd senedi ile tahrîc etti.

Râvileri güvenilir kimselerdir. el-Mes'ûdî'nin âhir-i ömründe hâfızası bozulmuştur. Münzirî (Tergîb II, 505), isnâdı hakkında hasen hükmü verdi.

9573- Bu hadisi Nesâî (sehv 55/3, III, 50), İshâk b. Mansûr an Muh. b. Yûsuf an Yûnus b. e. İshâk an Büreyd b. e. Meryem an Enes senedi ile tahrîc etti.

9574- Bu hadisi Nesâî (sehv 55/1, III, 50), Süveyd b. Nasr an Abdillah b. el-Mübârek an Hammâd b. Seleme an Sâbit an Sül. mevlâ'l-Hasan b. Alî an Abdillah b. e. Talha an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

9575- Bu hadisi Tirmizî (484), Bundâr an Muh. b. Hâlid b. Asme an Mûsâ b. Ya'k‍b an Abdillah b. Keysân an Abdillah b. Şeddâd an İbn Mes'ûd senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

9576- Bu hadisi Tirmizî (3546), Ebû Âmir el-Akâdî an Sül. b. Bilâl an Umâre b. Gaziyye an Abdillah b. Alî b. Hüseyn b. Alî an ebîhî an Hüseyn senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen sahîh garîb" hükmü verdi.

9577- Bu hadisi Nesâî (sehv 46, III, 43), es-Sevrî an Abdillah b. es-Sâib an Zâdân an Abdillah b. Mes'ûd asl-ı kenedi ile tahrîc etti.

İbn Hibbân ve el-Hâkim'e göre isnâdı sahihtir.

9578- Bu hadisi Mâlik (kasru's-salât fî's-sefer 68, s. 166), an Abdillah b. Dînâr senedi ile tahrîc etti.

9579- Heysemî'ye göre isnâdı hasendir (Mecma‘ î, 160).

9580- İsnâdında yer alan İbnü'l-Himyerî hakkında Buhârî: "Rivâyetlerine mütabaat edilememiştir"; Zehebî ise: "Bilinmiyor" demiştir. Ayrıca râvisi Nuaym b. Damdam bir imam tarafından zayıf addedilmiştir. Diğer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ î, 162).

9581- Râvilerinden İbr. b. Sâlim b. Selm'i Heysemî, tanımadığını, diğer râvilerinin ise güvenilir kimselerden olduğunu söylemiştir (Mecma‘ î, 163).

9582- Râvisi Selâmetu'l-Kindî'nin direkt Alî'den rivâyeti mürseldir. Diğer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ î, 164).

9583- Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ î, 166).

9584- Bu hadisi İbn Mâce (908), Cübâre b. el-Muğallis an Hammâd b. Zeyd an Amr b. Dînâr an Câbir b. Zeyd an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında Sindî, Cübâre sebebiyle zayıf olduğunu hükmetti.



Konu Başlığı: Ynt: İstiğfar tekbir tahmid ve Peygambere salatû selam 3
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Temmuz 2019, 20:17:29
Esselamu aleykum. RABBİM razi olsun paylasimdan kardeşim. ...


Konu Başlığı: Ynt: İstiğfar tekbir tahmid ve Peygambere salatû selam 3
Gönderen: Mehmed. üzerinde 04 Nisan 2022, 05:10:06
Ve aleykümüsselam Ne olursa olsun Allah tan ümid kesilmez ve Allah ne güzel vekildir Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: İstiğfar tekbir tahmid ve Peygambere salatû selam 3
Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Nisan 2022, 04:46:34
Aleyküm Selam. Güzeller güzeli Rabb'imiz umudu kesen kulunu sevmez. Lütfu öylesine güzelki kullarına karşı herzaman merhametlidir. Rabb'im bizleri herzaman güzel kul eylesin inşaAllah
   Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim