> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Teğabün talâk ve tahrim sûreleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Teğabün talâk ve tahrim sûreleri  (Okunma Sayısı 1726 defa)
04 Ocak 2011, 21:12:25
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 04 Ocak 2011, 21:12:25 »



TEĞÂBÜN, TALÂK VE TAHRÎM SÛRELERİ


7281- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Kim Allah'a inanırsa O, onun gönlünü

doğruya yöneltir" mealindeki âyetini (Teğâbün, 11) şöyle yorumladı: "Yani kişi birçok musibetlerle karşılaşır ve bunların Allah tara­fından geldiğini bilir de teslim olup razı olur­sa." [Buhârî]

7282- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Ona: "Ey iman edenler! Eşlerinizden, ço­cuklarınızdan size gerçekten düşman olanlar vardır, işte onlardan sakının!" mealindeki âyet­ten (Teğâbün, 14) sordular, şöyle cevapladı:

"Bunlar Mekke ahalisinden müslüman olup, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gitmek istediler. Fakat eşleri ve çocukları on­lara mani olup bırakmak istemediler. Nihayet bunlar Allah Resulüne sallallahu aleyhi ve sel-lem geldiklerinde insanların dinde fakihleşip oldukça mesafe aldıklarını gördüler. Bunun üzerine kendilerine önceden mâni olmak iste­yen eşlerini ve çocuklarını cezalandırmak iste­diler. Bunun üzerine bu âyet indi. " |Tirmizî|

7283- İbn Ömer radiyallahu anh'dan:

O, "Ey Peygamber! Kadınları boşadığı-nızda onları iddetlerini gözeterek boşayın!" mealindeki âyetini (Talâk, 1): "Yani iddetleri-ne doğru boşayın." şeklinde yorumladı.

Mâlik dedi ki: "Bununla her bir temizlik devresinde bir kere boşamağı kastetmiştir."

7284- Muâz radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Ey insanlar! Allah'tan sakınmayı amaç edinirseniz; size rızık sermayesiz ve ticaretsiz de gelir." Sonra şu âyeti okudu: "Kim Al­lah'dan korkarsa Allah ona bir çıkar yol kılar ve onu ummadığı yerden rızıklandırır." (Talâk, 2) [Taberanî, Mu'cemu'l-Kebîr'de zayıf bir senedle.]

7285- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Cahş'ın kızı Zeyneb'in yanında kalır, onun yanında bal şerbeti içerdi. Ben ve Hafsa an­laştık, dedik ki: 'Allah Resulü hangimizin ya-

nına girerse, ona şöyle diyecektir: 'Sende ma-ğafir kokusu duyuyomm. Mağâfir (Arkıt ağa­cının sakızı) mi yedin?'Derken birinin yanına gelip girmiş ve o da ona bunu söylemiş. O sal-lallahu aleyhi ve sellem de şu cevabı vermiş: 'Hayır; Zeyneb bini Cahş'ın yanında bal şer­beti içtim. Bir daha bal içmem.'

Bunun üzerine 'Ey Peygamber! Allah'ın sana helâl kıldığım sen neden kendine yasak ediyorsun'mealindeki âyel (Tahrîm, 1) indi. Âişe ile Hafsa'ya hitaben de 'Eğer ikiniz tev-be ederseniz..,* mealindeki âyet (Tahrîm, 4) nazil oldu.

'Bilakis bal içtim, artık onu bir daha iç-memeye yemin ettim bunu kimseye söyleme!' dediği için, hani Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, 'Hanımlarından birine gizli bir şey söylemişti' (Tahrîm, 3) âyeli nazil olmuştur."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî]

7286- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "(Hz.)  Ömer'e,  Peygamber  sallallahu aleyhi ve sellem'in; Allah'ın haklarında:'Eğer ikiniz tevbe ederseniz kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur" buyurduğu (Tahrim, 4) iki ha­nımı hususunda sormak isledim. Bir fırsatını bulamıyordum. Nihayet Ömer hac için yola çıktığında ben de onunla beraber çıktım. Der­ken bîr müddet gittikten sonra Ömer halktan ayrıldı. Onunla beraber ben de elimdeki ibrik­le saptım. Def-i hacetini yaptı. Sonra bana geldi, eline su döktüm, abdest aldı.

Fırsat bu fırsat deyip ona şöyle dedim: 'Ey mü'minlerin emîri! Allah'ın haklarında 'Ey iki (kadın) eğer siz Allah'a tevbe ederseniz kaymakta olan kalpleriniz düzelmiş olur' bu­yurduğu o iki kadın kimdir?"

Ömer cevab verdi; "Hayret sana ey Ab-bâs'm oğlu!"

Zührî der ki: Vallahi (Ömer bu sorudan) hoşlanmadı. Fakat kendisine sorulan suali gizleyip cevapsız da bırakamazdı; bu neden­le: 'O iki kadın Hafsa ile Âişe'dir' dedi.

Sonra (Ömer) hadisin devamını şöyle zik­retti:

'Biz kadınlarına tahakküm eden bir Ku-reyş topluluğu idik. Medine'ye gelince kadın­larına mahkum olan, kadın sözü dinleyen in­sanlarla karşılaştık. Tabii bizim kadınlarımız onların kadınlarından bu huyu kapmağa baş­ladılar. Evim Ümeyyeoğullarının mahallesi olan Medine'nin dış mahallelerindeydi.

Bir gün hanımıma kızmıştım. Baktım ba­na karşılık veriyor. Onun bana böyle cevap vermesi hoşuma gitmedi, kabul etmedim. Bu defa bana şöyle dedi: 'Neden cevap vermem­den hoşlanmıyorsun? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hanımları bile Allah Resû-lü sallallahu aleyhi ve sellem'e rahatlıkla kar­şılık veriyorlar. Halta onlardan biri kalkıp gündüz akşama kadar onunla konuşmamazlık yapabiliyor.' Bunu duyunca hemen Hafsa'nm yanına koştum ve sordum: 'Siz Allah Resulü­ne kafa mı tutuyor sunuz?' 'Evet' deyince, Ömer şöyle dedi: "Vay halinize! İçinizden bu­nu yapan büyük bir hüsrana uğrar. (İçinizden) Allah Resulünü kızdıran kişi Allah'ın gaza-

bından nasıl emin olabilir? Bu taktirde o he­lak olmuş demektir. Onun için sana tavsiyem, O'nu bii' daha rahatsız etme! onunla dünyalık için tartışmaya girme! Ne istersen ondan de­ğil, benden iste! Komşunun -Âişe'yi kastedi­yor- Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'e daha güzel ve daha sevimli gelmesi, sa­kın ha seni aldatmasın!'

(Ömer anlatmaya devam etti) Ensâr'dan benim bir komşum vardı. Onunla Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e nöbetleşe iner­dik. Bir gün o gider inen vahiy haberlerini getirirdi, bir gün de ben inen vahiyleri ona getirirdim.

O sıralarda Gassân kabilesinin bize harp açmak için atlarını nallattıklarından söz edi­yorduk. Bir gün mutad olduğu üzere arkada­şım Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına indi, sonra akşama doğru gelip kapımı çaldı. Bana seslendi. Yanına çıktığımda şöyle dedi: 'Büyük bir olay oldu.'

'Ne oldu? Yoksa Gassânhlar mı geldi?' di­ye sordum.

'Hayır, ondan da daha büyük bir olay ol­du, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellenı hanımlarını boşadı' dedi. 'İşte şimdi Hafsa büyük bir hüsrana uğradı, zaten yakında bu­nun böyle olacağmı tahmin etmiştim'dedim.

Sabah namazımı kılınca, hemen elbisemi giydim, hızla inip Hafsa'nm yanına vardım; baktım ki ağlıyor. Sordum: 'Allah Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem sizi boşadı mı?'

'Bilmiyorum; işte kendisi. Şu yatak odası­na çekilmiştir' dedi.

Onun siyah bir kölesi vardı, yanma var­dım ona: 'Haydi Peygamber'den Ömer için izin iste!' dedim. Adam gitti, dönüp gelerek şöyle dedi:

'Senin için izin istedim? Hiçbir şey deme­di, sadece sustu.'

Hemen oradan ayrılarak, minberin yanına gidip oturdum. Bir de baktım orada, kimileri ağlayan bir grup oturuyor. Ben de biraz otur­dum. Sonra dayanamadım tekrar kölenin ya­nına vardım ve: 'Haydi git benim için tekrar izin iste!' dedim. Gitti, girdi ve sonra çıktı, şöyle dedi: 'Senin geldiğini ona söyledim, ce­vap vermeden sustu.' Tekrar minberin yanına

oturdum, sabredemedim, tekrar köleye gidip 'Haydi gir de benim için izin iste!' dedim. Gi­rip çıktı ve şöyle dedi:

'Senden ona bahsettim, sustu' deyince, ar­kamı döndüm gitmeye başladım. Daha birkaç adım atmadan köle beni çağırdı; 'Haydi gel gir, izin çıktı' dedi.

Hemen gidip içeriye girdim ve selâm ver­dim.

Dirseklerinde iz bırakmış bir hasıra yas­lanmış oturuyordu. Dedim ki:

'Ey Allah'ın Resulü! Hanımlarım boşadın mı?' Başını bana doğru kaldırıp: '//ayir'dedi. 'Allahü Ekber' dedim ve ilave ettim: 'Ey Al­lah'ın Resulü! Biliyorsun, biz Kureyş toplulu­ğu kadınlarımıza hakimdik, (istediklerimizi onlara yaptırırdık) Medine'ye gelince, birtakım insanlara kadınlarının hakim olduğunu, (kadın­larının sözlerini dinlediklerini) gördük. Bizim kadınlarımız da onlardan bu huyu kapmaya başladılar, (kendilerine söz geçiremez olduk.) Hatta bir defasında hanımıma kızdım, o da ba-

na cevap vermeye, benimle tartışmaya başladı. Bana karşılık vermesine daha da kızınca, 'Sen bana ne kızıyorsun, vallahi Peygamber'in ha­nımları da Peygarnber'e cevab veriyorlar. Hat­ta onlardan birisinin sabahtan akşama kadar Peygamber'İ yalnız bıraktığı da oluyor' dedi. Ben de ona şu cevabı verdim: 'Şu halde onlar­dan bunu yapanlar büyük bir hüsran içindedir­ler. Helak olmaları muhtemeldir. Onlardan biri, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i öf­kelendirdiği için Allah'ın gazabından nasıl emin olabilir?' Şu halde helak olur gider.*

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bunu duyunca tebessüm etti. Dedim ki:

'Ey Allah'ın Resulü! (Kızım) Hafsa'ya geldim ve dedim ki: 'Komşunun -Âişe'yi kas­tediyor- Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in nezdinde senden daha güzel ve sevim­li olması, sakın ha seni yanıltmasın!' Bunu du­yunca bir kere daha gülümsedi. 'Ey Allah'ın Resulü! Senin yanında biraz daha kalabilir miyim?' deyince, 'Evet' dedi ve ben de otur-

dum. Evinde başımı yukarıya kaldırınca, val­lahi üç tane deri (post) dışında dikkati çekebi­lecek bir şey gözüme ilişmedi ve dedim ki:

'Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua buyur-san da ümmetine biraz daha dünyalık verse; bakınız Allah kendisine ibadet etmedikleri halde Rumlara ve Perslere dünyalarını geniş­letmiş, (bir çok imkânlar bahşetmiş.)'

Hemen doğruldu, sonra şöyle buyurdu: 'Ey Hattâb'ın oğlu! Yoksa şüphe mî ediyor­sun? Allah onlara iyilikleri dünya hayatında erken vermiş (âhirette ise onların bir nasiple­ri yoktur.)'

Söylediğime pişman oldum ve 'Ne olur, Allah'tan benim için mağfiret iste ey Allah'ın Resulü!" dedim. O pek çok gücendiği için ha­nımlarının yanma bir ay girmemeye yemin et­mişti. Sebep ise ifşa etmesini istemediği bir sözü Hafsa'nın Âişe'ye söylemiş olmasıdır."

Öyle ki, onlara yönelik kızgınlığının şid­detinden dolayı sonunda Allah, onu (Tahrim sûresi) ile uyarmıştı.

7287- Zührî dedi ki:

Urve, Âişe'den naklen bana bildirdi: "Ara­dan yirmidokuz gün geçtiği ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Teğabün talâk ve tahrim sûreleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:18:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Teğabün talâk ve tahrim sûreleri rüya tabiri,Teğabün talâk ve tahrim sûreleri mekke canlı, Teğabün talâk ve tahrim sûreleri kabe canlı yayın, Teğabün talâk ve tahrim sûreleri Üç boyutlu kuran oku Teğabün talâk ve tahrim sûreleri kuran ı kerim, Teğabün talâk ve tahrim sûreleri peygamber kıssaları,Teğabün talâk ve tahrim sûreleri ilitam ders soruları, Teğabün talâk ve tahrim sûreleriönlisans arapça,
Logged
15 Temmuz 2019, 16:00:45
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 15 Temmuz 2019, 16:00:45 »

Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Temmuz 2019, 20:45:34
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 15 Temmuz 2019, 20:45:34 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes