๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:56:34



Konu Başlığı: Hacc ı ifrâd kıran temettü ve haccı feshetmek
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:56:34
Hacc-ifrâd, Hacc-ı Kıran, Hacc-ı Temettü' Ve Haccı Feshetmek


3321- Âişe radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, hacc _i İfrâd yaptı." [Buhâri hariç. Altı hadis imamı)[207]

 

3322- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, hacc-ı ifrad'a niyet edip ihram giydi." | Müslim ve Tirmizî|[208]

 

3323- İbn Ömer radiyallahu anh'dan, de­di ki:

"Haccınızla umrenizin arasını ayırın. Bu, birinizin haccını tamamlaması için en güzel bir davranıştır. Bu hac aylarının dışında ya­pılacak umreyi de daha güzel tamamlar."

[Mâlik][209]

 

3324- Câbir ve Ebû Saîd radiyallahu an-humâ'dan:          

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber (Mekke'ye) geldik. Biz, hac için yük­sek sesle telbiye getirip bağınyorduk."[Müslim |[210]

3325- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hacla umreyi bir arada yaptı ve onlar için iki kere tavaf etti." [Tirmizî ve Nesâî][211]

 

3326- Enes radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i, hac ile umre için bir arada (ihrama girip) tel­biye getirdiğini duydum.

Bekr bin Abdillah dedi ki: "Ben bunu İbn Ömer'e anlattım. Bana: «O, sadece hac için telbiye getirdi» dedi. Enes'e rastladığımda bunu anlatınca, şöyle dedi:

«Bizi çocuk mu sayıyorsunuz? ALLAH Re­sulü sallallahu aleyhi ve sellem'in bizzat şöy­le dediğini duydum: Lebbeyke umreten ve haccen»" [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.][212]

 

3327- Ebû Vâil radiyallahu anh'dan: es-Sabiy bin Ma'bed dedi ki: "Ben hıristiyan bir Bedevi idim; müslüman oldum. Ka­bilemden olan Hüzeym bin Sürmüle adında bir adama gelip dedim ki: «Ey bana bak! Ben savaşmaya düşkün bir adamım! Lâkin hac ile umrenin bana farz-olduğunu anladım, bunla­rı bir arada nasıl yapabilirim?» Şöyle açıkla­ma yaptı: «İkisini birden yap, mâlî gücüne göre kurbanını da kes!» Ben de bunun üzeri­ne her ikisine birden niyet edip ihrama gir­dim ve telbiye getirdim.

Uzeyb denilen yere gelince, Selmân bin Rabî'a ile Zeyd bin Savhân ile karşılaştım. Ben o zaman her ikisine de niyet etmiştim. Onlardan biri diğerine şöyle dedi: «Bu adam, devesinden bile daha bilgili değildir.» Bu sö­zü duyunca sanki üzerime bir dağ düşmüş gi­bi oldum.

Ömer'e varıp sordum; şöyle dedi: «Sen Peygamberinin sünnetini bulmuşsun (daha ne İstiyorsun?)»." [Ebû Dâvud ve Nesâîl[213]

 

3328- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim hac ile umreye niyet edip ihrama bürünürse, ihramdan her ikisi için çıkıncaya kadar ona tek tavaf, tek sa'y kâfi gelir." ITirmizîJ[214]

 

3329- Nesâî'nin rivayeti: "İbn Ömer, hac ile umreyi birleştirip tek tavaf yaptı ve şöyle dedi: «ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'i böyle yaparken gördüm»."[215]

 

3330- Nâfi'den; o da İbn Ömer radiyalla-hu anh'dan:

"Haccâc(-ı Zâlim), İbnü'z-Zübeyr ile sa­vaşmak için (Mekke'ye) geldiği vakit çocuk­ları Abdullah (b. Abdillah) ile Salim b. Abdil-lah, (babaları) İbn Ömer'e şöyle demişler: «Bu yıl hac yapmaman sana bir zarar vermez. İnsanlar arasında savaş çıkıp da bunun seni Beyt'i tavaf etmene mani olmasından endişe ediyoruz.» Şöyle cevap vermiş: «Şayet mâni olacak bir şey zuhur ederse, Kureyş (müşrik-lerinin)'in mâni olduğu zaman, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptığı gibi ya­parım. O zaman ben de onunla beraberdim. Kureyş, onun Beyt'i tavaf etmesine izin ver­memişti. Sizi şahit gösteririm ki, şu anda ben umreye niyet etmişimdir.» Sonra Zü'1-Huley-fe'ye gidip umreye niyet edip ihram giydi ve telbiye getirdi. Sonra yürüdü, Beydâ sırtına varınca, dedi ki: «Bunların ikisinin hükmü birdir. Şayet umrem ile benim arama engel gi­rerse, hac ile arama da bir engel girmiş olur. Sizi şahit tutarım ki, umremle birlikte hacca da niyet ettim.» Ondan sonra doğru Kadîd'e gitti. Bir kurban satın aldı. Sonra her ikisi (hac ile umre) için bir tavaf yaptı."[216]

3331- Diğer bir rivayet:

"Beyt-i Şerîf'i ziyaret etti. Safa ile Merve arasında say'etti. Bundan fazla bir şey yap­madı, tâ Kurban bayramının birinci gününe kadar ne traş oldu, ne de kurban kesti, ne saç­larını kısalttı, ne de ihramdan çıktı. Kurban bayramının birinci günü olunca, Kurban kesti ve traş oldu. İlk yaptığı tavafla, hac ve umre­nin tavafını yerine getirdiğine kanaat getirdi ve dedi ki: «İşte ALLAH'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de böyle yapardı»."

[Buhârî, Müslim, Muvatta' ve Nesâî.][217]

 

3332- Ali radiyallahu anh'dan:

İbnü'l-Müseyyeb dedi ki: "Ali ile Osman, Usfân'da bir araya geldiler. Osman, temettü' haccından veya umreden nehyediyordu; Ali ise ona şöyle dedi:

«ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in yaptığı bir işten ne istiyorsun ki insan­ları ondan alıkoyuyorsun?»

Osman: «Bırak sorma!» deyince; «Seni bırakamam!» diye cevap verdi.

Ali, bunu caiz gördüğü için hemen her iki­sine birden niyet edip ihram giydi."

IBuhârî ve Müslim)[218]

 

3333- Nesâî'nin rivayeti: "Osman, temet-tüyü yasaklardı, hac ile umreyi bir arada yap­maktan da alıkoyardı. Ali: «Lebbeyk! Hac ile umreye birden» dedi. Osman dedi ki:

«Ben bunu yasaklıyorum, sen yapıyorsun! Olur mu böyle şey?»

«ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in sünnetini kimse(nin hatırı için) terk edecek değilim» diye cevap verdi."[219]

 

3334- Onun diğer bir rivayeti: "Ali ile Osman birlikte hac yolculuğuna çıktılar. Bi­raz yol aldıktan sonra Osman, temettü (hac-cından) alıkoydu. Ali dedi ki: «Onun yola çıktığını görünce siz de yola çıkın!» Bunun üzerine Ali ve arkadaşları umre için ihrama girdiler. Osman onları alıkoymadı. Ali dedi ki: «Haber aldığıma göre sen temettü' hac-cından nehyetmişsin!»

«Evet.»

«ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in temettü yaptığını duymadın mı?» «Evet!» dedi."[220]

 

3335- Müslim'in rivayeti: Abdullah İbn Şakîk dedi ki: "Osman, temettü' haccından nehyediyordu. Ali ise emrediyordu. Osman, Ali'ye bir söz söyledi. Ali de şu cevabı verdi:

«Biliyorsun ki, biz ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile (hacc-ı) temettü' yaptık.»

«Evet ama o zaman korku içindeydik» dedi.”[221]

 

3336- Ebû Nadre radiyallahu anh'dan: İbn Abbâs, mut'ayı emrederdi. İbnü'z-Zübeyr ise yasaklardı. Bunu Câbir'e anlatın­ca, şöyle dedi: "Bu olay, benim gözümün önünde meydana geldi. Biz ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile temettü' haccı yapardık. Ömer hilâfet makamına geçince, şöyle dedi:

«Şüphesiz ALLAH, Resulüne istediğini he­lâl eder. Kur'ân ne ile indi ise o odur. ALLAH için haccı ve umreyi tamamlayın, tıpkı Al­lah'ın size emrettiği gibi. Bu kadınlarla da doğru dürüst nikahlanın (evlenin). Kim belli bir süreye kadar (muvakkat olarak) bir ka­dınla (mut'a nikahı ile) evlenmiş bir vaziyet­te bana getirilirse taş ile recmederim!»"

[Müslim][222]

 

3337- el-Humeydî der ki: Müslim'in ni­kâh bölümünde (no: 12, s. 1023) şöyle bir ri­vayet vardır:

"Câbir (umre yaparak) geldi, biz de evi­ne vardık. İnsanlar ona birçok şey sordular. Sonra mut'adan söz açtılar. Şöyle dedi: «Biz ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile mut'a yaptık, Ebû Bekr ve Ömer'le de.»

Bu hadisin zahirinden bunun hac mut'ası olduğu anlaşılıyor. Müslim ise bunu mut'a nikahı olarak anladığı için yanlışlıkla nikâh bölümünde irâd etmiştir."[223]

 

3338- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

Ebû Bekr, Ömer ve Osman temettü (haccını) yaptı. Onu ilk yasaklayan Muâviye olmuş­tur." [Tirmizî][224]

 

3339- Nesâî'nin rivayeti:

Muâviye, İbn Abbas'a dedi ki: "Biliyor musun, ben ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in saçlarını Merve civarında kes­tim."

"Hayır" dedi. İbn Abbâs diyor ki: "Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem, temettü' haccını yapmışken Muâviye'nin bunu önle­meye hakkı var mıdır?"[225]

 

3340- Onun başka bir rivayeti: Muâviye dedi ki: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem (Zi'1-Hicce'nin) on günleri içinde, Beyt'i tavaf, Safa ile Merve arasında sa'y ettikten sonra, ben onun saçlarının etrafım yanımda bulunan makasla aldım."

Kays der ki: "İnsanlar, Muâviye'nin bu sözünü kabul etmiyorlar."[226]

 

3341- Onun diğer rivayeti: "O, Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem'in saçlarını makasla bir umre ziyaretinde Merve'de kı­salttı."[227]

 

3342- Buhârî ve Müslim: "Bir makasla ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in saçlarını kısalttım."

Ebû Dâvud "Merve'de" diye ekledi.[228]

 

3343- Sa'd radiyallahu anh'dan:

And olsun ki biz ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile hacc-ı temettüde bulun­duk. Bu —Muaviye'yi kastediyor— o za­manlar Uruş'ta (yani Cahiliye'deki Mekke evlerinde) kâfir olarak bulunuyordu. [Müslim][229]

 

3344- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Ömer'in şöyle dediğini duydum: «Val­lahi  sizi  (hacc-ı)  temettüden alıkoymam. Çünkü, ALLAH'ın Kitâb'ında -mevcuttur ve ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de onu yapmıştır.» Bu sözüyle o, hacdaki umre­yi kastediyor." [Nesâî][230]

 

3345- İbnü'l-Müseyyeb   radiyallahu anh'dan:

"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in ashabından bir adam Ömer'in yanına gelip, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in, öldüğü o son hastalığında hacdan önce umre yapmaktan nehyettiğini duydu­ğuna dair şehâdette bulundu." [Ebû Dâvud][231]

 

3346- Salim b. Abdillah radiyallahu anh'dan:

O, Şamlılardan birinin İbn Ömer'e te­mettü' haccını sorduğunu ve onun da şöyle dediğini duymuş: "Babam Hz. Ömer onu yasaklarsa, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de onu yaparsa babamın emrine mi

yoksa ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in emrine mi uyulur?"

Adam şu cevabı verdi:

"Elbette ki ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in emrine uyulur."

"And olsun ki, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onu yapmıştır" dedi. [Tirmizî][232]

 

3347- İmrân bin Husayn radiyallahu anh'­dan, dedi ki:

"ALLAH'ın Kitâb'ında temettü' haccı ile il­gili âyet nazil olmuştur. Biz de bunu ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yapmışızdır. Daha sonra Kur'ân'da bunu ya­saklayan bir âyet nazil olmamıştır. Resûlullah da bunu ölünceye dek yasaklamamıştır. (Yal­nız) bir adam kendi görüşü olarak dilediğini söyledi."[233]

 

3348- Başka rivayetinde şu ek yer almış­tır: "(Bir zamanlar) Bana selâm verenler olurâu. Nihayet ben dağlan(mak suretiyle tedavi­ye kalkış)mca selâm kesildi. Sonra dağlanma­yı bıraktım. Sonra yine selâm verilmeye baş­landı." [Buhârî, Müslim ve Nesâî][234]

 

3349- İbn Ömer radiyallahu anh'dan:

"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Veda haccında, umre ile tamettu' haccı yap­tı. Kurban alıp Zü'1-Huleyfe'ye kadar bera­berinde götürdü. Önce umre için niyet edip telbiye getirdi, sonra hac için niyet edip tel-biye getirdi.

İnsanlar da onunla beraber umre ve te­mettü' haccı yaptılar. İnsanlardan kimi kur­ban aldı, kimisi de almadı. Mekke'ye varın­ca insanlara şöyle hitap etti:

«İçinizden kim kurban aldıysa haccı edâ edinceye kadar onun ihramdan çıkması he­lâl olmaz. Kim almamışsa, Beyt'i tavaf etsin. Safa ile Merve arasında sa'y etsin. Ondan sonra tras olsun ve ihramdan çıksın. Sonra

hac için niyet edip ihrama girsin ve telbiye getirsin. Kurban kessin, bulamayan ise üç gün hac günlerinde, yedi gün de ailesine döndüğünde oruç tutsun.»

ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Mekke'ye vardığında Beyt'i tavaf etti. İlk önce yaptığı şey Hacerü'l-Esved'i istilâm etmek oldu. Sonra yediden üç tavafını hızlı olarak yaptı. Kalan dört tavafı ise yürüyerek yaptı. Beyt-i Şerîf'i tavafdan sonra Ma-kam(-ı İbrâhîm)'de iki rekat namaz kıldı. Sonra selam verdi (namazdan çıktı). Sonra da Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y etti. Sonra haccını edâ edinceye, Kurban günü kurban kesinceye, Arafat'tan dönüp Beyt'i tekrar tavaf edinceye dek ihramdan çıkmadı. Bunları yaptıktan sonra ihramdan çıktı. Kurbanını getiren herkes aynen ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptı­ğı gibi yaptı."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.][235]

 

3350- İbn Abbas radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

Ebû Bekr'i hacca, insanlara hac ibadetlerini öğretmek ve ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem adına tebliğ etmek üzere gönder­di. Nihayet Arafat'a Zü'1-Mecâz yönünden geldi; fakat Kabe'ye yaklaşmadı. Lâkin Zü'1-Mecâz'a doğru kollarını sıvadı. İnsan­lar hacc-ı temettü' yapmadıkları için böyle yaptı." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de][236]

 

3351- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Onlar (Câhiliye Arapları) hac aylarında

umre yapmayı yeryüzündeki günahların en büyüğü olarak görürlerdi. Muharrem ayın­daki haramlığı Safer ayına naklederlerdi. Ayrıca şöyle derlerdi: «Devenin arkasındaki yara iyileştiği ve ayak izleri silinip gittiği za­man Safer ayı da çıkarsa umre yapmak iste­yenlere umre helâl olur.» ALLAH Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem ve ashabı (Zilhic­ce)'nin dördüncü (gününün) sabahı, hac için telbiye ederek geldiler. Onlara o haccı umre­ye çevirmelerini emretti. Pek hoşlarına git­memiş olacak ki, şöyle dediler:

«Ey ALLAH'ın Resulü! Neleri helâl saya­cağız?»

«İhram haramlarının tümü helâl olacak» buyurdu." [Ebû Dâvud, Nesâî ve Buhârî ile Müslim.][237]

 

3352- Ayrıca Buhârî ile Müslim'in şöyle bir rivayetleri de vardır:

Ebû Cemre dedi ki: İbn Abbâs'a tamattu' haccı hakkında sordum; şöyle dedi: "Yap!" Kurban hakkında sordum; "Deve yahut sığır, yahut koyun, yahut kurbanda ortak olmak" de­di. Bir takım insanlar bunu hoş karşılamadılar.

Uyudum, rüyamda şunu gördüm: Biri şöyle nida ediyordu: "Mebrûr bir hac! Kabul edilmiş bir mut'a!" Hemen İbn Abbâs'a gelip anlattım.

Şöyle demekten kendini alamadı: "Allahu ekber! İşte Ebu'l-Kâsım sallallahu aleyhi ve sellem'in sünneti!"[238]

 

3353- Buhârî muallak olarak: Hadisinin  sonunda  şöyle  dedi:   "Veda haccında tek yılda hac ile umreyi (iki nüsü-kü) bir arada yaptılar. Çünkü ALLAH Teâlâ Ki-tâb'ında bunu inzal buyurmuş ve emretmiş­tir. Resul sallallahu aleyhi ve sellem'in sün­netinde de bu sabit olmuştur. Mekke'li olma­yanlara bunu mubah kılmıştır. ALLAH Teâlâ şöyle buyurmuştur:

«Bu, ailesi Mescid-i Haram'da bulunma­yanlar içindir.» (Bakara, 196)

ALLAH Teâlâ'nın zikrettiği hac ayları şun­lardır: Şevval, Zi'1-Ka'de ve Zi'1-Hicce. Kim bu aylarda temettü ederse, ya kurban kesecek ya da (eğer kurban bulamazsa) oruç tutacaktır.

İlgili âyette geçen refes, cima demektir. Füsûk, masiyetler demektir. Cidal ise kavga etmek demektir."[239]

 

3354- Nesâî'nin rivayeti: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem umre için ihram giyip niyet etti ve telbiye getirdi. Ashabı ise hac için niyet etti. Beraberinde kurbanı olma­yanlara ihramdan çıkmalarını emretti. Kurba­nı olmayanlar arasında Talha bin Ubeydillah ve başka bir adam da ihramdan çıktılar."[240]

 

3355- Onun diğer rivayeti: "Hac için ih­ram giymiş olarak Zi'1-Hicce'nin dördüncü günü geldi. Sabah namazını Bathâ'da kıldı."[241]

 

3356- Müslim'in rivayeti:  "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, umre için, ashabı ise hac için niyetlenerek ihram giydiler. Ne Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve ne de kurban getirenler ihramdan çıkmadılar. Di­ğerleri ihramdan çıktı. Talha bin Ubeydillah kurban getirenlerden olduğu için ihramdan çıkmadı."[242]

 

3357- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve

ashabı hacca niyetlenerek ihrama hüründüler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Ebû Talha'dan başka hiç kimsenin kurbanı yoktu. Ali radiyallahu anh Yemen'den beraberinde bir kurban ile geldi ve dedi ki: «Ben de ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem gibi niyet ettim.» Bunun üzerine ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ashabına haclarını umreye çevirmelerini emretti. Tavaf etmelerini, traş olup ihramdan çıkmalarını emretti. Ama kur­banı olanları bunun dışında tuttu. Bunun üze-

nme bazıları: «Bizler henüz cenabet iken Mi-na ya mı gideceğiz?» dediler. Peygamber sal-lallahu aleyhi ve sellem bunu duyunca şöyle fcoyurdu: «Daha evvel bunu düşünseydim, turban kesmezdim. Yanımda kurbanım olma­saydı ihramdan çıkardım.»

Derken Âişe aybaşı oldu. Beyt-i şerîf i ta-Tafın dışında tüm hac ibadetlerini îfâ etti. Sonra Beyt-i Şerîf i tavaf ettikten sonra şöyle dedi:

«Ey ALLAH'ın Resulü! Herkes hac ve umre görevini îfâ etmiş olarak ayrılıyor. Ben ise sa­dece haccı îfâ etmiş olarak gidiyorum.» Bu­nun üzerine (onun kardeşi) Abdurrahman bin Ebi Bekr ile birlikte Ten'îm'e gitmesini em­retti. Daha sonra orada ihrama girdi, gelip hacdan sonra umresini îfâ etti."

[Buharı, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.][243]

 

3358- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: "Hacla birlikte umre yapmak, ALLAH Resûlünün sallallahu aleyhi ve sellem ashabına mahsustu." [Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî][244]

 

3359- Bir rivayet: "İki mut'a ancak bizim için geçerlidir: Kadınlarla faydalanmaktan ibaret olan mut'a ile hac mut'ası (temettü' haccı)."[245]

 

3360- Diğer rivayet: "Ebû Zer, hacca ni­yetle ihrama girip de daha sonra onu umreye çevirenler hakkında şöyle derdi: «Bu ancak, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber haccedenlere mahsustur»."

[Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî][246]

 

3361- Bilâl bin el-Hâris radiyallahu anh'­dan; dedim ki: "Ey ALLAH'ın Resulü! Haccı feshetmek yalnız bize mi aittir, yoksa bu her­kese mi şamildir?"

"Ancak bize hastır!" buyurdu. [Ebû Dâvud ve Nesâî][247]

 

3362- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

Biz ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem ile birlikte hac aylarında, hac gecelerinde, hac ihramlarında çıktık, Şerif denilen yerde konakladık. Sahabeye çıkıp şöyle dedi:

"Kimin kurbanı olmayıp da bu haccı um­reye çevirmek isterse, yapsın. Kurbanı olan yapmasın." Bunun üzerine sahabeden (kur­banları olanlar) umreye niyet etti, olmayanlar ise onu bıraktılar.

Ama ALLAH'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile ashabından birtakım zengin insan­lar, kurbanlarını almışlardı. Onun için umre yapmadılar.

ALLAH Resulü, yanıma girdi, ben ağlıyor­dum; "Ey Kadın! Seni ağlatan nedir?" diye sordu. Dedim ki: "Ashabına söylediğin sözü duydum. Ben umreden (sa'y ve tavaf edeme­yerek) menedildim."

"Ne'n var?"

"(Adetli olduğum için) namaz kılamıyo­rum"

"Bu sana zarar vermez; zira sen Adem'in kızlarından bir kadınsın. ALLAH, onlara yazıp takdir ettiğini sana da yazıp takdir etmiştir. Sen haccında ol, kim bilir ALLAH sana umreyi de nasip eder." Haccımdan çıktım, nihayet

Mina'ya geldik. Mina'da temizlendim. Sonra Mina'dan çıkıp Beyt'e geldim. Sonra onunla başka bir grup içinde çıktım. Derken Muhas-sab'da konakladı, onunla birlikte biz de ko­nakladık. Sonra (kardeşim) Abdurrahman bin Ebî Bekr'i çağırıp: "Haydi kız kardeşini ha­remden çıkart, umreye niyet etsin. Umreyi bi­tirip buraya gelin. Ben sizi buraya gelinceye kadar bekliyeceğim" dedi.

Çıktık, Tavaftan fariğ olduktan sonra se­her vakti ona geldim; sordu:

"Umreyi bitirdiniz mi?"

"Evet."

Ondan sonra ashabına hareket emrini ver­di, herkes gitmeye başladı. Kendisi de Medi­ne'ye müteveccihen hareket etti.

[Tirmizî hâriç. Altı hadis imamı.][248]

3363- Onun rivayetlerindendir:  "Beyt-i Şerife uğradı, sabah namazından önce tavaf etti, sonra Medine'ye doğru yola çıktı."[249]

 

3364- Bir başka rivayette:

"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile yola çıktık, hacdan başka bir şey düşün­müyorduk. Nihayet Şerife geldik." Benzerini zikretti. Ayrıca onda şöyle geçer:

"Mekke'ye varınca, onu (haccınızı) umre yapın!" buyurdu. Bunun üzerine insanlar ih­ramdan çıktılar, beraberinde kurbanları bulu­nanlar müstesna. ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr, Ömer ve zengin­lerin kurbanı vardı.

O rivayette yine şöyle geçmektedir:

"(Mina dönüşü el-Muhassab mevkiinde geçirilen) Hasbe gecesi olunca, dedim ki:

«Ey ALLAH'ın Resulü! İnsanlar hac ve um­reyi yapmış olarak dönüyorlar; ben sadece hac yapmış olarak dönüyorum.»

Bunun üzerine Abdurrahman bin Ebî Bekr'e emretti, beni devesinde terkisine aldı, o kadar küçüktüm ki uyukladığım zaman se­merin ağacına yüzüm değdiğini hatırlıyorum. Nihayet Ten'îm'e vardık. İnsanların umresine mukabil biz de orada umre için ihrama bürü­nüp niyetlendik."[250]

 

3365- Bir başka rivayette: "Veda haccın-da ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile çıktık, kimimiz hacca, kimimiz de umre­ye niyetlenmiştik. Mekke'ye geldik; şöyle buyurdu:

«Kim umre için ihrama girmişse ve de eğer kurbanı yoksa ihramdan çıksın. Kurbanı olanlar yerinde kurbanını kesinceye dek çık­masın. Kim de hacca niyet etmişse haccını ta­mamlasın.» Derken ben hayız oldum. Bu hay-zım Arefe gününe kadar devam etti. Oysa ben umreye niyetlenmiştim. Bunun üzerine ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bana saçla­rımı çözüp taranmamı ve umreyi bırakıp hac­ca niyetlenmemi emretti. Ve ben de haccımı yaptım.

Sonra kardeşim Abdurrahman'ı benimle gönderdi. Ten'îm'e vardık, oradan umreye niyetlenip geri geldik ve umremi de tamam­ladım."[251]

 

3366- Bir başka rivayette: "Biz ALLAH Re­sulü sallallahu aleyhi ve sellem ile, Zi'l-Hicck ayının gereği olarak (hac niyetiyle) çıktık, şöyle buyurdu:

"Kim umreye niyyetlenip ihram giymek is-e, niyetlenip ihram giysin, kim de hac için  giyip niyetlenmek isterse yapsın. Eğer idi kurban almasaydım, umreye niyetlenir-dm.» Bunun üzerine onlardan bir kısmı um-«cye. diğer bir kısmı ise hacca niyetlendi. Ben de umreye niyetlenenler arasındaydım." Ben-«rini zikretti. Ancak onda şöyle geçer:

"ALLAH ona hem haccı ve hem de umreyi sasip etti. Bundan dolayı ne kurban, ne sada­ka ve ne de oruç gerekmedi."[252]

 

3367- Bir başka rivayette: «Biz ALLAH Re-aâlü sallallahu aleyhi ve sellem ile ancak hac aksadıyla yola çıktık. (Mekke'ye gelince Beyt'i tavaf ettik. ALLAH Resulü sallallahu aley­hi ve sellem "Kim kurban sevk etmemişse ih­ramdan çıkabilir" diye emretti. Bunun üzerine Kurban sevk etmeyenler ihramdan çıktılar. Ha-

nımları da kurban sevk etmedikleri için ihram­dan çıktılar. Ben hayız oldum ve tavaf edeme­dim. (Mina dönüşü el-Muhassab mevkiinde geçirilen) Hasbe gecesi olunca dedim ki:

"Ey ALLAH'ın Resulü! İnsanlar hac ve um­reyi îfâ etmiş olarak dönüyorlar. Ben ise sade­ce hac ile dönüyorum." Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

"Mekke'ye geldiğimiz gecelerde (günler­de) tavaf etmemiş miydin?"

"Hayır!" dedim. Şöyle buyurdu: "Karde­şinle birlikte Ten'îm'e git, orada umrene ni­yetlen, sonra umreyi îfâ ettikten sonra şu yere gel. Randevumuz orası olsun."

Safiyye dedi ki: "Sanıyorum sizi ancak ben alıkoyacağım."

ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "ALLAH hayrını versin. Kurban bay­ramı günü sen Beyt'i tavaf etmemiş miydin?"

"Evet!" dedi. "Öyleyse sana bir sakınca yoktur, haydi dön!" Âişe dedi ki: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Mek­ke'ye girerken, ben de oradan çıkarken, ba­na rastladı."[253]

 

3368- Bir diğer rivayette: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile telbiye ederek çıktık, ne hacdan ve ne de umreden sözedi-yorduk." Benzerini zikretti.[254]

 

3369- Başka bir rivayette: Dedi ki:

"Ey ALLAH'ın Resulü! Sen umre yaptın; ben yapmadım."

Buyurdu ki: "Ey Abdurrahman! Haydi kız kardeşini götür. Ten îm'den umreye niyetlen­sin." Bunun üzerine devesinde arkasına aldı ve ona umre yaptırdı.[255]

 

3370- Bir başka rivayette:

"Umre için niyet etti, geldi Beyt'i tavaf etmeden hayız oldu. Tavafın dışında bütün hac ibadetlerini îfâ etti; sonra hac için niyet­lendi. ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem ona Bayram günü şöyle dedi: «Haccın ve umren için tavaf etme imkânın vardır.» Fakat o kaçındı; bunun üzerine onu Abdur­rahman ile Ten'îm'e gönderdi. Hacdan son­ra ıimrp yaptı.[256]

 

3371- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim. O, Bathâ'da mola vermekte idi. Dedi ki: "Neye niyet ettin?"

"ALLAH Resulü ne için niyet edip ihrama girmiş ise, ben de onun için niyet edip ihrama girdim."

"Peki kurban getirdin mi?"

"Hayır."

"Öyleyse Beyt'i ziyaret et, Safa ve Merve arasında da sa'y et ve ihramdan çık!" buyur­du. Bunun üzerine Beyt-i şerifi tavaf ettim, Safa ile Merve arasında da sa'y ettim. Sonra kavmimden bir kadına vardım, başımı yıka­yıp taradı.

İşte ben insanlara böyle fetva verirdim. Ebû Bekr'in hilâfeti zamanında bana soranla­ra hep bu fetvayı verdim. O ölüp Ömer başa geçince, ben hac mevsiminde ayakta durur­ken bir adam geldi ve şöyle dedi:

"Sen verdiğin fetvanda teenni ile hareket et. Çünkü mü'minlerin emîrinin hac ibâdetle­ri hakkında ne ihdas ettiğini bilmiyorsun!" Dedim ki:

"Ey İnsanlar! Kime bir şey hakkında fetva vermişsem teenni ile hareket etsin. İşte mü'minlerin emîri geliyor, siz ona uyun!"

O geldiği zaman şöyle dedim: "Ey Mü'­minlerin emin! Senin hac ibadetleri hakkında ihdas ettiğin ve benim duyduğum şey nedir?"

Şu cevabı verdi: "Biz ALLAH'ın Kitâbında-kini alırız. O, şöyle buyurmuştur: «ALLAH için haca ve umreyi tamamlayın!» «Yine biz Al­lah Resulü'nün sünnetini alırız.» O şöyle bu­yurmuştur: «Menâsikinizi benden alınız!» Bi­liyorsunuz ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kurban kesinceye kadar ihramdan çık­mamıştır." [Buhârî, Müslim ve Nesâî][257]

 


Konu Başlığı: Ynt: Hacc ı ifrâd kıran temettü ve haccı feshetmek
Gönderen: Mehmed. üzerinde 07 Temmuz 2019, 13:55:33
Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizlere haccı nasip eylesin


Konu Başlığı: Ynt: Hacc ı ifrâd kıran temettü ve haccı feshetmek
Gönderen: Ceren üzerinde 07 Temmuz 2019, 15:42:48
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...