๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 07 Ocak 2011, 21:16:31



Konu Başlığı: Fey ve Peygamberin s.a.v. in hissesi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 07 Ocak 2011, 21:16:31
FEY' (SAVAŞ YAPMADAN ELDE EDİLEN GANİMET) VE PEYGAMBER (S.A.V.)'İN HİSSESİ


6300- Âmir eş-Şa'bî radiyallahu aııh'dan: "Peygamber sallallahu  aleyhi ve  sellem'in, Safiyy adı verilen bir hissesi vardı. Bu, islerse köle, isterse cariye, isterse de at olabilirdi ve bunu beşte birden Önce seçip alırdı." |Ebû Dâvud|

6301- Katâde ıadiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kendisi bizzat savaştığı zaman onun için Sa­fiyy adı verilen bir hissesi olurdu. Dilediği yerden ve dilediği şekilde alırdı. İşte Safıy-ye'yi de o hisseden almıştır. Amma bizzat harbe katılmadığı zaman, İstediğini alma yet­kisi olmadan yine kendisine bir hisse ayrılır­dı." |İkisi de Ebû Davud'a ail.[

6302- Mâlik bin Evs ıadiyallahu anh'dan: (Birgün) güneşin yükseldiği bir sırada Ömer bana haber gönderdi, gittim baktım de­ri yastığına yaslanmış oturuyordu. Şöyle dedi: "Ey Malik Senin kavminin hane halkından birkaçı peş peşe geldiler (İhtiyaç arzettiler) Ben de kendilerine biraz bağış yapılmasını söyledim: Al bunları onların arasında taksim et!" Dedim ki: "Bunu benden başkasına em-relseniz." "Onu al ey Mâlik!" dedi. Bu sırada hizmetçisi Yerfe gelerek ona: "Ey mü'mirile­rin emîri! Osman, Abduıahman bin Avf, Zü-beyr ve Sa'd geldiler; izin istiyorlar."

"Olur" dedi. İzin verdi, onlar da içeriye girdiler. Soma Yerfe tekrar geldi ve: "Abbâs ile Ali de geldi, izin var mı?" dedi. "Evet, on­lar da gelsinler" dedi. İzin verdi ve onlar da içeriye girdiler.

Abbâs dedi ki: "Ey mü'minlerin emîri! Benimle bunun arasında hükmünü ver!" Ora­dakiler de: "Evet ver, onları rahatlat!" dediler.

Mâlik bin Evs dedi ki: "Bana öyle geldi ki, onları sırf bunun için önden yollamışlar­dı."

Ömer dedi ki: "Yerin ve göklerin kendi iz­ni ile ayakta durduğu Allah aşkına doğru söy­leyin? Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in şöyle dediğini biliyor musunuz?:

"Biz miras bırakmayız, bıraktıklarımız ancak sadakadır."

"Evet" dediler.

Sonra Abbâs ile Ali'ye dönerek: "Göğün ve yerin kendi İzni ile durduğu Allah aşkına söyleyin, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in: 'Biz miras bırakmayız, bıraktıkla­rımız ancak sadakadır' dediğini biliyor musu­nuz?" diye sordu.

O ikisi de: "Evet" dediler. Ondan sonra dedi ki: "Allah, bunu Resulüne özel bir imti­yaz olarak vermiştir. Ondan başka hiç kimse­ye de bunu vermemiştir. Nitekim Allah Tealâ şöyle buyurmuştur "Allah'ın, fethedilen memleketler halkının Peygamberine verdikle­ri; Allah, peygamber, yakınları, yetimler, yok­sullar ve yolda kalanlar içindir.' (Haşr, 7)

6303- Diğer rivayet: "(Ey İnananlar!) On­ların mallarından Allak'in Peygamberine verdiği şeyler için siz ne at ve ne de deve sür­dünüz."

Bu (âyete) binaen Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Benû Nadîr'in mallarını ara­nızda taksim etmiştir. Vallahi size kimseyi tercih etmedi, o malı sizden başkası da alma­dı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bu fey'den bir senelik geçimini alır. geri kalanı da beytü'1-mâlm diğer malı ile eşit kılardı.

Sonra dedi ki: "Gök ve yerin kendi izni ile ayakta kaldığı Allah aşkına söyleyin, bunu bi­liyor musunuz?" "Evet" dediler.

Sonra aynı şeyi Abbâs ile Ali'ye de söyle­di; onlar da "Evet" dediler.

Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettikten sonra, Ebû Beki" dedi ki: "Ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in valisiyim. Geldiniz, biriniz kardeşinin oğlu­nun mirasım istiyor, biriniz de hanımının ba­basından kalan mirasını istiyor. Oysa Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu­yurmuştur: 'Biz miras bırakmayız, ne bırak-tıysak sadakadır'."

Ondan sonra Ebû Beki- öldü ve ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ve Ebû Bekr'in velisi oldum. Hilâfet makamına geç­tim, ikiniz aynı husus için geldiniz. Dediniz ki: "Onu bize verin!" Ben de size dedim ki: "Bu malı Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem nasıl kullandı ise sizin de Öyle kullana­cağınıza dair bize söz verin, onu size vereyim. Onu bu şartla aldınız mı? Tamam mı?" "Evet" dediler.

"Şimdi de geldiniz, aranızda hükmetmemi istiyorsunuz. Vallahi bunun dışında, kıyamete kadar aranızda bir şeyle hükmetmem. Eğer onu kullanmaktan aciz iseniz, onu tekrar bana geri verin!" dedi.

6304- Onun rivayetlerindendir:

Ömer dedi ki: "Benû Nadîr'in malları, Al­lah'ın, Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e özel olarak verdiği mallardı. Çünkü müslü-manlar o malları almak için ne at koşlurmuş-lardı ve ne de deve. Allah Resulü sallallahu

aleyhi ve sellem o maldan çoluk çocuğunun bir senelik yiyeceğini alırdı, artanı da silah ve harp âletleri temini için ayırırdı."

6305- Diğer rivayet:

(Abbâs dedi ki:) "Benimle (Ali'yi işaret ederek) şu zalimin arasında hükmet" (dedi) ve bu ikisi birbirlerine sert sözler söylediler.

6306- Diğer rivayet:

(Abbas dedi ki): "Benimle (Ali'yi işaret ederek) şu yalancı, günahkâr, zalim ve hain arasında hükmet." Ebû Beki' dedi ki: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu­yurdu: 'Biz miras bırakmayız, bıraktıklarımız sadakadır.' Siz onu yalancı, günahkâr, zalim ve hain mi sandınız? Allah biliyor ki, O sadık­tır, iyidir, doğru yoldadır ve Hakk'a tabiidir."

Sonra o vefat etti. Ben hem Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in, hem de Ebû Bekr'in velisi oldum. Beni yalancı, hain gü­nahkâr ve zalim sandınız. Vallahi ben doğru-

yum, Hakk'a sadık ve tâbiyim. Ben de bu işi üzerime aldım."

6307- Başka bir rivayet:

Ebû Dâvud dedi ki: "Onlar (Abbâs ile Ali) onu (Benû Nadîr ganimetini) aralarında tak­sim edilmesini ondan rica ettiler; yoksa Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in 'Biz mi­ras bırakmayız, bıraktıklarımız sadakadır" buyurduğunu pekâlâ biliyorlardı. Onlar hiçbir zaman doğru olmayan şeyi laleb etmezler. Ömer de zaten şöyle dedi: 'Ona ben 'Taksim edilmiş' adını koymam, onu Resûlullah sallal­lahu aleyhi ve sellem'den kaldığı haline bıra­kırım'." (Mâlik hariç, atlı haılis imumij

6308-  Derim ki: Nesâî'nin şöyle bir riva­yeti vardır:

Mücâhid der ki: "Allah ve Resulü için olan humusa (beşle bire) gelince, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve akrabaları sada­ka yemezlerdi. Onun için, humusun humusu

vardı, akrabaları için de humusun humusu vardı. Miskinler için de, yolcular için de aynı şey vardı."

Nesâî dedi ki: Allah teâlâ şöyle buyurmuş­tur: "Şunu iyi bilin ki ganimet olarak elde et­tiklerinizden Allah için beşte bir vardır." (Enfal 41) Âyet "yolcuya" kadar devam etmekte­dir. Sonra Ömer'den şunu nakletti:

"Şunu iyi bilin ki ganimet olarak ele ge­çirdiğiniz herhangi bir şeyden Allah için hu­mus vardır." "Yolcu"ya kadar.

"Inneme's-sadakâtu lil-fukarâi (Sadaka­lar fakirlere...yolculara aittir}. Îbni's-Sebîl'e kadar" âyetinde (Tevbe, 60) de zekât ve sada­kaların kimlere verileceğini Allah belirtmiş lir, Haşir sûresinin altıncı âyeti olan: "Ey iman edenler, onların mallarından Allah'ın Pey­gamber'ine verdiği şeyler için siz ne at ve ne de deve koşturdunuz." Âyetindeki (humus) sadece Allah Resulüne verilmiştir. Ona aittir.

Zühri dedi ki: "Allah'in fethedilen memle­ketler —Özellikle arap beldelerinden Fedek— halkının mallarından, Peygamber' ine verdik­leri, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Tâ ki içi­nizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri du­run. Allah'tan sakının doğrusu Allahın ceza­landırması çetindir.

'Allah' in verdiği bu ganimet malları, bil­hassa yurtlarından ve mallarından edilmiş olan, Allah'dan bîr lütuf ve rıza dileyen, Al­lah'ın dînine ve peygamberine yardım eden, Muhacir fakirlerindir, işte doğru olanlar bun­lardır.

Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler.' (Haşr, 7-9) âyetlerinde bütün insanları içine almıştır. Buna göre bu mallarda bütün insanla­rın hakkı vardır. Ancak elinizin altında bulu­nan köleler müstesna. İnşaallah yaşarsam, her müslümana hakkı gelecek ve verilecektir."


Ebû Dâvud buna bir açıklama getirdi ve dedi ki: Zühri şöyle dedi: "Ömer, bunu zikrettİ." el-Humeydî der ki: el-Berkânî, rivayetinde şunu ilave etti: Bu "sadaka" üzerinde nihayet Ali galip geldi. Sağlığında bu, onun elindeydi.

Öldükten sonra (oğlu) Hasan'm eline geçti. Ondan sonra bu, Hüseyin bin Ali'ye geçti. Sonra Ali bin el-Hüseyİn'e, ondan sonra da Hasan bin el-Hasan'a, sonra Zeyd bin el-Ha-san'a, sonra Abdullah bin el-Hasan'a geçti. Ondan sonra bu, Abbâsoğullarının eline geçti.

6309- el-Muğîre'den:

Ömer bin Abdüazîz halife olduğu zaman, Mervânoğullanm toplayıp şöyle dedi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in 'Fedek' adında bir arazisi vardı. Onun geliri ile kendi harcar, Hâşimoğullarınm küçük çocuklarına bakar, bekârlarım evlendirirdi. Fâhma orasını ondan İstedi, vermedi. Onun sağlığında bu, böyle devam etti. Ebû Beki- iş başına geçince, o da aynı Peygamberimiz gibi yaptı.

Ömer iş başına geçince, o da aynen Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Ebû Bekr'in yaptıkları gibi yaptı. Sonra onu Mer-vân eline geçirdi. Böylece Fedek, Ömer bin Abdüazîz'in oldu. Peygamber sallallahu aley­hi ve sellem'in kızı Fâtıma'ya dahi vermediği bir malda benim nasıl hakkım olur? Onun için ben bunu eski haline çevirmek istiyorum. Si­zi de buna şahit gösteriyorum." |Ebû Düvutij

6310- Ömer radiyallahu anh'dan:

"Bu harpsiz alman (ganimet) araziye ben sizden daha çok hak sahibi değilim. Kimse bu hususta başkalarından daha hak sahibi değil­dir. Bu hususta ancak biz, Allah'ın Kitab'ma ve Resulünün taksimatına başvururuz. Kişi­nin İslâm'a önce girişi, İslâm uğrunda çektik­leri ve kişinin ihtiyacı. Bütün bu durumlara göre muamele ederiz."

lîkisi de Ebû Davud'a aittir.]

6311-  Nâfı'den: Ömer, ilk muhacirlere dört bin, (oğlu) İbn Ömer'e üçbin beşyüz tak­dir etti. Ona denildi ki: "O da muhacirlerden­dir, neden ona dörtbinden noksan verdin?"

"Çünkü o, babası ile birlikte hicret etmiş­tir, yalnız başına hicret edenlerden değildir."

6312-  Kays bin Ebî Hazım radiyallahu anh'dan:

"Bedir savaşında bulunanların (herbirine) mal atiyyesi (yıllık) beşbin idi. Ömer dedi ki: 'Ben elbette onlara (Bedir'de bulunanlara) onlardan sonrakilere göre daha fazla atiyye vereceğim'."

6313- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e Bahreyn'den mal getirildi. 'Haydi onu mesci­de yayın!' buyurdu.

Gelen mal o güne kadar gelenlerin en ço­ğu idi. O mala hiç bakmadan geçip namaz kıl­dırdı. Namazdan sonra gelip başına oturdu. Kimi gördüyse ona verdi. Nihayet (amcası) Abbâs geldi. Şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü! Bana da ver! Çünkü ben hem kendim, hem de Akıl için fidye vermiştim. 'Al!' buyurdu.

Avuç avuç bezinin içine doldurdu, gider­ken kaldırmak isledi, kaldıramadı. Dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Birine emret de bunu sırtıma kaldırsın!'

'Hayır? Sen kendin kaldır!' buyurdu. 'Öy­leyse sen kaldır!' dedi.

'Olmaz' dedi. Ondan biraz döküveıdi. Yine kaldırmak istedi, kaldıramadı. Dedi ki: "Ey Al­lah'ın Resulü! Birine söyle de bunu benim sır­tıma kaldırsın.' 'Olmaz' dedi. 'Öyleyse sen kal­dır!' dedi, yine: 'Olmaz' dedi. Ondan biraz da­ha döküverdi. Sonra rahatlıkla kaldırıp sırtına yükledi. Sonra çekip gitti. Peygamber onu gö­züyle takip etti. Onun hırsına biz şaşırmıştık. Peygamber oradan kalktığı zaman bir dirhem bile kalmamış, hepsini dağıtmıştı." |Buhârî]

6314- Avf bin Malik radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e ganimet geldiği zaman o gün hemen taksim ederdi. Evli olana iki, bekâra ise bir hisse ve­rirdi." |Ebû Davudi

6315- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hayber'i, meyve veya ekinin yarısı karşılığında (eski sahipleri olan yahudilere) verdi. Hanımlarına her sene kuru hurmadan seksen. arpadan da yirmi olmak üzere yüz vaşak verirdi.

Ömer halife olunca, yahudileri oradan sürdükten sonra orasını taksim etti. Pey­gamber hanımlarını muhayyer bıraktı: 'isterseniz size oradan arazi ve su vereyim, is­terseniz eskisi gibi vesak alın.' Aişe ile Haf-sa yer ve suyu tercih ettiler, diğerleri ise ve-sağı tercih etti."


 
6300-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2991), Muh. b. Kesîr an Süfyân an Mutarrif ani'ş-Şa'bî senedi ile tahrîc etti.

6301-Bu mürsel hadisi de Ebû Dâvud (no. 2993), Mahmûd b. Hâlid an Ömer b. Abdilvâhid an Saîd b. Beşîr an Katâde senedi ile tahrîc etti.

6302-6307-Bu hadisi Buhârî (fardu'l-humus 1, IV, 42-4; ferâid 3, VIII, 3-4; cihâd 80/3, III, 227-8; mağâzî 14, V, 23-5; nafakât 3/2, VI, 190-3; i'tisâm 5, VIII, 146-7), Müslim (cihâd no. 48-50, s. 1376-9), Ebû Dâvud (no. 2963, 2964, 2965, 2967), Tirmizî (no. 1619) ve Nesâî (kasemu'l-fey' 1, VII, 136-7), Mâlik b. Evs an Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6308-Nesâî (fey' no. 15, VII, 134-5), Amr b. Yahyâ b. el-Hâris an Mahb‍b an Ebî İshâk an Şerîk an Husayf an Mücâhid senedi ile tahrîc etti.

6309-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2972), Abdullah b. el-Cerrâh an Cerîr ani'l-Muğîre an Ömer senedi ile tahrîc etti.

6310-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2950), en-Nüfeylî an Muh. b. Seleme an Muh. b. İshâk an Muh. b. Amr b. Atâ an Mâlik b. Evs an Ömer senedi ile tahrîc etti.

6311-Bu hadisi Buhârî (menâkı'bu'l-Ensâr 45, IV, 261), İbrâhîm b. Mûsâ an Hişâm an İbn Cüreyc an Ubeydillah b. Ömer an Nâfi' an İbn Ömer an Ömer senedi ile tahrîc etti.

6312-Bu hadisi Buhârî (mağâzî 12/25, V, 20), İshâk b. İbr. an Muh. b. Fudayl an İsmaîl an Kays senedi ile tahrîc etti.

6313-Bu hadisi Buhârî (salât 42, I, 108; cizye 4, IV, 65), İbr. b. Tahmân an Abdilazîz b. Suheyb an Enes asl-ı senedi ile tahrîc etti.

6314-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2953), Safvân b. Amr an Abdirrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr an ebîhî an Avf b. Mâlik asl-ı senedi ile tahrîc etti.

6315-Bu hadisi Buhârî (hars 8, 9, 11, III, 9; şur‍t 5/2, III, 175; icâret 22, III, 55; mağâzî 40, V, 84), Müslim (müsâkât 1-5, s. 1186-7), Ebû Dâvud (no. 3008) ve İbn Mâce (no. 2467), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.



Konu Başlığı: Ynt: Fey ve Peygamberin s.a.v. in hissesi
Gönderen: Ceren üzerinde 24 Haziran 2019, 17:30:00
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Fey ve Peygamberin s.a.v. in hissesi
Gönderen: Melek Nur Çelik koü üzerinde 24 Haziran 2019, 17:49:06
Paylaşım için Allah razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Fey ve Peygamberin s.a.v. in hissesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Haziran 2019, 14:55:30
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun