๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:17:17



Konu Başlığı: Eti haram mekruh ve mubah olan hayvanlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:17:17
ETİ HARAM, MEKRUH VE MUBAH OLAN HAYVANLAR


3920- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Cahiliyet ehli birçok şeyleri yerlerdi; bir­çok şeyleri de tiksinerek bırakırlardı. Allah, Peygamberini gönderdi, ona kitabını indirdi; nelerin haram, nelerin helâl olduğunu bildir­di. Onun helâl kıldığı helâl, haram kıldığı da haramdır. Hakkında sükût ettiği ise onun lüt-fudur (Nitekim Allah Kitâb'mda şöyle buyur­du): «Ey Muhammed de ki: Bana vahyolunan-da leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki pistir- ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesi­len hayvandan başkasını yemenin haram ol­duğuna dâir bir emir bulamıyorum.» (En'âm 145)" [Ebû Dâvud]

3921-  Kabîsa bin Hulb'dan, o da babası radiyallahu anhdan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in, kendisine:

"Yemekler içinde, (günah mıdır diye) ye­mesinde sakınca duyduğum yemek oluyor" diyen adama şöyle buyurduğunu duydum:

"Herhangi bir yemekten dolayı sakın kal­bine şüphe girmesin. (Aksi taktirde) yemek hususunda Hıristiyanlar a benzersin."

[Ebû Dâvud]

3922- İbn Ebî Evfâ radiyallahu anh'dan: "Hayber günlerinde aç kaldık. Hayber gü­nü olunca, evcil eşekleri kesip kazanlarda kaynatmaya başladık. Derken Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem'in dellalı şöyle ses­lendi: «Kazanların altını söndürün! Evcil eşek etlerinden hiçbir şey yemeyin!» Birtakım in­sanlar dediler ki: «Galiba henüz ganimetin beşte biri taksim edilmediği için nehyediliyo-ruz.» Diğer bir kısmı da: «Bu kesinlikle ya­saklanmıştır» dedi." [Buhârî, Müslim ve Nesâî]

3923-  Onların Enes'ten de benzeri riva­yetleri bulunmaktadır ki onda şöyle geçer: "Allah size eşeklerin etlerini yasaklıyor, çün­kü o murdardır."

3924- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem,

bunları (ehlî eşekleri) insanların yük taşıyıcı­sı oldukları ve onların yük taşıma vasıtaları­nın ellerinden gideceğinden çekindiği için mi, yoksa Hayber günü etlerinin yenmesini kesin olarak mı yasakladı bilmiyorum." [Buhârî ve Müslim]

3925- Amr bin Dînâr radiyallahu anh'dan: Câbir bin Zeyd'e dedim ki: "İnsanlar Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem'in evcil eşeklerin etlerini yasakladığını iddia ediyor­lar." Şu cevabı verdi:

"el-Hakem bin Amr da böyle diyordu. Fa­kat İbn Abbâs bu haberi kabul etmedi ve şu âyeti okudu: «De ki: Ben vahyolunanda (onu yiyecek kişi için) haram edilmiş bir şey bula­mıyorum.» (En'âm, 145)" [Buhârî]

3926- Gâlib bin Ebcur radiyallahu anh' dan:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, kıtlıkla karşılaştıkları yıl, ona evcil eşeklerin etlerini ailesine yedirmesine müsaade edip şöyle buyurdu:

«Ailene semiz eşeklerinin etinden yedir, ben onu (eşeğin etini) ülkenin taşıyıcıları ol­dukları için yasak kılmıştım." [Ebû Dâvud]

3927- Hâlid bin el-Velîd radiyallahu anh'­dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Evcil eşekler, katırlar, azı dişli yırtıcı hayvanlar ve pençeli her kuşun eti size ha­ramdır»." [Nesâî ve aynı lafızla Ebû Dâvud.]

3928- Câbir radiyallahu anh'dan:

"Biz Hayber savaşında at ve yabani eşek­lerin etlerini yedik. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bize evcil eşeklerin etini ye­memizi yasakladı, atların etini yememize ise İZİn verdi." [Sünen ashabı]

3929- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

kedi etini ve satıp parasını yemesini yasakla­mıştır." [Ebû Dâvud]

3930- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, mücesseme (hedefe alınıp öldürülen) hayva­nın etini, cellâle (pislik yiyen hayvan)ın etini yemesini ve sütünü içmesini yasaklamıştır." [Sünen ashabı]

3931-  Ebû Dâvud, İbn Ömer radiyallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, pislik yiyen deveye (cellâleye) binmeyi ya­saklamıştır."

3932- Zehdem radiyallahu anh'dan: "Ebû Musa'ya bir tavuk getirildi. Derken

bir adam oradan uzaklaştı. Ebû Musa: «Ne'n var?» diye sorunca, şu cevabı verdi: «Ben onun (pis) bir şey yediğini gördüm ve onun için tiksindim. Bu yüzden onu yememeye ye­min ettim.» Şöyle dedi: «Buyur ye! Çünkü ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i onu yerken gördüm.» Sonra ona yeminine keffâret vermesini söyledi." [Buhârî ve Müslim]

3933-  Abdurrahman bin Şibl radiyallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kelerin (iri bir tür kertenkelenin) etinin yen­mesini yasak etti." [Ebû Dâvud]

3934- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan, o da Hâlid bin el-Velîd radiyallahu anh'dan:

"O, (Ve Allah'ın Resulü) teyzesi olan Meymûne'nin yanına girdi. Onun yanında kız kardeşi Hufeyde'nin Necid'den getirdiği kı­zartılmış bir keler buldu. Onu Peygamber sal-lallahu aleyhi ve sellem'e sundu. Resûlul-lah'ın ismi söylenmeyen yemeğe elini uzattı­ğı azdı. Elini kelere uzatınca bir kadın şöyle dedi:

«Peygamber'e sunduğunuz bu şeyin ne olduğunu kendisine bildirseniz ya!»

«Ey Allah'ın Resulü! Bu bir kelerdir» de­diler ve o da hemen elini kaldırıp çekti. Bu­nun üzerine Hâlid şöyle dedi:

«Ey Allah'ın Resulü, keler haram mıdır?»

«Hayır, fakat kavmimin topraklarında ol­madığı için canım çekmedi» buyurdu.

Hâlid dedi ki: «Bunun üzerine ben onu (keleri önüme) çektim bir güzel yedim. O da bunu gördüğü halde beni nehyetmedi»."

[Tinnizîhariç, Altı hadis imamı]

3935-  İbn Abbâs'tan nakledilen diğer ri­vayet: "Olay, Meymûne'nin evinde geçmiştir:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Hâlid onun yanma girdiler. İki ince çöp üze­rinde kızartılmış iki kertenkele getirdiler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tiksi­nerek rükürdü. Hâlid dedi ki: «Tiksiniyorsun ha?» Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem «Evet» buyurdu."

3936- Ebû Dâvud hariç Altı hadis imamı, İbn Ömer'den benzerini rivayet ettiler ki, on­da şöyle geçmektedir:  "Onu (keleri) yiyin, çünkü o helâldir, fakat ben (tiksindiğim için) yiyemiyorum."

3937- Diğer rivayet:

"Ben onu ne yerim, ne de yasaklarım."

3938- Semure radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e

kelerden sordular; şöyle buyurdu: "Ben onu (yemeyi) ne emrederim, ne de kimseye yasak­larım; ne var ki biz Muhammed ailesi onu ye­meyiz." [Taberânî, Mu'remu'l-Kebfr'de ve Bezzâr.J

İsnadında Muhammed bin İbrâhîm bin Habîb vardır.

3939- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan:

Bir Bedevi, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek şöyle dedi:

"Ey Allah'ın Resulü! Ben, keleri bol bir yerde yaşıyorum; genellikle ailemin yiyeceği budur (kelerdir)."

Ona cevap vermedi. Tekrar sormasını söy­ledik. Adam tekrar sordu. Fakat ona cevap ver­medi. Üçüncüsünde ise onu çağırıp seslendi:

"Ey Bedevi! Allah lsrâiloğullarından bir kısım insanlara lanet etti, gazap etti de onla­rı yeryüzünde dolaşan hayvanların kılığına soktu. Bilmiyorum belki bu (keler) onlardan biridir. Onun için ben bunu ne yerim, ne de yasaklarım." [Müslim]

 

3940- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e:

"Domuz ve maymunlar, şekli (insana) döndü­rülen (insan)lardan mıdır?" diye sordular; şöyle buyurdu:

"Allah bir kavmi helak ya da azap edince akabinde (yeryüzünde) onlara bir nesil kıl­maz. Maymunlar ve domuzlar o olaydan önce de vardı." [Müslim]

3941-   Huzeyme bin Cez' radiyallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e «Sırtlanın (etinin) yenmesi» hakkında sor­dum. Şöyle buyurdu:

«Kimse sırtlan yiyor mu?» Ona kurdun yenmesi hakkında sordum; «Kimse kurt yiyor mu? Onda bir hayır var mıdır?» diye cevap verdi. [Tirmizî]

İbn Mâce'de sırtlanın yerine "tilki" geç­mektedir.

3942- (Abdurrahman) İbn Ebî Ammâr ra­diyallahu anh'dan:

Câbir'e dedim ki: "Sırtlan bir av hayvanı mıdır?"

"Evet" dedi.

"Onu yiyebilir miyim?"

"Evet" dedi.

[Tirmizî, Nesâî ve merfû olarak Ebû Dâvud.]

3943- Nümeyle radiyallahu anh'dan, dedi ki:

"İbn Ömer'in yanındaydım; kirpinin yen­mesi hakkında bir sual sordular; şu âyeti oku­du: «De ki: Bana vahyolunanda onu yiyecek kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyo­rum.» (En'am, 145) Yanında bulunan yaşlı bi­ri şöyle dedi: Ebû Hureyre'nin şöyle dediğini duydum: «Bu hayvan Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında anıldı, bunun üzerine şöyle buyurdu: 'O, çirkinlerden bir çirkindir (yani eti yenmez)\»

İbn Ömer bunun üzerine şöyle dedi: «Eğer, bunu Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem söylemiş ise, söylediği gibidir»."

[Ebû Dâvud]

3944-  Hâlid bin el-Huveyris radiyallahu anh'dan:

"Bir adam İbn Amr'a bir tavşan getirdi.

«Bunun hakkında ne dersin?» diye sorunca, şu cevabı verdi: «Ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında otururken bu (hayvan), ona getirildi. Ancak onu ne yedi ve ne de yenmesini yasakladı. Bunun yanı sıra onun hayız gördüğünü iddia etti." [Ebû Dâvud]

3945- Enes radiyallahu anh'dan: "Merri'z-Zahrân'da önümüze bir tavşan

çıktı, insanlar arkasından koştu, fakat yetişe­mediler. Ben yetiştim ve tutup Ebû Talhâ'ya getirdim. Onu çakmak taşı ile kesti. İki uylu­ğunu ve üstlerini benimle Allah Resulü sallal­lahu aleyhi ve sellem'e gönderdi, Allah Resu­lü sallallahu aleyhi ve sellem onları yedi." "Onu hakikaten yedi mi?" denildi; "(Evet) onu kabul etti" dedi.

[Mâlik hariç, Altı hadis imamı.]

3946- Sefine radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

ile birlikte (toykuşu) eti yedim." [Ebû Dâvud]

3947- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"İki ölü ve iki kan bize helâl kılındı. Ölü­ler, balıkla çekirgedir. İki kan ise ciğer ile dalaktır."

[İbn Mâce zayıf bit senedle.)

3948- Selmân radiyallahu anh'dan:    . "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e

çekirge hakkında sordular; şöyle buyurdu:

«O, Allah askerlerinin en büyüğüdür; onu ne yerim, ne de yasak ederim»." [Ebû Dâvud]

3949- İbn Ebî Evfa radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile

savaşta bulunduk ve onunla çekirgeler ye­dik." [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.]

3950- Câbir radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem çe­kirgeye şöyle beddua etti: "Allahım, çekirge­leri helak et. Büyüklerini öldür, küçüklerini helak et. Ardını kes. Ağızlarını maişetimiz­den, bizim azıklarımızdan al! Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin!" Bir adam dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın askerlerinden bir asker olan çekirgeye nasıl beddua edersin? Ardı arkası kesilmesini nasıl dilersin?"

Şöyle buyurdu: "O, denizdeki balığın sümkürüğüdür." [Rezîn]

3951- Milkâm bin Telb radiyallahu anh'­dan, o da babasından:

"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in sohbetinde bulundum. Yer haşeresin­den herhangi birisinin (yenmesi) haram kılın­dığını duydum." [Ebû Dâvud]

3952-  Vâbısa bin Ma'bed radiyallahu anh'dan:

(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Bu yırtıcı hayvanların en kötüsü tilki­dir."         

[Taberânî, Mu'cemuI-Kebîr'de zayıf bil senedle.]

3953- Âişe radiyallahu anhâ'dan:

"Ben karga etini yiyenlere şaşarım. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onun öldü­rülmesine izin verip ona «fasık» adını vermiş­tir. Vallahi o asla tayyibâttan (hoş ve güzel olan yiyeceklerden) değildir." [Bezzâr]


 
3920-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3800), Muh. b. Dâvud b. Subayh ani'l-Fadl b. Dukeyn an Muh. b. Şerîk el-Mekkî an Amr b. Dînâr an Ebî'ş-Şa'sâ' an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti.

3921-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3784), Tirmizî (no. 1565) ve İbn Mâce (no. 2830), Simâk b. Harb an Kabîsa b. Hulb an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3922-Bu hadisi Buhârî (fardu'l-humus 20/3, IV, 61-2), Müslim (sayd no. 27, s. 1539), Nesâî (sayd 31/6, VII, 203) ve İbn Mâce (no. 3192), Ebû İshâk eş-Şeybânî an Abdillah b. e. Evfâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Lafız Buhârî'ye aittir.

3923-Bu hadisi Abdürrezzâk (no. 8719), Ahmed (III, 111, 115, 121, 163, 164), Buhârî (cihâd 130, IV, 15; mağâzî 38, V, 73; zebâih 28, VI, 230), Müslim (zebâih 34-35, s. 1540), Nesâî (tahâret 55, I, 56; sayd 31/7, VII, 204), İbn Mâce (no. 3196), Ebû Ya'lâ (no. 2828), Taberânî (no. 737) ve Beyhakî (Iî, 153), Muh. b. Sîrîn an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3924-Bu hadisi Buhârî (mağâzî 38, V, 79) ve Müslim (sayd no. 32, s. 1539-40), Ömer b. Hafs b. Giyâs an ebîhî an Âsım ani'ş-Şa'bî an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3925-Bu hadisi Buhârî (zebâih 38/8, VI, 230) ve Ebû Dâvud (no. 3808), Amr b. Dînâr an Câbir b. Zeyd an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3926-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3809-10), Ubeyd b. ebî'l-Hasan an Abdirrahman b. Ma'kil an Gâlib asl-ı senedi ile tahrîc etti.

İbn Hacer'e göre isnâdı zayıf ve metni şâzz  olup sahîh hadislere muhâliftir. Beyhakî'ye göre isnâdı muzdaribtir (Neyl VIII, 119).

3927-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3790, 3806) ve Nesâî (sayd 30/1-2, VII, 202), Sâlih b. Yahyâ b. el-Mikdâm b. Ma'dî-Kerib an ebîhî an ceddihî an Hâlid b. el-Velîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Ahmed b. Hanbel'e göre hadis "münker"dir; Ebû Dâvud ise mens‍h olduğunu söylemiştir. Ayrıca Sâlih ve babasının durumları bilinmemektedir. Dârekutnî hem zayıf, hem de muzdarib olduğunu söylemiştir. Dikkat çekici bir başka husus ise Hâlid b. el-Velîd'in, Buhârî, Ahmed ve el-Vâkidî'ye göre Hayber'e iştirâk etmemiş olduğudur.

3928-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3788) ve Nesâî (sayd 29/1, VII, 201), Amr b. Dînâr an Muh. b. Alî an Câbir asl-ı senedi ile;

Tirmizî (no. 1793) ve Nesâî (sayd 29/2, VII, 201), Süfyân b. Uyeyne an Amr b. Dînâr an Câbir asl-ı senedi ile;

Ebû Dâvud (no. 3789) ve Nesâî (sayd 32/1, VII, 205), Ebû'z-Zübeyr an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3929-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3480), Tirmizî (no. 1280 ve 3250), Ömer b. Zeyd es-San'ânî an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

İsnâdı hakkında Tirmizî "garîb" hükmü vermiştir. Râvisi olan Ömer zayıftır. Nesâî bu nedenle "münker" hükmü vermiştir.

3930-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3786), Tirmizî (no. 1826) ve Nesâî (dahâyâ 44, VII, 240), Katâde an İkrime an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdı "hasen sahîh"tir.

3931-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3785) ve Tirmizî (no. 1825), Abde an Muh. b. İshâk an İbn e. Necîh an Mücâhid an İbn Ömer asl-ı senedi ile;

Tirmizî, kendi isnâdı için hasen garîb hükmü vermiştir.

3932-Lafız Nesâî'ye (VII, 206) aittir. Bu hadisi Abdürrezzâk (no.16035), Dârîmî (II, 102-3), Ahmed (IV, 394, 397, 401, 404, 406, 418), Buhârî (mağâzî 74/2, V, 121-2; zebâih 26/1, VI, 228; eymân 4/4, VIII, 222; 18/3, VIII, 229; keffârâtu'l-eymân 10/1, VIII, 239), Müslim (eymân no. 9, s. 1270-1), Tirmizî (no. 1826-7), Nesâî (sayd 33, VII, 206), İbn Hibbân (no. 5231, 4339, 5199) ve Beyhakî (Iî, 322, 333; î, 31, 50, 52), Zehdem el-Cermî an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3933-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3796), İbn Ayyâş an Damdam b. Zür'a an Şurayh b. Ubeyd an Ebî Râşid el-Habrânî an Abdirrahman b. Şibl senedi ile tahrîc etti.

3934-Bu hadisi Mâlik (isti'zân 10, s. 968), Buhârî (at'ime 10, VI, 200; 14, VI, 201; zebâih 33/2, VI, 231-2), Müslim (sayd no. 43-45, s. 1543-4), Ebû Dâvud (no. 3793-4) ve Nesâî (sayd 26, VII, 198-9), ez-Zührî an Ebî Umâme b. Sehl b. Huneyf el-Ensârî an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3935-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3730), Ali b. Zeyd an Amr b. Harmale an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc etti.

3936-3937-Bu hadisi Mâlik (isti'zân 11, s. 968), Buhârî (zebâih 33/1, VI, 231), Tirmizî (no. 1790), Nesâî (sayd 26, VII, 197) ve Müslim (sayd no. 39, s. 1541), Abdillah b. Dînâr an İbn Ömer asl-ı senedi ile;

Müslim (sayd no. 40-1, s. 1542), Nâfi' an İbn Ömer asl-ı senedi ile;

Müslim (sayd no. 42, s. 1542-3), Şu'be an Tevbeti'l-Anberî ani'ş-Şa'bî an İbn Ömer asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3938-Heysemî, râvilerinden Muh. b. İbrâhîm'i tanımadığını söylemiştir (Mecma‘ IV, 37).

3939-Bu hadisi Müslim (sayd no. 50-51, s. 1546), Ebû Nadre an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

3940-Bu hadisi bir kıssanın son parçasıdır. Bunu Müslim (kader no. 33, s. 2051-2), es-Sevrî an Alkame b. Mersed ani'l-Muğîre b. Abdillah el-Yeşkerî an Ma'r‍r b. Süveyd an İbn Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

3941-Bu hadisi Tirmizî (no. 1792) ve İbn Mâce (no. 3237), Abdülkerîm b. ebî'l-Muhârik an Hibbân b. Cez' an Huzeyme b. Cez' asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

İsnâdı Tirmizî'ye göre zayıftır.

3942-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3801), Tirmizî (no. 1792), Nesâî (sayd 27 VII, 200) ve İbn Mâce (no. 3236), Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr an Abdirrahman b. e. Ammâr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

3943-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3799), İbrâhîm b. Hâlid Ebû Sevr an Saîd b. Mansûr an Abdilazîz b. Muh. an ësâ b. Nümeyle an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

Hattâbî ve Beyhakî'ye göre isnâdı zayıftır (Neyl VIII, 122).

3944-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3792), Yahyâ b. Halef an Ravh b. Ubâde an Muh. b. Hâlid an ebîhî Hâlid b. el-Huveyris senedi ile tahrîc etti.

3945-Bu hadisi Tayâlisî (no. 2066), Ahmed (III, 118, 171, 291), Dârimî (II, 92), Buhârî (hibe 5, III, 130; sayd 10, VI, 221; 32, VI, 231), Müslim (sayd no. 53, s. 1547), Ebû Dâvud (no. 3791), Tirmizî (no. 1789), Nesâî (sayd 25, VII, 197), İbn Mâce (no. 3243) ve Beyhakî (Iî, 320), Şu'be an Hişâm b. Zeyd an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3946-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3797) ve Tirmizî (no. 1828), el-Fadl b. Sehl el-A'rec an İbrâhîm b. Abdirrahman b. Mehdî an İbrâhîm b. Ömer b. Sefîne an ebîhî an ceddîhi asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdı garîbtir.

3947-Bu hadisi İbn Mâce (no. 3218), Ebû Mus'ab an Abdirrahman b. Zeyd b. Eslem an ebîhî an İbn Ömer senedi ile tahrîc etti.

Abdurrahman zayıf bir râvidir.

3948-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3813) ve İbn Mâce (no. 3219), Ebû Osmân en-Nehdî an Selmân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3949-Bu hadisi Buhârî (zebâih ve's-sayd 13, VI, 223), Müslim (sayd no. 52, s. 1546), Tirmizî (no. 1822, 1823), Ebû Dâvud (no. 3812) ve Nesâî (sayd 37, VII, 210), Ebû Ya'f‍r an İbn e. Evfâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

3950-Bu hadisi Tirmizî (no. 1823) ve İbn Mâce (no. 3221), Hâşim b. el-Kâsım an Ziyâd b. Abdillah b. Ulâse an Mûsâ b. Muh. b. İbrâhîm et-Teymî an ebîhî an Câbir ve Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

Mûsâ sebebiyle isnâdı zayıftır.

3951-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3949), Mûsâ b. İsmâîl an Gâlib b. Hicre an Milkâm b. Telb an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

Beyhakî'ye göre isnâdı zayıftır.

3952-Bu hadisin râvilerinden Müyesser b. Ubeyd zayıf bir râvidir (Mecma‘ IV, 40).

3953-Bu hadisi Bezzâr (no. 1214), İsmaîl b. e. Üveys an ebîhî an Yahyâ b. Saîd an Amre binti Abdirrahman ve an Hişâm b. Urve an ebîhî an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc etti.

Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ IV, 40).




Konu Başlığı: Ynt: Eti haram mekruh ve mubah olan hayvanlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 02 Temmuz 2019, 11:56:28
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri İslami dairede yaşayanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Eti haram mekruh ve mubah olan hayvanlar
Gönderen: Sevgi. üzerinde 03 Temmuz 2019, 01:51:41
Aleyküm selâm eti haram ve helal olan hayvanlar vardır bizler helâl olanlardan yiyelim