> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Hendek ve benû kurayza gazvesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hendek ve benû kurayza gazvesi  (Okunma Sayısı 1519 defa)
06 Ocak 2011, 16:49:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 06 Ocak 2011, 16:49:44 »



HENDEK SAVAŞI, BENÛ KURAYZA GAZVESİ

 

6580- Buhârî:

"Bu savaş, Hicretin dördüncü yılının şev­val ayında olmuştur."

6581-  Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'ûe İbn İshâk'tan:

"O (Hendek savaşı hicretin), beşinci yılın­da olmuştur."

6582- Amr bin Avf el-Müzenî radiyallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Benû Harise tarafından (başlamak üzere) Hendek açtırdı, Medâhic'e ulaşınca, her on kişiye kırk arşın verdi. Muhacirlerle Ensâr Selmân'ın kendi taraflarında olduğunu iddia ettiler. Selman güçlü bir adam idi. Muhacir­ler: 'Selmân bizdendir' derken, Ensâr da 'Sel-mân bizdendir' dedi. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de "Selmân, ehl-i beyt'tendir' buyurdu.

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir'de leyyin birsenedle.]

6583- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Hendek'e gitti. Bir de ne görsün soğuk bir sa­bahta Muhacirler ve Ensâr hendek kazıyorlar; kendilerine yardım edecek köleleri de yok. Onların yorgunluğunu ve açlıklarını görünce, şöyle buyurdu: 'Allahım! Asıl yaşantı âhiret yaşantısıdır. Hem Ensâr'ı hem de Muhacirle­ri bağışla!'

Olar da Hz. Peygamber'e: 'Biz sağ kaldı­ğımız sürece cihad etmek üzere Muhammed'e biat ettik.' diyerek mukabelede bulundular"

6584- Diğer rivayet:

"Muhacirler, Medine çevresinde hendek kazmağa koyuldular. Çıkan topraklarını da omuzlarında taşıyarak şöyle diyorlardı:

'Bizler yaşadıkça İslâm üzere Muham­med'e biat eden kimseleriz.' Allah Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem de onlara şöyle mu­kabelede bulunuuyordu: 'Allahım! Ahiretin hayrından başka hayır yoktur. Bu işi hem En­sâr hem de Muhacirler için bereketli kıl!'

O zamanlar bir avuç dolusu arpa getirir­lerdi; akabinde bu, onlar için bozulmuş et ya­ğında pişirilmiş bir halde önlerine konurdu. Çünkü o çalışan topluluk açtı. Mecburen yi­yorlardı, boğazlarına koyduklarında yağın kö­tü kokusunu da duyuyorlardı."

[Buhârî, Müslim ve Tirmizî.j

6585- el-Berâ radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in bizimle beraber (Hendek kazarken) toprak ta­şıdığını ve şöyle dediğini gördüm: 'Vallahi Allah olmasaydı hidayete eremezdik. Ne sa­daka verebilirdik, ne de namaz kılabilirdik. Kâfirlerle karşılaştığımızda bize sükûnet in­dir (Allahım)! Ayaklarımızı sabit kılıp kaydır­ma! Müşrikler bize karsı azdılar. Bize fitne çı­karmak istediklerinde kaçmayı/? onlara karşı savaşırız.' Bunları yüksek sesle söylüyordu."

Diğer rivayet: "Kaçmayıp direniriz, kaç-mayıp savaşırız." derken sesini yükseltti.

[Buhârî ve Müslim.]

6586- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: "Bir adam ona (Huzeyfe'ye) dedi ki:

'Peygamber sallallahu aleyhi ve seüem'e erişseydim onun safında çarpışır, her türlü tehlikeyi de göze alarak yardım ederdim.' Şu cevabı verdi:

'Sen bunu hakikaten yapar miydin? Ahzâb gecesi biz Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'le beraberdik, çok şiddetli ve soğuk bir rüzgâra yakalanmıştık. O yerinden hiç kıpır­damıyordu; şöyle buyurdu: 'Gidip düşman­dan bize haber getirecek kimse yok mudur? Allah onu kıyamet gününde benimle beraber kılsın'."

Sükût ettik, içimizden hiç kimse cevap vermedi. Tekrar: "Düşmandan bize gidip ha­ber getirecek kimse yok mudur? Bunu tam üç kere tekrarladı. Kimse cevap vermedi. Ondan sonra beni bizzat ismimle çağırarak: 'Ey Hu­zeyfe! Kalk git, bize düşmandan haber getir! Onları da endişelendirme!' İsmimle çağırdığı için ben onun emrine itaat ettim; kalktım ya­vaş yavaş ve sessizce yürüdüm, hamamda yü­rür gibi. Nihayet düşmanların yakınına sokul­dum.

Ebû Süfyan'ı sırtım ateşe karşı tutmuş ısındığını gördüm. Oku yaya koyup hedef al­dım. Peygamber sallallahu aleyhi ve sel­lem'in 'Onları endişelendirme!' sözünü hatır­ladım. Halbuki atsaydım mutlaka isabet etti­recektim. Yine hamamda yürür gibi yavaş ya­vaş yürüyerek geri döndüm ve düşmanın du­rumunu kendilerine bildirdim. Bana verilen bu işi bitirdiğimde üşümeye başladım.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hemen üzerinde bulunan ve içinde namaz kıl­dığı fazla bir abayı bana giydirdi. Uyudum, sabah olunca şakalaşarak bana şöyle seslendi: 'Kalk bakalım ey uyuşuk!'"

[Müslim]

6587- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:

"el-Hâris el-Gatafanî, Peygamber sallalla­hu aleyhi ve sellem'e gelip şöyle dedi:

'Bize Medine hurmalarının yarısını ver! Aksi halde atlarımız ve askerlerimizle sana hücum ederiz.' Bunun üzerine Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem, Sa'd'larla yani Sa'd bin Muâz ve Sa'd bin Ubâde ile istişare etti. Ona: "Hayır! Onlara biz cahiliyette zırnık bi­le vermedik de Allah bizi İslâm'la müşerref kıldıktan sonra mı vereceğiz' dediler.

el-Hâris tekrar gelip Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e: 'Ey Muhammedi Sen bize hıyanet ettin' dedi. Bunun üzerine Hassan şöyle bir şiir inşâd etti:

'Ey Hâr(is)! İçinizden komşusuna hıya-nelte bulunan biri olur ama, Muhammed asla hıyanet etmez.

Eğer hıyanet yaparsanız zaten bu sizin de­ğişmez âdetinizdir.

Çünkü kötülük sencerin kökünde biter. Nehdî'nin emaneti, karşılaştığın zaman, cam gibidir. Kırıldığı zaman bir daha tamir edile­mez.'

Bunu duyunca el-Hâris kendini şöyle de­mekten alamadı:

'Ey Muhammed! Hassân'ın dilini bizden uzak tut! Eğer o, suyu (şiiriyle) deniz suyuna karıştırırsa (hakikaten) karışır.'

[Taberânî. Mıt'cemıı'l-Kebîr'tİe ve Bezzâr te.yyin bir seneılle.)

6588- Râfİ' bin Hadîc radiyallahu anh'-dan:

"Benû Hârise'nin kalelerinden daha sağ­lam bir kale yoktu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kadınları ve çocukları oraya

yerleştirdikten sonra: 'Eğer birisi gelip bir §ey yapmak isterse, kılıçla bize işaret edin!' buyurdu.

Onlara Necdân adında bir süvari yaklaştı. Onlara durmadan: 'Haydi sizin için daha iyi olan bir yere inin!' diyordu. Hemen kılıcını hareket ettirip işaret ettiler. Bunun üzerine sa­habe onu hemen gördü. İçlerinde Züheyr bin Râfi'in de bulunduğu grup kaleye hücum etti. Züheyr dedi ki: 'Ey Necdân! Haydi meydana çık!' Ortaya çıktı, çatışma yaptılar. Nihayet onu öldürüp, başını Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e getirdi."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de.]

6589-   Süleyman bin Surad radiyallahu anh'dan:

"Ahzâbın (müşrik ordularının) kendisin­den uzaklaştığını görünce, Peygamber sallal­lahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum: 'İşte simdi biz onlarla savaşacağız onlar bizimle değil. Artık onlara doğru yürü­yüp hücum edeceğiz'."

6590- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "İlk katıldığım gazve, Hendek savaşıdır."

[İkisi de Bııhârî'ye ait.J

6591- Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Sa'd, Hendek harbinde isabet alıp yara­landı. Kureyş'ten Hibbân bin el-Arika adında bir adam ona ok atıp kol damarından vurmuş­tu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onu sık sık ziyaret yapabilmesi için ona mes-ciddc bir çadır kurdu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Hendek'ten dönünce, silahı bıraktı ve yıkan­dı. O sırada gelerek başındaki tozlan silen Cibrîl şöyle dedi: 'Silahı bıraktın. Vallahi ben silahı bırakmadım. Haydi onlara hücum et­mek için çık!'

'Nereye?'

'Kurayzaoğullarına' diyerek hedef gös­terdi.

Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onlara doğru hücum etti. Nihayet onlar haklarında verilecek hükme razı oldular. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onlar hakkında hükmü Sa'd'ın ver-

meşini istedi ve bunu Sa'd'a teklif etti. Sa'd dedi ki: 'Ben onlann hakkında savaşçılarını öldürmene, kadınlarını ve çocuklarını esir almana, mallanın da taksim etmene hükme­diyorum.'

Hişâm der ki: Babam bana Aişe'den şunu nakletti:

Sa'd dedi ki: 'AİJahım! Hiç şüphe yok ki sen Resulünü yalanlayan ve O'nu yurdundan çıkaran bir kavimle savaşmaktan daha iyi bir şeyi görmediğimi bilmektesin.

Allahim! Ben biliyorum ki onlarla aramız­daki harbi sen koydun. Senin uğrunda onlarla savaşmam için beni yaşat! Şayet onlarla ara­mızda harp olacaksa onlarla savaşmam için beni yaşat; olmayacaksa, şu yaramı patlat da ölümüm ondan olsun!' Sonra (bu duası kabul edilip) yarası patladı. Mescidde bulunan Gifâ-roğullanna ait çadırda kalanlar: kanın kendi­lerine doğru akmasından başka hiç bir şey bu kadar ürkütemezdi. Dediler ki; 'Ey çadır sahi­bi! Bize doğru gelen o şey nedir?' Bir de ne görsünler ki Sa'd tamamen kanlara bulanmış. Böylece kan kaybından orada ölmüş."

[Buhârî ve Müslim]

6592- Diğer rivayet:

"Sa'd'ın yarası iyileşmeye yüz tutup olduk­ça kurumuş olduğu sırada şöyle dua etti: 'Alla-hım! Sen biliyorsun ki...' Benzerini nakletti.

6593- Diğer rivayette şunu da ekledi: "İşte şairin onun (Sa'd bin Muâz'ın) hak­kında söyledikleri;

'Dikkat! Ey Sa'd, MuâzoğuUarımn Sa'd'ı! Sabahleyin sırtladılar, (kavmi) o za­man sanki o bir sabır timsaliydi.

İçinde bir şey olmayan tencereyi bomboş bıraktınız.

Halbuki şu kavmin tencereleri kipkızgın kaynıyor.'

Kerîm olan Ebû Hubâb demişti ki: 'Kaynukâ'yı durdurun, yürümesin!'

(Halbuki Kurayzaoğulları) Kendi beldele-inde, Meytan dağındaki büyük kayaların ağır duşları gibi ağırlıklı idiler."

6594- Câbir radiyallahu anh'dan:

"Ahzâb günü (yani Hendek muharebe­sinde) Sa'd'a ok atıldı. Kolundaki ana da­mardan fena halde yara aldı. (Kam durdur­mak İçin) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onun yarasını ateşle dağladı. Ancak eli şişti. Dağlamayı kesti. Sa'd oldukça kan kaybetti. Yine dağladı, yine eli şişti. Bunu görünce (Sa'd) şöyle dedi: ' Allahım! Kuray-zaoğullan hakkında bana gözümü aydı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hendek ve benû kurayza gazvesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 16:52:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hendek ve benû kurayza gazvesi rüya tabiri,Hendek ve benû kurayza gazvesi mekke canlı, Hendek ve benû kurayza gazvesi kabe canlı yayın, Hendek ve benû kurayza gazvesi Üç boyutlu kuran oku Hendek ve benû kurayza gazvesi kuran ı kerim, Hendek ve benû kurayza gazvesi peygamber kıssaları,Hendek ve benû kurayza gazvesi ilitam ders soruları, Hendek ve benû kurayza gazvesiönlisans arapça,
Logged
01 Temmuz 2019, 15:39:26
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #1 : 01 Temmuz 2019, 15:39:26 »

Esselamu aleyküm İslam barış dinidir ancak İslam a savaş açıldığı vakit İslam mücahitleri yani bizler her türlü savaştan geri durmayiz Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Temmuz 2019, 16:52:10
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 01 Temmuz 2019, 16:52:10 »

Esselamu aleykum. Islam için savaşan gaza eden tüm müslüman kardeslerimiz den rabbim binler kez razı olsun inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Temmuz 2019, 17:32:32
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #3 : 01 Temmuz 2019, 17:32:32 »

Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rızasına uygun şekilde İslam için savaşan kullarından eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes