> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Cumanın vakti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cumanın vakti  (Okunma Sayısı 2530 defa)
12 Ocak 2011, 21:02:47
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Ocak 2011, 21:02:47 »



CUMANIN VAKTİ, EZANI, HUTBESİ VE ONUNLA İLGİLİ DİĞER MESELELER


1872-Enes radiyaliahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Cumayı güneş (öğle vaktinden batıya) meylettiği zaman kılardı." [Buhârî, Ebû Dâvud ve Timıizî]
1873-Buhârî'nin diğer rivayeti: "Peygam ber sallallahu aleyhi ve sellem hava şiddetli soğuk olduğu zaman namazı erken kıldiridı.
sıcak olduğunda ise namazı geç kıldmrdı (Cuma namazını kasd ediyor.)"
1874-Sehl b. Sa'd radiyaliahu anh'dan: "Biz kuşluk uykusuna yatar, yemeği de Cumadan sonra yerdik."
[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]
1875-Seleme b. el-Ekva' radiyaliahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Cuma namazım kılardık, döndüğümüzde henüz duvarların gölgesi olmazdı."
[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1876-es-Sâib b. Yezîd radiyaliahu anh' dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr ve Ömer zamanında Cumanın ilk ezanı imam minbere oturduğu zaman okunur du. Osman gelince, insanlar çoğaldı, Zevrâ'da okunan üçüncü bir ezan ihdas edildi, ondan sonra uygulama böyle devam edip gitti."
[Buhârî ve Sünen ashabı.]
1877-Câbir b. Semure radiyaliahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hutbeyi ayakta okur, sonra oturur, daha son ra da kalkar okurdu. Kim size oturarak hut be okuduğunu haber verirse yalan söylemiştir."
[Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1878-İbn Ömer radiyaliahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, iki hutbe okurdu. Minbere çıktığı zaman mü ezzinin ezanı bitinceye dek otururdu, sonra kalkar hutbe okurdu, sonra yine otururdu, hiç konuşmazdı. Sonra yine kalkar hutbe okur du." [Mâlik'in dışmda Altı hadis imamı.]
1879-Kâ'b b. Ucre radiyaliahu anh'dan: Abdurrahman b. Ümmi'l-Hakem oturarak hutbe verirken Kâ'b, mescide girdi ve dedi ki: "Şu habise bakın, oturduğu yerde hutbe okuyor; halbuki Allah Teâla şöyle buyurmuş tur: «Ey Muhammedi Onlar bir kazanç veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bıra karak oraya yöneldiler» (Cuma sûresi, 62/11)." [Müslim ve Nesâî.]
1880-Umâre b. Ruveybe radiyallahu anh'-dan:
O, Bişr b. Mervân'ı minberde ellerini kal dırmış bir halde görünce, şöyle demiş: "Allah şu iki elininin belasını versin! Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i gördüm —şeha-det parmağını göstererek— Allah Resulü, hutbede bundan fazlasını kaldırmamıştır." [Müslim ve Sünen Ashabı.]
1881-el-Hakem b. el-Hazen el-Külefî ra diyallahu anh'dan:
O, Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'in hutbesinde bulunmuş. Peygamber sal lallahu aleyhi ve sellem ayakta asasına veya yayına dayanarak ayakta durmuş, kısa, güzel ve anlamlı kelimelerle Allah'a hamd ü senada bulunmuş. Sonra şöyle buyurmuş:
"Ey Cemaat! Size emredilenlerin tümünü tam anlamıyla yerine getiremezsiniz. Onun için denge üzere olun, müjde sizlere." [Ebû Dâvud.]
1882-Câbir radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hutbe verirken gözleri kızarır, sesi yükselir ve gerilimi artardı. Sanki bir orduyu uyarıyor-muş gibi: "(Düşman) akşama sabaha size bas kın yapacak" diyen (ordu komutanı) gibi olur du. Şehâdet ve orta parmağını birleştirerek şöyle derdi: "Ben ve kıyamet bunlar gibi ya kın olduğu bir zamanda gönderildim. Bundan sonra malumunuz olsun ki, en güzel söz Al lah'ın Kitabıdır. En güzel hidayet Muham-med'in hidayetidir, idlerin en kötüsü sonra dan icat edilenlerdir. Her bid'at dalâlettir."
Sonra şöyle derdi: "Ben her mü'mine ken di nefsinden daha ileriyim. Bir kimse (ölür ken) mal bırakırsa, o mal onun yakınlarına aittir. Ama borç veya çoluk çocuk bırakırsa (sorumluluğu) bana aittir." [Müslim veNesâî.]
1883-İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem teşehhüd ettiği zaman şunu söylerdi: "el-Hamdü lillahi nestaînuhû ve nestağfîruhû ve ne-ûzü billahi min şürûri enfüsinâ. Men yehdillahü felâ mudille leh. Ve men yudlilfelâ hâdiye leh. Ve eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Mu-hammeden abdühû ve rasûlüh. Erselehû bi'l-hakkı beşîran ve nezîran beyne yedeyi's-sâati.
Me/7 yutii'ilahe ve rasülehû, fe-kad raşede ve men ya'sihimâ fe-innehu lâ yadurru illâ nefseh, velâ yadurrullahe şey'en (=Allah'a hamdolsun. Biz O'ndan yardım bekler ve O'na istifâr ederiz. Nefislerimizin şerlerinden Allah'a sığınırız. Al lah, kimi hidayete erdirirse, onu kimse saptıra-maz. Kimi de saptırırsa onu kimse hidayete erdi remez. Allah'tan başka ilâh olmadığına Muham-med'in de Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şa hitlik ederim. Onu hak ile kıyamete yakın bir za manda korkutucu ve müjdeleyici olarak gönder di. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse kurtulur Kim onlara isyan ederse o ancak kendisine zarar verir; Allah'a zarar veremez.)"
1884-Diğer rivayette: "Yunus (b. Yezîd), İbn Şihâb'a, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in Cuma günündeki teşehhüdü hak kında sordu." Benzerini zikretti. Devamında dedi ki: "Kim onlara âsi gelirse, azmış olur Rabbimiz Allah'tan, bizi kendisine ve Resulü ne itaat edenlerden, rızasına uyanlardan, ga zabından kaçanlardan kılmasını niyaz ederiz. Biz O'nunlayız ve O'nun içiniz." [Ebû Dâvud]
1885-Câbir b. Semure radiyallahu anh'-dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in namazı da, hutbesi de orta uzunlukta idi. Hut bede Kur'ân'dan birkaç âyet okur ve insanla ra öğüt verirdi."
1886-Diğer rivayet: "Peygamber sallalla hu aleyhi ve sellem, Cuma günü öğüdü (hut beyi) uzatmazdı, (söylediği sözler) birkaç ke limeden ibaretti." [Müslim ve Sünen ashabı.]
1887-Ammâr radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kişinin namazını uzun, hutbesini kısa tutması anlayış (fıkıh) sahibi olduğunun alâ metidir. Onun için siz de hutbeyi kısa tutun, namazı uzatın. Çünkü bazı konuşmalarda özlü ifadeler bulunur." [Müslim]
1888-İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, minberde doğrulduğu zaman, yüzümüzü ona doğru çevirirdik." [Tirmizî]
1889-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"İçinde teşehhüd olmayan her hutbe kesil miş el gibidir." [Ebû Dâvud ve Tirmizî]
1890-Zeyd b. Erkam radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onlara hutbe okudu. Hutbesinde "Emma
ba'du (=Bundan sonra)" buyurdu.
1891-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"el-Hamdü lillahi ile başlanmayan her sözün sonu kesiktir." [ikisi Ebû Davud'a aittir.]
1892-Kâ'b b. IVIâlik radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"el-Hamdü lillahi" ile başlanmayan her önemli işin (sonu) kesik ve başarısızdır." [Tabe-rânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'âe leyyin bir isnâdla.]
1893-Semure b. Cündeb radiyallahu anh' dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Zikirde (hutbede) hazır bulunun, imama (vaize) yaklaşın! Şüphesiz kişi uzaklaşmaya devam eder ve cennete girse de en uzakta ka lır." [Ebû Dâvud]
1894-Ebû Rifâ'a el-Adevî radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim, hutbe okuyordu; dedim ki: "Ey Al lah Resulü! Yabancı bir adam (kendini kasdediyor) sana geldi, dini hakkında sana soru yor. Dininin ne olduğunu bilmiyor." Bana döndü, hutbesini bırakıp tâ yanıma kadar geldi. Ayaklarının demirden olduğunu sandı ğım bir sandalye getirildi. Üzerine oturup bana öğretmeye koyuldu. Sonra hutbesine döndü ve sonuna kadar tamamladı. [Müslim ve Nesâî]
1895-Osmân radiyallahu anh'dan:
Hutbesinde daima şu sözleri söyler ve bu nu söylemediği çok az olurdu: "Cuma günü imam hutbe okurken, onu dinleyin ve susun! Duyamayıp da susan kişi, duyarak susan kişi gibi sevaptan pay alır. Namaza durulduğu zaman, saflan düzeltin, omuzlarınızı birbirinin hizasına getirin! Çünkü safların düzeltilmesi namazın tamamındandır."
Sonra (Osman) safları düzeltmekle görev lendirdiği adamlar gelinceye dek tekbir almaz dı. Ona safların tam anlamıyla düzeltildiğini bildirmelerinden ondan sonra tekbir alırdı.
[Mâlik]
1896-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Cuma günü imam hutbe okurken arka daşına "Konuşma, sus!" dersen boş davra nışta bulunmuş olursun." [Altı hadis imamı.]
1897-Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, minberden indiği zaman (ihtiyaç sahibi biri siyle) bir işi konuşup görüşürdü." [Sünen ashabı.]
1898-Abdullah b. Ebî Rafı' radiyallahu anh'dan:
Mervân, Ebû Hureyre'yi yerine bıraktı. Cuma namazını "Cuma" süresiyle "Münâfi-kûn" sûresini okuyarak kıldırdı. Dedim ki: "Alî'nin Küfe'de okuduğu iki sûreyi sen de okudun." Şu cevabı verdi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in bu iki sûreyi okuduğunu işittim." [Müslim, Ebû Dâvud ve Tir-mizî]
1899-Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta şu eki yaptı:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, mü'minleri teşvik etmek için Cuma sûresini; münafıkların kulaklarını çınlatmak için de IVIünâfıkûn sûresini okurdu."
1900-Semure b. Cündeb radiyallahu anh' dan:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem. Cuma namazında Sebbihisme Rabbike'l-A'lâ sûresi ile Hel etâke hadîsu'l-Ğâşiyeh sûresini okurdu." [Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1901-Nu'mân b. Beşîr radiyallahu anh'dan: "Ona, Cuma günü Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in. Cuma sûresinden başka hangi sûreyi okuduğunu sordular. Şu cevabı verdi: Hel etâke hadîsu'1-Gâşiyeh sûresini okurdu." (Buhârî hariç, Altı hadis imamı.]
1902-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Cuma günü sabah namazının birinci rek'atın da Elif lâm mîm tenzil sûresini, ikinci rek'atında ise Hel etâ ale'l-insâni hînün mi ne'd-dehri sûresini okurdu. Cuma namazında ise Cuma süresiyle Münafıkûn sûresini okur du. [M...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cumanın vakti
« Posted on: 29 Mart 2024, 17:22:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cumanın vakti rüya tabiri,Cumanın vakti mekke canlı, Cumanın vakti kabe canlı yayın, Cumanın vakti Üç boyutlu kuran oku Cumanın vakti kuran ı kerim, Cumanın vakti peygamber kıssaları,Cumanın vakti ilitam ders soruları, Cumanın vakti önlisans arapça,
Logged
15 Ekim 2016, 22:00:34
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 15 Ekim 2016, 22:00:34 »

Esselamu aleykum.Cuma vakti cuma gunu oglen vaktidir.Rabbim cuma vaktini kaçırmayan ve feyzine eren kullardan eylesin bizleri inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Haziran 2019, 12:39:33
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 22 Haziran 2019, 12:39:33 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Cuma gününun faziletinden mahrum kalanlardan eylemesin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Haziran 2019, 18:38:22
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 22 Haziran 2019, 18:38:22 »

Esselamu aleykum. Rabbim bizleri cuma gununu hayırla imanla geçiren kullardan eylesin inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes