๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 07 Ocak 2011, 21:30:16



Konu Başlığı: Cihada niyette samimiyet ve âdabı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 07 Ocak 2011, 21:30:16
CİHADIN GEREKLİLİĞİ, CİHADA NİYETTE SAMİMİYET VE ÂDABI

 

6151-  Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"iyi olsun, kötü olsun her kumandanla birlikte savaşmanız sizin üzerinize vaciptir. İyi otsun, facir olsun her ehil olan müslüma-nın arkasında namaz kılmak da size vaciptir. Hatta (imam) büyük günahlar işlemiş olsa bi­le." |Ebû Dâvud|

6152- Enes radiyallahu anh'dan:

(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Müşriklere karşı, mallarınız, canlarınız ve dillerinizle savaşın!" |Ebû Dâvud ve Nesâî.l

6153- Aişe radiyallahu anhâ'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Artık bu fetihten sonra hicret yoktur. Lâ­kin cihad ve niyet vardır. Savaşa çağırıldığınız zaman tereddüt etmeyin, koşup iştirak edin!"

IBuhârî ve Müslim.|

6154-  Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim harp yapmadan, harp etmeyi de İçinden geçirmeden ölürse (kendisinde) mü­nafıklıktan bir parça (bulunduğu halde) Öl­müş olur."


İbnü'l-Mübârek şöyle dedi: "Bİz bu husu­sun Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanına has olduğunu sanıyoruz."

[Müslim, Ebû Davud ve Nesâî.|

6155- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim harbe iştirak etmezse, iştirak edecek birini de teçhiz etmezse ya da iştirak eden kimsenin çoluk çocuğuna bakmazsa, kıyamet gününden önce bir felâketle karşılaşır."

[EbûDSvud]

6156- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:

(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Düşmanla karşılaşmayı temenni etme­yin! Ancak şayet karşılaşırsanız sabredip da­yanın." [Buhârî ve Müslim.]

6157- Seleme bin Nüfeyl el-Kindî radiyal­lahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanmda oturuyordum; bir adam gelip şöyle dedi:

'İnsanlar atlarını bıraktılar, silahlarını da bıraktılar ve: 'Artık cihad yoktur, her türlü harp bitmiştir' dediler.' ALLAH Resulü sallalla­hu aleyhi ve sellem bunun üzerine onlara dö­nüp şöyle dedi: 'Şimdi yalan söylemişlerdir. Savaş gelmiştir, ümmetimden bir kısım insan­lar, devamlı olarak hak üzere savaşacaklardır. ALLAH birtakım kavimlerin kalplerini onlara kaydıracak ve onları onlardan nzıklandıra-caktır. Bu, kıyamete kadar böyle devam ede­cektir." [Nesâîdaha u/.ım bir metinle. I

6158- İbn Ömer radiyallahu aiıh'dan: (ALLAH Resulü sallallalıu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Veresiye pahalı satıp, peşin daha ucuz geri almak suretiyle alış veriş yaptığınız, Öküzlerin kuyruğunu (utarak rençber/ikle ye­tinip cihadı terk ettiğiniz zaman, ALLAH size perişanlığı musallat kıkır tekrar dininize dö-nünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız."

[Ebû Dâvud|

6159- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan; "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir demir para veya ekin aletlerinden birini gördü ve şöyle buyurdu:

'Bu, bir kavmin evine girdiği zaman, mut­laka ALLAH oraya zilleti sokar'." |Buhârî|

6160- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e, şecaat (kahramanlık) için savaşan, hamiyyel (eşi, dostu) için savaşan ve gösteriş için savaşanlardan hangisinin ALLAH yolunda olduğu soruldu.

Şöyle buyurdu: 'ALLAH'ın kelimesinin (dininin) yücelmesi için savaşan kimsenin savası ALLAH yolundaki savaştır'."

[Malik hariç, allı hadis imamı.i

6161- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: "Bir adam, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek şöyle dedi: 'Hem şöhret, hem de ecir almak için harbe katılan ve savaş yapan adam hakkında ne buyurursun?'

'O hiçbir şey alamaz.' Adam üç kere aynı soruyu tekrarladı, her seferinde: 'Onun için bir şey yoktur' buyurdu. Sonra şunu ilave etti: 'ALLAH sırf kendi rızası için olmayan hiçbir ameli kabul etmez. O ancak sadece kendi rı­zası için olan ve ihlas içinde yapılan amelleri kabul eder',"

6162- Ubâde radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim ALLAH yolunda sadece develer elde etmeyi niyet ederek savaşırsa o ancak niyet ettiği şeye kavuşur."

6163-   Şeddâd bin el-Hâd radiyallahu anh'dan:

"Bedevilerden bir adam gelip Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e iman edip, tâbi oldu. Sonra dedi ki: 'Seninle birlikte hicret edebilir miyim?' ALLAH Resulü sallallahu aley­hi ve sellem onu, ilgilenmesi için ashabından birine teslim etli. Harp olunca Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem, bir miktar ganimet el­de etti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ganimetleri ashabına taksim etti. Ona da ayırdı. O adam ise ashabın koyunlarını otlatı­yordu. Evine dönünce onun hissesini de ver­mek istediler. Adam: 'Bu nedir?' diye sorunca: 'Ganimetten sana düşen paydır' dediler. Onu alıp Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına getirdi ve: 'Bu nedir?' diye sordu.

'Bunu da sana ayırdım' buyurdu. Bunun üzerine adam şöyle dedi:

'Ben sana bunun için tâbi olmadım; —bo­ğazını göstererek— bana ok atılıp buradan isabet almam, ölmem ve dolayısıyla cennete girmem İçin sana katıldım' dedi. Bunun üzeri­ne Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu: 'Eğer bu adanı bunu İçten söy­lemiş ise mutlaka ALLAH onu doğrulayacaktır'

Sonra tekrar savaş başladı, adam kıyasıya çarpıştı ve dediği yerden isabet aldı ve şehil düştü. Adamı hemen alıp Peygamber sallalla­hu aleyhi ve sellem'e getirdiler.

'Bu adam o mudur?' diye sordu; 'Evet' dediler. Şöyle buyurdu:

'0, ALLAH'a karşı doğru söyledi ve sözünde durdu. ALLAH da onu doğruladı ve dileğini ye­rine getirdi.' Sonra onu cübbesine sardı, önü­ne alıp namazını kıldı ve namazında, mübarek ağzından şu sözler duyuldu: 'Allatılın! Bu kul, senin yolunda muhacir olarak çıktı. Şehit ola­rak öldürüldü. Ben buna şahidim'." [Nesâî.|

6164- Abdurrahman bin Ebî Ukbe'den, o da İran'hlardan bir azatlı olan babasından:

"Uhud'da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile bulundum. Müşriklerden bir adama vurdum; bu esnada: 'Al sana, ben Fârisî kölesi-yim' dedim. (Beni işitmiş olacak ki) Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

'Ben Ensârî kölesiyİm deseydi n olmaz miydi?'" [Ebû Davud]

6165- Kays bin Ubâd radiyallahu aııh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabı, savaşta çarpışırken bağırmaktan hoş­lanmazlardı." (Ebû Davudi

6166- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ve askerleri (sefer esnasında) yükseklere (tepele­re) çıktıkları zaman 'ALLAHü ekber!' derlerdi. Aşağıya indikleri zaman ise 'Sübhanallah!' derlerdi. İşte namaz da buna göre vaz'edil-mıştir." [Ebû Dâvud]

6167- Semure radiyallahu anh'dan: "Muhacirlerin parolası Abdullah;  Ensâr'ınki ise Abdurrahman idî." (Ebû Davud]

6168-   Seleme bin el-Ekva' radiyallahu anh'dan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir

keresinde Ebû Bekr'i bize kumandan yaptı. Öldürmek için müşriklerden birtakım İnsanla­ra saldırı planlan hazırladık. Ben o gece sade­ce kendi başıma yedi ev halkını öldürdüm. Şi­arımız (parolamız) 'Öldür, Öldür!' —diğer ri­vayette— ey Mansûr öldür!' idi."

|Ebû Davud]

6169-  Kâ'b bin Mâlik radiyallahu anh'­dan:

"Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem bir bölgede savaştığı zaman başka bir yeri kendisine siper yapıp gizlenir ve şöyle derdi: 'Harp hiledir'." [Ebû Davudi

6170- Enes radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sa­vaşırken şöyle derdi:  "Alkıhtm! Sen benim dayanağınsın, yardtmcımsın. Senin yardı­mınla düşmanın oyununu bozarım. Senin yar­dımınla saldırırım ve seninle düşmana karşı savaşırım'." [Ebû Davudi

6171- el-Mühelleb radiyallahu anh'dan, o da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den duyan bilinden:

"Eğer düşman size gece baskın yaparsa şöyle deyin: 'Hamım lâ yunsarûri'." 1 İkisi de Ebû Davud'a aittir. |

6172- Mu âz radiyallalıu anh'dan: (ALLAH Resulü sallailahu aleyhi ve seilem buyurdu:)

"Savaş iki türlüdür: Birincisi kişinin Al­lah rızasını talep ederek yaptığı savaştır. Bu maksatla savaşan kimse imama itaat eder, en kıymetli malını harcar, arkadaşlarına kolaylık gösterir ve fesattan kaçınır. 0 kişinin uyuma­sı da uyanıklığı da ecirdir. Ancak böbürlen­mek, gösterişte bulunmak için çarpışmak, imama âsi gelmek ve yeryüzünde fesat çıkar­mak için savaşan kişi ise yeteri kadar (sevap­la) bile dönmez."
(Malik, Ebû Davud ve Nesâî.|

6173- İbn Ömer radiyallahu anh'dan:

Ona bir adam dedi kî: "ALLAH için kendimi satmak istiyorum, öldürülünceye dek savaş­mayı arzuluyorum." İbn Ömer'in cevabı şöy­le oldu:

"Yazık sana, hani şartların nerede? Nerede Cenab-ı Hakk'm 'Tevbe edenler, ibadet eden­ler..: kavli?" (Tevbe 112) IRezînj

6174- Muhammed bin el-Haccâc bin Hü­seyin bin es-Sâîb bin Ebî Lübâbe (dedi ki:) Babam, kendi babasından bana nakletti:

"Bedir günü Peygamber sallailahu aleyhi ve sellem: 'Düşmanla karşılaştığınız zaman nasıl savaşacaksınız?' dedi.

Bunun üzerine Asım bin Sabit: 'Ey Al­lah'ın Resulü! Düşman bize ok alarak saldı­rırsa biz de ok atarak ona saldırırız, eğer bize yaklaşıp taşla savaşırsa biz de bir taş elimizde iki laş kucağımızda olarak ona saldırırız. Da­ha da yaklaşıp mızrak kullanırlarsa biz de mızraklarımızı kullanıp hücum ederiz. Mız­rak savaşı bilince, bu defa kılıçlarımızı çeker hücum ederiz' dedi. Bunun üzerine Peygam­ber sallailahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Zaten harp de böyle olur. Kim savaşırsa, AsımÇin tarif ettiği) gibi savaşsın.'

[Taberânî, Mu'cemıı'I-Kebîr'de. Ruvisi Muhammet! bin el-Haccâc'ın hâli bilinmemekledir.!

6175- Mâlik radiyallahu anh'dan:

Bana ulaşan habere göre Ömer şöyle der­di: "Mü'minin şerefi takvasıdır, dini soyudur, iyiliği ise ahlâkıdır. Cesaret ve korkaklık Al­lah'ın dilediğine verdiği birtakım tabiatlardır. Korkak olan, babasından da annesinden de kaçar. Cesaretli kişi İse bir daha evine dönemiyecekmiş gibi canla başla savaşır. Öldürül­mek de ölümlerden bir nevî ölümdür. Asıl şehit, kendini ALLAH'a adayan ve karşılığını ancak O'ndan bekleyendir."


 
6151-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2533), Ah. b. Sâlih an İbn Vehb an Muâviye b. Sâlih ani'l-Alâ b. el-Hâris an Mekh‍l an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

Mekh‍l, Ebû Hureyre'yi işitmemiştir. Bu nedenle isnâdı munkatıdır.

6152-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2504) ve Nesâî (cihâd 1, VI, 7), Hammâd b. Seleme an Humeyd an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6153-Bu hadisi Müslim (imâret no. 86, s. 1488), İbn Nümeyr an ebîhî an Abdillah b. e. Hüseyn an Atâ an Âişe senedi ile;

Buhârî ise (cihâd 1, III, 200; 27, III, 210; 194, IV, 4; cezâus-sayd 10, II, 214; cizye 22, IV, 72), Mücâhid an Tâvus an İbn Abbâs tarikiyle tahrîc ettiler.

6154-Bu hadisi Müslim (imâret 158, s. 1517), Ebû Dâvud (no. 2502) ve Nesâî (cihâd 2, VI, 8 ), İbnü'l-Mübârek an Vüheyb b. el-Vered an Ömer b. Muh. b. el-Münkedir an Summâ an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6155-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2503), el-Velîd b. Müslim an Yahyâ b. el-Hâris ani'l-Kâsım Ebî Abdirrahman asl-ı senedi ile tahrîc etti.

Kâsım hakkında bazı menfî sözler sarfedilmiştir.

6156-Bu hadisi Buhârî (cihâd 156, IV, 24) ve Müslim (cihâd no. 19), Ebû Âmir el-Akadî an Muğîre b. Abdirrahman an Ebî'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6157-Bu hadisi Nesâî (hayl 1, VI, 214-5), Ah. b. Abdilvâhid an Mervân b. Muh. an Hâlid b. Yezîd b. Sâlih an İbr. e. Able ani'l-Velîd b. Abdirrahman an Cübeyr b. Abdirrahman an Seleme senediyle tahrîc etti.

Râvileri güvenilir kimselerdir.

6158-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3462), Hayve b. Şurayh an İshâk Ebî Abdirrahman el-Horâsânî an Atâ el-Horâsânî an Nâfi' an İbn Ömer.

6159-Bu hadisi Buhârî (hars ve'l-müzârâa 2, III, 66), Abdullah b. Yûsuf an Abdillah b. Sâlim an Muh. b. Ziyâd an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti.

6160-Bu hadisi Buhârî (cihâd 15, III, 206; fardu'l-humus 10, IV, 51; tevhîd 28, VIII, 189), Müslim (imâret no. 149, s. 1512), Ebû Dâvud (no. 2517), Tirmizî (no. 1646), Nesâî (cihâd 21, VI, 23) ve İbn Mâce (no. 2783), Ebû Vâil an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6161-Bu hadisi Nesâî (cihâd 24, VI, 25), ësâ b. Hilâl an Muh. b. Himyer an Muâviye b. Sellâm an İkrime b. Ammâr an Şeddâd Ebî Ammâr an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti.

6162-Bu hadisi Nesâî (cihâd 23/2-3, VI, 24-5), Hammâd b. Seleme an Cebele b. Atiyye an Yahyâ b. el-Velîd an Ubâde asl-ı senedi ile tahrîc etti.

6163-Bu hadisi Nesâî (cenâiz 61, IV, 60-1), Süveyd b. Nasr an İbni'l-Mübârek an İbn Cüreyc an İkrime b. Ammâr an İbn ebî Ammâr an Şeddâd senedi ile tahrîc etti.

Râvileri güvenilir kimselerdir.

6164-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 5123), Muh. b. Abdirrahîm ani'l-Hüseyn b. Muh. an Cerîr b. Hâzım an Muh. b. İshâk an Dâvud b. Husayn an Abdirrahman b. e. Ukbe senedi ile tahrîc etti.

6165-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2556), Hişâm ed-Destevâî an Katâde ani'l-Hasan an Kays b. Ubâd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

6166-Bu hadisi kaynak olarak ele aldığımız matb‍ nüshasında bulamadım.

6167-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2595), Saîd b. Mansûr an Yezîd b. Hârûn ani'l-Haccâc an Katâde ani'l-Hasan an Semure senedi ile tahrîc etti.

6168-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2638), el-Hasan bin Alî an Abdissamed an Ebî Âmir an İkrime b. Ammâr an İyâs b. Seleme an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

6169-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2637), Muh. b. Ubeyd an İbn Sevr an Ma'mer ani'z-Zührî an Abdirrahman b. Kâ'b b. Mâlik an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

6170-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2632) ve Tirmizî (no. 3578), el-Müsennâ b. Saîd an Katâde an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6171-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2597), Muh. b. Kesîr an Süfyân an Ebî İshâk ani'l-Mühelleb b. e. Sufre senedi ile tahrîc etti.

6172-Bu hadisi Mâlik (cihâd no. 43, s. 466-7), an Yahyâ b. Saîd an Muâz senediyle mevkûf olarak;

Ebû Dâvud (no. 2515) ve Nesâî (cihâd 46, VI, 49), Bakiyye b. el-Velîd an Büceyr an Hâlid b. Ma'dân an Ebî Bahriyye an Muâz asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

6175-Bu hadisi Mâlik (cihâd no. 35, s. 463), an Yahyâ b. Saîd an Ömer senedi ile tahrîc etti.




Konu Başlığı: Ynt: Cihada niyette samimiyet ve âdabı
Gönderen: sedanurr üzerinde 17 Mart 2018, 00:09:14
Esselamünaleyküm Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Cihada niyette samimiyet ve âdabı
Gönderen: Ceren üzerinde 17 Mart 2018, 14:17:44
Esselamu aleykum. Islam için allahın rizaisni içi  iman için nefis icin cihad eden ve allahın rahmetine kavuşan kullardan olalim inşallah. .


Konu Başlığı: Ynt: Cihada niyette samimiyet ve âdabı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 18 Mart 2018, 00:54:06
Aleykümüsselam cihad etmekte bir ibadettir bundada samimiyet ve ihlas gerekir ancak böyle başarılı oluruz inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Cihada niyette samimiyet ve âdabı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 18 Mart 2018, 14:07:09
Ve aleykümüsselam Kişinin niyeti ne ise akıbeti de odur Rabbim paylaşım için razı olsun.