๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 18:30:49



Konu Başlığı: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 18:30:49
CENNETLE MÜJDELENEN ON KİŞİDEN DİĞERLERİNİN MENKIBELERİ



TALHA, ZÜBEYR, SA'D, SAÎD, ABDURRAHMAN BİN AVF, EBÛ UBEYDE BİN EL-CERRÂH



8719- Ebû Ubeyde Ma'mer bin el-Müsen-nâ'dan, dedi ki:

"Talha, ibn Ubeydullah bin Osman bin Âmir İbn Kâ'b bin Sa'd bin Teym bin Murre bin Kâ'b'dır.

Annesi; es-Sa'be binli'l-Hadremî bin Amir bin Rabîa olup Kinde kabilesine men­suptur." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir'de.]

8720- Câbir radİyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim yeryüzünde yürüyen bir şehidi gör­mekten hoşlanırsa, Talha bin Ubeydullah'a baksın." [Tirmizi|

8721- ez-Zübeyr radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in üstünde Uhud günü iki zırh vardı. Bir kayaya tırmanmak istedi, tırmanamadı. Talha eğildi, üstüne çıkarak kayaya tırmanıp çıktı. Tam o sırada şöyle  buyurduğu  duyuldu:   'Talha

(Cenneti) hak etti'." [İkisi de Tirmizî'ye ait.]

8722-  Kays bin Ebî Hazım radiyallahu anh'dan:

"Talha'nın Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i koruduğu elinin çolak kaldığını gör­düm." [Buhârî.l

8723-  Ebû Osman en-Nehdî radiyallahu anh'dan, dedi ki:

"Düşmana karşı savaştıkları o günlerde Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında Talha ile Sa'd'dan başkası kalmadı."

[Buharı ve Müslim.|

8724- Talha radiyallahu anh'dan: "Ashâb, cahil bir bedeviye: '(Ahzab 23. âyette) sözü edilen ahdini yerine getirenlerin kimler olduğunu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e sor bakalım' dediler. Kendileri ona karşı çok saygılı oldukları için buna cesa­ret edemiyorlardı. Bunun üzerine bedevi sor­du, fakat ondan yüz çevirdi. Sonra sırtımda yeşil bir elbise ile mescidin kapısından çıktım. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem beni görünce: 'O soruyu soran nerede?' diye sordu. Bedevî: 'Ben ey Allah'ın Resulü!' dedi. Şöyle buyurdu: 'Ahdini yerine getirenlerden birisi de iste budur' buyurdu." |Tirmizî.|

8725- Talha radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, beni Uhud günü 'Talhatu'1-Hayr'; Zü'1-Uşey-re gazvesinde 'Talhatu'l-Feyyâd'; Huneyn günü ise 'Talhatu'1-Cûd' olarak adlandırdı."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'üe hafî bir senedle.]

8726- Kabîsa radiyallahu anh'dan: "Talha kadar, istemeden bol para veren kimseyi asla görmedim. Ailesi derdi ki: 'Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem ona 'Fey-yâd'isimini verdi." JTaberanî, Mıı'cemıı'l-Kebîr'de.]

8727- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Size Uhud gününü bildireyim mi? Cibril sağımda, Talha solumdaydı."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de. İsnadında el-Kâ'kâ' bin Zekeriyyâ el-Talhî vardir.|

8728- Yahya bin Bukeyr radiyallahu anh'­dan:

"Talha, Cemel günü, hicrî otuzaltıncı se­nesinin Cemâdî ayında elli iki ya da elli dört yaşında öldürülmüştür." \M. el-Kebîr]

8729- Kays bin Hâzim radiyallahu anh'dan: "Mervân bin el-Hakem'in Talha'ya ok at­tığını gördüm, tam dizine isabet ettirmişti. Ölünceye kadar öyle gezdi." [Mu'cemu'l-Kebir'de]

8730-   Talha bin Mutarrif radiyallahu anh'dan:

Ali, Talha'nın yanına geldiğinde ölmüştü. Hayvanından indi, onu oturtup yüzünden ve sakalından bir yandan tozları siliyor, öte yan­dan üzüntü içinde ağlıyor ve şöyle diyordu: 'Keşke bugünden yirmi yıl önce ölseydim de (bunu görmeseydim!)"'

|Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de]

8731- Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de şöy­le der:

"Zübeyr, ez-Zübeyr bin el-Avvâm bin Hu-veylid bin Esed bin Abduluzzâ bin Kusayy bin Kilâb'dır.

Annesi, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in halası Safiyye'dir."

8732- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Ahzâb günü (Hendek savaşında) şöyle dedi: 'Bize düşmandan kim haber getirecek?' Zü­beyr: 'Ben' dedi. Sonra yine sordu:

Bize düşmanın haberini kim getirecek?' ez-Zübeyr: 'Ben' dedi. Üçüncüsünde de: 'Ben' deyince, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Her peygamberin bir havarisi vardır; benim havarim ise Zü­beyr'dif." [Buhârî, Müslim ve Tirmizî]

8733- İbnü'z-Zübeyr radiyallahu anh'dan: "Ahzâb günü ben ve Amr bin Ebî Seleme, Hassan bin Sâbit'in damında Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem'in hanımlarının ya­nında bırakıldık. Baktım ki Zübeyr atının üs­tünde Kurayzaoğullarına gidip geliyor. Dön­düğü zaman dedim ki:

'Babacığım! Senin Kurayzaoğullanna vardığını gördüm.' Babam sordu:

'Oğlum sahi sen beni gördün mü?'

'Evet' deyince, şöyle dedi: 'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem 'Düşmandan kim haber getirecek?' diye sormuştu. Ben de Ku-rayzaoğullanna gidip ona haber getirdim, bu­nun üzerine çok memnun kalıp hem babasını, hem de annesini zikrederek "Babam, annem sana feda olsun!' buyurdu'."

[İkisi Buhârî, Müslim ve Tirmizî'ye aittir. |

8734- Urve radiyallahu anh'dan: "Zübeyr, oğlu Abdullah'a Cemel gününün sabahı şunları anlattı:

'Tenasül uzvuma kadar, Allah Resulü sal­lallahu aleyhi ve sellem'in yanında yaptığım harplerde, yaralanmadık tek bir organım kal­madı'." |Tirmizî.]

8735-  Mervan bin el-Hakem radiyallahu anh'dan:

 "Ruâf (burun kanaması) hastalığı (31. hic­rî) yılında Osman'da öyle bir ruâf hastalığına yakalandı ki bu durum onu hacca gitmekten alıkoydu. Ölüm endişesiyle vasiyet etti. Yanı­na Kureyş'ten bir adam girip 'Yerine adam bı­rak!' dedi. 'Bunu herkes mi dedi?' diye sorun­ca, adam 'Evet' dedi. 'Peki kimin halife yapıl­masını söylüyorlar?' diye sorunca adam sus­tu. Bunun üzerine Osman şöyle dedi: 'Uma­rım onlar Zübeyr'i istiyorlardir.' Adam: 'Evet' deyince, Osman şöyle dedi:

'Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bildiğim kadarı ile o (Zübeyr) on­ların en hayirlısıdır, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem de onu pek severdi'." [Buhârî]

8736- Urve radiyallahu anh'dan: "Zübeyr'in harplerden kalma üç yarası var­dı. Birisi boynundaydı; o kadar büyüktü ki kü­çükken ben parmağımı oraya sokup oynardım.

Yermûk harbinde ona Peygamber sallalla­hu aleyhi ve sellem'in ashabı: 'Haydi (Rum­lar üzerine) hamle yap da biz de seninle bir­likte hamle yapalım' dediler. 'Ben hamle edi-rim ama siz yapmazsınız.' dedi.

'Hayır, yaparız' diye cevap verdiler. On­dan sonra o öyle bir hamle yaptı ki, safları ya­rarak öbür taraf geçti ve yanında kimse yoktu fakat dönerken dizgininden tutup ona iki dar­be indirdiler. Bedir'de aldığı yara darbesi bunların arasında kaldı. O gün beraberinde on yaşında olan oğlu (Abdullah b. Zübeyr) bu­lunmaktaydı. Babası onu kendi atına bindir-mişti. Ancak (saldırı öncesi) göz kulak olma­sı için yanındaki bir adamı görevlendirdi."

| Buhârî]

8737- Urve radiyallahu anh'dan: "(Karde­şim) Abdullah (bin ez-Zübeyr) öldürüldüğün­de, Abdülmelik bin Mervân bana dedi ki:

'Ey Urve! Zübeyr'in kılıcını tanıyor mu­sun?'

'Evet' dedim.

'Onun üzerinde ne vardır?'

'Onun ağzında Bedir gününde açılmış olan bir kırık vardır.' Bunun üzerine Abdülmelik:

'Doğru söyledin, dedi ve (Nabiğa'nın) on­da kılıç şakırdamalarından meydana gelen ge­diklerden birkaç gedik vardır' şeklindeki beyti­ni terennüm etti, sonra onu Urve'ye geri verdi."

Hişâm der ki: "Kılıca üçbin dirhem kıy­met biçtik, (vârislerimizden) birimiz onu aldı. Onu almak çok isterdim. Çünkü onun bir kıs­mı bendeydi." [Buhârî.l

8738- Ömer radiyallahu anh'dan:

Dedi ki: "Vallahi eğer bırakılacak bir sö­züm ya da bir terekem olsaydı, onu Zübeyr bin el-Avvâm'a bırakırdım, çünkü o, din sü­tunlarından bir sütundur." [Mu'cemu'l-Kebir]

8739- Ebû'l-Esved radiyallahu anh'dan: "Zübeyr sekiz yaşında müslüman oldu.

Onsekiz yaşındayken hicret etti. Amcası, Zü-beyr'i bir hasır içinde asıp ateşle duman verir­di ve şöyle derdi: 'Haydi küfre dön!' O da şu cevabı verirdi: 'Küfre asla dönmem'."

[Mu'cemu'l-Kebir]

8740- Yahya bin Biikeyr radiyallahu anh'­dan:

"Zübeyr, hicrî otuzaltıncı yılının birinci mi ikinci mi bilmiyorum, Cemadî ayında Ce-mel günü öldürüldü. Sekiz yaşında müslüman oldu.

Eğer Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'in Mekke'de kalışını onüç yıl olarak ka­bul edersek, o, öldürüldüğü gün, elli yedi ya­şında olur. Eğer on yıl kaldığını hesaplarsak bu hesaba göre öldürüldüğü günde o, ellidört yaşında olmuş olur."

|Taberanî, Mu'cemu'l-Kebîr'de]

8741- Sa'd radiyallahu anh'dan:

"O, Peygamber sallallahu aleyhi ve sel-lem'e gelip dedi ki: 'Ben kimim?' Şu cevabı verdi:

'Sen, Sa'd bin Mâlik bin (Jheyb bin Abdi Menâfsın. Kim bundan başkasını söylerse Al­lah'ın laneti üzerine olsun'."

|Taberânî. Mu'cemu'l-Kebir'de ve Bezzâr.l

8742-   Mus'ab bin Abdullah ez-Zübey-rî'den:

"Sa'd'ın annesi, Hamne bint Süfyân bin Ümeyye bin Abdi Şems bin Abdi Menâf 'tır." ITaberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de]

8743- AH radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

Sa'd'dan başka hiç kimseye: 'Babam annem sana feda olsun!' dediğini duymadım. O, ona Uhud günü durmadan şöyle demiştir:

'Ey Sa'd! Babanı annem sana feda olsun, (ok) at!"'

[Buhârî. Müslim veTirmi/î.|

8744- Sa'd radiyallahu anh'dan: "İslâm'ın ilk günlerinde müslüman olan­lar, benim müslüman olduğum gün müslüman oldular. Yedi gün bekledim, sonra müslüman oldum. Onun için ben İslâm'ın üçte biriyim."

[Buhârî. |


8718- Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 146).

8720- Bu hadisi Tirmizî (3739), Kuteybe an Sâlih b. Mûsâ min veledi Talha ani's-Salt b. Dînâr an Ebî Nadre an Câbir senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.

8721- Bu hadisi Tirmizî (3738), Ebû Saîd el-Eşacc an Yûnus b. Bukeyr an Muh. b. İshâk an Yahyâ b. Abbâd b. Abdillah b. ez-Zübeyr an ebîhî an ceddihî Abdullah b. ez-Zübeyr an ebîhî senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen sahîh garîb" hükmü verdi.

8722- Bu hadisi Buhârî (fadâilu'l-ashâb 14, IV, 212), Müsedded an Hâlid an İbn e. Hâlid an Kays b. e. Hâzım senedi ile tahrîc etti.

8723- Bu hadisi Buhârî (fadâilu'l-ashâb 14, IV, 211) ve Müslim (fad. sah. 47, s. 1879), el-Mu'temir b. Sül. an ebîhî an Ebî Osmân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

8724- Bu hadisi Tirmizî (3742), Muh. b. İsmaîl an Ebî Kureyb an Yûnus b. Bukeyr an Talha b. Yahyâ an Mûsâ ve ësâ ebnâ Talha an Talha senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

8725- Heysemî, isnâdında durumunu bilmediği bir râvinin bulunduğunu ve de Sül. b. Eyyûb et-Talhî adlı râvinin ihtilâflı olduğunu söylemiştir (Mecma‘ Iî, 148).

8726- Heysemî'ye göre isnâdı hasendir (Mecma‘ Iî, 147).

8727- Râvilerinden el-Kâ'kâ' b. Zekeriyyâ et-Talhî'yi Heysemî tanımadığını ve diğer râvilerinin de Sahîh ricâlinden olduğunu söylemiştir (Mecma‘ Iî, 148).

8729- Râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ Iî, 150).

8730- İsnâdı Heysemî'ye göre hasendir (Mecma‘ Iî, 150).

8732- Bu hadisi Buhârî (cihâd 40, III, 214-5; 135, IV, 17; mağâzî 29, V, 49; fadâilu'l-ashâb 13, IV, 209) ve Müslim (fad. sah. 48, s. 1879) ve Tirmizî (3745), Muh. b. el-Münkedir an Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

8733- Bu hadisi Buhârî (fadâilu'l-ashâb 13, IV, 211), Müslim (fad. sah. 49, s. 1879-80) ve Tirmizî (3743), Hişâm b. Urve an ebîhî an İbni'z-Zübeyr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

8734- Bu hadisi Tirmizî (3746), Kuteybe an Hammâd b. Zeyd an Sahr b. Cüveyriye an Hişâm b. Urve senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

8735- Bu hadisi Buhârî (fad. sah. 13, IV, 210-1), Hâlid b. Mahled an Alî b. Müshir an Hişâm b. Urve an ebîhî an Mervân senedi ile tahrîc etti.

8736- Bu hadisi Buhârî (mağâzî 8, V, 8; fad. ash. 13, IV, 211), İbnü'l-Mübârek an Hişâm b. Urve an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

8737- Bu hadisi Buhârî (mağâzî 8, V, 7-8), İbr. b. Mûsâ an Hişâm b. Yûsuf an Ma'mer an Hişâm b. Urve an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

8738- Bu hadisin isnâdı Heysemî'ye göre hasendir (Mecma‘ Iî, 151).

8739- Râvileri güvenilir kimselerdir; ancak mürsel bir rivayettir (Mecma‘ Iî, 151).

8740- Râvileri Heysemî'ye göre güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 152).

8741- Taberânî ve Bezzâr, müsned ve mürsel tariklerle rivayet ettiler. Müsned rivayetin râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 153).

8743- Bu hadisi Buhârî (cihâd 80/4, III, 228), cihâd 18, V, 33), Müslim (fad. sah. 41, s. 1876) ve Tirmizî (3755), Sa'd b. İbr. an Abdillah b. Şeddâd an Alî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

8744- Bu hadisi Buhârî (fad. ash. 15, IV, 212), İbr. b. Mûsâ an İbn ebî Zâide an Hâşim b. Hâşim b. Utbe an Saîd b. el-Müseyyeb an Sa'd senedi ile tahrîc etti.




Konu Başlığı: Ynt: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: Damla üzerinde 07 Şubat 2016, 16:44:15
Aleykumusselam..Cenneti hakk etmek için ibadetlerimizi yapabildiğimiz kadar yerine getirmeliyiz..Rabbim razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: İkraNuR üzerinde 07 Şubat 2016, 21:12:46
selamun aleyküm.
bizlerde inş ibadetlerimizi yapıp cenneti hak edenlerden oluruz inş.
Allah c..c razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 27 Haziran 2019, 04:53:50
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun Rabbim bizleri doğruların yolundan ayırmasın


Konu Başlığı: Ynt: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: Züleyha üzerinde 27 Haziran 2019, 10:07:13
Alllah razı olsun inşallah selam ve dua ile...


Konu Başlığı: Ynt: Cennetle müjdelenen on kişiden diğerlerinin menkıbeleri
Gönderen: Ceren üzerinde 27 Haziran 2019, 15:32:58
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ..