> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cem ul Fevaid  > Tevbe sûresi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tevbe sûresi  (Okunma Sayısı 2230 defa)
05 Ocak 2011, 22:10:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Ocak 2011, 22:10:57 »



BERAE (TEVBE) SURESİ



6986- Huzeyfe radiyallahu anh'daıı, dedi ki: "Sizin Tevbe sûresi dediğiniz sûre "Azâb" süresidir. Siz ondan bizim okuduklarımızın ancak dörtte birini okuyorsunuz."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'ta]

6987- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Osman'a: "Mesanî grabunda olan Enfâl ile Mieyn grubunda olan Berâe'yi aralarında 'Bismilahirrahmanirrahîm'i yazmadan tek su­reye dönüştürüp 'Yedi uzunlar' arasına koy­dunuz. Sizi buna sevkeden sebep nedir?" diye sordu. Osman şu cevabı verdi: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bazen birkaç sû­reye ait farklı ayetler birden indiği olurdu. Ona bu şekilde vahiy indiği zaman falan âyet­leri, falan sûreye koyun diye vahiy kâtiplerini çağırıp emrederdi. 'Falan falan âyetleri şu mevzuların geçtiği falan sûrelere koyun!' der­di. Enfâl sûresi, Medine'de inen ilk sûrelerdendi. Berâe sûresi ise Kur'ân'ın en son inen sûrelerindendi. Konusu Enfâl'İnkine benzi­yordu. O sallallahu aleyhi ve sellem, ondan olup olmadığını bize açıklamadan vefat etti. Bunun için ben de onları tek sureye dönüştü­rüp aralarındaki Bismillahirrahmanirrahîm'i de yazmadım ve onu böylece 'Yedi Uzunlar'a dahil ettim." [Tirmizî ve Ebû Dâvud]

6988- (Saîd) İbn Cübeyr'den: İbn Abbâs'a:

"Tevbe sûresi nedir?" diye sordum.

"Fâdıha (yani bazı grupları rezîl eden) bir sûredir, devamlı olarak '(ve minhum ve min-hum =) Onlardan kimileri şöyledir, onlardan kimileri vardır ki şöyledir' diyerek o kadar çok saymıştır ki hatta içinde anılmadık kimse­nin kalmadığı sanılmıştır." diye cevap verdi.

"Peki Enfâl sûresi?"

"Bedir savaşı hakkında İnmiştir" dedi.

"Ya Haşr sûresi?"

"O, Nadîroğullan hakkında nazil olmuş­tur" dedi. [Buhârî ve Müslim]

6989- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in Veda haccından önceki hac mevsimin­de emîr tayin ettiği Ebû Bekr, onu (Ebû Hu-reyre'yi) bir grub insanla, Bayram günü gön­derip şöyle ilan etmelerini söylemiş: 'Bu se­neden sonra herhangi bir müşrik hac yapma­yacaktır. Hiç kimse çıplak olarak Beyt-i şe­rifi tavaf edemeyecektir'."

6990- Diğer rivayet:

"Sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ali'yi (Ebû Bekr'in) ardından gönderip Berâat'i (ültimatomu) ilan etmesini emretti. Ali de bizimle birlikte Mina'da halka, Berâat'ı ilan etti:

'Hiçbir müşrik bu yıldan sonra Beyî'i hac etmeyecektir, hiçbir çıplak da Beyt-i şerifi ta­vaf etmeyecektir'."

6991- Diğer rivayet:

"Hacc-ı Ekber günü Kurban Bayramı gü­nüdür. Hacc-i Ekber de bir hacdır. İnsanlar umreye Hacc-ı Esğar (Küçük Hac) dedikleri için ona Hacc-ı Ekber denilmiştir." (Râvi Ebû Hureyre) dedi ki: "O yıl Ebû Bekr, bu tebliği halka duyurdu. Bunun üzerine ertesi yıl yani Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in Veda haccını yaptığı zaman hacca tek bir müşrik bile katılmadı. Ebû Bekr'in müşrikle­re hac etmemeleri için kesin bir uyarıda bu­lunduğu zaman, Cenâb-ı Hak: 'Ey iman eden­ler! Doğrusu müşrikler ancak bir necistir' âyetini (Tevbe, 28) inzal buyurdu. Fakat müş­rikler (daha önce) hacca geldiklerinde (müs-lümanlarla) alış veriş yaparlardı ve müslü-manların da bundan büyük yararı olurdu. Al­lah müşriklerin Mescid-i Haram'a yaklaşma­larını yasaklayınca, müslümanların yararlan­dığı ticaretleri kesildi ve bu yüzden endişeye kapıldılar. Bunun üzerine Allah: 'Eğer fakir­lik ve yoksulluktan korkarsanız Allah sizi di­lerse kendi fazl ü ihsanından zengin kılacak­tır' mealindeki âyeti (Tevbe, 28) inzal etti.

Sonra bu âyeti takip eden âyette cizye he­lâl kılındı. Bundan önce cizye alınmazdı. Böylece müşriklerin (Kâ'be'de yaptıkları) ti­caretlerden elde ettikleri menfaatin yerini ciz­ye almış oldu. Allah Teâlâ bu durumu açıkla­mak üzere şöyle buyurdu:

'Allah'a ve âhiret gününe iman etmeyen­lerle savaşın!' (Tevbe, 29)

Allah bunu müslümanlara helâl edince, müslümanlar, müşriklerden elde ettikleri tica­retin yerine Allah'ın bunu ihsan ettiğini anla­dılar ve eski üzüntü ve kaygıları böylece ber­taraf edilmiş oldu."

|Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]

6992- Ali radiyallahu anh'dan:

Ona: "Hac mevsiminde hangi mesajlarla (emirlerle) gönderildin?" diye sordular; şöyle cevap verdi:

"Dört şeyle gönderildim: Kabe'yi hiçbir çıplak tavaf etmeyecek, Allah Resulü ile ara­sında anlaşması olan kimsenin (müşriğin), bu anlaşması süresinin sonuna kadar devam ede­cektir. Anlaşması olmayana dört ay süre veri­lecektir. Cennete ancak inanmış (mü'min) ki­şi girecektir. Bu yıldan sonra müşriklerle mü'minler bir araya gelmeyeceklerdir."

[Tirmizî]

6993- Câbir radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ci'râne umresinden döndüğü zaman, Ebû Bekr'i emîr olarak hacca gönderdi. Biz onun­la (Ebû Bekr'le) beraber geldik. el-Arec deni­len mevkiye varınca, sabah ezanını okudu. Tekbir almak için durunca, arkasında bir deve sesi duydu. Tekbir almaktan vazgeçti ve: 'Bu, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in Ced'â' adındaki devesinin sesidir' dedi. "De­mek ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de hacca karar vermiş. Eğer Ced'â1 devesinin üstündeki şahıs Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ise onunla beraber namaz kılarız' dedi. Bir de baktık ki Ced'â'mn üstündeki şa­hıs Ali imiş. Ebû Bekr ona şöyle dedi: 'Hac emîri misin yoksa elçi misin?' 'Elçiyim. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem beni hac mahallerinde halka Berâe sûresini okumam için gönderdi' diye cevap verdi. Nihayet Mekke'ye geldik.

Terviye gününden bir gün önce Ebû Bekir ayağa kalkıp halka hitap etti. Onlara haccın nasıl yapılacağını anlattı. Konuşmasını biti­rince Ali ayağa kalkıp halka Berâe sûresini sonuna kadar okudu. Sonra Kurban Bayramı günü geldi; hep birden Arafat'tan hareket et­tik. Ebû Bekr dönünce, halka Arafat'ı lerket-me âdabını, nasıl kurban keseceklerini ve hacla ilgili diğer konuları anlattı. Konuşması bitince Ali kalktı ve halka Berâe'yi sonuna kadar okudu. Mina'dan Mekke'ye dönüş gü­nü gelince, Ebû Bekr yine ayağa kalkıp halka şeytanı nasıl taşlayacaklarını ve hacla ilgili diğer konulan anlattı. Onu müteakip Ali de kalkıp insanlara (son bir defa) Berâe sûresini sonuna kadar okudu." [Nesâî]

6994- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: "Küfrün liderleriyle savaşın, çünkü onla­rın yeminleri yoktur" mealindeki âyete (Tev-be, 12) muhatap olanlardan üç; münafıklardan da sadece dört kişi kaldı. Bir bedevi dedi ki:

"Siz Muhammed'in arkadaşları, bizlere bazı haberler veriyorsunuz. Ancak biz onun ne olduğunu anlayamıyoruz. 'Münafıklardan ancak dört kişi kaldı' diyorsunuz; peki, bizim evlerimize hücum edip soyanlar, mallarımızı alıp götürenler kimlerdir öyleyse?"

Cevap verdi: "Onlar fasıklardır. Evet mü­nafıklardan ancak dört kişi kaldı. İçlerinden birisi de içtiği soğuk suyun soğukluğunu his-sedemiyecek kadar kendinden geçmiş yaşlı bir adamdır." |Buhârî|

6995-  en-Nu'mân bin Beşîr radiyallahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in minberinin yanındaydım; bir adam dedi ki:

'İslâm'dan sonra hacılara su vermekten başka hiçbir amel işlemesem aldırmam.'

Diğer biri de şöyle dedi: "Mescid-i ha-ram'ı imar etmekten başka hiçbir amelde bu-lunmasam aldırmam.' Diğer birisi de: 'Allah yolunda savaşmak, anlattıklarınızdan Üstün­dür.' Ömer ise onları menetti ve şöyle dedi: 'Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in minberinin yanında yüksek sesle konuşma­yın! Bugün cumadır. Cumadan sonra gider, Allah Resulüne sizin ihtilâf ettiğiniz şeyi sorarım.' Bunun üzerine: 'Siz hacca gelenlere su vermeyi ve Mescid-i haram'in imarını Al­lah'a iman edenlerle bir mi kabul ettiniz?' mealindeki (iman ve cihadın faziletini beyan eden) âyet (Tevbe 19) nazil oldu." [Muslim]

6996- Adiyy bin Hatim radiyallahu anh'-dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e boynumda altından yapılmış bir haç olduğu halde geldim.

Buyurdu ki: 'Ey Adiyy! Boynundan bu pu­tu çıkar at!' Ve bu sözün ardından şöyle dedi­ğini duydum: 'Allah'ı bırakıp alimlerini ve ruhbanlarını birer rab edindiler.' (Tevbe, 31)

Sonra buyurdu ki: 'Gerçekte onlar, ruh­banlara ibadet etmiyorlardı. Ancak ruhban­lar, (Allah'ın haram ettiği bir şeyi) kendileri için helâl kılınca onlar da hemen helâl sayı­yorlardı. (Allah'ın helâl kıldığı bir şeyi de) kendilerine haram edince hemen haram sayı­yorlardı'."  [Tirmizî]

6997- Zeyd bin Vehb'den:

Rebeze'ye uğradım; baktım ki Ebû Zer orada. Ona şöyle dedim:

"Seni burada konaklandıran sebep nedir?" Cevap verdi:

"Ben Şam'daydım. Muâviye ile şu âyetin hükmünde ihtilâf ettik:

'Altın ve gümüş biriktirip de onları Allah yolunda harcamayan/ar var ya...' (Tevbe, 34-5)

Muâviye dedi ki: 'Bu âyet Kitab ehli hak­kında nazil olmuştur.'

Ben dedim ki: 'Bu âyet hem onlar ve hem de bizim hakkımızda nazil olmuştur.'

Bu hususta onunla bayağı tartıştık. Bunun üzerine tutup Osman'a bir mektup yazıp beni şikayet etti. (Halife) Osman da benim Medi­ne'ye gelmemi emretti. Ben de Medine'ye geldim. Sanki beni önceden görmemişler gibi hasretlerini gidermek için halk başıma üşüştü. Bunu Osman'a anlatınca, bana dedi ki: 'İster-

sen buraya yakın bir yere git!' İşte beni bura­da oturtan sebeb budur. Başıma Habeş'li bir adamı emîr yapsalar bile ben onu dinler ve itaat ederim." |Buhârî|

6998- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Altın ve gümüş biriktirenler var ya..." âyeti (Tevbe, 34) nazil olduğu zaman bu, müs-lümanlara ağır geldi. Ömer dedi ki: "Ben şim­di sizin üzüntünüzü gideririm." Hemen Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e gidip şöy­le dedi: "Ey Allah'ın Nebîsi! Bu âyet, ashabı­na ağır geldi." Şöy...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tevbe sûresi
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:35:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tevbe sûresi rüya tabiri,Tevbe sûresi mekke canlı, Tevbe sûresi kabe canlı yayın, Tevbe sûresi Üç boyutlu kuran oku Tevbe sûresi kuran ı kerim, Tevbe sûresi peygamber kıssaları,Tevbe sûresi ilitam ders soruları, Tevbe sûresiönlisans arapça,
Logged
12 Temmuz 2019, 11:57:01
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 12 Temmuz 2019, 11:57:01 »

Esselamü aleyküm Rabbim bizleri Kur an yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

12 Temmuz 2019, 12:10:15
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #2 : 12 Temmuz 2019, 12:10:15 »

 Rabbim bizleri Kur an yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes