๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 12 Ocak 2011, 21:49:14



Konu Başlığı: Beş vakit namazda kıraat
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 12 Ocak 2011, 21:49:14
BEŞ VAKİT NAMAZDA KIRAAT


1372-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, namaza Bismillahirrahmânirrahîm ile başlardı. [Tİrmizî]
1373-Bezzâr'm rivayeti:
İbn Abbâs'a "Bismillahirrahmanirrahîm'in (namazda) sesli mi okunacağı sorulunca, şu cevabı verdi: "Biz, 'O, bedevilerin oku yuşudur' derdik."
[Bezzâr'ın râvilerinden biri müdellistir]
1374-Bezzâr'ın güvenilir râviler kanalıyla gelen başka bir rivayetinde şu ifade yer alır: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Bis-millahirrahmânirrahîm'i namazda sesh okur du."
1375-Enes radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr, Ömer ve Osman'la birlikte namaz
kıldım. Hiç birinin Bismillahirrahmânirra-
hîm'i okuduğunu görmedim, duymadım." |Altı hadis imamı.]
1376-Diğer rivayette: "Onlar (namaza) el-Hamdu lillahi Rabbi'I-Alemîn ile (Besme le'siz) başlarlardı. Kıraatin ne başında, ne de sonunda Bismillahirrahmânirrahîm'i zikret-mezlerdi."
1377-Nesâî, Abdullah b. Muğaffel radi yallahu anh'dan:
Kendisi, namazda birinin Bismillahirrab-manirrahîm'i okuduğunu duyduğunda şöyle derdi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel lem, Ebû Bekr ve Ömer'in ardında namaz kıl dım. Hiçbirinin BismilIahirrahmânirrahîm'İ okuduğunu duymadım."
1378-Abdullah b. Ebî Evfâ radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında safta iken, bir adam gelip safa katıl dı ve şöyle dedi: "Allahu Ekber kebîrâ ve Sübhanallahi bukreten ve asîlâ." Müslüman lar başlarım kaldırıp, sesini Allah Resulü sal lallahu aleyhi ve sellem'in sesinin üstüne çı karan bu adamın tavrına tepki gösterdiler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem. nama zı bitirdikten sonra "O sesini yükselten kim di?" diye sordu.
Adamı göstererek: "İşte bu adamdı" dedi ler. Bunun üzerine adama dönerek şöyle bu yurdu: "Vallahi sesinin göğe çıktığını ve bir kapımn açılıp oradan içeriye girdiğini gör düm." [Ahmed ve Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir'de]
İ379-Ebû Râfı'den:
Elime bir kitap geçti; orada şöyle bir kayıt gördüm: Allah Resulü namaz için tekbir aldık tan sonra şunu okurdu: "İnnî veccehtü vechiye liilezî fatare's-semâvâti ve'l-arda hanîfen ve mâ ene mine'l-müşrikîn. Kul inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi Rabbi'I-âlenıîn. Lâ şerîke leh ve bizâlike ümirtü ve ene evvelü'l-müslimîn. Allahümme ente'1-Mâli-kü. Lâ ilahe illâ ente, sübhâneke ve bi-hamdik. Ente Rabbî ve ene abdüke. Lâ şerîke leke, za-lemlü nefsî va'tereftü bi-zenbî. Fağfirlî ziinû-bî cemîan. Fe innehii lâ yağfiru'z-zünûbe illâ ente. Lebbeyk ve sa'deyk! Ve'1-hayru fî ye-deyk. La mencee velâ melcee minke illâ ileyk. Estağfıruke ve etûbii ileyTc (=Yüzümü gökleri ve yeri Yaradana tertemiz olarak çevirdim. Ben müşriklerden değilim. De ki: Benim na mazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, tü mü Âlemlerin Rabbına aittir. O'nun ortağı yoktur. Bununla emrolundum ve ben müslü-manlann ilkiyim. Allahım. mülkün sahibi Sensin! Senden başka ilah yoktur. Seni ham-dinle teşbih ederim. Sen Rabbimsin, ben de kulunum. Senin ortağın yoktur, ben kendi nef sime zulmettim ve günahımı Sana İtiraf eyle dim. O halde günahlarımın tümünü bağışla! Çünkü günahları bağışlayıcı olan yalnız sen sin. Lebbeyk ve sa'deyk! Hayır Senin (kudret) elindedir. Sığınma ancak Sana yapıhr, senden kaçış yoktur. Senden mağfiret diliyorum ve Sana tevbe ediyorum)." Ondan sonra (Fatiha ve sûreyi) okumaya başlardı.
[Tabelânı, el'Mu'cemu't-Kehîr'de. bir müdellis râvi kanalıyla.]
1380-İbrahîmü's-Sâiğ dedİ ki;
Matar el-Varrâk'a sordum:
"Her rekatte, her sûrenin başında Bismil-lahirrahmânirrahîm'i okuyup şeytandan Al lah'a sığınıyor musun (Eûzü'yü okuyor mu sun)?" Cevap verdi:
"Bana Katâde, İbn Sîrîn'den; o da İmrân b. Husayn iie Semure b. Cundeb'den, Pey gamber sallallahu aleyhi ve sellem'den nak len bildirerek dedi ki: Onlar (Eûzü ve Besme le) O'nun kendi içinden okuduğu iki sektedir ki, bunları, namaza başlarken ve iki rek'atta oturduktan sonra ayağa kalktığında okurdu."
[Taberânî. ef-Mu'cenıu'l-Kehlr'de. İsnadında Rey han Ebû Ğassân vardır.]
138!-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, ikinci rek'attan ayağa kalktığı zaman, sükût
etmeden hemen el-Hamdü lillahi Rabbİ'l-âle-mîn'i okumaya başlardı." [Müslim]
1382-Ubâde b. es-Sâmit radiyallahu anh' dan;
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Fatiha'yı okumayanın namazı olmaz."
[Mâlik dışında altı hadis imamı.]
1383-Ebû Dâvud ve Nesâî şu ifadeyi ilave ettiler: '"{Fatiha'yi) ve daha fazlasını (zamm-ı sûreyi}."
1384-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim namaz kılıp da Fatiha'yı okumazsa o namaz güdüktür -üç kere söyledi-, tamam değildir."
Ebû Hureyre'ye denildi ki: "Ya imamın arkasında olursak?"
"O zaman onu içinden oku! Çünkü Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'den duy dum, buyurdu ki:
Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmuştur:
«Namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Kulum ne isterse ona veririm. (Kul) "el-Hamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn" dediği zaman, Allah: "Kulum bana hamdetti" der. Kul: "er-Rahmâni'r-Rahîm" dediği zaman, Allah: "Kulum beni övdü" der. Kul: "Mâliki yev-mi'd-dîn" dediği zaman, Allah: "Kulum beni yüceltti" der. Kul "lyyâke na'budu ve iyyâke nesta'în" dediğinde, Allah "İşte bu, kulumla benim aramdadır. Kulum ne isterse ona veririm" der Kul "İhdine's-sırâta'l-müstakîm. Sı-râtallezîne en'amte aleyhim. Gayri'l-mağdû-bi aleyhim ve le'd-dâllîn" dediği zaman, Al lah "İşte bu da kulumla benim aramdadır Kuluma dilediğini veririm» buyurur."
[Müslim, Muvattâ, Tirmizî ve Nesâî.]
1385-Rezîn'in bir rivayeti:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Kırâatsiz namaz olmaz." Onun için Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in bize (sesli olarak) duyurduğunu biz de size duyuruyoruz; bize duyurmadan (sessiz) okuduğunu biz de size aynı şekilde okuyoruz." Ona bir adam dedi ki; "Ey Ebû Hurey-re! Ümmü'l-Kur'ân'a (Fatiha'ya) başka bir şey ilave etmezsem (olur mu)?"
"Aynı soruyu Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e sordular; şöyle buyurdu: "Eğer onunla (Fatiha İle) yetinirsen sana kâ fi gelir; ama ona bir (zamm-ı sûre) katarsan bu, daha hayırlı ve faziletli olur."
Derim ki: Birinci rivayet Müslim'e aittir. Sonunda, Rezîn'e dayandırılan bu ikinci riva yeti de serd etti. Lafzı şöyledir;
Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Kırâatsiz namaz olmaz." Ebû Hu reyre dedi ki: '*Bu sebebledir ki, Allah Resu lü sallallahu aleyhi ve sellem'in bize (sesli olarak) duyurduğunu biz de size duyuruyo ruz; bize gizli tuttuğunu biz de size gizli tutariz."
1386-Akabinde şu lafızla bir başka rivayet de yer almıştır:
Ebû Hureyre dedi ki: "Namazın tümünde kıraat olur. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in bize duyurduğunu biz de size du yurduk; O'nun bize duyurmadığmı gizli oku duğunu da biz sizlere duyurmadan gizli oku duk." Bunun üzerine bir adam sordu;
"Ümmü'l-Kur'ân (olan Fatiha'y)a bir şey (zamm-ı sûre) eklemesem?" Cevap verdi:
"Ona bir şey eklersen daha iyi olur; onun la yetinirsen sana yeter."
1387-Bir başka rivayetin de lafzı şöyledir: "Ebû Hureyre dedi ki: Her namazda kıraat vardır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sel lem'in bize duyurduğunu biz de size duyurduk, gizlediğini biz de size gizledik. Kim Ümmü'l-Kur'ân (olan Fâtiha'y)ı okursa o, ona yeter. Kim de ona bir şey ilave ederse bu. onun için daha faziletli olur."
Bu, her ne kadar Rezîn'in rivayetine aykı rı ise de, Rezîn'in bunu mânâsı ile rivayet et miş olması mümkündür. Bu itibarla, Rezîn'in rivayetinin Müslim'e izafesi doğru olur.
"ne, Müslim. Muvattâ, Tirmizî. ve Ne-sâî'de yer alan birinci rivayette "Ve le'd-dâl-lin"den sonra "Bu benimle kulum arasında dır" ifadesi yoktur. Müslim'in buradaki lafzı şöyledir: Buyurdu ki; "Bu kuluma aittir; ku luma dilediği (verilecek)lir."
Mâlik, Ebû Dâvud ve Nesâî'nin lafzı: "O, kulum içindir, kuluma İstediği verilecektir!"
Tirmizî'nin lafzı: "Sûrenin sonunda, kulu ma istediği verilecektir." Diyor ki: İhdine's-sırâta' l-müstakîm. Sırâtallezîne enamte aley him gayri'l-mağdûbi aleyhim ve le d-dâllîn."
(Cem'ul-fevâid'in) aslın(ın) bazı muhta-sarlarmda kalem doğru yazdı. Galiba bu. ka lemin hatâ yaptığını düzeltme niteliğindedir. Allah en iyi bilendir.
1388-Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Fâtihatu'l-Kitâb'ı (el-Hamd sûresini) ve kolayımıza geleni (bir zamm-ı sûreyi) oku makla emrolunduk." [Ebû Dâvud]
1389-Câbir radiyallahu anh'dan: "Kim bir rekat kılıp da onda Fâtihatu'İ-Kitâb'ı (el-Hamd sûresini) okumazsa, namaz kılmamış gibi olur. Ancak İmamın arkasında ki durum hariç." [Mâlik ve Tirmîzî]
1390-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, "Gayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn"i okuduğu zaman, ardındaki birinci safm duya bileceği derecede "Âmîn" derdi. [Ebû Dâvud]
1391-Onun (Ebû Davud'un) Vâil b. Hucr'dan da rivayeti vardır: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem onu (Âmîn'i) yük sek sesle söyledi."
1392-Tirmizî'nin, Vâil'den rivayetinde; "(Âmîn'i söylerken) sesini uzattı" şekhnde;
1393-Diğer rivayette ise: "Onu alçak ses le söyledi" şeklinde geçmiştir.
1394-Bilâl radiyallahu anh'dan; (O. Pey gamber sallallahu aleyhi ve selleme hitaben)
Dedi ki; "Ey Allah Resulü! Amîn'de beni geçme (ki kameti bitirince namaza durup se nin Âmîn'ine yetişebileyim)!" [Ebû Dâvud]
Î395-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"İmam, «Âmîn» dediği zaman siz de «Amîn» deyin! Çünkü kimin «Amîn»i melek-lerinkine rastlarsa geçmiş günahları bağışla nır." [Altı hadis imamı.]
1396-Diğer rivayette: "İmam, «Gayrî'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn» dediği za man «Amîn» deyin!"
Devamım Önceki hadisteki gibi nakletti.
1397-Âişe radiyallahu anhâ'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu;)
"Yahudiler, sizin İslâm'ınıza ve Amîn'inize hased ettikleri kadar hiçbir §ey(inİz)e haset etmemişlerdir." [îbn Mâce]
1398-Onun (İbn Mâce'nin) İbn Abbâs'tan da benzeri bir rivayeti vardır. Ancak onda şunu ilave etmiştir; "Öyleyse 'Âmîn' sözünü çok söyleyin!"
1399-Ebû Berze radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, sabah namazında altmış İle yüz âyet arasında okurdu." [Nesâî]
1400-Amr b. Hureys radiyallahu anh'dan: Şu anda sanki Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'İn sabah namazında "Felâ üksimu bi'l-hunnesi'l-cevâri'l~künnes"i oku duğunu duyuyormuş gibiyim. LMüslim, Ebû Dâ-vud ve Nesâî.]
1401-Abdullah b. es-Sâib radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bize Mekke'de sabah namazını kıldır dı. Mü'minûn sûresini okumaya başladı. Mû-sâ ve Harun'un ismi geçen âyete gelince (râvi şüphe ederek yahut İsa'nın ismi geçen, dedi) kendisini bir öksürük aldı ve derhal rükûa git ti. [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1402-Câbir b. Semure radiyallahu anh' dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sa bah namazında "Kâf ve'l-Kur'âni'l-Mecîd"i ve benzerini okurdu; (diğer) namazları ise ha fif kıldırırdı. [Müslim]
1403-İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Cuma günü sabah namazında "Elif lâm mîm, Tenzîlu's-secde ile Hel etâ ale'l-insâni hînün mıne'd-dehri" sûrelerini ve Cuma namazında Cuma sûresi ile Münâfıkûn sûrelerini okurdu. [Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1404-Tİrmizî'nin rivayeti "Hînün mine'd-dehr"e kadardır.
1405-Buhârî, Müslim ve Nesâî, aynısını Ebû Hureyre'den rivayet ettiler.
1406-Urve radiyallahu anh'dan: Ebû Bekr es-Sıddîk sabah namazını kıldır dı; her iki rekatte de Bakara sûresini okudu.
[Mâlik]
1407-Onun (Mâlik'İn) ayrıca el-Ferâfısa b. Umeyr el-Hanîfî'den de rivayeti vardır:
"Yûsuf sûresini. Osman'ın okuyuşundan öğrendim. Çünkü o, onu sabah namazında çok okurdu."
1408-İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: O. sabah namazının ilk rekatında Enfâl sûresinden kırk âyet; İkinci rekatında ise mu fassal (sûrelerden) bir sûre okudu. [Rezîn]
1409-Amir b. Rabîa radiyallahu anh'dan: Biz Ömer'in arkasında sabah namazı kıl dık; Yûsuf süresiyle Hac sûresini (iki rekatta) ağır ağır okudu. (Amİr'e) denildi ki: "Vallahi öyleyse o, ancak tanyeri ağarınca namaza başlamış olmalıdır." "Evet" cevabım verdi. [Mâlik]
1410-İbn Ömer radiyallahu anh'dan: O. seferde mufassal (türünden olan) sûre lerin başından on âyet okurdu. Tabiî ki Üm-mül'l-Kur'ân (olan Fâtiha)'dan sonra bir de sûre okurdu. [Mâlik]
1411-Ömer radiyaİlahu anh'dan: O, sabah namazının ilk rek'atında Bakara sûresinden yiizyİrmi âyet okudu. İkinci reka tında ise kısa sûrelerden bir sûre okudu. [Rezîn]
1412-el-Ahnef radiyaİlahu anh'dan: O, birinci rekatte Kehf, ikinci de Yûsuf ya da Yûnus sûrelerini okudu. Bu iki sûre ile, Ömer'le sabah namazını kıldığım da bildirdi. [Rezîn]
1413-Muâz b. Abdillah el-Cühenî radiyaİ lahu anh'dan:
Cuheyne'den bir adam. kendisine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in sabah namazının iki rekatında da "İzâ zulzile" sûre sini okuduğunu bildirmiş, aynca şöyle demiş: "Unuttu da mı böyle yaptı, yoksa bilerek mi yaptı? Bilmiyorum." (Ebû Dâvud]
1414-Rifâ'a el-Ensârî radiyaİlahu anh' dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ne sabah namazında, ne de yatsı nama zında on âyetten aşağı okunmaz."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir'inde leyyin bir isnâdla.]
1415-İbn Ömer radiyaİlahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, se ferde sabah namazını kıldırırken "Kul yâ ey-yühe'l-kâfirûn" ile "Kul hüvellahü ehad" sû relerini okudu, sonra şöyle buyurdu: "Size Kur'ân'ın üçte biri ile dörtte birini okudum." [Taberânî. et-Mu'cemu'l-Kehîr'de zayıf bir sened-le.J
1416-Ebû Katâde radiyaİlahu anh'dan;
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazının ilk iki rekatında Ümmü'l-Kitâb (Fatiha) ile iki sûre okurdu; son iki rekatında sadece Ümmü'l-Kitâb (olan Fâtiha'yı) okur du. Bazen bize duyururdu (sesli okurdu). Birincisinde (rekatta) ikinci sindekinden uzun okurdu. İkindi namazında da böyle yapardı.
[Buharî ve Müslim.]
Nesâî ve Ebû Davud'un da benzeri riva yetleri vardır.
1417-Aynca Ebû Dâvud şu ilaveyi yap mıştır: "Anladık ki böyle yapmakla (kıraati uzun tutmakla) cemaatın ilk rekata yetişmesi ni arzu etmiştir."
1418-Abdullah b. Sencere'den (Ebû Ma'mer), dedi ki:
Habbâb'a sorduk:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, öğle ve ikindide okur muydu?"
"Evet" dedi.
"Peki okuduğunu nasıl anlardınız?" diye sorduk.
"Sakahnın oynamasından bilirdik" dedi.
[Buhârî ve Ebû Dâvud]
1419-Câbir b. Semure radiyaİlahu anh' dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, öğle İle ikindi namazlarında *Ve's-semâi zâ-ti'l-burûc' ile *Ve's-semâi ve't-târik' ve ben zer sûreleri okurdu. [Sünen ashabı.]
1420-Câbir b. Semure radiyallahu anh'-dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, öğle namazında ' Ve'1-leyli izâ yegşâ' sûresini okurdu; ikindide de onun gibi bir sûre okurdu. Sabah namazında daha uzun okurdu.
[Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1421-el-Berâ radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılardık; Lokman ve Zâriyât sûrelerinden peşpeşe okuduğu âyetleri dinler dik. [Nesâîl
1422-Enes radiyallahu anh'dan: O, Öğle namazını kıldırdı. Namaz bittikten sonra şöyle dedi: "Peygamber sallallahu aley hi ve sellem ile öğle namazı kıldım. Namazda 'Sebbihi'sme Rabbike'l-A'lâ' ile 'Hel etâke hadîsü'l-Gâşiye' sürelerini okudu." [Nesâî]
1423-Ebü Saîd radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabından otuz kadar Bedir savaşına katılan kişi bir araya gelerek şöyle dediler: "Gelin Al lah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in gizli okunan namazlarda (kaç âyet) okuduğunu be raberce (tahminen) hesaplayalım." Aralarında iki kişi bile ihtilafa düşmeksizin Öğle namazı-nm ilk rekatındaki kıraatini otuz âyetle, diğer rekatını birincisinin yarısı kadar tahmin etti ler. İkindi namazında ise öğle namazının son iki rekatte okuduğunun yarisı kadar tahmin
ettiler. [İbn Mâce, leyyin bir isnâdla,]
1424-İbn Ömer radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem öğle namazında secde etti, sonra kalkıp rükûa eğildi. Bundan 'Elif lâm mîm Tenzîlü's-Secde' sûresini okuduğunu anladılar." [Ebû Dâvud]
1425-Ümmü'l-Fadl radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in akşam namazında 'Ve'l-mürselâti urfen' sûre sini okuduğunu duydum. Vefat edinceye ka dar bize bir daha namaz kıldırmadı." [Altı hadis imamı.]
1426-Mervân b. el-Hakem radiyallahu anh'dan:
Bana Zeyd b. Sabit dedi ki: "Neden akşam namazında mufassal kısa sûreler okuyorsun? Halbuki ben, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in (akşam namazında) iki uzun sûre den en uzununu (muhtemelen A'râf sûresini) okurken duydum."
[Buhârî, Nesâî ve Ebû Dâvud]
1427'(Ebû Dâvud) şunu da ekledi; Dedim ki: "İki uzunun en uzunu hangisidir?" "el-A'râf süresidir" dedi. Bunu ayrıca İbn Ebî Müleyke'ye de sordum, tereddütsüz şu ceva bı verdi: "Mâide ile A'râf sûreleridir."
1428-Nesâî'nin rivayeti: (Zeyd b. Sabit, Mervân'a sordu:) "Akşam namazında «İnnâ a'taynâke'l-kevser» İle «Kul hüvallahu ehad»
sûrelerini okur musun?" "Evet" dedi. (Zeyd) dedi ki: "Allah'a yemin olsun ki ben, Pey gamber sallallahu aleyhi ve sellem'in iki uzu nun en uzunu olan «Elif lam mîm sâd»ı (A'râf sûresini) okuduğunu gördüm."
1429-Âişe radiyallahu anhâ'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, akşam namazım, iki rekatmda ikiye bölmek suretiyle A'râf sûresini okuyarak kıldırdı. [Nesâî]

1430-Cübeyr b. Mut'im radiyallahu anh'-dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in akşam namazında 'Tur' sûresini oku duğunu duydum. Okurken "Yoksa onlar bir şeysiz olarak mı yaratıldılar? Yahut kendileri nin yaratıcıları kendileri midir? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır onlar iyi bil miyorlar. Yahut Allah'ın hazineleri onların yanında mı? Veya onlar hâkim ve gâlib kim seler mi?" (Tûr, 52/36-37) âyetlerine ulaştığı zaman, kalbim neredeyse uçacaktı.
[Tırmİzî dışında Altı hadis imamı.]
1431-Ebû Osman en-Nehdî radiyallahu anh'dan:
İbn Mes'ûd'la akşam namazı kıldım. "Kul hüvellahü ehad" sûresini okudu. [Ebû Dâvud]
1432-Abdullah b. Utbe b. Mes'ud radiyal lahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, akşam namazında Hâmîm ed-Duhân sûresini okudu. [Nesâî]
1433-Ubeydunah b. el-Hâris b. Abdil-Muttalib radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, en son kıldığı akşam namazının birinci rekatında "Sebbihisme rabbike'l-A'lâ", ikinci rekatında ise "Kul yâ eyyühe'l-kâfîrûn" sûrelerini okudu. [Taber3nî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'Ğc leyyin bir senedle.]
İ434-Ebû Abdillah es-Senâbihî radiyalla hu anh'dan:
O, Ebû Bekr'in arkasında akşam namazı kılmış. Ebû Bekr, ilk iki rekatte Ümmü'l-Kur'ân (Fatiha sûresi) ile çok kısa sûrelerden birer sûre okumuş.
Üçüncü rekata kalktığı zaman neredeyse elbisem elbisesine değecek kadar kendisine yaklaştım ve Ümmü'I-Kur'ân ile "Rabbena lâ luziğ kulûbenâ ba'de iz hedeytenâ ve heb lenâ min ledünke fahmeten. Inneke ente'i-Vehhâb" (=Rabbimiz! Bize hidayet verdikten sonra kalplerimizi saptırma! Katından bize bir rahmet ihsan et! Çünkü sen çok lutfeden-sin)" âyetini (Âl-i imrân, 3/8) okuduğunu duydum. [Muvattâ.]
1435-Büreyde radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, yatsı namazında «Ve'ş-şemsi ve duhâhâ» ve benzeri sûreleri okurdu." [Tirmizî ve Nesâî]
1436-el-Berâ radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem seferde idi, yatsı namazını kıldırırken rek'at-larının birinde «Ve't-tîni ve'z-zeytûn (TIn)» sûresini okudu." [Altı hadis imamı]
1437-Buhârî ve Müslim rivayete şunu ek lediler: (Berâ dedi ki:) "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'dan daha güzel sesli ve daha güzel okuyan kimseyi dinlemedim."
143S-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Namazı Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in namazma en çok benzeyen fülan kimseden başkasını görmedim. Arkasında na maz kıldık. Öğlenin ilk iki rek'atını uzatırdı, son İki rek'atını hafif kıldınrdı. İkindi nama zım da kısa kıldınrdı. Akşam namazında çok kısa sûrelerden okurdu. Yatsı namazında ise «Ve'ş-Şemsi ve duhâha»yı ve benzer uzun luktaki sûreleri okurdu. Sabah namazında ise iki uzun sûre okurdu." [Nesâî]
1439-Amr b. Şuayb, babasından, o da de desinden:
"Kısa sûrelerden (mufassaldan) büyük küçük hiçbir sûre yoktur ki, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem cemaate farz na mazını kıldırırken onları okumamış olsun."
[Mâlik]
1440-Enes radiyallahu anh'dan:
Ensâr'dan biri onlara imamlık yapmış, ne zaman bir sûre ile başlayacak olursa mut laka "Kul hüvallahü ehad" sûresini okurmuş; sonra diğer sûreleri okurmuş. Her rek'atta bunu yaparmış. Arkadaşları kendisi ne demişler ki:
"Bu sûre ile başlıyorsun, sonra onunla ye tinmeyip başka bir sûre daha okuyorsun. Ya sadece onu oku, ya da bir başkasını oku!"
"Onu okurum, asla bırakmam; ya onu okuyarak size imamlık yapanm, ya da be nim yerime size başkası namaz kıldırır" de di.
Ondan daha üstün birini görmedikleri için, başkalarının kendilerine imamlık yap masını istemediler.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gittiklerinde durumu bildirdiler. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle dedi; "Ey Fülan! arkadaşlarının önerisini kabul et mene engel olan nedir? Neden her rek'atte bunu okuma lüzumunu duyuyorsun?"
"Ne yapayım, bu sûreyi çok seviyorum!" deyince ona şöyle buyurdu:
"Bu sûreyi sevmen, seni mutlaka cennete sokacaktır." [Tirmizî ve muallak olarak Buhârî .]
1441-İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: Bir adam gelerek dedi ki: "Bir rek'atta (bü tün) mufassal sûreleri okuyorum." (İbn Mes'ûd) ona şu cevabı verdi: "Şiir söyler gibi çabuk, meyve silkeler gibi hızlı mı okuyorsun? Oysa Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, birbirine denk iki sûreyi tek bir rek'atla okur du. Rahman ve Necm sûrelerini bir rek'atta, İktarabet ve Hakka sûrelerini bir rek'atta. Tür ve Zâriyat'ı bir rek'atta, İzâ veka'at ve Nûn'u bir rek'atta; Seele sâilün ve Nâziât'ı bir rek'at ta, Hel etâ ve Lâ uksİmu'yu bir rek'atta; Am me ve Mürselât'ı bir rek'atta. Duhân ve İze'ş-Şemsü küvviret'i bir rek'atta okurdu."
(Ebû Dâvud dedi ki:) Bu (tertip), İbn Mes'ûd'a aittir.
[Mâlik hariç altı hadis imamı; lafız Ebû Davud'a aittir]
1442-Ebû Zer radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, sabaha kadar şu tek âyetle (teheccüd) na-maz(ı) kıldı: "in tuazzihhum fe-innehum ibâ-duke ve in tağfirlehum fe inneke ente'l-Azî~ zü'l-Hakîm (=Onlara azab edersen, doğrusu onlar senin kullarındır Onlan bağıtlarsan, Azız olan, Hakîm olan şüphesiz ancak Sen sin)." (Nesâî]
1443-Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'İn ashabı farz namazlarda başından sonuna ka dar okurlardı."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta leyyin bir isnâdla.J
1444-Ebû Seleme radiyallahu anh'dan:
Ömer akşam namazım kıldırdı; ancak hiç okumadı. Cemaat: "Sen okumadın!" deyince şu cevabı verdİ:
"Rükû ve sücûd nasıldı?"
"İyi idi."
"Öyleyse sakınca yoktur" dedi. [Rezîn]
1445-Ebû Katâde radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir gece dışarı çıktı. Ebû Bekr'e uğradı, baktı ki namaz kılıyor ve kısık sesle okuyor. Ömer'e uğrayınca onun da yüksek sesle okuduğunu gördü. Daha soma Allah Resulü sallallahu
aleyhi ve sellem, Ebû Bekr'e (kısık sesle oku masının) sebebini sorunca, şöyle cevap verdi:
"Ey Allah ResûIÜ! Kime münâcât ediyor sam, ona sesimi duyuruyorum."
Ömer'e sorunca §u cevabı verdi:
"Ben de uyuklayanları uyandırıyor, şey-tanlan kovuyorum."
Hasan rivayet ettiği hadiste şunu ekledi: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Ebû Bekr'e şöyle buyurdu:
"Ey Ebû Bekrf Sesini biraz daha yükselt!" Ömer'e de: "Ey Ömer. sen de sesini biraz da ha kıs!" buyurdu.
[Tirmizî ve aynı lafızla Ebû Dâvud]
1446-Ayrıca Ebû Dâvud, Ebû Hurey-re'den de aynını rivayet etmiştir. Ancak onda İfade şöyle geçmektedir: "Ey Bilâl! Seni su sûreden, hu sûreden okurken işiltim."
Şu cevabı verdi: "Hoş kelâmdır (Kur'ân), Allah onlan bir araya getirir." Şöyle buyurdu: "Hepinizin yaptığı doğrudur."
1447-eI-Beyâdî radİyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bir gece (evinden) çıktı. Bu sırada yüksek ses le okuyarak namaz kıhyorlardı. Bunun üzeri ne şöyle buyurdu: "Namaz kılan kişi Rabbine münâcât etmektedir O halde ne şekilde mü nâcât ettiğine dikkat etsin, Kur'ân'la birbiri nize karşı sesinizi yükseltmeyin!" [Muvattâ.]
1448-İbn Abbâs radİyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in kıraati, evde iken sahanlıkta bulunan ların duyabileceği bir yükseklikleydi." [Ebû Dâvud]
1449-Ebû Hureyre radİyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kıraati geceleyin bazen yüksek, bazen de kı sık sesle idi." [iki rivayet de Ebû Davud'a aittin]
1450-Ebû Sehl b. Mâlik radİyallahu anh'dan: o da babasından: "Biz Balât'ta iken Ebû Cehm'in evinin yanında Ömer'in okuyuşunu duyuyorduk." [Muvattâ.]
1451-Abdullah b. Şeddâd radİyallahu anh'dan:
"Saiftn en gerisindeydim. Ömer'in «İnne-mâ eşkû bessî ve huznî ilallah (=Ben üzüntü ve hüznümü yalnız Allah'a açanm)» âyetini (Yûsuf, 12/86) okurken sesini duydum."
[Buhârî, bâb başlığında (lercemesinde).j
1452-Semure b. Cündeb radİyallahu anh' dan, dedi ki:
"Namazda iki sekte öğrendim. Biri, imam tekbir alıp kıraate başlayıncaya kadar aradan geçen sessizlik; ikincisi Fâtihatü'l-Kitâb ile bir sûreyi okuduktan sonra rükûa varıncaya kadar olan sessizlik." (Râvi el-Hasan dedi ki:) Buna İmrân b. Husayn itiraz etti. Bunun üze rine Ubeyy (b. Kâb)'e yazdılar; o da Semu-re'yi doğruladı.
[Tirmizî ve aynı lafızla Ebû Dâvud.]
1453-Câbİr radİyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"En üstün olan namaz, kunûtu (yani kıyamı) uzun olan namazdır."
[Müslim. Tirmİzî de benzerini rivayet etmiştir]
1454-Ebû Saîd radİyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel lem'in öğle ve ikindi namazmdaki kıyamım Ölçüyorduk, öğlenin ilk İki rekatını Elif lâm mîm tenzîlü's-secde'yi okuyacak kadar bir za man olarak hesapladık. Son iki rekattaki kıya mını ise İlk iki rekattekİ kıyamının yansı ka dar bir zaman olarak hesapladık.
İkindinin ilk iki rekatındakİ kıyamını, öğ lenin son iki rekattaki kıyamı kadar bir süre olarak hesapladık. İkindinin son iki rekatında kİ kıyamını ise onun yarısı kadar bir süre ola rak hesapladık." (Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]
1455-Ebû Sâid radİyallahu anh'dan: öğle namazına durulurdu; biri Bâkî'a gi dip İşini gördükten sonra gelirdi; sonra abdest alıp, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in kıldırdığı namazın uzunluğundan ötü rü birinci rekatına yetişirdi.
[Müslim ve Nesâî.]
1456-Zeyd b. Eslem'den:
Enes'in yanına girdik; "Namaz kıldınız mı?" diye sordu. "Evet" dedik.
Dedi ki: "Ey câriye! Abdesl suyumu getir! Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in namazına bu imamımzm namazından daha çok benzeyen birinin arkasında bugüne dek namaz kılmadım." Bununla, Ömer b. Abdilla-zîz'i kasd ediyordu. Çünkü Ömer, rükû ve secdeyi tam yapıp, kıyam ve kuûdu kısa tutar dı. [Nesâî]
1457-0 ve Ebû Davud'un bir başka riva yetinde İbn Cübeyr dedi ki: "Onun rükûunu hesapladık, tam on kere teşbih söyledi, secde sini de hesapladık, tam on kere teşbih söyle di."
1458-Şakîk (b. Seleme)'den:
Bana ulaştıgma göre Ammâr b. Yâsir, ce maata namaz kıldırmış ve namazda kısa oku muş ve duraklarda da kısa durmuştu. Kendisi ne: "Biraz nefes alsaydın" denildiğinde: "Vesveselerle ancak böyle başa çıkabildim" demiştir, [Rezîn]
1459-el-Berâ radİyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in rükûu, secdesi, iki secde arası, rükü'dan başı nı kaldırışı, kıyam ve kuûd dışında, takriben birbirine eşitti.
1460'Diğer rivayet: "Muhammed sallalla hu aleyhi ve sellem'in namazını izledim; kıyâmını, rükûunu, rükûundan doğrulusunu, secdesini, iki secdesinin arasındaki celse (otu ruşu), (ikinci) secdesini, selâm ile namazdan ayrılması arasındaki oturuşunu hemen hemen birbirinin aynı buldum."
[Buhârî, Müslim ve Sünen ashabı.]
1461-Câbir radİyallahu anh'dan: Dedi ki: "Nafile namaz kılardık. Ayakta ve otura rak dua ederdik. Rükû ve secdede tesbîh eder dik." [Ebû Dâvud]


Konu Başlığı: Ynt: Beş vakit namazda kıraat
Gönderen: Mehmed. üzerinde 29 Haziran 2019, 15:04:55
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Beş vakit namazda kıraat
Gönderen: Sevgi. üzerinde 02 Temmuz 2019, 01:03:53
Namazlarımızı vaktinde ve Rabbimizin rızasına uygun şekilde kılanlardan olalım inşaAllah