Konu Başlığı: Altın maden define ticaret eşyasının zekâtı Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 11 Ocak 2011, 16:52:26 Altın, Maden, Define, Bal Yetim Malı Ve Ticaret Eşyasının Zekâtı 2721- Amr bin Şuayb, babasından, o da dedesinden: Bir kadın, kızı ile beraber Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi. Kızın elinde iki tane altından kalın bilezik vardı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sordu: "Bunların zekâtını verdin mi?" "Hayır." "Kıyamet gününde Allah' in bunları ateşten iki bilezik yapıp koluna takmasından hoşlanır mısın?" Bunun üzerine kadın, derhal bilezikleri çıkarıp Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in önüne bırakıp şöyle dedi: "Bunlar Allah ve Resûlünündür." [Sünen ashabı][50] 2722- Âişe radiyallahu anhâ'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, yanıma girdi, elimde kaşı olmayan iki büyük gümüş yüzüğü görünce sordu: "Bu nedir ey Âişe?" "Ey Allah'ın Resulü! Senin için süsleneyim diye bunları yaptım (taktım)." "Bunların zekâtını veriyor musun?" "Hayır, (veya bunun gibi Allah'ın dilediği bir şey söyledim)" "Bunlar(ın vebali) ateş olarak sana yeter!" [Ebû Dâvud][51] 2723- el-Kâsım bin Muhammed radiyallahu anh'dan: Âişe'nin kardeşi Muhammed'in yetim kızları vardı. Onları evinde himayesine almıştı. Ellerinde (kendilerine ait) bilezikleri vardı, (Âişe bunların) zekâtını vermezdi.[52] 2724- Nâfi' radiyallahu anh'dan: "İbn Ömer, kızlarına ve cariyelerine altın bilezik takardı ve onların zekâtını vermezdi." [İkisi de Mâlik'e aittir.][53] 2725- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e bir parça altın getirildi. Bu bize madenden gelen ilk zekâttı. Şöyle buyurdu: «Madenler olacak; onların içinde yaratıkların en kötüleri bulunacaktır»." [Taberânî, Mu'cemu'I-Evsat ve's-Sağîr'de.][54] 2726- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Hasta hayvan(ın sebep olduğu zarar) hederdir. Kuyu(nun sebep olduğu zarar) hederdir. Maden(in sebep olduğu zarar) hederdir (yani bunların sebep olduğu zararlar tazmin edilmez). Definelerde beşte bir (zekât) vardır." [Ebû Dâvud hariç. Altı hadis imamı.] Mâlik der ki: "Aramızda ihtilâf olmayan ve ilim ehlinden duyduğum gerçek şudur: Ri-kâz (define), ne bir külfet, ne büyük bir harcama ve ne de çalışmakla elde edilmeyip Cahili-yet devrinden kalma yer altında bulunan gömülerdir." Aramak için sermaye gerektiren, uğrunda büyük külfet sarfedilen, buna rağmen bazen bulunup bazen de bulunamayarak emek boşa giden defineler ise rikâz değildir.[55] 2727- Duba'a binti'z-Zübeyr bin Abdil-muttalib radiyallahu anhâ'dan: Mikdâd'la evli olan bu kadın anlattı: (Kocam) Mikdâd, Bakî' el-Habhaba'ya kazây-i hacet için gitmişti. Aniden bir delikten dinar (altm para) çıkartan bir fare ile karşılaştı. Topraktan devamlı olarak dinar çıkarıyordu; nihayet dinar sayısı on yediye ulaştı. Sonra içinde bir dinar bulunan kırmızı bir bez çıkarttı. Böylece toplam onsekiz dinar oldu. Onu alıp doğruca Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'e götürdü ve "Haydi bunun zekâtını al!" dedi. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem sordu: "Sen deliğe indin mi?" "Hayır." "O halde Allah onda sana bereketler versin!" buyurdu. [Ebû Dâvud][56] 2728- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Anber, bir gömü (rikâz) olmayıp denizin dışarıya çıkartıp attığı bir şeydir." [Buhârî, bir bâb başlığında (tercemesinde).][57] 2729- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Balda her on petekde bir petek (bal) zekât vardır." [Tirmizî][58] 2730- Taberânî, Mu'cemu l-Evsat'ta leyyin bir isnadla: "Her on iki kırbada bir kırba zekât vardır, bundan az olanda hiçbir şey yoktur."[59] 2731- Amr bin Şuayb, babasından, o da dedesinden: "Mut'ân oğullarından biri olan Hilâl, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e (zekât tahakkuk eden) arı balının öşrünü getirdi ve kendisine (arılan için) Selebe vadisinde bir yer verilmesini rica etti. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, o vadiyi ona tahsis etti. Ömer, hilafet makamına geçtiğinde, Süfyân bin Vehb, Ömer'e ne kadar zekât vereceğini bildirmesi için bir mektup yazdı. Cevabî mektupta Ömer: «(Hilâl) Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e balının öşründen ne kadar veriyor idiyse, sana da o kadar versin. Eğer öderse onun namına Selebe vadisini koru! Şayet ödemezse o ancak bir yağmur sineğidir, dileyen onu (balını) yiyebilir» diye yazdı." [Nesâî, Ebû Dâvud.][60] 2732- Amr bin Şuayb, babasından, o da dedesinden: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, cemaate şöyle hitap etti: "Dikkat edin! Kim mal sahibi bir yetimin velîsi olursa, onun malını ticarette çalıştırsın! Aksi halde zekât, o malı yiyip bitirir." [Tirmizî][61] 2733- Mâlik (b. Enes) radiyallahu anh'dan: Ömer dedi ki: "Zekâtın yiyip bitirmemesi için yetimin malını (parasını) ticarette kullanijüj mak suretiyle çalıştınn!"[62] 2734- Semure bin Cundeb radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bize satmak için hazırladığımız mallarımızın zekâtını vermemizi emrederdi." [Ebû Dâvud][63] [50] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 1563), Tirmizî (no. 637) ve Nesâî (zekât 19/1-2, V, 38), Amr b. Şuayb an ebîhî an ceddîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17. [51] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 1565), Muh. b. İdrîs er-Râzî an Amr b. er-Rebf b. Târik an Yahya b. Eyyûb an Uhey-dillah b. e. Ca'fer an Muh. b. Amr b. Atâ an Abdillah b. Şeddâcl b. el-Hâd an Âise senedi ile tahrîc etti: Râvileri güvenilir kimselerdir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17. [52] Mâlik (zekât 10, 13, s. 251), an Abdurrahman b. el-Kâsım an ebîhî an Âise senedi ile tahrîc etti. İsnadı sahihtir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17. [53] Yine Mâlik (zekât 11, s. 250), sahîh olan an Nâfi' an İbn Ömer senedi ile tahrîc etmiştir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17. [54] Râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma' III, 78). Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17. [55] Bu hadisi Mâlik (zekât 9, s. 249), AbdUrrezzâk (no. 18373), Şafiî (Ümm II, 37), Ahmed (II, 274,285), Dâri-mî (I, 393; II, 196); Buhârî (zekât 66, II, 137; diyât 28, VIII, 46), Müslim (hudûd 45, s. 1334), Ebû Dâvud (no. 3085,4593), Nesâî (zekât 28/2-4, V, 45), İbn Mâce (no. 2509), İbnu'l-Cârûd (s. 364), Tahâvî (III, 276), İbn Hu-zeyme (no. 2326), İbn Hibbân (no. 5973-5), Dârekutnî (III, 151) ve Beyhakî (IV, 155; VIII, 110, 342-3), ez-Ziihrîan Saîdb. el-Müseyyeb ve Ebî Seleme an Ebî Hureyıe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/17-18. [56] Ebû Dâvud (no. 3087) ve İbn Mâce (no. 2508), Mûsâ b. Ya'kûb ani'z-Zama'î an ammetihî Kuraybe binti Abdillah b. Vehb an ümmihâ Kerime binti'I-Mikdâd an Duba'a asl-ı senedi ile tahrîc etti. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [57] Buhârî bunu (zekât 65, II, 136), isnâdsız olarak irâd etmiştir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [58] Tirmizî (no. 629), bunu Muh. b. Yahya en-Nîsâbûrî an Amr b. e. Seleme an Sadaka b. Abdillah an Mûsâ b. Yesâr an Nâfi' an ibn Ömer senedi ile tahrîc etti ve isnadının sözgötürdüğünü söyledi. Sadaka'nın hıfzı zayıftır. Nesâî'ye göre bu rivayet münkerdir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [59] Keza bu da Sadaka tarikiyle gelmiştir. (Mecma' III, 77). Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [60] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 1600-1601), Nesâî (zekât 29, V, 46) ve İbn Mâce (no. 1824), Amr b. el-Hâris an Amr b. Şuayb an ebîhî an ceddihî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [61] Bu hadisi Tirmizî (no. 641), Muh. b. Ismaîl an Ibrâhîm b. Mûsâ ani'I-Velîd b. Müslim ani'l-Müsennâ b. es-Sabbâh an Amr b. Şuayb an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti ve MUsennâ'nın hadiste zayıf olduğunu, ayrıca bu hadisin Amr b. Şuayb an Ömer b. el-Hatrâb tarikiyle mevkuf olarak rivayet edildiğini söylemiştir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18. [62] Mâlik (no. 2732), bunu belâğan irâd etmiştir. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/18-19. [63] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 1562), Muh. b. Dâvud b. Süfi yân an Yahya b. Hassan an Süleyman b. Mûsâ Ebî Dâvud an Ca'fer b. Sa'd b. Semure an Hubeyb b. Süleyman an ebîhî an Semure senedi ile tahrîc etti. Rudani,Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid, İz Yayıncılık: 2/19. Konu Başlığı: Ynt: Altın maden define ticaret eşyasının zekâtı Gönderen: Mehmed. üzerinde 03 Temmuz 2019, 12:42:13 Esselamü aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Altın maden define ticaret eşyasının zekâtı Gönderen: Ceren üzerinde 03 Temmuz 2019, 21:06:53 Esselamu aleykum. Rabbim bizleri zekatını hakkiyla veren kullardan eylesin inşallah. ..
|