๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 29 Aralık 2010, 21:42:52



Konu Başlığı: Allahın ismi azamı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Aralık 2010, 21:42:52
ALLAH'IN ISM-I A'ZAMI VE O'NUN EN GÜZEL İSİMLERİ

9267- Bureyde radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir adamın:' Allahım! Şehadet ederim ki, şüp­hesiz Sen, Senden başka hiçbir tanrı olmayan Allah'sın. Doğurmayan, doğrulmayan, hiç kimsede dengi olmayan Bir'sin, Samed'sin. (İşle böyle diyerek) Senden isliyorum' dediği­ni duydu ve şöyle buyurdu: 'Nefsim kudret elinde olan Allah'a, yemin ederim ki. o, Al­lah'ın ism-i azamı ile niyaz etmiştir ki, onun­la dua edildiği zaman Allah kabul eder. Onun­la istendiği zaman, verir'."

|Ebû Dâvud ve aynı lafızla Tİrmizî.]

9268- Enes radiyallahu anh'dan:

"Bir adam namaz kıldı ve sonra şöyle de­di: 'Şu dua ile senden istiyorum: Hamd sana mahsustur. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Mennân sensin. Göklerin, yerin yaratıcısı da sensin. Celâl ve ikram sahibi de sensin, ey hay ve kayyûm olan (Rabbim!)' Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bu duayı işilti ve şöyle buyurdu:

"Ne ile dua ettiğini biliyor musunuz?

'Allah ve Resulü daha İyi bilir' dediler.

'Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki o, Allah'a ism-i a'zamı ile dua et­miştir ki, onunla dua edildiğinde (mutlaka.) kabul eder, onunla İstendiğinde verir'."

|Ebû Dâvud, Tirmizî ve Ne.sâî.|

9269-  Esma bini Yezîd radiyallahu an-hâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah'ın en büyük ismi (İsm-i a'zam) şu iki âyettedir: 'Ve ilâhüküm ilâhün vâhid' ile Al-i İmrân sûresinin başı olan: 'Elif lam mîm. Allahü lâ ilahe illâ hü'vel Hayyu l-Kayyüm'."

[Ebû Dâvud ve Tirmizî.|

9270- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Âişe'nin yanına girdi. Âişe ona dedi ki:

'Babam annem sana feda olsun Ey Al­lah'ın Resulü! Allah'ın kendisiyle O'na dua edildiği zaman kabul ettiği, kendisiyle istenil­diği zaman verdiği o ism-i a'zam'ını bana öğ­ret!' Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu öğretmekten kaçındı. Sonra Aişe kalktı, abdest aldı ve şöyle dedi: 'Allahümme innî es'eluke minel-hayri küllihî mâ alimtü minhü ve mâ Iem a'lem. Ve bi-ismikel-azîmi'llezî izâ duite bihi ecebte ve izâ süitte bihİ a'teyte (= AUahım, bildiğim, bilmediğim bütün hayrı senden dilerim. Kendisiyle sana dua edildiği zaman, kabul ettiğin, kendisiyle senden iste­nildiği zaman verdiğin o ism-i a'zam'ınla senden isterim).'

Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'İşte o büyük isim bunların içindedir'."

|Taberânî, Mu' cemu' l-Evsat'ta zayıf bir senedle.]

9271- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kendisiyle dua edildiği zaman kabul et­tiği Allah'ın ism-i a'zam'ı şu üç sûrededir: Bakara, Al-i Imrân ve Tâhâ." |İbn Mâce]

9272- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allahım! Senden, temiz, güzel ve müba­rek ve en sevdiğin o ism-i a'zam'ınla diliyo­rum ki, onunla sana yalvarıldığı zaman, kabul edersin; onunla senden bir şey istenildiği za­man verirsin. Onunla senden esirgenme isten­diğinde esirgersin. Onunla senden sıkıntıların giderilmesi istendiğinde, giderirsin."

Yine bir gün Âişe'ye hitaben şöyle bu­yurdu:

"Ey Âişe! Allah'ın bana, kendisiyle dua edildiği zaman kabul ettiği o büyük ismini (İsm-i a'zam'ı) öğrettiğini biliyor musun?"

"Babam annem sana feda olsun, ne olur onu bana öğret, ey Allah'ın Resulü!" dedim.

"O sana gerekmez" dedi. Bunun üzerine çekildim, biraz oturdum ve sonra yanma gidip başını öptüm ve: "Ne olur ey Allah'ın Resulü, onu bana öğret!" dedim.

"Onu sana öğretmem gerekmez. Onunla dünyalık bir şey istemen de sana gerekmez" buyurdu. Ben de kalkıp abdest aldım, iki rek'at namaz kıldım ve şöyle dua ettim: "Al­lahım! Sana Allah diye dua ediyorum, Rah­man diye dua ediyorum, el-Berr, er-Rahîm di­yerek dua ediyorum. Bildiğim ve bilmediğim en güzel isimlerinle yalvarıyorum. Beni ba­ğışlamanı ve esirgemeni istiyorum." Ondan sonra baktım ki Allah Resulü sallallahu aley­hi ve sellem gülüyor. Sonra şöyle buyurdu: "İşte o, şimdi ettiğin duadaki isimlerin için­dedir." |İbn Mâce meçhul bir rûvi kanalıyla.)

9273- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Allah'ın doksandokuz ismi vardır, kim o

isimleri ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever."

[Buhârî ile Müsiim.|

9274- Tirmizî'nin rivayeti:

"Allah'ın doksandokuz ismi vardır; kim onları sayarsa, cennete girer. O isimler şun­lardır: Huvellahullezî Lâ ilahe illâhû, el-Me-liku'l-Kuddûs, es-Selâm, el-Mumin, el-Mü-heymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlik, el-Bârî, el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er~Razzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbid, el-Bâsit, el-Hâfıd, er-Râfi', el-MUİzz, el-Muzill, es-Semt, el-Basîı; el-Ha-kem, ti-Adi, el-Latîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-hayy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Ke-rîm, er-Rakîb, el-Mucîb, el-VâsF, el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâ'is, eş-Şehtd, el-Hakk, et-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Veliyy, el-Hamîd, el-Muhsî, el-MubdV, el-Mu îd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayyu, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, el-Ehad, es-Sa-med, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Ahir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Müteâlî,  el-Berr,  et-Tevvâb, el-Muntakim, el-Afuvv, er-Raûf, Mâliku'l-Mülki Zû'l-Celâli vel-İkrâm, el-Muksit, el-Câmi', el-Ganiyy, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârru, en-Nâfi, en-Nûr, el-Hâdî, el-Bedt, el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr."

|İbn Mâce leyyin bir senedle]

"Allah'ın bir eksik yüz (yani doksando­kuz) ismi vardır. O, Tek'tir, teki sever. Kim o İsimleri ezberlerse cennete girer: Allah, el-Vâhid, es-Samed, el-Evvel, el-Ahir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Hâlik, el-Bârî, el-Musavvir, el-Melik, el-Hakk, es-Selâm, el-Mu min, el-Mü-heymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, er-Rahman, er-Rahîm, el-Latîf, el-Habîr, es-Se­mt, el-Basîr, el-Alîm, el-Azîm, el-Berr, el-Mü-teâl, el-Celîl, el-Cemîl, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Kâdir, el-Kâhir, el-Aliyy, el-Hakîm, el-Ka-rîb, el-Mucîb, el-Ganiyy, el-Vehhâb, el-Vedûd, es-Şekûr, el-Mâcid, el-Vâcid, el-Vâlî, er-Ra-§îd, el-Afuvv, el-Gafûr, el-Halîm, el-Kerîm, et-Tevvâb, er-Rabb, el-Mecîd, el-Veliyy, eş-Şe-hîd, el-Mübîn, el-Burhân, er-Raûf er-Rahîm, el-MubdV, el-Mu'îd, el-Bâ'is, el-Vâris, el-Kaviyy, eş-Sedîd, ed-Dârr, en-Nâfı', el-Bâkî, el-Vâkî, el-Hâfıd, er-Râfi', el-Kâbid, el-Bâsit, el-Muizz, el-Muzill, el-Muksit, er-Razzâk, Zû'l-Kuvveti'l-Metîn, el-Kâim, ed-Dâim, el-Hâfız, el-Vekîl, en-Nâzir, es-Sâmi', el-Mu'tî, el-Mâni', el-Muhyi, el-Mumît, el-Câmi', el-Hâdî, el-Kâfî, el-Ebed, el-Alim, es-Sâdık, en-Nûr, el-Munîr, et-Tâmm, el-Kadîm, el-Vitr, el-Ehad, es-Samed, Ellezî lem yelid, velem yû-led, velem yekun lehu küfüven ehad."

(Râvi) Züheyr der ki: "Bize birçok alim­den ulaşan habere göre başlan şöyle başlanır: "Lâ ilahe illallahu vahdehu lû şerike leh. Le-hü'l-mülkü ve lehül-hamdü bi-yedihi'l-hayr. Ve hüve alâ külli şey'in kadir. Lâ ilahe illal­lah. Lehû' l-esmâu'l-Hüsnâ."



9267- Bu hadisi Ebû Dâvud (1493-4) ve Tirmizî (3475), Mâlik b. Miğvel an Abdillah b. Büreyde an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.

9268- Bu hadisi Ebû Dâvud (1495) ve Nesâî (sehv 58, III, 52), Halef b. Halîfe an Hafs b. ahî Enes an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

9269- Bu hadisi Ebû Dâvud (1496) ve Tirmizî (3478), ësâ b. Yûnus an Ubeydillah b. e. Ziyâd an Şehr b. Havşeb an Esmâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.

9270- Râvilerinden Muh. b. Abdillah el-Asrî zayıftır (Mecma‘ î, 156).

9271- Bu hadisi İbn Mâce (3856), Abdurrahman b. İbr. an Amr b. e. Seleme an ësâ b. Mûsâ an Gaylân b. Enes ani'l-Kâsım an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti.

Sindî, Zevâid'inde şu bilgiyi vermektedir: "Gaylân hakkında ne cerh, ne de tevsîk cihetinden bir şey zikreden yoktur. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir."

9272- Bu hadisi İbn Mâce (3859), Ebû Yûsuf es-Saydelânî an Muh. b. Seleme ani'l-Fezârî an Ebî Şeybe an Abdillah b. Ukeym an Âişe senedi ile tahrîc etti.

Ebû Şeybe hakkında ne iyi, ne de kötü bir hüküm sâdır olmamıştır. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir.

9273-9274- Bu hadisi Buhârî (da'vât 68, VII, 169), Müslim (zikr 5, s. 2062), Tirmizî (3507) ve İbn Mâce (3861), el-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.



 



Konu Başlığı: Ynt: Allahın ismi azamı
Gönderen: Rüveyha üzerinde 04 Ocak 2015, 19:34:42
Esselamu Aleykum ve rahmetullah..Hz Aişe annemiz ne kadar ısrarla öğrenmek istemiş.Mevlam bizlere de öğenme, uygulama şevki nasip eylesin inşaAllah..Bizler de ismi azam hürmetine bağışlanma diliyoruz.Mevlamızın isimlerini ezberleyip daim okumak nasip olsun inşaAllah..Mevlam razı olsun kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Allahın ismi azamı
Gönderen: Ceren üzerinde 04 Temmuz 2015, 16:25:23
Aleykümselam.Rabbim bizi ismi adamın hürmetine dualarımızı kabul eylesin,günahlarımızı af eylesin,cennet ehli olan kullarından eylesin inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Allahın ismi azamı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Haziran 2019, 14:58:23
Ve Aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz gibi Esma ül Hüsna ile dua eden ve duası kanul olan kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Allahın ismi azamı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 26 Haziran 2019, 02:21:18
Rabbim bizleri herzaman güzel isimleri ile duâ eden ve duâsı kabul olunanlardan eylesin inşaAllah 🌷
Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Allahın ismi azamı
Gönderen: Züleyha üzerinde 26 Haziran 2019, 10:38:34
Allah razı olsun selametle..