๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cem ul Fevaid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 18:39:02



Konu Başlığı: Ali r.a. menkıbeleri 3
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ocak 2011, 18:39:02
ALI RADIYALLAHU ANH'IN MENKIBELERİ 3


8715- İsmail bin Râşid'den:

"(Ali'nin katili) İbn Mülcem (ALLAH ona lanet etsin), el-Berk bin Abdullah ve Amr bin Bekr et-Temimî Mekke'de bir araya gelip hal­ka baştakileri kötülediler ve dediler ki: 'ALLAH hakkında kınayanların kınamasından korkma­yan Nehrevân ehlinden olan kardeşlerimizi Alİ öldürdükten sonra artık vallahi yaşamanın tadı tuzu kalmadı. Varıp dalâlet içinde olan o liderleri öldürelim de biz de, ülke de rahata kavuşsun.'

Mısırlı olan İbn Mülcem dedi ki: 'Ali'yi bana bırakın, onun hakkından ben gelirim!'

el-Berk ise: 'Muâviye'yi de ben haklarım* dedi. Amr ise şöyle dedi:

'Amr bin el-Âs'ın hakkından ben geli­rim.' Böylece aralarında sözleştiler, kılıçlarını zehirlediler. Ramazan'ın onbeşinde her biri hasmını öldürmeğe karar verdiler. Ali sabah namazına çıktı. 'Haydin namaza haydin na­maza!' diye seslendi. Bu (îbn Mülcem) de gizlice arkasından gidip başına bir darbe İn-

dirdi ve kaçtı, ardından koşup yakaladılar ve Ali'nin yanma getirdiler. Ali ona dedi ki: 'Ey ALLAH'ın düşmanı! Sana benim ne kötülüğüm oldu? Sana iyilikte bulunmadım mı?'

'Evet, ancak ben tam kırk sabah onu (kılı­cımı) biledim. ALLAH'tan onunla öldürülen ki­şinin en kötü kişi olmasını diledim ve bu işi yaptım' dedi.

Ali şu cevabı verdi:

'Bunun karşılığında mutlaka sen öldürüle­ceksin ve yaratıkların kötüsü de böylelikle sen olacaksın.'

Sonra (oğlu) Hasan'a dönerek, şöyle dedi: 'Yaşarsam, onun hakkında kararı ben verece­ğim. Şayet ölürsem, onu öldürün, fakat azala­rını keserek doğramayın. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in, kuduz köpeğe olsa bile öldürdükten sonra azalarının parça­lanmasından alıkoyduğunu duydum.'

Ali, ALLAH'ın rahmetine kavuştuktan sonra (İbn Mülcem) Hasan'm yanma getirildi. Dedi ki: 'Bana bir iyilik yapar mısın? Aslında ben, Ali ile Muâviye'yi öldürmeğe söz vermiştim. Bırak beni de gideyim Muâviye'yi de Öldürüp başını sana getireyim. Eğer yapmazsam bana istediğini yap! ALLAH için sana söz veriyorum.'

Hasan 'Olmaz vallahi' dedi. Alıp onu öl­dürdü, halk da onun cesedini yaktı.

Berk bin Abdullah da Muâviye'yi gözetle­di. Muâviye de sabah namazına çıktı, duru­mun farkına varınca, kaçtı. Fakat kılıç maka-dma isabet etti. Berk, Muâviye'ye şu teklifte bulundu: 'Bırak beni de sana sevineceğin bir haberim vardır.'

'Nedir o haber?' diye sorunca: 'Bu gece kardeşim, Ali'yi öldürdü.'

'O onu öldüremez ki?'

'Öldürdü, çünkü Ali dışarı çıkarken mu-hafızsız çıkar.' Muâviye hiç aldırmadan em­retti, Berk Öldürüldü. Makadından aldığı ya­rasının tedavi edilmesi için bir hekim getirtti, gösterdi. Hekim şöyle dedi;

'Kılıç zehirliymiş. Yaranda zehir vardır. Ya o yarayı kızartılmış demir ile dağlayayım, ya da bir ilâç içireyim; fakat ilaç içirdiğim za­man bir daha çocuğun olmaz. Ona göre ver kararım.'

Cevabı: 'Dağlamağa tahammülüm yoktur. Çocuklara gelince, zaten, Yezîd ve Abdullah ile onların çocukları var. Bundan sonra ne ya­pacağım çocuğu. Onlar bana yeter de artar.'

Bunun üzerine ilâcı içti, iyileşti. Fakat bir daha çocuğu olmadı.

Ondan sonra Muâviye tedbir aldı, kendisi­ne Özel yerler yaptırdı. Başına da muhafızlar koydu.

Amr bin Bekr de o gece Amr bin el-As'ı gözetledi. Amr, hasta olduğu için o gece dışa­rıya çıkmadı. İnsanlara namazı Hârice bin Habîb'in kıldırmasını emretti. Adam da ona hücum etti, Amr'm yerine Hârice bin Habib'i öldürdü. Nihayet yakalandı ve Amr bin el-Âs'a İletildi.

Götürenlerin emîre verilen selam gibi se­lâm verdiklerini görünce, sordu:

'Kimdir bu adam?'

'Amr bin el-Âs'tır' dediler.

'Öyleyse ben kimi öldürdüm?'

'Sen Hârice bin Habib'i öldürdün' dediler. Bunun üzerine adam, Amr bin el-As'a döne­rek: 'Ey fasık! Ben senden başkasını Öldür­mek istememiştim ki?' dedi.

'Sen beni öldürmek istedin, fakat ALLAH'ın muradı Hârice oldu' diye cevap verdi ve onu

Önüne   alıp   öldürdü."(Taberânî,  Mu'cemu'l-Ke-bfr'de uzun bir metinle ve mürsel olarak.]

8716- Muhammed bin Ali bin el-Hüseyİn radiyallahu anh'dan:

"Ali, 58 yaşındayken vefat etti."

8717- Yahya bin Bukeyr radiyallahu anh'­dan;

"Ali, hicrî kırk yılında yılının Ramazan ayının onbeşine tesadüf eden cuma günü öl­dürüldü."

8718- Ebû Bekr bin Ebû Şeybe'den: "Ali, hicrî kırk yılında öldürüldü. Halife­lik süresi, beş yıl, altı aydır."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kelfr'ıle.]

 

8715- Mürsel olan bu rivayetin isnâdı hasendir (Mecma‘ Iî, 145).

8716- Râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ Iî, 145).

8717- Râvileri Heysemî'ye göre güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 146).

8718- Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ Iî, 146).



Konu Başlığı: Ynt: Ali r.a. menkıbeleri 3
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Temmuz 2019, 08:17:57
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri İslam yoluna hizmet edenlerin yolunda eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Ali r.a. menkıbeleri 3
Gönderen: Ceren üzerinde 11 Temmuz 2019, 20:19:39
Esselamu aleyküm. Allahın aslanı olan peygamber efendimize dost olan yoldaş olan Hz. Aliye binler selam binler rahmet olsun inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Ali r.a. menkıbeleri 3
Gönderen: Züleyha üzerinde 12 Temmuz 2019, 12:11:09
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri Kur an yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun