Konu Başlığı: Adak bahsi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Ocak 2011, 18:07:41 ADAK BAHSİ 4042- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Adakta bulunmayın; çünkü adak, kaderden olan hiçbir şeyi engellemez. Ancak adamak sebebiyle, cimriden mal çıkarılır." 4043- Diğer rivayet: "Adak, Ademoğlu için Allah'ın takdir etmediği hiçbir şeyi yaklaştırmaz. Lâkin adak, kadere uygun düşüp, cimrinin elinden çıkartmak istemediği malın ondan çıkartılmasını sağlar." [Mâlik hariç, Altı hadis imamı. Lafız Müslim'e aittir.] 4044- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, adamaktan alıkoydu ve (adadığı takdirde) kişiye adağını yerine getirmesini emretti." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebfi'de] 4045- Câbir radiyallahu anh'dan: "Fetih günü bir adam ayağa kalkıp şöyle dedi: «Ey Allah'ın Resulü! Allah sana Mekke'nin fethini müyesser kılarsa Beyt-i Mak-dis'te bir namaz kılmayı adamıştım.» «Burada kıl!» buyurdu. Adam sözünü tekrarladı. Ona yine: «Burada kıl!» dedi. Üçüncü kez tekrarlayınca, «Öyleyse nasıl istersen öyle yap!» buyurdu." [Ebû Dâvud] 4046- İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Ona, adak orucu Kurban ya da Ramazan bayramına rastlayan kimsenin durumu hakkında sorulunca, şu cevabı verdi: «Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem adağın yerine getirilmesini emretti. Bu iki günde ise oruç tutulmasını yasakladı.» Suali soran soruyu tekrarladı, o da verdiği bu cevaba hiçbir ilavede bulunmadı." [Buharı ve Müslim] 4047- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hutbede konuşurken, bir adam ayağa kalkıp bir soru sordu ve şöyle dedi: «Bu, Ebû İsrail'dir. Hiç oturmamak üzere güneşin altında durmayı, hiç oruç açmamak üzere oruç tutmayı, hiç gölgede durmamayı ve hiç konuşmamayı adamış.» «Söyleyin, gölgelensin, otursun, konuşsun ve orucunu da tamamlasın» buyurdu." [Buhârî ve Ebû Dâvud.] 4048- Mâlik bunu mürsel olarak rivayet etti ve sonra şöyle dedi: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ona, Allah için taat olanı tamamlamasını ve masiyet olanı terk etmesini emretmiştir. Ona keffâreti emredip etmediği bana ulaşmadı." 4049- Ukbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: "Kızkardeşim, Beytullah'a yalınayak yürüyerek gitmeyi adadı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bu hususu sormamı söyledi. Sordum; cevaben şöyle buyurdu: «Hem yürüsün, hem binsin»." [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.] 4050- Diğer rivayet: "Başı çıplak ve yaya (gitmeyi adadı)." Buyurdu ki: "Ona söyleyin, basını kapasın, bineğine binsin ve (keffâret olarak) üç gün oruç tutsun." 4051- Ebû Dâvud, İbn Abbâs'dan merfü olarak: "Binsin ve kurban olarak bir deve kessin!" 4052- Diğer rivayet: "Ona, binmesini ve bir deve kurban kesmesini emretti." 4053- Diğer rivayet: "İbn Abbas dedi ki: Bir adam şöyle dedi: «Ey Allah'ın Resulü! Kız kardeşim adakta bulundu...» benzerini anlattı." Ayrıca onda şöyle geçer: Buyurdu ki: "Haccına hayvanına binerek gitsin, yeminine de keffâret versin." [Ebû Dâvud] 4054- İbnü'l-Müseyyeb radiyallahu anh'-dan: "Ensâr'dan iki kardeş arasında miras meselesi vardı. Biri kardeşinden mirası taksim etmesini istedi. Diğeri ona dedi ki: «Eğer bir daha hisse istersen, bütün malımı Kabe'nin örtüsüne sarfedeceğim ve seninle de konuşmayacağım.» Tekrar aynı şeyi isteyince, Ömer'e gelip durumu bildirdi. Ömer şöyle dedi: «Kabe'nin senin malına ihtiyacı yok! Yeminine keffâret ver ve kardeşinle konuş! Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum: «Rabbin masiyetinde, akraba ile ilgiyi kesmede, gücünün yetmediği şeyde, ne yeminin geçerlidir ve ne de adağın»." [Ebû Dâvud] 4055- Sabit bin ed-Dahhâk radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanında bir adam Buvâne'de bir deve kesmeyi adadı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip durumu bildirdi. Şöyle buyurdu: «Orada Cahiliyet putlarından tapılan bir put var mı?» «Hayır» dediler. «Orada Cahiliyet bayramlarından herhangi bir bayram kutlanıyor mu?» «•Hayır.» «Öyleyse sen adağını yerine getir. Çünkü, masiyet hususunda ve malik olunmayan şeylerde yapılan adaklar yerine getirilmez»." [Ebû Dâvud] 4056- Amr bin Şuayb'dan, o da babasından, o da dedesinden radiyallahu anh: Bir kadın dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bu gazvenden sağ salim ganimetle dönersen başucunda def çalacağımı adadım." Şöyle buyurdu: "Eğer bunu adadıysan, adağını yerine getir! Adamamışsan hayır." [Ebû Dâvud] 4057- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Masiyette adak olmaz. Onun keffâreti tıpkı yemin keffâreti gibidir." [Sünen ashabı] 4058- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Bir kadın ona dedi ki: "Ben oğlumu kesmeyi adadım." "Sen oğlunu kesme; yeminine keffâret ver" diye cevap verdi. Orada bulunan bir yaşlı şöyle dedi: "Bunda nasıl keffâret olur?" Cevap verdi: "Allah Teâla buyurdu: «Hanımlarına zı-har yapanlarınız bilsinler ki (bu sözleriyle hanımları onların anneleri olmuş olmaz. Gerçekten onlar çirkin ve asılsız bir söz söylüyor-, lar)» (Mücâdele 2). Bu âyette zıhardan bahsetmiş, sonra da âyetin devamında gördüğün gibi keffâreti emretmiştir." [Mâlik] 4059- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Kim adını koymadan bir adakta bulunursa, keffâreti, yemin keffâreti gibi olur. Gücü yetmediği bir adakta bulunursa keffâreti, yemin keffâreti gibi olur. Kim de gücü yettiği bir şey adarsa adağını yerine getirsin!" [Ebu Dâvud] 4060- Abdullah bin Ebî Bekr radiyallahu anh'dan, o da halasından: "Halası, Kubâ mescidine yürüyerek gitmeyi adamış; adağını yerine getiremeden ölmüş. Bunun üzerine İbn Abbâs kızına onun namına yürümesi için fetva vermiş." [Mâlik] 4042-4043-Bu hadisi Buhârî (eymân 26, VII, 232-3), Ebû Dâvud (no. 3288) ve Nesâî (eymân 25, VII, 16), Ebû'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile; Müslim (nezr 7, s. 1262), Amr b. e. Amr ani'l-A'rec ... tarikiyle; Müslim (nezr 5-6, s. 1261), Tirmizî (no. 1538) ve Nesâî (eymân 26, VII, 17), el-Alâ b. Abdirrahman an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile; Buhârî (kader 6/1, VII, 213), İbnü'l-Mübârek an Ma'mer an Hemmâm an Ebî Hureyre tarikiyle tahrîc ettiler. 4044-Heysemî'ye göre bu hadisi Taberânî iki isnâd ile tahrîc etmiştir; senedlerinin birinin râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ IV, 185). 4045-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3305), Mûsâ b. İsmaîl an Hammâd an Habîb el-Muallim an Atâ b. e. Rebah an Câbir senedi ile tahrîc etti. Ahmed, Beyhakî ve el-Hâkim tarafından da rivâyet olunmuş hadisin senedi hakkında İbn Dakîk el-ëd, el-İktirâh'ta sahîh hükmü vermiştir. 4046-Bu hadisi Buhârî (savm 67/2, II, 249) ve Müslim (siyâm no. 142, s. 800), İbn Avn an Ziyâd b. Cübeyr an İbn Ömer asl-ı senedi ile; Buhârî (eymân 32, VII, 234), Mûsâ b. Ukbe an Hakîm b. ebî Hurre an İbn Ömer tarikiyle tahrîc ettiler. 4047-Bu hadisi Buhârî (eymân 31/5, VII, 234), Ebû Dâvud (no. 3000) ve İbn Mâce (no. 2136), Eyyûb es-Sahtiyânî an İkrime an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 4048-Mâlik (nüzr no. 6, s. 475), an Humeyd b. Kays ve Sevr b. Zeyd ed-Dîlî ani'n-Nebî mürsel senedi ile tahrîc etmiştir. 4049-4050-Bu hadisi Buhârî (cezâ'us-sayd 27/2, II, 220), Müslim (nezr no. 11-12, s. 1264-5), Ebû Dâvud (no. 3293-4, 3399), Tirmizî (no. 1544), Nesâî (eymân 32, VII, 19) ve İbn Mâce (no. 2134), Yezîd b. ebî Habîb an Ebî'l-Hayr an Ukbe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 4051-4052-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3296-8), Katâde an İkrime an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 4053-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3295), Haccâc b. e. Ya'kb an Ebî'n-Nadr an Şerîk an Muh. b. Abdirrahman mevlâ Âli Talha an Kureyb an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti. 4054-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3272), Muh. b. el-Minhâl an Yezîd b. Zürey' an Habîb el-Muallim an Amr b. Şuayb an Saîd b. el-Müseyyeb senedi ile tahrîc etti. 4055-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3313), Dâvud b. Rüşed an Şuayb b. İshâk ani'l-Evzâî an Yahyâ b. e. Kesîr an Ebî Kılâbe an Sâbit senedi ile tahrîc ettiler. 4056-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3312), Müsedded ani'l-Hâris b. Ubeyd Ebî Kudâme an Ubeydillah b. el-Ahnes an Amr b. Şuayb an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti. 4057-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3290-2), Tirmizî (no. 1524) ve Nesâî (eymân 41, VII, 26), ez-Zührî an Ebî Seleme an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. 4058-Bu hadisi Mâlik (nüzr 7, s. 476), an Yahyâ b. Saîd ani'l-Kâsım b. Muh. an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti. 4059-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3322), Ca'fer b. Müsâfir an İbn ebi Füdeyk an Talha b. Yahyâ an Abdillah b. Saîd b.e. Hind an Bükeyr b. Abdillah b. el-Eşacc an Kureyb an İbn Abbâs senedi ile tahrîc etti. Hâfız İbn Hacer, Bulûğu'l-merâm'da isnâdının sahîh olduğunu, hâfızların ise mevkûf olmasını tercîh ettiğini söylemiştir (Neyl VIII, 255). 4060-Bu mevkûfu Muvattâ, (nüzr no. 2, 472), Abdullah b. e. Bekr'den ahzetmiştir. Konu Başlığı: Ynt: Adak bahsi Gönderen: Mehmed. üzerinde 08 Temmuz 2019, 10:50:22 Esselamü aleyküm Rabbim toplumumuza hakkıyla İslam ı öğrenmeyi nasip eylesin
Konu Başlığı: Ynt: Adak bahsi Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Temmuz 2019, 20:26:20 Aleyküm selâm Adak adamak dinimizde vardır ancak bu kaderi değiştirmez adak mutlaka yerine getirilmelidir
|