> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Camiul Ulum  > Takva Ve İnsanlara Muamele
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Takva Ve İnsanlara Muamele  (Okunma Sayısı 2210 defa)
10 Ağustos 2011, 11:58:23
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 10 Ağustos 2011, 11:58:23 »



TAKVA VE İNSANLARA MUAMELE


Ebu Zer: Cündeb bin Cünade, ve Ebu Abdurrahman: Muaz bin Cebel (r.a)’den rasulullah (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Nerede olursan ALLAH’tan kork, kötülüğün arkasından iyilik yap ki onu imha etsin, ve inlara güzel ahlakla muamele et.” Bunu Tirmizi rivayet etti, ve Hadis hasendir, dedi. Bazı nüshalarda da Hasen, sahihtir, dedi.

 Bu hadisi Tirmizi Süfyanı Sevri rivayetiyle tahric etti. Oda Habib bin Ebi Sabit’ten Oda Meymun bin Eşi Şebib’ten, Oda Ebu Zer’den rivayet etti.

Yine bu isnatla Meymun’dan, Oda Muaz’dan tahric etti, ve şeyhi Mahmed bi Gaylan’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Zer’in hadisi daha sahihtir.

________

53(1) Hadisin isnadı sahihtir. Ahmed müsnedde tahric etti.

Bu hadisin isnadında ihtilaf edildi.Onun hakkında denildiki: Habib’ten, Oda Meymun’dan rivayet ettiki: Peygamber (sav) bunu mürsel olarak tavsiye buyurdu. Darekutni bu mürseli terci etti.

Tirmizi  bu hadisi güzel gördü, bazı nüshalarda sahih görülmesi uzak bir görüştür.Fakat bunu Hakim’de tahric etti ve: Şeyhaynin şartı üzere sahihtir, dedi. Bu iki cihetten vehimdir. (S: 304) Birincisi: Meynun bin Ebi Şebib-İbni Şebib’te denilir-Buhari sahihinde odan hiç bir hadis tahric etmedi, Müslim’de ancak mukaddimesinde Mugire binŞu’be’den rivayet edilen hadisi tahriç etti.

İkincisi: Meymun bin Şebibin sahabenin hiç birinden işittiği doğru değildir. Fellas dedi ki: Sahabeden rivayetinden hiç birinde: İşittim,diyebirşey yoktur. Hiç kimsede de oun peygamber (sav)’in ashabından işittiğini zannettiği haberini almadım.

Ebu Hatim er Razi dedi ki: Onunebu Zer ve Ayşe’den rivaeyti mutasıl değildir.

Ebu Davud dedi ki: Ne Ayşe’ye yetişti, nede Ali’i gördü. O halde Muaz’ı hiç görmemiştir.

Buhari, Şeyhi  Ali İbnil Medini,  Ebu Zür’a ve Ebu hatim’e göre hadis ancak karşılaşmış olmakla muttasıl olur. İmam Ahmed’in sözü de buna işaret ediyor, Şafii’de Risalede bunu ifade etti bütün bular Müslimin görüşüne muhaliftir.

Peygamber (sav)’de bu vasiyyeti Muaz ve Ebu Zer’e yaptığı diğer vecihlerle rivaeyt edildi.

Bezzar İbni Lehia’dan  tahriç etti, Oda Ebuz Zübeyr’den Oda ebut Tufeyl’den, Oda Muaz’dan rivayet ettiki: Peygamber (sav) Onu bir kavme gönderdi, ve Muaz dedi ki: Ya rasulullah bana tavyi et. Buyurduki: Selamı yay, yemek dağıt, ehlinden heybetli bir adamdan haya ettiğin gibi ALLAH’tan haya et, kötülük yaptığın zaman iyilik yap, gücün yettiği kadar ahlakını güzelleştir.

Taberani ve Hakim Abdullah bin Amr bin El As’tan tahric etti: Muazbin Cebel yolculuk yapmak istedi ve dedi ki: Ya rasulullah bana tavsiyede bulun. Buyurduki: ALLAH’a ibadet et ve onu hiçbir şeyi ortak koşma” dedi ki: Ya rasullullah biraz (taviyeyi) artır. Buyurdu ki: Kötülük yaptığın zaman iyik yap. dedi ki: Ya rasullulalh bir az tavsiyeyi) artır Buyurdiki: Doğrusu, ol ahlakın güzel olsun (1)

(S: 305) İmam Ahmed Derrac’ta tahric etti, Oda ebul Heysem’den Oda Ebu Zer’den rivayet ettiki: Rasululah (sav) onu buyurduki: Sana işlerinin gizlisinde ve açığında ALLAH’tan sakınmanı (takvayı )tavsiye ediyorum, kötülük yaptığın zaman iylik yap, hiç asan bile yere düşse kimseden bir şey isteme, emanet alma, iki kişi arasında hüküm verme.” 54Yine başka bir rivayette Ebu Zer’den şöyle dediği rivayet edildi:  dedimki: Ey ALLAH’ın rasülü, beni cenneti yaklaştıracak cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana öğret. Buyurduki: Ey ALLAH’ın rasulü (La ilahe illallah)’ta iyiliklerden midir? Buyurduki: O iyiliklerin en güzelidir”

İbni Abdil Ber Temhid’de Nazar olan isnatla, Enes (r.a)’ın şöyle dediğni rivayet etti: Peygamber (sav) Muaz’ı Yemen’e  gönderdi ve buyurduki: Ey Muaz ALLAH’tan sakın, insanlara güzel ahlakla muamele et, bir kötülük yaptığı zaman, peşinden iyilik yap” Dedi ki: Dedim ki: Ey ALLAH’ın rasulü (Lailahe illallah)’ta iyiliklerden imidir? Buyurduki: O iyilikleri en güzelidir.

Peygamber (sav)’in Muaz’a tavsiyesi İbni Ömer ve başkasında da birçok vecihlerle uzunca rivayet edildi ve içerisinde zayıflık vardır.

Bu manaya Ebu Hureyre (r.a)’in peygamber(sav)’den rivayet ettiği şu hadistegiriyor. Peygamber(sav)’e:İnsanları en çokcennete girdiren şeyin ne olduğu soruldu. Buyurdiki: “ALLAH’tan sakınmak ve güzel ahlaktır. Bunu İmam Ahmed, İbni Mace ve Tirmizi tahric etti ve ibni Hibban hadisi  doğrulada.

54(1) Hadis sahihtir, Hakim tahric etti ve doğruladı. (2) Nisa  ayet:131 (3) Maide, ayet: 96 (4) Haşr ayet: 18

Bu tavsiye ALLAH’ın ve kullarının haklarını toplayan büyük bir tavsiyedir. Çünkü ALLAH’ın kullara haklarından:Ondan hakkıyla  korkmalarıdır. Takva ALLAH’ın öncekilere ve sonrakilere tavsiyesidir. ALLAH teala buyurduki: Sizden nice kendilerine kitap verilenlere ve size ALLAH’tan korkun” diye emrettik.) (2) (S:306) Takvanın aslı: Kulun kendisiyle sakındığı ve korktuğu şey arasında kendini ondan koruyacak bir engel kılmasıdır. Kulun Rabbi için takvası: Kendisiyle Rabbinin azabı, gazabı arasına ondan koruyacak bir engel kılmasıdır. Kulun Rabbi için takvası: Kendisiyle Rabbinin azabı, gazabı arasına ondan koruyacak bir engel kılmasıdır.

 oda taatını yapmak, ve yasaklarından kaçımaktır.

Takva bazan ALLAH’ın ismine izafe edilir, ALLAH tealanın şu kavli gibi: Huzuruna toplaacağınız ALLAH’tan korkun) (3) ve ALLAH teala buyurduki: Ey iman edenler! ALLAH’tan korkun ve her nefis yarın için ne göderdiğine baksın, ALLAH’tan korkun. Muhakak ki ALLAH işlediğinizden haberdardır. (4)

Takva ALLAH’a izafe edilirse manası: Onun gazabından ve öfkesinden korkun demek olur. Bu korkulanların en büyüğüdür, bundan dünyevi ve ührevi cezalara ortaya çıkar. ALLAH teala buyurduki: ALLAH  kendisine karşı gelmekten sizi sakındırıyor (1) ve buyurduki: Sakınılmaya layık olan da, mağfiret sahibi de odur. (2) O korkulmaya, kullarını gönlünde büyütülmeye ehildir, ta ki ona tapsınlar ve itaat etsinler. Çünkü o büyültmeye, büyüklük sıfatlarına ve şidtdetli yakalama ve şiddetli yakalama ve şiddetli azab etme kuvvetine müstehaktır.

Tirmizi Enes’ten (Sakınılmaya layık olan da, mağfiret  sahibi de odur.) ayeti hakkında peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: ALLAH teala buyuduki ben korkulmaya ehilim, kim benden korkar ve benimle birlikte başka bir ilah tutmazsa, onu bağışlamaya de ehilim .” (3) Takva bazan ALLAH’ı azabına veya azap mekanına (cehennem gibi), veya (azap) zamanına (kıyamet gibi) şeylere izafe edilir. ALLAH teala buyurduki: (Kafirler için hazırlanmış olan cehennemden sakının) (4) Ve buyurduki: Yakıtı insanlar ve taşlar  olan ateşten sakınnı. O kaafirler için hazırlanmıştır.) (5) (S: 306) Ve buyurduki: (ALLAH’a döndürüleceğiniz günden sakını.) (6), (Öyle bir günden kokkun ki, üç günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödeme bulunamaz.) (7)

55Kamil takvaya farzları yapmak, haramlar ve şüphelileri terkte, ve belki daha sonra mendupları yapmak ve mekrupları terk etmek te girer. Bu takvanın en yüksek derecesidir, ALLAH teala buyurduki: Elif, Lam. Mim. O kitap (kuran) onda asla şüphe yoktur. O, müttakiler için bir yol göstericidir. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan ALLAH yolunda harcarlar. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirelene iman ederler, ahiret gününe de kesinkes inanırlar.) (8 ) Ve buyurduki: (Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, ALLAH’a ahiret günüe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. Yakınları, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır.) (9)

Muaz bin Cebel dedi ki: Kıyamet günü nida edilirki: Müttakiler nerede?Rahmanın himayesi altında ayağa kalkarlar ve onlardan gizlenmez. Ona derlerki: Müttakiler kimlerdir? Derki (münadi) şirkten ve putlara tapmaktan sakınan ve İbadeti ALLAH için halis yapanlardır. İbni Abbas dedi ki: Onlar hidayetten bildikleri şeyi terk etme hususunda ALLAH’ın azabından sakınan ve getirdiğini tasdik etme husuunda da rahmetini ümit eden kimselerdir.

Hasan dedi ki:Müttakiler: ALLAH’ın kendilerine haram kıldığı şeyden sakınan ve farzk kıldığını eda edenlerdir. Ömer bin Abdul Aziz dedi ki: Gündüz oruç tutmak, gece namaz kılmak,  ve  bu ikisini beraber yapmak takva değildir. Fakat takva. ALLAH’ın haram kıldığını terk etmek, farz kıldığını yerine getirmektir. Kim bundan sonra bir hayırla rızıklanırsa o hayır

_______

(1) Ali İmran ayet: (2) Müddessir, ayet: 56 (3) Ahmed, Darimi, Tirmizi, Nesai, İbni Mace, Bezzar,Ebu Yala,Begavi,İbni Cerir, Münzir, ibni ebi Hatim İbni Adiy ve Hakim tahric etti, ve doğruladı. (4) Ali İmran, ayet: 131 (5) Bakara, ayet: 24 (6) Bakara, ayet: 281 (7) Bakara, ayet: 48-123 (8 ) Bakara, ayet: 1-4 (9) Bakara, ayet: 177 (10) Zelzele suresi, ayet: 7-8

üstüne hayırdır. Talk bin Habib dedi ki: Takva ALLAH’tan sevabını ümit ederek, ALLAH’tan bir nur ile ALLAH’ın taatını işlemen ve ALLAH’ı azabından korkarak, ALLAH’tan bir nur ile ALLAH’ın masiyetini terk etmendir.

(S: 308 ) Ebud Derda’dan şöyle dediği rivayet edildi: Takvanın tamamını, bir zerreden bile sakınır derecede kulun ALLAH’tan korkmasıdır, hatta haram olma korkusuyla bazı helal gördüğü şeyleri bile terk etmesidir, ALLAH teala  kulları için olacak durumu açıklamıştır. (Kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu görür, kim de zerre ağırlığınca şer işlerse onu görür.) (1) Hayırdan hiçbirşeyin yapılmasını, şerden de hiçbirşeyin sakınılmasını küçük görme. Hasan dedi ki: Müttakilerde takva o derce olduki harama muhalefet olsun diye helaldan çoğunu terk  ettiler.”...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Takva Ve İnsanlara Muamele
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:25:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Takva Ve İnsanlara Muamele rüya tabiri,Takva Ve İnsanlara Muamele mekke canlı, Takva Ve İnsanlara Muamele kabe canlı yayın, Takva Ve İnsanlara Muamele Üç boyutlu kuran oku Takva Ve İnsanlara Muamele kuran ı kerim, Takva Ve İnsanlara Muamele peygamber kıssaları,Takva Ve İnsanlara Muamele ilitam ders soruları, Takva Ve İnsanlara Muameleönlisans arapça,
Logged
10 Ağustos 2011, 12:03:13
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 10 Ağustos 2011, 12:03:13 »

alçaltıcı bir azap vardır) (3)

(S: 33) Nevvas bin Sea’an hadisinde şöyle geçmektedir: Peygamber (sav) islamı iki yanında sur  bulunan doğru bir yola benzetti,ve buyurduki: İki sur Allah’ın hududur” (4) Bunun zikri tamamıyla daha önce geçti, Allah’ın haramlarından her hangi bir şeyi işleyen onun hududuna isabet etmiştir ve hududu aşmıştır.

Had gerektiren şeyin büyük günah olduğu takdir edilse bile, bu adam bize pişman olup tevbe ederek gelmiş ve kendisine had uygulaması için nefsini teslimetmiş. Pişmanlık tevbedir ,tevbede büyük günahları tereddüsüzü örter. Büyük günahların bazı salih amellerle örtüleceğine dair şeyler rivayet edilmiştir. Tirmizi İbni Ömer’den tahric ettiki: Bir adam peygamber (sav)’e geldi ve dedi ki: Ya rasulullah ben büyük bir günah işledim, benimiçin tevbe var mıdır? Buyurduki: Senin annen varmı? Hayır, dedi. Buyurduki: Senin teyze var mı? evet, dedi. Buyurduki: ona iyilik et” (5)

 İbni Hibban, ve Hakim tahric etti ve dedi ki: Şeyhaynin şartı üzeredir. Fakat başka bir vecihten mürsel olarak tahric etti,ve mürselin ev üsulden daha sahih olduğunu zikretti. Ali bin Medini ve Darekutni’de  böyle dedi.

Ömer’den rivayetedilik0 Bir adam kendisine dedi ki: Ben bir cana kıydım. dedi ki: Adam sağ mı? Hayır, dedi. Baban (sağ mı)?, dedi. (Adam): Evet, dedi. Ona iyi davran, ve ihsan et, sonra Ömer (r.a) dedi ki: Eğer annesi sağ olsaydı ve ona iyilikte bulunsaydı, onu ebediyyen ateşin yememesini ümit ederdim. İbni Abbas’tan mana ile yine rivayet edildi.

_____(1) Talak, ayet: 1 (2) Bakara, ayet: 229 (3) Nisa, ayet: 13-14 (4) Nevvas hadisinde: Yolun iki tarafındaki kapılar Allah’ı hudududur” (5) Ahmed, Tirmizi tahriç etti.

(S: 338) Yine Dümetül Cendel’de sihir yapan kadın, tevbesinin olup olmadığını sormak için Medine’ye geldi ve peygamber (sav)’i vefat etmiş buldu, ashabı o kadına dedi ki: Eğer anne baban, veya ikisinden biri sağ olsaydı sana yeterdi.”

Bunu Hakim’den tahric etti ve dedi ki: Bu, Peygamber (sav) daha  yeni ölmüşken anne babaya iyilik etmek ona yeteceği hususunda sahabe tarafından  bir icmadır. Mekhul ve imam Ahmed dedi ki: Anne babaya iyilik etmek büyük günahlara keffarettir.

Selefin bazısından  cenaze taşımanın da büyük günahlara keffaret olduğu rivayet edildi.

Merfu olarak ta bir vecihle rivayet edildi, fakat sahih değildir.(1)

 Ebu Bürde rivayetinden sahihtir. ki: Ebu Musa ölüm anındayken dedi ki: Ey oğullarım ekmek sahibini hatırlayın: Bir adam görüşüme göre yetmiş sene bir savmea’da (ibadet yeri) ibadet etti, şeyta onun gözüne kadın suretinde  göründü, onunla beraber yedi gece yedi gündüz onunla beraber oldu, sonra adamın gafleti gitti ve tevbe ederek çıktı sonra kendisinin miskinler arasında gecelediğini hatırladı ve olara ekmekle sardakada bulundu, kendisine de bir ekmek verdiler, kendisine de ekmek verilen arkadaşı ekmeğini kaybetti, bunu bilence ekmeği ona verdi ve kendisi de sabahleyin öldü. Yetmiş sene yedi gece ile tartıldı, yedi gece (günahı) ağır geldi, ekmek ile de yedi gece tartıldı, ekmek (sevabı) ağır geldi. (2)

İbnil Mübarek Kitabul bir rivayette  İbni Mesud’un şöyle dediğini tahric etti (S: 339) Bir adam yetmiş sene Allah’a kulluk yaptı, sonra bir fahişeyle zina etti, Allah amelini boşa çıkardı, sonra felçlik geçirdi ,miskinlere sadaka veren bir adam gördü, kendisine de geldi ve ondan bir ekmek aldı, o ekmeği bir miskine sadaka verdi, bunun üzerine Allah onu bağışladı, ve yetmiş senenin amelinin (sevabını)geri kendisine verdi”

Bütün bunların hepsi amellerin büyük günahlara keffaret olacağına delil değildir, çünkü orada bütün zikredilen kimseler pişman olup tevbe etmiştir. Allah’a yaklaşacağı salih ameli sorması günahların izini tamamen silmesi için tevbeden sonradır, çünkü Allah teala tevbenin kabulü ve oun vasıtasıyla günahların bağışlanması için salih ameli şart kılmıştır. Allah tealanın şu kavli gibi: (Ancak tevbe edip, iman eden ve salih amel işleyen müstesna) (3) Ve: (Tevbe edip, iman eden ve salih amel işleye kimseye gelince onun kurtuluşa erenlerden olması umulur) (4)

Tevbe eden tevbeden sonra Allah’ın dilemesine kalmıştır, diyenle alakadır. Bu seleften korkanların bir çoğunun halidir Bazısı bir adama dedi ki: Sen bir günah işlendin mi? Adam:Evet, dedi. dedi ki: Allah’ın onu senin aleyhine yazdığını da bildin mi? Evet, dedi. Allah’ın onu sildiğini bilinceye kadar amel işle, dedi.

İbni Mesud’un sözü  de bundadır: Mü’minler günahlarını bir dağın başında ve kendinin üzerine düşmesinden korkar ve vaziyette görüyor, fasıkta günahını burnunun üzerinde uçan sinek gibi görüyor” Bunu Buhari tahric etti.

onlar amellerini ve tevbelerini itham ediyorlardı, kendilerinden kabul edilmemiş olmasından korkuyorlardı, bu da kendilerine şiddetli korkuyu ve salih amel işlemede çok çalışmayı gerekli kılıyor.

Hasan dedi ki: Yeryüzü dolusu ifakta bulunsa kendi nefsinde büyük günahtan emin olmayan kavme yetiştim. İbni Avn dedi ki: Amelin çokluğuna güvenen sen kabul edilmiş mi, edilmemiş mi, bilmiyorsun; Günahlarından emin olma, çünkü örtülmüş mü örülmemiş mi, bilmiyorsun, çünkü amelinin hepsi senden gaiptir

Zahir olan-Alah en iyisini bilir-büyük günahların amellerle örtülmesi meselesinde şudur: Eğer büyük günahlar sadece farzları yapmakla, küçük günahları sildiği gibi sileceği

(1) Taberani evsatta, İbni Adiy Kamil’de İbni Hibanel Mecruhin’de Enes Bin Malik’ten şöyle dediğini rivayet etti: Rasululahh (sav)  buyurduki: Kim tabutun dört yanından tutar taşırsa, Allah onun kırk büyük günahını örter. Heysemi dedi ki: Senedinde Ali Bin sara var, o zayıftır. (2) Ebu Nuaym Hilyede Ebu Musa el Eşari’nin tercümesinde tahric etti, ibni Hibban sahihide bunu Ebu Zer’den tahric etti, Beyheki bunu ibni Mesud’a mevkuf olarak tahric etti. (3) Meryem suresi, ayet: 60 (4) Kasas suresi, ayet: 67

Murad ediliyorsa bu batıldır. (S: 340) Eğer bununla murad, kıyamet günü büyük günahlarla ameller tartılıp, büyük günaha karşılık ameli ile büyük günah silinip te amelin sevabı dürülürse bu olabilir.

Daha önce geçti. İbni Ömer vurduğu kölesini azad edince, şöyle dedi: Bunun hakkında azad etme benim için sevaptan  hiçbirşey yoktur. Çünkü günaha keffaret olmuştur, ve günahı büyük günahlardanda değildi. Ameller büyük günahlar için nasıl keffaret olur?

 Daha önce selefin şu sözü geçti: Kötülüğü iyiliğin benzer sevabı düşürür, bu küçük günahlarda böyledir, büyüklerde durum nasıl olacak? Bazı büyük günahlar, ona zıt olan bazı ameleri boşa çıkarır,başa kakmak ve eziyet vermek sadakayı boşa çıkardığı gibi, faizle muamele cihadı boşa çıkardığı gibi. Ayşe (r.a)’in dediği gibi.(1)

 Huzeyfe dedi ki: Evli iffetli kadına zina iftirasında bulunmak yüz senelik iyiliği yok eder, bu odan merfu olarak rivayet edildi, ve Bezzar tahric etti. (2)

 İkinci namazını tek etmek ameli boş çıkardığı gibi, büyük günahlar keffaret olacak amelin sevabını boşa çıkarmasına da itiraz edilemez.

Bezzar ve hakim İbni Abas’tan  peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu tahric etti: Kıyamet günü kulun iyilikleriyle kötülükleri getirilir, birbiriyle kısas olunur, veya hüküm verilir,  eğer iyiliği kalırsa onun sayesinde cennetle kendisine genişlik verilir. ” (3)

 İbni ebi Hatim İbni Lehia’nın şöyle dediğini tahric etti: Bana Ata bi Dinar Said bin Cübeyr’in şu ayet hakkında şöyle dediğini anlattı: Kim zerre ağırlığıca hayır işlerde onu görür) dedi ki: (S: 341) Müslümanlar verdikleri takdirde küçük şeylerden dolayı sevap almayacakları görüşündeydiler, bir miskin geliyordu ona bir hurma bir parça ekmek ve bir ceviz vermeyi az görüyorlar ve onu geri çeviriyorlar ve diyolardı ki: Bu bir şey değil, biz ancak sevdiğimiz şeylerden  verdiğimizden  sevap alırız. (4)

Diğerleri de bir kez yalan söylemek, bir kere harama bakmak, gıybet ve buna benzer şeyler gibi küçük günahta dolayı  kınanmayacakları görüşündedeydiler, ve diyorlardı ki: Allah büyük günahlardan dolayı cehennemi vadetti. Allah onları amelin azlığı da yapmaları için teşvik etti, çünkü çoğalması yakındır, şerrin azından da sakındırdı, çünkü oda yakın zamanda çoğalır, ve şu ayet idi: Kim zerre ağırlığınca hayır işlerken onu görür) dedi ki: Her takva ehli fasığa her bir kötülüğe karşılık bir kötülük yazılır, bir iyiliğe de on iyilik yazılır, kıyamet günü olunca yine Allah mü’minin her iyiliğini ona katlar ve her bir iyiliğe karşı on kötülüğü siler, kimin  iyiliği kötülüğünden zerre ağırlınca fazla olsa cennete girer.

Bunun zahiri şudur ki: Kısaslama iyiliklerle kötülükler arasında olur, sonra kötülüklere mukabil  gelen iyilikler düşer, sonra kısaslamadan artan iyiliklere bakılır. Bu iyilikleri  kötülüklere bir iyilikle üstün gelen kimse o iyilikle sevap görür, geri kala günahlarına mukabil düşer iyilikler diyenin sözüne uygundur.

Bütününe sevap verilir, sonra kötülükleri  olmamış gibi düşer ve büyük günahlar hakkındadır, diyenin sözüne muhaliftir.

Küçük günahlar ise sevapları kalmakla beraber salih ameller  vasıtasıyla silinir. Rasulullah (s.a.v) buyurduki: Allah’ın hataları silip onunla dereceleri yükselttiği şeyi size bildireyim mi?. Hoşlanılmayalara (soğuk, hastalık vb.) karşı abdesti tam güzelce almak mescide çok adım atmak, namazdan sonra namaz beklemek” Bu ameller için hataların silinmesi ve derecelerin yükseltilmesi isbat edildi.

(342) Yine Peygamber (s.a.v)’i şu hadisi: Kim yüzkere Lai ilahe illallahu vahdehu la şerike leh derse Allah ona yüz iyilik yazar ve ondan yüz kötülük siler, ve onun için on köle  azad etmeye denk bir sevap verilir. (5) Bu zikrin kötülükleri sildiğine delildir, ve sevabı da işleyene katlanmış olarak kalmaktadır.

(1) Darekutni ve Beyheki Sünenlerinde tahric etti. (2) Bezzar, Taberani Kebir’de tahric etti, Senedinde Leys bin Ebi Süleyman va, o zayıftır, hadis hasen’de ola...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes