> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Camiul Ehadis > Sehiv secdelerinde tekbir getirmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sehiv secdelerinde tekbir getirmek  (Okunma Sayısı 1010 defa)
14 Aralık 2010, 17:35:28
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 14 Aralık 2010, 17:35:28 »



Bâb: Sehiv Secdelerinde Tekbir Getiren Kimse

 

156- Hafs b. Ömer bize anlatarak dedi ki: Yezîd b. İbrahim bize Mu-hammed'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) gün ortası namazlarından birini iki rekat olarak kıldırdı. (Muhammed der ki: Zanm gâlibimce ikindi namazıydı.) Sonra selam verdi. Mescidin ön tarafındaki kütüğün yanına vardı ve ona yaslandı. Elini üzerine koydu. Tez canlılar mescidin kapılarından çıktılar ve "Namaz kısaldı mı?" dediler. Ebu Bekir (ra) ve Ömer de (ra) cemaatin arasında bulunuyordu. O ikisi, O'nunla (bu konuda) konuşmaktan çekindiler. Allah Resûlü'nün (sav) Zül-yedeyn diye çağırdığı biri O'na (sav) sordu:

Ey Allah Resulü! Sen mi unuttun, yoksa namaz mı kısaldı?

Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu:

Ne ben unuttum, ne (namaz) kısaldı! Bunun üzerine:

Evet unuttun, dedi.

Bunun üzerine iki rekat daha kıldırdı. Sonra selam verip tekbir getirdi ve her zamanki secdesi gibi yahut daha uzun bir secdeye kapandı. Sonra başını kaldırdı, tekbir getirdi, sonra tekrar tekbir getirdi ve ilk secdesi gibi daha uzun secdede kaldı. Sonra başını kaldırdı ve tekbir getirdi.[60]

 
Şerh

 
Yezîd b. İbrahim" et-Tüsterî'dir. Muhammed ise, îbni Şîrîn'dir.

Zarını gâlibimce ikindi namazıydı" ifadesi Muhara-med b. Sîrîn'e aittir. Kendisi, İmrân'ın aynı hadisle ilgili rivayetinde kesin olarak ikindi namazını zikretmesinden dolayı böyle bir tercihte bulunma ihtiyacı hissetmiştir.

"Sonra mescidin ön tarafındaki kütüğün yanında durdu" ifadesinde kastedilen kütük, kıble tarafında önde bulunan kütüktür.

Ve tez canlılar çıktılar" ifadesinde anlatılan grup mescitten ilk çıkanlardır. Bunlar çıkar çıkmaz kendi aralarında "Acaba namaz mı kısaltıldı?" diye konuşmaya başlamışlardır.

Allah Resûlü'nün (sav) Zül-yedeyn diye çağırdığı bir adam" ifadesinde geçen Zül-yedeyn'in Bedir şehitleri arasında yer alan Züş-şimâleyn olmadığı kesinleşmiştir. Aynı hadisin İmrân b. Husayn tarafından rivayet edilen laftında onun adı Hirbâk olarak zikredilmektedir. Bize göre tercih edilen görüş de budur.

"Ne ben unuttum, ne (namaz) kısaldı, buyurdu" ifadesinde Allah Resûlü'nün (sav) bunu bilinçli olarak yaptığına dair bir îmâ mevcuttur. Bu ifadede, unutma da, namazın kısalması da kesin bir dille reddedilmektedir. Çünkü her ikisi de peygamberler hakkında tasavvur edilmeyen fiillerdir. Onlar, ancak dinî konularda cemaati eğitmek için bu tür hata ve unutma gibi görünen fiillerde bulunabilirler.

 
Hüküm

 
Hanefî mezhebine göre sehiv secdesinde tahiyyâttan sonraki salâvat ve dualarla secdedeki tekbir ve teşbihler sünnettir.

 
Ders

 
Bu hadisten çıkarabileceğimiz bir çok dersten biri de her hangi bir topluluktan bir kişi bir şey söylediği zaman, onu diğerlerine sorarak teyit etme kuralıdır. Hadis-i şerifte görüldüğü üzere Allah Resulü (sav) Zül-yedeyn'in sözünü cemaate sorarak teyit ettirmiştir. O, gerçekten de her sözü ve davranışı hikmetlerle süslü bir insandır. Bu yüzden O'nun hadisleri incelenirken, bir nokta üzerinde durup kalmamak, ondan çıkacak başka yönler aramak gerekir.                   
 
Bâb: Sehiv Secdelerinde Tekbir Getiren Kimse

 

157- Kuteybe b. Saîd bize anlatarak dedi ki: Leys bize İbni Şihâb'dan, o el-A'rac'dan, o Abdullah b. Buheyne'den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) öğle namazı kıldırırken kâde yapması gerekirken kıyama kalktı. Namazını bitirdiğinde kâde hâlinde iki (sehiv) secdesi yapıp her secdede tekbir getirdi. Halk da O'nunla beraber unuttuğu kâde yerine secde etti.

İbni Cüreyc tekbir ibaresinde İbni Şihâb'ın rivayetine mutâbaat etmiştir.[61]

 
Şerh

 
Hadis-i şerifin lafızları diğer rivayetlerinde şerh edildiği için tekrar şerh etme gereği duymuyoruz.

 
Hüküm

 
Sehiv secdesindeki tekbirler, Hanefî mezhebine göre sünnettir.

 
Ders

 
Bu hadis-i şeriften çıkarılabilecek dersleri daha önceki rivayetlerinde sıraladığımız için onlara işaret etmekle yetiniyoruz:
 
Bâb: Üç Mü Yoksa Dört Rekat Mı Kıldığını Bilemeyen Kimse

 

158- Muâz b. Fadâle bize anlatarak dedi ki: Hişânı b. Ebî Abdillah ed-Destivâî bize Yahya b. Ebî Kesîr'den, o Ebû Seleme'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Namaz için çağrı yapıldığı zaman şeytan yellenerek ezanı duyamayacağı kadar uzağa çekilir. Müezzin sustuğunda geri gelir. Namaza kamet getirildiğinde tekrar dönüp çekilir. Kamet bittiğinde tekrar gelir. Sonunda kişi ile kendi arasına girer ve "Şunu hatırla, bunu hatırla" diyerek aklında olmayanları söyler. Tâ ki adam, kaç rekat kıldığını bilemez olur. Sizden biri üç mü dört mü kıldığını bilemezse, kâdede iken iki (sehiv) secdesinde bulunsun.[62]

 
Şerh

 
Tâ ki kişi kaç rekat kıldığını bilmez olur" ifadesiyle ilgili folarak söz konusu şüphe ve tereddüdün sehiv secdesi gerektirip gerektirmeyeceği noktasında muhaddisler arasında rivayet farklılığından kaynaklanan görüş farklılığına yol açtığı bilinmektedir. Tercih edilen görüş, kişinin kaç rekat kıldığını bilmemesi hâlinde son kâdede sehiv secdesi yapması gerektiğidir.

 
Hüküm

 
Sehiv secdesinin sebeplerinden biri de kaç rekat kıldığını yakinen bilememektir. Bir kimseye rekatlarda şüpheye düşüyorsa, galip olan kanâatına göre namaza devam eder. Üç veya dört rekattan hangisi hakkındaki kanâati ağır basıyorsa onu tercih eder.

Namazda şüphelenip kaç rekat kıldığı konusunda kesin bir kanâate varamayan kimse en az rekatı esas alarak namazına devam eder. Çünkü en azı hakkındaki kanaati kesindir. Sehiv secdesi yapması ise ihtiyat gereğidir.

 
Ders

 
Şeytanın namaz esnasındaki faaliyetleri zirveye çıkar. Kula aklında hiç olmayan şeyleri hatırlatmaya çalışarak onu namazından etmeye, huşu ve ihlâsının zedelemeye çalışır. Bu gibi hâllere düşmemek için kişi namaz üzerinde yoğunlaşman, kendisine Rabbini ve namazı hatırlatacak şeyler üzerinde yoğunlaşarak vesvescci şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalıdır.


[60] Bkz. 154 no.lu hadis-i şerif.

[61] Bkz. 51, 154-156 no.lu hadis-i şerifler.

[62] Bkz. 151 no.lu hadis-i şerif.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sehiv secdelerinde tekbir getirmek
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:36:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sehiv secdelerinde tekbir getirmek rüya tabiri,Sehiv secdelerinde tekbir getirmek mekke canlı, Sehiv secdelerinde tekbir getirmek kabe canlı yayın, Sehiv secdelerinde tekbir getirmek Üç boyutlu kuran oku Sehiv secdelerinde tekbir getirmek kuran ı kerim, Sehiv secdelerinde tekbir getirmek peygamber kıssaları,Sehiv secdelerinde tekbir getirmek ilitam ders soruları, Sehiv secdelerinde tekbir getirmek önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes