๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 09 Aralık 2010, 12:10:19



Konu Başlığı: Savaş esirini öldürmek
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 09 Aralık 2010, 12:10:19
Bâb: Savaş Esirini Öldürmek

 

281- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize İbni Şihâb'dan, o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) Fetih Yılı (Mekke'ye) başında miğferle girmişti. Onu çıkardığı sırada bir adam gelip "İbni Hatal Kabe Örtülerine sarıl­mış" dedi. "Öldürün onu" buyurdu.[15]

 
Şerh

 
Onu öldürün, buyurdu" ifadesinde Allah Resûlü'nün (sav) savaş hâlinden çıkmasına rağmen, İbni Hatal'ın öldürülmesini emrettiği haber verilmektedir.

Bu olay şöyle cereyan etmiştir: Mekke fethi günü Müslüman hizmetçisini öldüren müşrik Abdüluzza b. Hatal ölüm cezasından kurtulmak için Kabe'nin örtüsüne sığınmıştı. Allah Resulü (sav) Mekkelilere hitaben: "Kim Kabe'nin örtüsüne sığınırsa emniyettedir" diyerek genel bir güvence vermiş, ancak bir iki kişi bundan istisna edilmişti. Bunlardan biri de Abdüluzza b. Hatal idi. O bir Müslümanı katletmişti. Bu yüzden güvence dışında tutulmuştu. Allah Resulü (sav) onu öldürmesi için Ebû Berze'ye (ra) işaret etti. O da gidip bu Müslüman katilinin işini bitirdi.

 
Hüküm              

 
İslam hukukuna göre savaş esirleri konusunda şu seçeneklerden birinebaşvurulur:

1- Öldürme: Savaş esirlerini öldürmenin caiz olduğu konusunda İslâm hukukçuları görüş birliği içindedir. Çünkü Allah Resûlü'nün (sav) bazı savaş esirlerinin öldürülmesini emrettiği tevatür yoluyla sabittir. Mekke'nin fethi günü Hilal b. Hatel, Abdullah b, -Ebi's-Serh ve Mukays b. Hubâbe hakkında böyle bir emir vermiştir.

2-  Köle edinme: Savaş esirlerinin köle edinilmesi veya Müslümanlara zımmî olarak bırakılması mümkündür. Ebû Hanife ve İmam Mâlik'in görüşü budur.

3- Fidye ile salıverme: Esirleri, bir bedel karşılığında serbest bırakmak demektir. Bu bedel; mal, nakit para, savaş malzemesi veya başka menfaatler olabilir. Nitekim Bedir esirleri fidye karşılığı serbest bırakılırken, bazıları para temin edemeyince, Allah Resulü (sav) on Müslüman çocuğa okuma yazma öğretmelerini emretmiş ve onları bunun karşılığında salıvermiştir

Hanefîlere     göre     esirlerin     mal     karşılığı     salıverilmesi     prensibi neshedilmiştir. Çünkü bu, düşmanın gücünün artmasına yol açar. Şafiî, Mâliki ve Hanbeli mezheblerine göre, fidye ile salıverme caizdir. Bedir esirleri hakkındaki uygulama bunun delilidir. Hanefi'lerden İmam Mu-hammed de, Müslümanların mal ve paraya ihtiyaçları bulunması durumunda fidye karşılığı salıvermeyi kabul eder.

4- İmam Ebû Yûsuf ve Muhammed'in de aralarında bulunduğu İslam hukukçularının büyük çoğunluğu esir değiş  tokuşunu caiz görür.  İmam Azam'ın bu konuda lehte ve aleyhte görüşü olduğu nakledilmiştir.

5- Bedelsiz salıverme: Esirlerin hiçbir şey alınmaksızın salınması Ebû Hanife. Mâlik ve Ahmed b. Hanbel'e göre caiz değildir. Çünkü bu, düşmanın gücünün artmasına sebep olur.

 
Ders

 
Eski çağlarda savaş esirleri işkencelerle öldürülür; bazı milletlerde de çok ağır işlerde kullanılır, bütün insanî haklarını kaybederlerdi. İslâmiyet esirlik kurumunu böyle bir hâlde buldu. Esirlere işkenceyi yasaklayarak şefkat ve merhametle davranılmasını emretti. Onlardan köle ve câriye edinilenlerin her firsatta azat edilmelerini büyük bir sevap vesilesi saydı. Bazı Hanefî hukukçularına göre savaş esirlerinin köle olarak kullanılması hükmü neshedilmiştir.

[15] Bkz. 203 no.lu hadis-i şerif.