๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 09 Aralık 2010, 12:14:23



Konu Başlığı: Peygamber efendimizin insanlara çağrısı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 09 Aralık 2010, 12:14:23
Bâb: Peygamber Efendimizin (Sav) İnsanlara Çağrısı

 

277- Abdullah b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Muaviye b. Amr bize Ebû İshâk'tan, o Humeyd'den, o Enes b. Mâîik'ten (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) bir kavimle savaşacağı zaman sabah olmadan savaşmazdi. Eğer ezan sesi işitirse durur, eğer işitmezse sabah ile onlara hücum ederdi. Hayber'e gece vakti varmıştık.[11]

 
Şerh

 
"Eğer ezan sesi işitirse durur, eğer işitmezse sabah ile onlara hücum ederdi" ifadesinde Allah Resulü'nün (sav) bir beldeye ansızın saldırmayıp sabahı beklediği ve ezan sesini duyması hâlinde saldırıdan geri durduğu beyan edilmektedir.

 
Hüküm

 
îslam hukukuna göre, bir beldeye saldırmanın meşru olabilmesi için onlara davetin ulaşmış olması ve onların bunu reddederek anlaşmaya yanaşmamaları, yahut daha önce yaptıkları anlaşmayı tek yanlı olarak bozmuş olmaları gerekir. Allah Resulü (sav) sabah ezanını bir beldenin dinî kimliğinin ölçüsü olarak görür, ona göre hareket ederdi.

 
Ders

 
İslam, kendisine bağlananlar ve anlaşmalı bağlaşıkları için merhamet ve hoşgörüyü öne çıkarırken, düşmanca tavırlar sergileyenlere karşı daima ölçülü sertliği benimsemiştir. Bunu bizzat Allah Resûlü'nün (sav) döneminde görmek mümkündür. Dolayısıyla günümüzde tek yanlı olarak söylendiği Islamiyetin barış ve hoşgörü dini olduğunu söyleyip kuvvet ve kılıç boyutunu örtmeye çalışanlar, bunun yanlışlığım er geç göreceklerdir. Evet İslamiyet barış ve hoşgörüyü benimser, fakat yeri geldiğinde çok sert tedbirlerin alınmasını da teşvik eder. Müslümanlara sürekli ihanet eden Medine Yahudilerinin başlarına gelenler bunun en açık delilidir.

Bâb: Peygamber Efendimizin (Sav) İnsanlara Çağrısı

 

278- Abdullah b. Mesleme bize anlatarak Mâlik'ten, o Humeyd'den, o Enes b. Mâlik'ten (ra) naklederek dedi ki:

Allah Resulü (sav) Hayber gazası için sefere çıktı ve oraya geceleyin ulaştı. O, bir kavme gece vakti vardığında sabah olmadan hücuma geç­mezdi. Sabah olunca Yahudiler kazmaları ve kürekleriyle çıktılar. O'nu görünce "(Eyvah) Muhammedi Ordu!" dediler. Allah Resulü (sav) nida etti: Allahü Ekber! Yıkılsın Hayber! Biz bir kavmine sahasına indiğimizde ne kötü olur uyarılanların sabahı![12]

 
Şerh

 
Bu hadis-i şerifin şerh ve hükmü için bir önceki 277 no.lu hadis-i şerife bakınız.

 
Bâb: Bineklinin Terkisinde Gelmek

 

279- Yahya b. Bükeyr bize anlatarak dedi ki: el-Leys bizeYunus'tan, o Nâfi'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra) şunu nakletti:

Fetih Günü Allah Resulü (sav) Mekke'nin yüksek bir yerinden ardında Üsâme b. Zeyd, Bilâl ve beraberinde Osman b. Talha ile indi. Beytullah'm avlusunda devesini çöktürdü ve Osman'a Kabe'nin anahtarını getirmesini emretti. (Osman) kapıyı açtı ve Allah Resulü (sav) Üsâme, Bilâl ve Osman ile içeri girdi. Günün uzun bir vakti içeride kaldıktan sonra çıktı. İnsanlar (Kabe'ye girmek) için yarıştılar. İlk giren Abdullah b. Ömer olmuştu. Bilâl'ı kapının arkasında ayakta gördü. Ona "Allah Resulü (sav) nered namaz kıldı?" diye sordu.O da kendisine Allah Resûlü'nün (sav) namaz kıldığı yeri işaret etti.

Abdullah (b. Ömer) der ki: Ona kaç rekat kıldığını sormayı unuttum.[13]

 
Şerh

 
Bu hadis-i şerif daha önce namaz ve hac bölümlerinde de geçmişti. Burada yer verilme sebebi ise Mekke'nin Fethi sırasında Allah Resûlü'nün (sav) Usâme b. Zeyd'i terkisine almış olmasıdır. Bundan çıkan hüküm savaşta aynı bineğe iki kişinin kullanabileceğidir.

[11] Buhârî, salât/358, ezân/575, cum'a/895, buyû/1986, 2076, 2081, cihâd/2675, 2679, 2725, 2769, 2855-2856, ehâdîsu'l-enbiyâ/3116, menâkıb/3374, megâzî/3774-3775, 3876-3880, 3889-3891, nikâh/4695-4696, 4762, 4771, et'ime/4968, 5005, zebâih/5102, libâs/5511, edeb/5717, da'avât/5886, kefarât/6220, i'tisâm/6786, 6788; Müslim, hac/2395, 2428, 2431, nikâh/2561-2562, 2564, 2566, cihâd/3360-3362; Tirmizî, nikâh/1015,  1034, siyer/1470, menâkib/3857; Nesâî, mevâkît/544, nikâh/3290-3291, 3327-3329, îd/4265; Ebû Dâvud, nikâh/1758, harâc/2601-2604, 2615, et'ime/3253; İbn Mâce, nikâh/1899, 1947, ticârât/2263, menâsik/3106; İbn Hanbel, bakî musnedi'l-müksirîn/11505, 11554, 11635, 11697, 11770, 11960, 12052, 12155, 12208 12218 12282, 12401, 12465, 12553, 12626, 12665, 12993, 13019, 13049, 13086,' 13272* 13359, 13471, 13589; Mâlik, cihâd/891, câmi/1374; Dârimî, nikâh/2144-2145, 2462

[12] Bkz. 277 no.lu hadis-i şerif.

[13] Bkz. 47 no.lu hadis-i şerif.


Konu Başlığı: Ynt: Peygamber efendimizin insanlara çağrısı
Gönderen: Ceren üzerinde 18 Mayıs 2017, 13:24:51
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden ve onun ögütlerini dinleyen kullardan eylesin inşallah...