๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 13 Aralık 2010, 18:07:01



Konu Başlığı: Mekke'nin kurulması
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Aralık 2010, 18:07:01
Mekke'nin Kurulması

 

Hz. İsmail, daha sonra bu bölgeye yerleşen Cürhümîlerden bir kızla evlendi. Kendisi ibranî, Cürhümîler Yemenli Araplarındandı. Mekke bu şekilde İsmail oğllari ve Cürhümîler tarafından Kabe merkezli bir yerleşim merkezine dönüştürüldü.

Kabe, yangın ve seller sebebiyle birkaç kez inşa ve tamir görmüş bir mabettir. Son inşası ise Peygamber Efendimiz (sav) zamanında olmuş ve bu yapımında Hz. İbrahim'in (asilk temellerine riâyet edilmeyerek daraltılmıştır. Allah Resûlü'nün (sav) beyan ettiği husus da budur. O'nun (sav) meşhur hakemliği de bu sırada gerçekleşmiş ve Hacer-i Esved'in yerine konulmasyla ilgili ihtilafı O çözmüştür.

 
Ders

 
Bu hadis-i şerften çıkarabileceğimi en mühim ders, insanların yerleşik ve kemikleşmiş inançlarını, gelenek ve göreneklerini değiştirmenin güçlüğüdür. Sosyal bir dönüşüm gerçekleştirmek isteyen herkes ve her hareket bunu dikkate almalıdır. Aksi hâlde, yıllar içinde sabır ve özenle oluşturulmuş bir düzenin bir anda sarsılması ve dönüştürülmek istenen insanların öncekinden daha sıkıntılı bir duruma düşmeleri muhtemeldir. Sevgili Peygamberimiz büyük bir davetçi ve toplumun nabzını tutmayı iyi bilen bir önder olarak, eşi Hz. Âişe'nin (r.anhâ) gayet mantıklı görünen arzusunu işte böyle dışlamıştır. Çünkü O, halkın Cahiliye toplumunun değerlerinden tam olarak sıyrılmamış olmadığını, dolayısıyla inançları ve gelenekleriyle yakından ilgili bir unsuru değiştirmenin üzerlerinde olumsuz etki uyandıracağını öngörmüştür. O'nun bu sağduyu ve basireti bizlere de örnek olmalı, kaş yapalım derken göz çıkarmaktan çekinmeliyiz. Unutmamak gerekir ki, her şey herkesle konuşulmadığı gibi her zaman da her yerde konuşulmaz. İnsanlara akılları nispetinde hitap etmek de yine Efendimizin davet ahlakından öğrendiğimiz mühim derslerden biridir.
 
Bâb: Mekke'nin Fazileti Ve Kuruluşu

 

185- Müsedded bize anlatarak dedi ki: Ebu'l-Ahvas bize Eş'as'tan, o el~ Esved b. Yezîd'den, o Âişe'den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resûlü'ne (sav) Kabe'nin önündeki duvarın (Hicr), Beytullah'a dâhil olup olmadığını sordum. "Evet" buyurdu.

"Öyleyse niçin Kabe'ye katmadılar?" dedim.

"Kavminin imkânları yetmedi" buyurdu. "Kapısı niye yüksek?" diye sorduğumda şöyle buyurdu:

Kavmin, dilediklerini içeri koyup dilediklerini de koymamak için böyle yaptı. Keşke kavminin cahiliye dönemiyle ilişkileri -bu kadar-yakın olmasaydı. Çünkü duvarı Kabe'nin içerisine dâhil edip kapısını da yer seviyesine indirmemden dolayı kalplerinin nefret etmesinden korkuyorum.[6]

 
Şerh

 
Kavminin imkânları yetmedi" buyurdu" ifadesinde bir önceki hadiste de geçen temelleri eksiltme durumunun mâlî sebeplere dayandığı gibi bir açıklama ortaya çıkmaktadır.

 
Hüküm

 
Mekke'nin kuruluşu ve Kabe'nin yapımıyla ilgili ayrıntılar için bir önceki 184 no.lu hadis-i şerife bakılabilir.

 
Bâb: Mekke'nin Fazileti Ve Kuruluşu

 

186- Ubeyd b. İsmail bize anlatarak dedi ki: Ebû Üsâme bizeHişâm'dan, o babası vasıtasıyla Aışe'den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) -hanımına hitaben- buyurdu ki: Kavminin küfür devriyle bağları taze olmasaydı Kabe'yi yıkar ve İbrahim'in (as) temelleri üzerine yeniden inşa ederdim. Çünkü Kureyş onun binasını eksik yapmıştır. Ve ona bir de kapı yapardım.[7]

 
Şerh

Ve ona bir de kapı yapardım" ifadesinde murat edilen, Kabe'ye bir de arka kapı yapma arzusudur.

 
Hüküm

 
Kabe, İbnu'z-Zübeyr tarafından Allah Resûlü'nün (sav) arzusuna uygun olarak yeniden inşa edilmişse de, yaptığı değişiklikler Yezid tarafından iptal ettirilerek tekrar eski hâline döndürülmüştür.

 
Ders

 
Allah Resûlü'nün (sav) öngördüğü sakıncanın doğruluğu, Emevîler döneminde ortaya çıkmış ve bizzat O'nun arzusuna uygun olarak yapılmış olmasına rağmen sırf hasmı tarafından yaptırıldığı bahanesiyle değişiklikler iptal edilerek eski hâline dönüştürülmüştür, buradan çıkan ders, toplum üzerinde kapsamlı etkisi olabilecek adımların, mutabakat ve uzlaşmayla atılması gereğidir. Aksi hâlde doğru bile olsalar, toplumun bir kesimi tarafından benimsenmeme ihtimali daima varolacaktır.
 
Bâb: Mekke'nin Fazileti Ve Kuruluşu

 

187- Beyân b. Amr bize anlatarak dedi ki: Yezîd bize Cerîr b. Hâzim'den, o Yezîd b. Rûmân'dan, o Urve kanalıyla Âişe'den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Ey Âişe! Keşke kavminin cahiliye dönemiyle bağlan böyle yakın olmasaydı. Emrederdim, yıkılıp dışarıda bırakılanı içeri katar, kapısını yer seviyesine indirir, doğu ile batı kapısı olmak üzere iki kapı yapardım. Böylece Beytullah'ı İbrahim Peygamberin (as) yaptığı şekle getirirdim.

Abdullah b. ez-Zübeyr'i (ra) Kabe'yi yıkıp (yeniden yapmaya) sevkeden de buydu.

Yezîd (er-Rûmân) anlatır: Abdullah b. ez-Zübeyr Kabe'yi yıkıp yeniden yaparken ben de bulundum. Kendisi bu yeri Hicr'den Kabe'nin içine kattı. İbrahim Peygamberin (as) yaptığı temelleri, deve hörgüçleri gibi taşlar hâlinde gördüm.

Hadisi Yezîd'den nakleden Cerîr şöyle demiştir: Ona, "Temellerin yeri neresidir?" diye sordum. "Hemen" dedi ve onunla Hicr'e girdim. Bana yerlerini gösterdi ve "İşte şurasıdır" dedi. Hicr'den olan bu bölümün altı zira kadar olduğunu tahmin ettim. [8]

 
Şerh

 
Hadisin lafızları daha önce 184 no.lu hadis-i şerifte şerh edilmiştir.

[6] Bkz. 184 no.lu hadis-i şerif.

[7] Bkz. 184 no.lu hadis-i şerif.

[8] Bkz. 184 no.lu hadis-i şerif.