๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 08 Aralık 2010, 13:01:24



Konu Başlığı: Kuran tefsiri bölümü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 08 Aralık 2010, 13:01:24
KİTÂBU TEFSÎRİ'L-KUR'ÂN
 
KUR'AN TEFSİRİ BÖLÜMÜ

Bâb: İmam "Gayri'l-Mağdûbi Aleyhim Vele'd-Dâllîn" Dediğinde

 

324- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Sümey'den, o Ebû Salih'ten, o Ebû Hüreyre'den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu M: İmam "Gayri'l-mağdûbi aleyhim vele'd-dâllîn" dediğinde "âmin" deyin. Her kimin (âmin) sözü, melekle-rinkine rastlarsa, geçmiş bütün günahları bağışlanır.[1]

 
Şerh

 
Âmin! deyin" ifadesi, Fatiha sûresinin sonunda imamın ardından söylenir. Bununla ügili hüküm daha önce Namaz bölümünde beyan edilmişti.(Bkz. 88 no.lu hadis-i şerif) İmam Buhârî, hadise Kur'ân tilâvetiyle ilişkisinden dolayı bu bölümde de yer vermiştir. Bu hadis, aynı zamanda ilgili ayet-i kerimenin tefsiri mahiyetindedir.

Bâb: "İbrahim Ve İsmail Kabe'nin Temellerini Yükseltiyordu.."

 

325- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize İbni Şihâb'dan, o Sâ-lim'den, o Abdullah b. Muhammed b. Ebî Bekr'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra), o Allah Resûlü'nün (sav) hanımı Âişe'den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Görmedin mi kavmin Kabe'yi inşa ettikleri zaman, İbrahim'in (as) temellerinden eksilttiler?

Dedim ki: "Ey Allah Resulü! Onu İbrahim'in (as) temellerine tekrar oturtsanız olmaz mı?"

Bunun üzerine şöyle buyurdu: Keşke kavminin küfür dönemiyle bağları yakın olmasaydı, (o zaman yapardım).

Abdullah (ra) der ki: Eğer Âişe (r.anhâ) bunu bizzat Allah Resû-lü'nden (sav) dinlemişse, Allah Resûlü'nün (sav) Hicr'in yanındaki rükünleri istilâm etmeyi terk ettiğini görmezdim. Ancak Kabe'nin İbrahim'in (as) temelleri üzerine tamamlanmadığı da gerçektir.[2]

 
Şerh

 
Kabe'nin binasıyla ilgili bu hadis-i şerif daha önce (180 no) geçmiş ve orada tafsilatlı olarak açıklanmıştı. İmam Buhârî, hadisi bab başlığındaki ayet-i kerimenin tefsiri niteliğinde görerek burada da zikretmiştir. Bab başlığındaki ayet-i kerimenin tamamı şöyledir:

"Hani İbrahim o Beytin temellerini, İsmail ile birlikte yükseltiyordu: fEy Rabbimiz, bizden kabul buyur. Şüphesiz hakkıyla işiten ve bilen Sensin.                     

Ey Rabbimiz, ikimizi de Sana teslimiyette sabit kıl. Soyumuzdan da müslüman bir ümmet yetiştir, bize ibadet edeceğimiz hac amellerini göster, tevbemizi kabul et. Çünkü tevbeleri en çok kabul eden ve hakkıyla merhamet eden Sensin Sen!

Ey Rabbimiz, zürriyetlerimizin içinden, onlara Senin ayetlerini okuyacak, onlara Kitabı, hikmeti öğretecek, iyice temizleyecek bir peygamber gönder. Şüphesiz yegâne galip, tam hikmet sahibi Sensin, Sen!" (Bakara, 125-127)


[1] Buhârî, tefsîru'l-Kur'ân/4115, ezân/738-740, da'avât/5923; Müslim, salât/618-621; Tirmizî, salât/232; Nesâî, iftitâh/918-921; Ebû Dâvud, salât/800-801; İbn Mâce, ikâmetuVsalât/841-843; İbn Hanbel, bâkîmusnedi'l-müksirîn/6890,6946, 7337, 7774, 9428, 9541; Mâlik, nidâ/180-182; Dârimî, salât/1218.

[2] Bkz. 180 no.lu hadis-i şerif.