๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 14 Aralık 2010, 17:21:51



Konu Başlığı: Gümüşün zekatı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 14 Aralık 2010, 17:21:51
Bâb: Gümüşün Zekâtı

 

164- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Amr b. Yahya el-Mâzinî'den, o babasından, o Ebû Saîd el-Hudrî'den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Beş ukiyeden az miktar (gümüş) için zekât yoktur. En az üç yaşında beş deveden aşağısında da zekât yoktur. Beş vesaktan az mahsulden de zekât yoktur.

Muhammed b. el-Müsennâ bize anlatarak dedi ki: Abdülvehhab bize Yahya b. Saîd'den, o Amr'dan, o babasından, o Ebû Saîd el-Hudrî'den (ra) şunu nakletti: Allah Resûlü'nü (sav) böyle buyururken dinledim.[2]

 
Şerh

Beş ukiyeden az miktar (gümüş) için zekât yoktur" ifadesinde zekâta konu olacak malın gümüş olarak değerinin asgari miktarı belirtilmiştir. Bu miktar ulemânın ittifakıyla 200 dirhem gümüşe karşılık gelmektedir.

 
Hüküm

 
Bu hadis-i şerife göre 200 dirhem ve fazlası gümüşe bir yıldan uzun süre sahip olan kimse zekât ile mükellef olur. İyâz, Ebû Ubeyd'den şunu naklet-miştir: Abdülmelik b. Mervân zamanına kadar dirhemin kesin ağırlığı bilinmiyordu. O, âlimleri topladı ve bu heyet her on dirhemin yedi miskâle eşit olduğunu tayin etti. 

Buna göre gümüş esas alındığı takdirde nisap 200 dirhem (561.2 gr) gümüş olmaktadır.

 
Ders

 
Zekâtın toplum hayatının sağlıklı bir şekilde devamı üzerinde çok olumlu tesirleri vardır. Düzenli bir şekilde zekât verilen bir toplumda, yoksulluk denen olgu zaman içerisinde ortadan kalkacak, servetlerin âtıl kalmasının önüne geçilecek, sanayi ve ticaret canlı olacaktır. Unutmamak gerekir ki ekonomik canlılığın ölçüsü, halk içinde sınırlı bir zümrenin tekelinde toplanmış ve âtıl durumda bekleyen servet değil, tabana yayılan ve arz talep dengesini diri tutan bir dağılımdır.

[2] Bkz. 163 no.iuhadis-i şerif.