๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 15 Aralık 2010, 17:12:40



Konu Başlığı: Binek hayvanı üzerinde vitir
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Aralık 2010, 17:12:40
Bâb: Binek Hayvanı Üzerinde Vitir

 

112- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bana Ebû Bela- b. Ömer'den, o Saîd b. Yesâr'dan şunu nakletti:

Abdullah b. Ömer (ra) ile Mekke yolu üzerinde gidiyordum.

(Saîd dedi ki:) Sabah vaktinin girmesinden korkunca indim ve vitir kıldım. Sonra İbni Ömer'e yetiştim. Abdullah bana 'Neredeydin?' diye sordu. Ben de "Sabahın girmesinden korktum. İnip vitri kıldım" dedim.

Abdullah şöyle dedi: Senin için Allah Resûlü'nde (sav) uyulacak güzel bir örnek yok mu?

'Tabii var' diye cevap verdim. Bunun üzerine şöyle dedi:

Allah Resulü (sav) deve üzerinde vitir namazı kılardı.[16]

 
Şerh

 
Senin için Allah Resûlü'nde (sav) uyulacak güzel bir örnek yok mu?" ifadesinde bir âlimin yol arkadaşına dönük olarak bilmediği bir hususu öğretmesine yönelik güzel bir numune mevcuttur.

"O, devesi üzerinde vitir kılardı" ifadesiyle ilgili olarak binek cinsinin fark etmediği bilinmelidir. Yani bu binek deve olabileceği gibi, binilmesi caiz olan başka taşıma vasıtaları da olabilir.

Tahâvî der ki: Kûfelilerden nakledilen görüş, vitir namazının binek üzerinde kılınamayacağı yönündedir ki bu sünnet-i sabitenin hilâfına bir görüştür. Bu görüşü savunanlardan bazıları Mücâhid vasıtasıyla gelen rivayette, tbni Ömer'in de (ra) bineğinden inerek vitri yerde kıldığı haberini delil göstermektedirler. Hâlbuki bu, üstteki hükümle yani binekte kılabilme ruhsatıyla çelişmeyen bir haberdir. Çünkü binekten inip yerde kılmak daha faziletlidir.

 
Hüküm

 
Nafile namazların binek üzerinde kılınabileceği hususunda mezhepler arasında ittifak vardır.

Farz namazlara gelince bu konuda Hanefî mezhebi diğer mezheplerden farklı olarak, zaruret bulunmadıkça farzların binek sırtında kılınmasını caiz görmemektedir. Hanefî âlimlerine göre farz namazlar belli vakitleri olan ibadetlerdir. Dolayısıyla bunlar için mola verilmesi mümkündür. Yine bineğin huysuz olması vb. sebeplerle zaruret hâlinin doğması durumunda farz namazın da binek üzerinde kılınması caiz olur.

 
Ders

 
Yüce dinimizin en temel prensiplerinden biri olan Kolaylaştırıcı Olmak prensibi burada bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Namaz, dinin direği ve Müslümanın gündelik hayatının ayrılmaz ibadetidir. Bu ibadetin kolay eda edilebilmesi için İslam Peygamberi her türlü kolaylığı bizzat yaşayarak tanımıştır. İşte binek sırtında namaz kılınabilmesiyle ilgili ruhsat da bu bağlamda değerlendirilmelidir.

Uçak, tren vb . kara nakil vasıtalarında yolculuk edenler, namaz vakitlerinde mola verilmemesi durumunda namazlarını oturdukları koltuklarda îmâ yoluyla kılabilirler. Ancak namazların, yerde kılınması elbette daha faziletlidir.

Hadis-i şeriften çıkarılacak ikinci ders; Allah Resûlü'nün (sav) örnek kişiliğıyle ilgilidir. Gerzçekten Kur'an'ın da emrettiği üzere, O'nan hayatı ve sözlerinde bizler için çok güzel örnekler mevcuttur. İş, bunları araştırıp bularak sınırları dâhilinde Müslümanların bilgi ve yararına sunmaktır. Hadis-i şerifte adı geçen büyük sahabî Abdullah b. Ömer (ra) bunu yapmış ve arkadaşına binek üzerinde namaz kılınabileceğini öğretmiştir.

[16] Buhârî, cum'a/944-945, 1032-1033, 1040; Müslim, salâtu'l-musâfirîn/1129-1136; Tirmizî, salât/434; Nesâî, salât/486, kıble/736, kıyâmu'l-leyI/1668-1670; Ebû Dâvud, salât71034-1035; İbn Mâce, ikâmetu's-salât/1190; İbn Hanbel, nıusnedu'l-müksirîn/4240, 4289, 4292, 4716-, 4959, 5798, 5880, 5943, 5946; Mâlik, nidâ/249; Dârimî, 1543.