๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Camiul Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 14 Aralık 2010, 17:20:29



Konu Başlığı: Beş devenin altındaki hayvan için zekat
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 14 Aralık 2010, 17:20:29
Bâb: Beş Devenin Altındaki Hayvan İçin Zekât Ödenmez

 

165- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Muhammed b. Abdirrahman'dan, o babasından, o Ebû Saîd el-Hudrî'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Beş vesaktan az hurmada zekât yoktur. Beş ukiye gümüşten aşağısında zekât yoktur. Üç yaşında beş deveden aşağısında zekât yoktur.[3]

 
Şerh

 
Üç yaşında beş devedene aşağısında zekât yoktur" ifadesiyle hayvanlarla ilgili asgari sınır belirlenmiş olmaktadır.

 
Hüküm

 
Hanefî mezhebine göre deve, sığır ve koyun, zekâta tâbidir. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'in aksine, Ebû Hanife atlarda da zekâtı gerekli görür. Ticaret için elde bulunmadıkça, atlara zekât gerekmemesi tercih edilen görüştür.

Bunlardan develerde sınır üç yaşını tamamlamış 5 deve ve üstüdür. Sığırda 15 sığır, koyunda 40 koyundur.

 
Ders

 
Zekât, sanılanın aksine mal ve ürünlerin bereketini sağlayan, kesilen saç misâli daha gür ve gümrah çıkmasını temin eden bir ibadettir. Zekât bir ibâdet olduğu kadar İslam devletinde verilmesi zorunlu olan bir vergi türüdür. Bu noktada Müslümanların keyiflerine bırakılmış da değildir. Nitekim Hz. Ebû Bekir (ra) Allah Resûlü'nün (sav) vefatını firsat bilerek zekât vermek istemeyen kabilelerle sırf bu sebeple savaşmış ve bunlar, mürted yani dinden çıkanlar olarak adlandırılmıştır.
 
Bâb: Beş Vesakın Altındaki Mahsûl İçin Zekât Ödenmez

 

166- Müsedded bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Muhammed b. Abdirrahman'dan, o babasından, o Ebû Saîd el-Hudrî'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Beş vesak altındaki mahsulde zekât olmaz. Üç yaşında beş deveden aşağısında zekât olmaz. Beş ukiye gü­müşten aşağısında zekât olmaz.[4]

 
Şerh

 
Beş vesak altındaki mahsulde zekât olmaz"   ifadesi,    tarım   ürünleri   için   belirlenen   asgari   zekât    sınırını

Tarım ürünleri ve meyveler, yağmur suyu ile veya masraf yaparak sulama durumuna göre onda bir veya yirmide bir zekâta tâbidir. Bu zekâta "öşür" adı verilir. Ebû Hanîfe'ye göre tarım ürünlerinde nisap cereyan et-inez. Topraktan insan emeği ile yetişip çıkan buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, patlıcan, şeker kamışı gibi öşür arazisi ürünlerine, az olsun çok olsun, öşür adıyla zekât gerekir.

"Tarım ürünlerinden hasat zamanı (yoksulun) hakkını verin." (En'âm, 141); "Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın helâl ve temiz olanlarından Allah için harcayın." (Bakara, 267) âyetleri

tarım ürünlerinin de zekâta konu olduklarını göstermektedir.

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre ise, tarım ürünlerinin nisabı bir tondur. Bir tona (5 vesak) ulaşmayan hububat ile insanların ellerinde bozulmadan bir yıl kadar kalmayacak sebzelere öşür gerekmez.

Şafiî, Mâliki ve Hanbeliler de 5 vesakı tarım ürünleri için nisap miktarı olarak almışlardır.

 
Ders

 
Zekât, toplumsal hayatın en önemli sigortalarından biridir. Servetin âdil dağılımının en güzel araçlarından biri de zekâttır. Kuralına uygun olarak zekât dağıtılan bir toplumda, sosyal huzursuzluk, işsizlik ve sosyal çalkantı yaşanmayacak, herkesin karnı bir şekilde doyarak ekonomik canlılık sağlanacaktır.
 
Bâb: Meyvesini, Hurmasını, Toprağını Veya Ekinini Satan Kimse

 

167- Haccâc bize anlatarak dedi ki: Şube bana Abdullah b. Dinar'dan, o İbni Ömer'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) meyvenin olgunlaşıncaya kadar satılmasını yasakladı. Olgunlaşması ile neyin murat edildiği sorulduğunda şöyle buyurdu: Kusur ve afeti gidinceye kadar.[5]

 
Şerh

 
Kusur ve afeti gidinceye kadar" ifadesinde satışa konu meyvenin olgunlaşma ölçüsü zikredilmektedir.

 
Hüküm

 
Henüz dalındaki meyvenin kabala satışı anlamına gelen müzâbene satışı Hanelilere göre fasittir. Ağaçtaki, kuruyunca azalacak olan meyvenin miktarını tam olarak tahmin etmek mümkün olmadığından, bunda taraflar için aldatma söz konusudur. İslâm hukukunda esas olarak riskli satışlar yasaklanmıştır

 
Ders

 
Yüce dinimiz, toplumsal huzuru ve ekonomik istikran zedeleyecek türden uygulamaları temelde dışlamış, bu tür uygulamalarla mücadele edilmiştir. Bunlardan biri de henüz dalındaki veya tarladaki hasat edilmemiş, devşi-rüip bir kenara yığılmamış tarım ürünlerinin, tahmini olarak satışıdır. Bunun ne tür sakıncalar doğuracağı ve anlaşmazlıklara yol açacağı aşikârdır. İşte \Bsağın sebebi budur.


[3] Bkz. 163 no.lu hadis-i şerif.

[4] Bkz. 163 no.lu hadis-i şerif.

[5] Buhârî, zekât/1391, buyÛ/2026-2027,2035-2036, 2039, 2043-2044, 2053, musâkât/2206; Müslim, buyû/2827, 2829-2830, 2834-2841, 2846-2850; Tirmizî, buyûl 147-1148, 1221; Nesâî, eymân/3860, buyû/4443-4446, 4456-4458, 4460, 4462, 4464, 4473, 4475; Ebû Dâvud, buyû/2917, 2923-2924; İbn Mâce, ticârât/2205, 2256, 2259-2260; İbn Hanbet, musnedu'l-müksirm/4260, 4264, 4296, 4418, 4637, 4705, 4756, 4768, 4816, 4859, 4883, 4937, 5023, 5040-5041, 5188, 5216, 5242, 5263, 5597, 5785, 6034, 6088; Mâlik, buyû/1127, 1140; Dârimî, buyû/2442.