Konu Başlığı: Ücret Kapsamına Giren Diğer Sosyal Haklar Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Temmuz 2012, 19:14:10 D) Ücret Kapsamına Giren Diğer Sosyal Haklar: 1) İşçiye Yapılan Sosyal Yardımlar : İşçiye akitle belirlenen ücret dışında yeme, içme, giyim eşyası gibi yardımlar yapmak prensip olarak zorunlu değildir. Ancak bu gibi yardımlar iş akdinde yer alır veya örfen yaygın bulunursa buna uymak gerekir. Hadis-i şerifte şöyle buyurulur : «O, Allah'ın elinizin altında kıldığı kardeşinizdir. Onlara yediğinizden yediriniz, giydiğinizden giydiriniz. Onlara yapabilecekleri işleri yükleyiniz,..» [427] Bu hadis, yeme içme ve giyecek masraflarının işverene ait olduğuna işaret etmektedir. Hadisin bazı rivayetlerde kölelerle ilgili olarak nakledilmesi, sonucu değiştirmez. Bu konuda yapılacak düzenlemeler ve meydana gelecek örfler İslâm hukukunun ruhuna uygun düşer. Bu sosyal yardımlar iş akdinde şart koşulur veya daha sonra yapılan toplu iş sözleşmelerinde cins, nevi ve miktarları belirlenerek yer alırsa ücrete dahil olur. Hanefîler yalnız süt annenin yeme içme ve giyecek gibi şeyler karşılığında emzirmesini geçerli saymışlar [428] fakat bunun dışındaki işlerde yemek, giyim eşyası gibi şeylerin miktarının tam olarak tesbit edilemeyeceğini öne sürerek, bunların ücret kapsamına alınmasını kabul etmemişlerdir. Meselâ, bir işçi 40 bin lira para, bir de yemek ve giyim eşyası karşılığında çalışmayı kabul etmişse, yemek ve giyim eşyasının bedeli tam olarak belli olmadığı için gerçek işçilik ücreti meçhul kalır. İşçi iyi kalite yemek ve değerli kumaştan elbise ister, işveren en ucuzunu vermeyi yararına daha uygun bulur. Bu durum anlaşmazlığa yol açabilir. Bu yüzden bunların bedeli tam olarak belirlenemeyince, iş akdi de muteber olmaz. Diğer yandan iş akdinde yer almamakla birlikte bu sosyal yardımlar örfen yaygın olarak veriliyorsa, bunlar iş akdinde şart koşulmuş gibi işlem görür. Ancak bu konuda örf de yoksa bunlar işverenin bir lütuf ve sadakası olur [429] Mâlikîlere göre ise örf deliline dayanarak yeme, içme, giyim ve mesken gibi ekonomik değeri olan şeyler ücret sayılarak, iş akdi yapılabileceği görüşü benimsenmiştir [430] Dayandıkları delil Ebu Hureyre'nin şu sözleridir : «Ben, Gazvan'ın kızına yiyecek ve ayakkabı karşılığında işçilik yaptım. Hayvana bindiği vakit yardım eder, inincede arkasından takip ederdim.» [431] Kanaatimizce, günümüzde lojman, yiyecek, giyecek, ilaç gibi sosyal yardımların para karşılığı tam olarak hesaplanabildiği için, bu konuda bilinmezlik kalmamıştır. Toplu iş sözleşmelerinde bunların para olarak birim değeri, meselâ; verilecek elbisenin cins ve nevi, yemeğin para veya kalori değeri de yer almakta, bu konularda çıkabilecek anlaşmazlıklar önceden giderilmektedir. İşçiye 40 bin lira ücret, 10 bin lira yemek, 5 bin lira elbise, 5 bin lira da yakacak yardımı yapılsa, bu işçinin aylık maaşı 60 bin lira demektir. Burada, anlaşmazlığa yol açacak bir bilinmezlik söz konusu değildir. İşçiye başkası tarafından verilen hediye ve bahşişler ücrete mahsup edilemez. Lokanta, otel ve tamirhane gibi yerlerde çalışanlara, müşteriler hizmetlerinden memnun kaldıkları için bahşiş verirler. Bu bahşişler hibe hükümlerine tâbi olup, işçi buna, kabzetmekle mâlik olur. Ancak bahşişler işverene veya müessese adına verilmiş olur yahut da hepsi bir araya toplanmış bulunursa, *iş akdindeki şartlara veya örfe göre işlem yapmak gerekir [432] Doktorla; hastayı iyileştirdiği takdirde ücret almak, iyileştiremediği takdirde ise hiç ücret almamak, bir avukatla suçluyu beraat ettirmek şar tiyle ücret tesbit etmek, beraat ettiremezse hiç ücret almamak üzere anlaşma yapılsa, İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre böyle bir iş akdi geçerli değildir. Çünkü, tedavi etmek veya beraat ettirmek mümkün olmazsa işçi hiç ücret alamayacağı için, çalışma karşılıksız, kalmış olur. Mâlikîler _ise böyle, bir sözleşmeyi geçerli saymıştır. Modern hukukta da bu gibi anlaşmaları yasaklayan hükümler vardır. Kanaatimizce, normal çalışma yapıldığı halde meydana gelme veya gelmeme ihtimali bulunan işlerde bir asıl ücret, bir de iş olursa ikramiye veya ödül niteliğinde ilâve bîr ücret olmak üzere ikili ücret belirlemek mümkündür. Meselâ; bir doktor normal tedavi için 50 bin lira, hastayı iyileştirdiği takdirde ise 25 bin lira ilâve ücret talep etse, bu fazlalık hasta iyileşince ikramiye veya hediye olarak verilmiş sayılır [433] [427] Buhari iman. 22 Itk 15.müslim eyman. H. 40 [428] Bakara, 233. [429] Ali Haydar, Düraru'l-Hukkâm, c. I, s. 926; Mecelle, mad. 43, 576. [430] ez-Zühaylî, el-Fikhu'1-İsIâmî fî Uslûbihi'l-Cedîd, c. I, s. [431] İbn Mâce. , . .. [432] Ali haydar, age. c I. s. 918 mecelle, mad. 567. [433] Fahr şakfe, age. s. 97. Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 185-188. |