๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Temmuz 2012, 14:44:50



Konu Başlığı: Kıdem Tazminatı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Temmuz 2012, 14:44:50
II — Kıdem Tazminatı:


Uygulamada, işçiye işten ayrılırken, daha önce o iş yerinde çalıştığı süreler dikkate alınarak işverenin vermekle yükümlü tutulduğu belli miktardaki tazminata «kı­dem tazminatı» denir. İşçi daha önceden, çalışmasının kar­şılığı olan ücreti ve diğer sosyal haklan tam olarak al­dığı için gerçekte işverenden bir alacağı kalmamıştır. Bu niteliğine göre kıdem tazminatı çalışma karşılığı olan üc­retin bîr cüz'ü müdür, yoksa sosyal yardım veya ikra­miye kabilinden bir lütuf mudur?. Bu noktalan açıklığa kavuşturmak gerekir.

İslâm hukukuna göre, isçiye ödenecek ücretin, akit sırasında anlaşmazlığa yol açmayacak biçimde belirlen­mesi gerekir.

Hadisi şerifte şöyle buyurulur: «Kim bir işçiyi kiralarsa, ona vereceği ücreti bildir­sin» [455]

Kıdem tazminatının miktarını, iş akdinin yapıldığı sırada bilmek mümkün değildir. Yıllarca çalışmak üzere bîr fabrikaya giren işçinin meselâ, 15 yıl sonra işten ay­rılırken alacağı kıdem tazminatının miktarı, ancak işten ayrılma tarihinde tam olarak hesaplanabilir. Çünkü bu tazminat, İş Kanunu madde 14, fırka 9-10 da belirtil­diği gibi son ücret üzerinden hesaplanır. Bu. durum, emek­lilik veya başka nedenlerle topluca işten ayrılmalarda, iş­vereni altından kalkamayacağı yükler altına sokmaktadır. Meselâ son yıldaki ücret ortalaması aylık 70 bin TL. olan 25 yıllık, sigortalı bir işçi, toplu iş sözleşmesiyle yıllık 45 gün kıdem tazminatı hakkı elde etmişse, alacağı toplam tazminat şöyle olur : Her yıl için 105 bin lira olunca, 25X105.000=2.625.000 lira toplam tazminat miktarı olur. Bir yıl içinde 100 kişinin işten ayrıldığı düşünülür­se, bunların alacağı tazminat miktarı 262 milyon 500 bin lira tutar. İşyerinin, ekonomik kriz nedeniyle kapanması halinde ise çok daha büyük sayıda işçi tazminat isteye­cek ve işveren iflasla karşı karşıya gelecektir. Kimi za­man İşverenin mal varlığının bile mevcut işçilerinin kı­dem tazminatını karşılayamadığı uygulamada görülmüş­tür. Bu sakıncaları göz önünde tutularak kıdem tazmi­natı, memurların emeklilik ikramiyesinde olduğu gibi Sos­yal Sigortalar Kurumu tarafından üstlenilmelidir. İşçi ve işverenden kesilen sigorta pirimleri içinde «emeklilik kı­dem tazminatı» için bir hisse bulunursa kurum bu kesintileri de işletir, yeni gelirlerle çoğaltır ve işçi emekli olur­ken topluca bir para alma imkanına kavuşur. [456]