Konu Başlığı: Zekat Gönderen: Ekvan üzerinde 05 Ocak 2012, 18:04:14 ZEKAT Zekat, İslam'ın beş şartından biridir. Zekat hususi mallardan, hususi bir şekil üzere belirli şahıslara verilmek üzere çıkarılan miktardır. Zekat olarak ödenen meblağ, sahibini günahlardan ve cimriklikten temizlediği, malının bereketlenmesine ve çoğalmasına vesile olduğu için ona zekat ismi verilmiştir. Zekat, hicretin ikinci yılı Medine-i Münevvere'de farz kılındı. Onun farz kılınması; Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit olduğu için inkâr eden din-, den çıkar. Delili Kur'an-j Kerim'de 22 yerde geçen ayeti kerimelerdir. Ayeti kerimelerden bazıları şunlardır: "Namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin..." Başka bir ayel-i kerime'de Yüce Allah, Peygamber (s.a.v.)'e hitaben şöyle buyurmaktadır: "Onların mallarından sadaka al ki, bununla kendilerini (günahlarından) temizlenmiş, onunla (iyiliklerini) bereketlendirmiş olasın" (Tevbe: 9/103) Resullullah (s.a.v.), Buhari ve Müslim'de İslam'ın beş şey üzerine kurulduğunu buyurarak zekatı da bunlar arasında saymıştır. Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kimseye mal verir, o da zekatını vermezse, o mal kıyamet günü kel bir yılana dönüsün Yılanın iki gözü üstünde iki siyah nokta vardır. O, mal sahibinin boynuna sarılacak ve her iki çenesine yapışacaktır. Sonra, 'ben senin malınım, ben senin hazinenim, diyecektir." [1] Bundan sonra peygamberimiz (s.a.v) şu ayeti okur: "Allah'ın kereminden kendilerine verilen nimetlere cimrilik edenler, onun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis o, kendileri için serdir Cimrilik yaptıkları şeyler Kıyamet günü boyunlarına dolandınlacaktır." (Alı İnııan: 3/ISO) Dünyada zekatı vermemekte ısrar edenlerden zekat zorla alınır. Eğer vermemekte im ar eder, yahut almak isteyene karşı bir kuvvet ve zorluk teşkil ederse onlara gerektiğinde savaş açılmalı, bu şekilde zekatın alınması sağlanmalıdır. Çünkü zekat islami bir vergidir. Toplanma ve dağıtma işini bizzat devlet ve yetkili kurumu yapmalıdır. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammedin O'nun resulü olduğuna şehadet edip, namazı kılıp ve zekatı verinceye kadar, insanlarla savaş etmekle emrolundum. Bunu yaparlarsa, kanlarım ve mallarını benden muhafaza etmiş olurlar..." [2] Başka bir hadisi şeriflerinde Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: "Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz ve mallarınızı zekatla koruyunuz.”[3] Kendisine zekat düşüp, zekatın verilmesi lazım.geldiği halde o maldan zekat verilmediğini bilen bir kimsenin o malı satın alması veya o maldan yemesi haramdır. Kendisine zekat düşen meyve ve hububatta mal olgunlaşmaya başlamakla artık sahibi o maldan tasarruf edemez. Hatta o maldan sadaka dahi çıkarıp veremez. Çünkü o malda artık fakirlerin ortaklığı vardır. Zekata tabi olan maldan biçicilere ücret vermesi; yeşil buğday, yeşil bakla, kırmızı hurma veya üzümü yemesi veya tasarrufta bulunması caiz değildir. Netice itibarıyla o maldan tasarruf etmeye hakkı yoktur. Bu durumdaki mallardan tasarruf ettiği taktirde haram işlemiş olur ve haram olduğunu bilerek böyle yapan kimse İslam yönetiminde ta'zir cezasıyla cezalandırılır. Zekat, İslamın temel rükünlerinden biri olduğu için, inkâr eden kâfir olur. Zekatın vacip olmasının genel olarak beş şartı vardır: 1- Müslüman olmak. 2- Hür olmak. 3- Tam mülkiyete sahip olmak. 4- Nisaba malik olmak. (Zekat miktarına ulaşmak) 5- Ay hesabı ile bir sene geçmiş olmak. Yani o mala sahip olduktan sonra ay hesabıyla bir yıl geçmiş olması şarttır. -------------------------------------------------------------------------------- [1] Buhari, 1338 [2] Buharı, 5: Mıisliuı.19 [3] Tahercıni, Dcyk'ini, Miisnediil Fırdevs |