Konu Başlığı: Talakın Sayıları Gönderen: Ekvan üzerinde 27 Ekim 2011, 18:13:03 Talakın Sayıları Hür erkek için üç talak, köle için iki talak vardır. Talaktan sonra hemen yapılan istisna ve talakı herhangi bir sıfata ve şarta bağlamak sahihtir. Nikah kıyılmadan önce vaki olan talak geçerli değildir. Dört kişinin talakı geçerli olmaz. Bunlar, çocuk, deli, uykuda olan ve zorlanandır. Talak ile ilgili Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: " Boşama iki defadır, (ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle salmaktır." (Bakara: 2/229) Yani ondan sonra geri dönme mümkün olan boşama iki defadır. Resulullah (s.a.v.): "Helaller içerisinde Allah'a en sevimsiz olanı boşamadır." [7] buyurmaktadır." Talakı sıfata bağlamakla sıfatlar tahakkuk ettiğinde talak vaki olur. Mesela kişi karısına, 'Yağmur yağdığı zaman boşsun.' demesi gibi sıfatların tahakkuk edilmesi ile karısı boş olur. Talakı şarta bağlamakla da o şart tahakkuk ettiğinde yine talak vaki olur. Bunun da misali, mesela kişinin karısına,' Eğer evden çıkarsan boşsun.' gibi şartlı lafızlarla o işin tahakkuku halinde yine karısı boşanır. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Müslüman şartlarının yanındadır" [8] Nikah akdinden önce yapılan boşama geçersizdir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Nikahtan önce talak olmaz." [9] Başka bir hadiste Rasulallah (s.a.v) "İnsanoğlunun sahip olmadığı bir şeyi nezretme, malik olmadığı bir köleyi azat etme ve malik olmadığı (nikahlamadığı) bir kadını boşama hakkı yoktur" [10] Baliğ olmayan çocuğun, aklı başında olmayan delinin ve uykuda olan kişinin talaklarının sahih olmadığını Peygamberimiz (s.a.v) bize şöyle bildirmiştir: "Üç kişiden kalem kaldırmıştır, Uyanıncaya kadar uyuyan kişiden, buluğ çağına erene kadar çocuktan ve akıllanana kadar deliden." [11] Zorlanan kişinin de boşanması caiz değildir. Peygamberimiz (s.a.v): "Zorlama altında ne boşama geçerlidir. Ne de köle ve cariyeyi azat etmek." [12] Boşama şu dört halde olur: 1) Vacib olan boşama: Muti olan kimseye vaciptir. Yani, dört aydan fazla eşiyle münasebette bulunmayacağına dair yemin edendir. Dönmediği takdirde onu boşaması gerekir. Ayrıca karı-koca arasında anlaşmazlık bulunup ta’yin edilen hakemler boşanmalarında maslahat olacağına hükmetmeleri durumunda vacip olan bir boşama şeklidir. 2) Müstehab olan boşamadır ki, "Sünni" olarak da isimlendirilir: Kocanın, karısının haklarında kusurlu olması yahud kadının iffetli olmaması durumunda olup kendisinde cinsi münasebetin yapıldığı temizlik dönemidir. Bu dönemden önceki hayız müddetinde de cima olmamış olmalıdır. 3) Haram olan boşamadır ki, buna 'Bid'i boşama' da denir: Kadının hayızlı olduğu bir sırada yahut temiz olup, o temizlik döneminde onunla ilişkide bulunmuşsa veya o temizlik döneminden önceki hayız döneminde ilişkide bulunduğu halde vaki olan boşamadır. 4) Mekruh olan boşamadır: Yukarıdaki durumların dışındaki boşama durumudur. Talak'ın rükünleri şunlardır: 1) Boşayan: Boşayanın koca olması, baliğ olması, akıllı olması ve boşama süresinde serbest olması şarttır. Koca olmayanın boşaması sahih değildir. Ayrıca çocuğun, delirme ve bayılma gibi kişinin mazur sayılacağı aklının başında olmama durumu ve haksız yere zorlananın boşaması sahih değildir. Mazereti olmadan aklı zail olan, mesela zaruret olmaksızın sarhoş edici bir şey içine gelince, onun boşaması geçerlidir. 2) Kast: Bilerek boşama lafzını kendi manasında kullanmaktadır. Şayet başkasının sözünü naklediyorsa, mesela, "Falan kişi karım boştur, dedi." der yahut bilmeden dili sürçerse, veya başka dilde "Boşama" lafzını kullanıp manasını bilmiyorsa, boşama vaki' olmaz. Lakin kasdının bu olmadığını reddetmesi, ancak söylediğine delalet eden bir karine ile kabul edilir. Mesela adı "Tarık" olan bir kadına ''Talik" der ve: "Benim kasdım onu çağırmak idi, lakin dilim sürçtü ve 'Tarık' diyeceğime 'Tâlık' dedim" demesi gibi. Yahut "Tallâktuki" deyip "Dilim sürçtü, 'Talebtuki' diyecektim", demesi gibi. İşte bu gibi durumlarda, karinenin mevcudiyetinden dolayı kocanın iddiası kabul edilir. Ama şaka olarak yahud karısı karanlıkta olup, onu yabancı biri sanarak böyle bir şey diyecek olursa, boşama vaki' olur. Çünkü şaka ve onun yabancı biri olduğunu sanma, boşama lafzını başka tarafa çekmeye yeterli değildir. Böyle bir durumda, "Ben, başka bir şeyi kasdettim" diyemez. 3) Zevce: Velevki ric'iyye ve asli iddeti bittikten sonra muaşerette bulunulan olsun: o da zevce hükmündedir. İddet konusunda bunu daha genişçe anlatacağız. Mülk-i yemin ile kendisiyle ilişkide bulunulan bundan hariçtir. Ona boşama düşmez. 4) Velayet: Yani boşanan kadının, boşama esnasında boşayanın karısı yahut onun hükmünde olmasıdır. Yabancı birine yahut muallak veya yerine gelmiş bain talakla boşanmış olana "Boşsun" demenin bir anlamı yoktur. Bu durumdaki birine "Boşsun" yahut "Seninle evlendiğim takdirde boşsun" diyecek olsa, bu hükmü olmayan bir laftan ibarettir. Bu kişi: "Hangi kadınla evlenecek olsam o, benden boştur" derse durum yine budur. Çünkü henüz velayet hakkı yoktur. 5) Siga'ya gelince, ayrılığa delalet eden lafızdan ibaret olup iki nevidir. Bunlar sarih ve kinayi boşamadır. Sarih: Boşanmadan başka bir manaya gelmeyen ve dolayısıyla boşanmanın vukuu için niyyete ihtiyaç duymayan lafızdır. Ancak zorlanan kimse bundan hariçtir. Onun için niyyet önemlidir. Kinaye: Hem boşamaya ve hem de başka manaya gelen ve niyyete ihtiyaç duyan lafızdır. Kişi boşamaya niyyet eder ama, telaffuz etmezse yahud boşama lafzını fısıldar ama, kulakları normal duyuyor olduğu halde kendisi bile duymayacak kadar sessiz söylerse, boşama vaki' olmaz. Sarih boşama üç lafızdır: Talak (boşama), firak (ayrılma) ve serah (salıverip serbest bırakma) ile bunlardan türeyen kelimelerdir. Tallaktuki (seni boşadım), enti talikun (sen boşsun), ya mutallaka (ey boşanan) farraktuki (senden ayrıldım), enti mufarikatun (sen ayrısın), serrahtuki (seni salıverdim), enti musarrahatun (salıverilmişsin) lafızları gibi. Şayet koca, "Benim için boşama vaciptir" ya da "Bana boşama düşer" der ve susarsa, bu, sarih boşamadır. Yine, "Allah, seni benden boşattı" diyecek olursa sarih boşama olur. Kinayenin lafızları çoktur: "Artık evli değilsin", "Benden uzaksın." "Defol babanın evine git" "Aramızda bir bağ kalmamıştır", "Seni kendime haram kıldım," "Başının çaresine bak", "Haydi git artık", "Benim artık sana ihtiyacım yok.'Vs. Bu sözleri kullanırken niyeti boşama ise, boşama vaki' olur. Ama niyetinde boşama yoksa, vaki' olmaz. Çünkü burada boşama kasdı yoktur. Hür olan kocanın üç defa boşama hakkı vardır. Velev ki karısı bir cariye olsun. Kölenin ise, karısı hür bir kadın olsun cariye olsun yine iki boşama hakkı vardır. Çünkü talakta kocaya itibar edilir. Nitekim, "Boşama erkeklere ve iddet de kadınlara aittir." Allahu Teala şöyle buyurmuştur: "Nikah bağı erkeğin elindedir" (Bakara: 2/237) Sahih görüşe göre, boşamaları cem'etmek haram değildir ve geçerlidir. Üç boşamayı bir sözle söylemenin yahut tek mecliste üçünü söylemenin sadece bir ric'i boşama olacağını söylemek ise, hem Kitab'a, hem sünnetin sarihine ve hem de icma-ı ümmete muhaliftir. Onun için dört mezhebin alimleri, hakim bu şekilde fetva verdiği takdirde, hükmünün bozulacağını açıkça beyan etmiştir. Boşamada istisna sahihtir. İstisna, "İlla" (ancak, hariç...) ve benzeri istisna edatlarıyla boşamalardan birini veya ikisini hariç tutmaktır. İstisnanın sahih olabilmesi için beş şart vardır: 1) Yemin ile onu ifade etmesi. 2) Sözünü bitirmeden önce istisnaya niyyet etmesi. 3) Onunla yeminin hükmünü kaldırmayı kasdetmesi. 4) En azından kendisi duyacak kadar sesini yükseltmesi., 5) İstisna edilenin kendisinden istisna yapılanı kapsayacak şekilde olmaması. Nefes alacak kadar susmadan daha uzun bir müddet geçtikten sonra istisna yapılırsa, istisna yapılmamış olur. Nefes almak için, sesin kesilmesi yahut kendisini yakalayan bir öksürük için susar ve hemen ardından söylerse zarar vermez. Yemin ettikten sonra ona niyyet eder yahut ona hiç niyet etmemişse istisna olmaz. Yine onunla yeminin hükmünü kaldırmayı kasdetmez, onunla telaffuz etmez veya telaffuz edip kendisi bile duymayacak kadar sessiz söyler yahud istisna edilen kendisinden istisna yapılanı kapsıyorsa zarar verir. Mesela, "Seni, üç talak hariç üç defa boşadım" derse üç talakla boşanmış olur. [13] [7] Ebu Davud, 2178; İbni Mace, 2018. [8] İbni Mace, 2045. [9] Hakim, 2/205. [10] Tirmizi, 1181, Ebu Davud, 2190. [11] Ebu Davud, 4403. [12] EbuDavud, 2193. [13] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 462-466. |