Konu Başlığı: Bedende Kefalet Gönderen: Ekvan üzerinde 20 Aralık 2011, 19:48:33 BEDENDE KEFALET Kendisinde kul hakkı bulunan bir kimse için onun yerine bedenen kefil olmak caizdir. Kefalet, kitap sünnet ve icma ile meşrudur. Kitaptan delil. Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor "Onlar şöyle dediler: Ey vezir! Doğrusu bunun büyük bir ihtiyar babası var (bununla teselli oluyor), onun için yerine birimizi al, çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz." (Yusuf: 12/78) Kefalet; tanımı ayrıca şu şekilde de olabilir: "Karşılıklı arzu ve borç hususunda iki zimmeti birbirine bağlamak' şeklindedir. Kefalet, zamanın bir çeşidi olup, kişinin kendisini veya malını hazır kılmaya mahsustur. Allah (c.c.) hakkı olan içki ve hırsızlık hakkı gibi şeyler için kefalet caiz değildir. Kısas ve kazf haddi gibi bir kul hakkından dolayı, hüküm meclisine getirilmesi gereken birini getirme ile ilgili bir yükümlülüktür. Ödünç alınmış ya da gaspedilmiş bir malı getirmeyi kendi üzerine almaya da denir. Kefil, kefil olduğu kimseyi getirip teslim etmekle sorumluluktan kurtulur. Kefalet fıkıhta, "Hımale", "Zamane" ve "Ze'âme" gibi kavramlarla da isimlendirilebilir. Kefalette; kefil, asil, mekfulun leh ve bir de mekfulun bih bulunur. 1- Kefil: Kendisi üzerine kefil olunun can, mal, borç veya işi yerine getirmeyi üzerine alan kimsedir. Kefilin akıl, baliğ ve kefalete izin alarak asilin malında mutlak tasarruf sahibi olması gerekir. Kefile, zamin, zâ'im, hamîl ve kabîl de denir. 2- Asil: Borçlu olan kimsedir, kendisine kefil olunur. Ergin, akıllı, hazır ve kefalete razı olması şart değildir. Aksine, çocuğa, deliye ve hazır bulunmayana kefil olmak caizdir. Kefil, kefaleti yerine getirirken bunların hiç birine danışmaz, işlerini kendiliğinden yapar. 3- Mekfulun leh: Alacaklı kimsedir. Kefilin kim olacağını bilmesi şarttır. 4- Mekfulun bih: Bu da, kefil olanın ödemesi gerekli olan can, mal, borç veya iştir. [1] [1] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 331-332. |