> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Dört Mezheb Fıkhı > Abdestin Şartları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdestin Şartları  (Okunma Sayısı 3964 defa)
25 Ocak 2010, 13:50:35
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 25 Ocak 2010, 13:50:35 »





Abdestin şartları, vücûbunun, sıhhatinin, hem vücûbunun hem de sıh­hatinin şartları olmak üzere üç kısma ayrılır. Vücûbunun şartlarından mak­sat, mükellefin abdest almasını vâcib kılan şartlardır. Ki bu şartların tü­münü veya bir kısmını üzerinde taşımayan bir kimsenin abdest alması vâcib değildir. Sıhhatinin şartlarından maksat, bu şartlar gerçekleşmediği tak­dirde alınan abdestin sahîh olmayacağı demektir.

Hem vücûbunun hem de sıhhatinin şartlarından maksat ise, bu şart­lardan biri gerçekleşmediği takdirde abdest almanın vâcib olmayacağı ve alınsa da sahîh olmayacağı demektir. Bunları açıklamaya çalışalım:

Vücûbunun şartları:

1. Bulûğ: Erkek olsun kadın olsun bulûğa ermeyen bir kimseye ab­dest almak vâcib değildir! Ama alacak olursa abdesti sahîh olur. Sözgeli­mi bulûğa ermeden bir saat önce abdest almış olsa, sonra da bulûğa ererse abdesti bozulmamış olup devam eder. Bu abdestle namaz kılabilir. Böyle bir durumla her ne kadar çok az karşılaşılsa da yolcuların ve çöl gibi suyu az yerlerde ikâmet edenlerin bunu bilmesinde fayda vardır.

2. Namaz vaktinin girmesi: Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı na­mazlarından birinin vaktinin girmiş olması, ileride namaz vakitleri bahsin­de açıklanacaktır. Bu vakitlerden biri gelip çattığında mükellef birinin, üze­rine farzolan namazı kılması gerekli olur. Namaz, abdest veya onun yerine geçecek bir şey (teyemmüm gibi) alınmadan helâl (sahîh) olmayacağı­na göre, kişinin namaz kılmak için abdest alması farz olur. Vaktin girme­siyle namaz, kişinin üzerine genişletilmiş bir vecîbe olarak farzolur. On­suz kabul edilmeyecek olan abdest de böyle... Genişletilmiş vecîbenin mânâsı şudur ki: Mükellefler namazı vaktin başında kılacakları gibi, orta­sında veya sonunda da kılabilirler. Vaktin sonuna doğru gelinip de geriye sadece abdest alınıp namaz kılabilecek kadar bir zaman kalırsa bu du­rumda daraltılmış bir vecibe olur. Mükellef, bu durumda acilen abdest alıp namaz kılmak zorundadır. Abdest ve namazı bundan sonrasına bıraka­cak olursa günahkâr olur. Farz namazı kılmak isteyenin abdest alması farz olduğu gibi, nafile namaz kılmak isteyenin de abdest alması farzdır. Nafi­le namaz kılacak olan birinin (eğer yoksa) hemen abdest alması farzolur. Nafile de olsa abdestsiz olarak namaz kılmak haramdır.

Vaktin girişinin sadece abdestin vücûbu için bir şart olduğu anlaşıl­dıktan sonra bilinmelidir ki: Vaktin girişinden önce alınan abdest sahîh olur. Yani vaktin girişi, abdestin sıhhat şartı değildir. Yalnız abdest alanın özür sahibi biri olmaması gerekir.


Mâlikîler: Özürlü kimsenin, vaktin girişinden önce ve sonra aldığı abdestler sahîhtir demişlerdir.

Hanefiler dediler ki: Özürlü kimsenin vaktin girişinden önce aldığı abdest sahîhtir. Sözgelimi öğleden önce abdest alır, sonra da öğle vakti gi­rerse bu abdesti bozulmuş olmaz. Bununla öğle namazını kılabilir. Öğlen vakti çıkıncaya kadar da abdestinin hükmü devam eder. Öğle vakti sona erip çık­makla abdesti de bozulmuş olur. İkindi namazım, yeniden abdest almadan kılamaz. Bahsi gelince de, vakti çıktığından ötürü abdestinin bozuluş sebebi anlatılacaktır.

Sayfanın üst tarafında anlatılanlar, Şafiî ve Hanbelî mezheblerine gö­redir.


Meselâ sürekli olarak kendisinde si­dik akıntısı bulunan bir insanın, ancak vakit girdikten sonra abdest alma­sı sahîh olur. Nitekim bunun izahı, ma´zûr kimseler bahsinde yapılacak­tır.

3. Eski abdest bozulmuş olacak: Meselâ bir kişi, öğle namazı için abdest alır da bu abdesti gün boyunca bozulmasa yeniden abdest alması vâcib olmaz. Çünkü bu abdesti sahîh olmakta devam etmektedir. Vaktin girişinden önce mevcûd bulunan bir abdest de sahîhtir.

4. Abdest almaya muktedîr olmak: Hastalık veya benzen hallerden ötürü suyu kullanamayan kimsenin, ileride teyemmüm bahsinde de açık­lanacağı üzere, abdest alması vâcib olmaz. Kullanmak için su bulama­yan kimseler de hastalar hükmündedirler.

Bu saydıklarımız, abdestin, üzerinde ittifaka varılan vücûb şartlarıdır.

Özet olarak diyebiliriz ki: Mükellef kişi, abdestli değilse, vaktin girişiyle abdest almak mecburiyeti altına girer. Yalnız bu kişi, suyu kullanmaya da muktedîr olmalıdır. Sıhhatinin şartları:

1. Abdest alınacak su, temizleyici bir su olmalıdır: Abdest alacak olan kişinin, bu suyun temizleyici olduğunu zannetmesi yeterlidir.

2. Abdest alan mümeyyiz olmalıdır: Mümeyyiz olmayan çocuğun aldığı abdest sahîh değildir. Bu, bir varsayım olup, “abdestsiz çocuğun Mushaf´a dokunmasına mâni olunmalıdır” diyenler bu varsayıma ihtiyaç duyabilirler.

3. Abdestle yıkanacak organa suyun ulaşmasına mâni bir engel bu­lunmamalıdır: Meselâ elde, yüzde, başta veya ayaklarda derinin dış yü­züne suyun ulaşmasına mâni bir engel bulunduğu takdirde bu abdest sa­hîh olmaz. Yine aynı şekilple elde veya yüzde donmuş yağ, balmumu ve­ya hamur bulunur da bunfar suyun deriye ulaşmasına engel olurlarsa alı­nan abdest sahîh olmaz.

Abdest almakta olan kişide abdeste zıt bir durum meydana gelme­melidir. Meselâ abdest almakta olan kişide, yüzünü ve ellerini yıkadıktan sonra abdesti bozacak bir durum meydana gelirse bu kişi, abdeste yeni­den başlamaya mecbur olur. Ancak özürlü kişilerden olursa yeniden ab­dest alması zorunlu olmaz. Meselâ sürekli sidik akıntısına müptelâ olan bir kişiden abdest esnasında bir veya birkaç damla sidik damlayacak olursa yeniden abdest alması gerekmez.

Hem vücûbunun hem de sıhhatinin şartları:

1. Akıllı olmak. Delinin, saralının, bunağın, baygının abdest almaları vâcib değildir. Bunlardan biri abdest alacak olursa bu abdesti sahîh olmaz. Şöyle ki: Bunak biri abdest alır da birkaç dakika sonra bu hastalı­ğından kurtulup iyileşecek olursa bu abdestiyle namaz kılması sahîh ol­maz. Deli de bu hükme tâbidir. Bunak, saraya düşmüş ve baygın kimse­lere gelince (şuurları yerinde olmadığından ötürü) bunların abdest almaları zaten düşünülemez. Ancak bunu anlatmaktaki gayemiz, Allah Teâlâ-nın bu hallerde, bütün mükellefiyetleri ortadan kaldırdığını bildirmek için­dir. Yine de bu hallere müptelâ kimselerin abdest aldıklarını farzedecek olursak, bunların almış oldukları abdestler sahîh olmaz. Şunu bilmek ge­rekir ki, ibâdetler karşısındaki şer´î tasarruflarla, günlük hayattaki mua­meleler karşısındaki şer´î tasarruflar aynıdır. İbâdetlerde olduğu cjibi mu­ameleleri yapanların da akıllı kimseler olmaları vâcibdir. Akılsızların mua­meleleri geçerli olmaz.


Hanefiler dediler ki: Delilik ve sar´aya düşmek, abdeste zıt durum­lardandır; abdesti bozarlar. Bu nedenle akıllılık, abdestin sıhhat şartların­dan biri olmaktadır. Daha önce de görüldüğü gibi akıllılık, abdestin vücub şartlarından idi. Böylece hem vücûbunun hem de sıhhatinin şartlarından bi­ri olmaktadır.

Hanefiler dediler ki: Bunak, sözlerini birbirine karıştıran ve sakin olmasına, kimseye sövmemesine, şuursuzca yürümemesine rağmen yine de ne yapacağını bilemeyen, hülâsa tedbiri bozulan kimsedir. Bu durumdaki kimselerin ibâdetleri, çocuğunki gibi sahîhtir. Ancak mükellef değildirler. Bunamamak, sadece vücub şartıdır. Sıhhat şartı değildir.


2. Kadının, aybaşı ve nifastan sonraki lohusalık kanlarından temiz olması. Bu haldeki kadınların abdest almaları vâcib değildir. Alacak olsa­lar ve aldıktan birkaç dakika sonra temizlenecek olsalar, bu abdestleri, sıhhat şartına uyulmadığı gerekçesiyle sahîh ve muteber olmaz. Ama yi­ne de aybaşı hâlini geçirmekte olan bir kadının hatırlama kabilinden ol­ması dolayısıyla her namaz vaktinde abdest alıp önceden namaz kıldığı yerlerde oturması menduptur. Fakat unutulmasın ki bu abdest, sadece bir şekilden ibarettir. Namazı anmak ve unutmamak içindir.

3. Uyku ve gafletin olmaması. Uyumakta olan kişi, ilâhî rahmet do­layısıyla mükellef olmamaktadır. Gafil (dalgın) da böyledir. Bunlar şayet abdest alsalar bile bu abdestleri bâtıldır, geçersizdir. Bazıları sanarlar ki: Uyuyan kişi, sadece kendi yatağında veya bir başkasının yatağına uza­narak uyuyan kişidir. Böyle birinin uyurken abdest alması zaten düşünü­lemez. Bizim burada uyuyan kişiden kastettiğimiz şudur: Uyurken kalkıp hareket eder. Hatta yine uyurken evinden dışarı çıkar. Bu kimseler hissetmeseler bile uyur-gezerken abdest alabilirler. Benim bir komşum var­dı. O da bu uyur-gezerlerdendi.

4. Müslüman olmak. Şu mânâda ki: “Gayr-ı müslim” birinden abdest almasını isteyemeyiz. Ama küfür halindeyken de namaza ve na­mazın vesilelerine (abdest ve teyemmüme) muhatabtır. Terkinden dolayı da azâb görecektir. Ama müslüman olmadan aldığı abdest de sahîh de­ğildir.


Malikiler dediler ki: Müslüman olmak sadece sıhhat şartıdır. Kâ­firler şerîatin hükümlerine muhatap olmaları dolayısıyla ibadetle mükellef­tirler. Terkettikleri gerekçesiyle de azaba maruz kalacaklardır. Ancak bu iba­detleri de müslüman olduktan sonra sahîh olabilir. Küfür halindeyken ya­pacakları ibadetler sahîh olmaz. Çünkü niyet olmaksızın hiçbir ibadet sahîh olamaz. Ayrıca niyetin de sahîh olabilmesi için müslüman olmak şarttır. Hanefiler dediler ki: Müslüman olmak abdestin sadece vücûb şartlarındandır. Hem vücûbunun ve hem de sıhhatinin şartlarından değildir. (Mâlikîlerin hilafına.) Kâfir, şerîatin hükümlerine muhatab değildir. Hanefîle...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdestin Şartları
« Posted on: 26 Nisan 2024, 16:36:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdestin Şartları rüya tabiri,Abdestin Şartları mekke canlı, Abdestin Şartları kabe canlı yayın, Abdestin Şartları Üç boyutlu kuran oku Abdestin Şartları kuran ı kerim, Abdestin Şartları peygamber kıssaları,Abdestin Şartları ilitam ders soruları, Abdestin Şartlarıönlisans arapça,
Logged
04 Mayıs 2018, 02:31:22
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 04 Mayıs 2018, 02:31:22 »

Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Mayıs 2018, 02:36:39
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.958


« Yanıtla #2 : 04 Mayıs 2018, 02:36:39 »

Aleyküm Selam.  Rabbim bizleri abdestin şartlarına uyanlardan eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Mayıs 2018, 14:14:50
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 04 Mayıs 2018, 14:14:50 »

Ve aleykümüsselam Abdest namazın namaz da cennetin anahtarıdır Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes