> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Büyük Şafi Fıkhı > Vekilin Tasarrufunun Sınırı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vekilin Tasarrufunun Sınırı  (Okunma Sayısı 1635 defa)
22 Şubat 2010, 16:18:40
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 22 Şubat 2010, 16:18:40 »



Vekalet, rükün ve şartlan tam olarak tahakkuk edip sabit olduktan sonra, vekil, vekil tutulduğu hususta tasarruf etme hakkına sahip olur. Ancak bu tasarrufun sınırı nereye kadardır? Bunu vekil´e isnad edilen vekalet konusuna göre tesbit etmeye çalışacağız.

teker ölü olarak.bulunan kişiyi öldürmediklerine dair yemin etmeleridir. Yemin´in sekli

ÖIdürmed? ve k?* öldürdüğünü de

yin etmeleridir. Yeminin sekli ÖIdürmed? ve k?* öldürdüğünü de

1. Husumetlerde Vekil Tayin Etmek

Husumetlerde vekil tutmak, hâkim huzurunda murafaa davasında vekil tayin etmektir. Bu, günümüzde avukatların müvekkillerini sa­vunması gibidir. Eğer kişi husumet konusunda bir avukata veya başka birisine vekalet verirse, avukat müvekkilinin hakkını isbat etmek için her yola başvurabilir veya avukat, husumeti müvekkilinden uzaklaşurmak için her çareye başvurabilir.

Vekil, müvekkili üzerinde bulunan bir hakkı ikrar etme yetkisine sahip midir?

Bu soruya şöyle cevap verilebilir: Vekil´in böyle bir yetkisi yoktur. Çünkü vekil, sadece münazaa hususunda vekil tayin edilmiştir. İkrar ise başka bir konudur. İkrar, musalahadır (sulh yapmaktır). Bu bakımdan husumet hususunda verilen vekalet, ikrarı (sulh yapmayı) kapsamaz. Dolayısıyla vekil, böyle bir yetkiye sahip değildir. Mal husumetinde vekil tayin edilen kişi, müvekkili için hakkı isbat eder de hâkim de karar verirse, vekil, müvekkili yerine o hakkı kabzedebilir mi?

Buna da şöyle cevap verilir: Burada vekil, müvekili adına o malı kabzedemez. Çünkü vekil, sadece hakkın isbat edilmesi için tayin edilmiştir. Dolayısıyla o malı kabzetme yetkisine sahip değildir. Böyle bir yetki, ne şer´an, ne de örfen bulunmamaktadır; zira örfen kişi, hakkı isbat etmek için avukat´ tutar, fakat avukatın malı kabzetmesine razı olmaz; zira o insanlar genellikle hakkını en iyi şekilde savunacak . avukatları tutarlar. Tutulan bu avukat ise din ve ahlâk bakımından in­sanların en zayıfı olabilir. İnsanlar avukat tutarken genellikle avukatın din ve ahlâkının güzel olmasına dikkat etmezler. Bu bakımdan husumet için tutulan avukat, kabz için elverişli olmayabilir. Husumet için avukat tutmak, avukatın malı kabzetmesine rıza göstermek anlamına gelmez.

2. Kabz İçin Vekil tayin Etmek

Bir kişi, başka bir şahısta bulunan hakkını kabzetmek için vekil tayin ederse, o şahıs da bunu inkâr ederse, vekil, hakkı isbat etmek için muhaseme yapabilir mi?

Burada iki görüş vardır:

Birincisine göre vekil muhaseme yapabilir. Çünkü ancak muhaseme ile hakkı isbat ettikten sonra malı veya alacağı kabzedebilir. Kabz´a izin vermek, o hususta muhaseme etmeye- de izin vermek sayılır.

İkinci görüşe göre vekil, hakkı isbat etmek için muhaseme edemez. Çünkü izin, sadece kabz için verilmiştir. Kabz için verilen izin, lafzen de örfen de muhaseme etmeye delâlet etmez; zira insan bazen birine kabz için vekalet verir, fakat aynı kişinin hakkı isbat hususundaki vekaletine razı olmaz. Çünkü insanlar kabz için dindar, muttaki ve emin kişileri vekil (avukat) tayin ederler. Fakat bu kişiler hakkı isbat hususunda çok zayıf olabilirler. Buna binaen eğer vekil, hakkı isbat etmek için kendiliğinden dava açarsa, hâkim de onun ve müvekkilinin aleyhine karar verirse, bu hüküm geçerli olmaz. Bu hususta muhtemelen ikinci görüş daha doğrudur. Allah hakikati daha iyi bilir.

3- Almak ve Satmak Hususunda Vekil Tayin Etmek

A. Satış Hususunda Vekil Tayin Etmek

Kişi, bir başkasını herhangibir şeyi satmak üzere vekil tayin ettiğinde bu vekalet ya mutlak, ya da kayıtlı olur. Bunların herbirinin de ayrt hükümleri vardır:

Satış Hususunda Mutlak Vekalet Vermek

Satış hususunda mutlak vekalet vermek, bir kişiyi herhangibir malı satmak üzere hiçbir kayıt koymaksızm vekil tayin etmektir. Kendisine mutlak vekalet verilen kişinin şu hususlara dikkat etmesi gejekir:

a. O malı, memleketin parasından başka bir para ile satamaz.

. Zira satış konusunda mutlak vekalet verilmesi, örfen o memleketin parasına bağlıdır. Memlekette iki çeşit para kullanılıyorsa, alışverişlerde daha geçerli olan para ile satmalıdır. Eğer her iki para da eşit oranda geçerli ise daha yararlı olanla satmalıdır. Yarar hususunda da eşitseler, hangisiyle satabiliyorsa, onunla satar.[1]

b. Malı borca satamaz.

Peşin satması halinde az paraya gitse bile borca satamaz. Çünkü vekaletin mutlak olması, paranın derhal alınmasını gerektirir; zira satışta esas olan paranın peşin alınmasıdır. Eğer mal sahibi, malı belli bir zamana kadar borca satmasına izin verirse, vekil´in izin verilen zamana kadar borca satması caiz olur. Ancak izin verilen zamandan daha fazlası için malı borca satamaz. Fakat malın peşin satılmasında müvekkilin zararı varsa veya paranın gasbedilmesi sözkonusu ise borca satılabilir. Müvekkil ´Mallarımı borca satabilirsin´ dese ve belli bir zaman tayin etmese -en sahih görüşe göre- vekalet sahih olur. Bu durumda zaman örfe göre takdir edilir. Eğer bu hususta Örf yoksa müvekkil için en yararlı olan gözetilir.

c. Malı fahiş bir zararla satamaz. Fiyat -çoğunlukla- muhtemel olan miktardır ve bu miktar eksperlerin takdirlerinden çıkan Ölçüyle tesbit edilir. Meselâ alışverişte uzman olan kişiler (eksperler) malın yedi ile. onu arasında gideceğini tahmin ederler de vekil malı beş veya altıya satarsa, bu satış sahih olmaz. Bu üç şarta uymazsa -en sahih görüşe göre- satış caiz olmaz. Eğer malı müşteriye teslim etmişse vekil zâmin olur. Çünkü tasarruf sınırını aşmıştır. Satılan mal müşterinin elinde ise parası verilerek mal geri alınır. Aksi takdirde müvekkil, malın kıymetini isterse vekilden, isterse de müşteriden talep eder. Malın tazminatı müşterinin üzerine olur. Vekil, malın parasını daha önce vermiş olsa da geri alır.

Satışa Bağlı Olan Vekalet

Satışa bağlı olan vekalet şöyle olur: Kişi, mülkünde olan bir malı, bir şahsa satmak veya belli bir zaman içinde satmak veya belli bir para karşılığında sstmak üzere bir vekil tayin eder.

Kişi, malını belli bir şahsa satmak üzere vekil tayin ederse, meselâ ´Benim şu malımı falan adama sat´ derse, vekilin o malı o şahsa satması vacib olur. Çünkü müvekkilin özel bir amacı olabilir. Meselâ satmasını istediği adamın malı şüpheden uzak olabilir. Mal sahibi, malının falan adama satılmasını isterken özel bir amacı yoksa, karineler mal sahibinin kâr etmeyi kasdettiğine delâlet ederse, tayin edilen şahıstan başkasına da satılabilir.

Mal sahibi, malın satışını" belli bir zamanla kayıtlandırırsa, meselâ ´Malımı Cuma günü sat´ derse, Cuma günü satılması gerekir; daha önce veya daha sonra satmak caiz olmaz. Çünkü mal sahibinin tayin ettiği günde bir ihtiyacı olabilir.

Mal sahibi, malın satışını belli bir mekânla kayıüandınrsa, meselâ ´Mahmt falan pazarda sat´ derse, bunda da meşru bir hedefi olursa, meselâ.mal orada daha fazla ediyorsa veya mal orada peşin para ile satılıyorsa veya o pazarın parası daha kaliteli ise (bu hüküm eski za -manlara aittir) o pazardan başka yerde satmak caiz olmaz. Mal sahibinin, belli bir pazar tayin etmesinin özel bir nedeni yoksa, meselâ oradaki para ile diğer pazarlardaki para aynı ise -en kuvvetli görüşe göre- diğer pazarlarda da satılabilir. Çünkü hangi pazarda satılırsa satılsın maksat hasıl olmaktadır. Bu durumda mal sahibinin bir mekânda satış izni vermesi, başka yerlerde de satış izni vermesi anlamına gelir.

Mal sahibi, malının belli bir fiyata satılmasını şart koşarsa, meselâ ´Malımı 100 liraya sat´ derse, vekil, malı 100 liradan daha aşağıya sata -maz. Vekil, o malı semen-i misil veya 100 liradan daha aşağıya satarsa, satış akdi sahih olmaz. Çünkü müvekkilin iznine muhalefet etmiş olur. Ancak vekil, o malı -en sahih görüşe göre- belirtilen fiyattan daha fazlasına satabilir. Çünkü malın belli bir fiyata satılmasını istemek, örf de o fiyattan daha düşük bir fiyata satmamayı istemek anlamına gelir. Eğer belirtilen fiyattan daha fazlasına almak isteyen bir müşteri olursa, o zaman 100 liraya satılması caiz olmaz. Çünkü vekil, müvekkili için en yararlı olanı yapmak mecburiyetindedir. Hatta vekil malı muhayyer olarak satmışsa (muhayyerlik müddeti içinde satıştan vazgeçme şartıyla satmışsa), muhayyerlik müddeti dolmadan o mala daha fazla para veren bir müşteri çıkmışsa alışveriş feshedilir. Vekil alışverişi feshetmese bile alışveriş akdi kendiliğinden fesholur.

Mal sahibi vekil´e, ´BelirtLiğim fiyattan daha fazlaya satma´ derse, vekil, belirtilen fiyattan daha fazlaya satamaz. Çünkü sarahat olduğunda örfün delâletine bakılmaz; zira sarih söz, örfün delâletini iptal eder.

Vekil´in Yakınlıkla İtham Olunacağı Kimselere Mal Satması

Bir malı satmak üzere vekil tayin edilen kişi o malı kendisine sa­tamaz (o malın parasını vererek kendisi alamaz). Ayrıca vekil o malı küçük çocuğu için de himayesinde ve velayetinde bulunan kişiler için de satın alamaz. Çünkü bir malı satmak üzere vekil tayin edilen kişi, örf ve âdete göre o malı ancak başkalarına satabilir. Kendine, küçük çocuğuna, himayesinde veya velayetinde bulunan kimselere satamaz. Eğer bunlara satarsa, alışveriş akdi sahih olmaz. Hatta müvekkil vekil´e, bu hususta izin vermiş olsa dahi satamaz. Çünkü satıcı ile alıcının gayeleri değişiktir. Alıcı daima en ucuz fiyatla almak ister, vekil ise o malı en yüksek fiyatla satmaya gayret etmek zorundadır. Eğer vekil, malı kendisine alırsa, alıcı ile satıcı aynı kişi olur ve alışverişten kasdedilen hedef tahakkuk etmez. Yukarıda saydığımız kişilerin dışındaki yakınlarına sa...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vekilin Tasarrufunun Sınırı
« Posted on: 24 Nisan 2024, 18:30:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vekilin Tasarrufunun Sınırı rüya tabiri,Vekilin Tasarrufunun Sınırı mekke canlı, Vekilin Tasarrufunun Sınırı kabe canlı yayın, Vekilin Tasarrufunun Sınırı Üç boyutlu kuran oku Vekilin Tasarrufunun Sınırı kuran ı kerim, Vekilin Tasarrufunun Sınırı peygamber kıssaları,Vekilin Tasarrufunun Sınırı ilitam ders soruları, Vekilin Tasarrufunun Sınırı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes