> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Büyük Şafi Fıkhı > Şafii için Sulh
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şafii için Sulh  (Okunma Sayısı 1328 defa)
21 Şubat 2010, 00:25:52
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 21 Şubat 2010, 00:25:52 »



Sulh´un Tarifi

Lugatta sulh nizayı kesmek, hasımların arasını bulmak ve onları ba -rıştırmak anlamına gelir.

Şer´î ıstılahta ise sulh, nizayı kaldıran, barışı sağlayan bir akiddir. Sulh´un Meşruiyeti

Sulh, caiz ve meşrudur. Bazen de mendub olur. Allah Teâlâ sulh´un bir hayır olduğunu şu şekilde ifade etmektedir:

Sulh hep hayırdır. (Nisa/128)

Bu ayet, sulh´un meşruiyetinin delilidir. Çünkü hayır olan herşey, Allah´ın şeriatında meşru, şerr olan herşey de yasaktır. Nitekim Allah Teâiâ şöyle buyurmaktadır:

Onların fısıldaşmalarının çoğunda hayır yoktur;, ancak sadaka vermeyi veya bir mâruf işlemeyi veya insanların arasını düzeltmeyi emreden başka. Kim bunu Allah´ın rızasını arayarak yaparsa, yarın biz ona büyük bir ecir (mükâfat) vereceğiz. (Nisa/114)

Sulh´un meşruiyeti hususunda Kur´an-ı Kerim´de bulunan diğer de­lilleri ileride zikredeceğiz. Sünnet de sulh´un meşruiyetine delâlet et­mektedir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Haramı helâl, helâli haram kılmadığı müddetçe müslümanlar arasında sulh caizdir.[1]

Hadiste müslümanlar lafzının özellikle zikredilmesinin sebebi, hi-tabda kastedilenler taglîben onlar olduğu içindir. Ayrıca gayri müslimlerin tâbi olmak durumunda bulunduğu hususlar müstesna, Allah Teâlâ´nın şeriatına uymakla mükellef olanlar da onlardır..

Tüm müslümanların her asırda sulh´un meşru olduğunda ittifak ettik­leri sabittir. Nitekim Hz. Ömer ´Sulh edinceye kadar hasımları geri çevi­riniz. Çünkü meselenin hükmen fasledilmesi, kini miras bırakır´.

Hz. Ömer bu sözü, sahabîlerden bir cemaate söylemiş ve onlardan hiçbiri de buna itiraz etmemiştir.

Sulh´un meşru olduğunda icma-ı ümmet vardır. Sulh´un Hikmeti

İslâm; birlik, beraberlik, kardeşlik, yardımlaşma, tefrikayı ve sebeple­rini ortadan kaldırma dinidir. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

Hepiniz birden Allah´ın ipine sımsıkı tutunun, tefrikaya düşmeyin... (Âli îmran/103)

Allah´ın şeriatının, insanlara, hak sahiplerine, haklarının verilmesini emrettiğini müşahede ediyoruz. Çünkü hak sahibine hakkının verilme­mesi -genellikle- husumete ve kavgaya sebep olur.

Bir de aranızda mallarınızı bâtıl sebeple yemeyin. İnsanların . mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemek için o malları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin. (Bakara/188)

Allah Teâlâ sulh ile haksız yere bir nefsi öldürmeyi bir araya getir­miştir. Çünkü sulh´un olmaması, genellikle ölüme neden olur.

Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda bâtıl (haksız ve gayr-ı meşru) bahanelerle yemeyin, kendi rızanızla yaptığınız ticaret olursa başka. Ve nefislerinizi de öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merha­metlidir. (Nisa/29)

Hz. Peygamber, buğzu ve münazaayı menetmiş, bunların savaşa, -dolayısıyla insanları küfre döndürecek bir savaşa- neden olacağını bildi­rerek şöyle buyurmuştur:

Birbirinize buğz ve hased etmeyin. Sıla-yı rahmi kesmeyin. Ey Allah´ın kulları, kardeş olun![2]
Benden sonra küfre dönüp bazınız bazınızın başını vurmasın.[3]

Hz. Peygamber, halkı aralarındaki sevgi ve muhabbet bağlarını kuv­vetlendiren faktörlere teşvik ederek ihtilaf ve ayrılıklardan sakındırmış, birbirlerine müsamahakâr davranmaya, sıla-yı rahim yapmaya davet edip şöyle buyurmuştur:

Allah o kişiden razı olsun ki sattığı zaman da müsamahakâr, aldığı zaman da müsamahakârdır. Borcunu öderken de müsmahakâr, alacağını isterken de müsamahakârdır.[4]

İnsanlar arasındaki husumetleri kaldırıp sulh halinde yaşamalarını sağlamak, İslâm´ın hedeflerinin başında geldiği için İslâm sulhu meşru kı­larak insanları sulha teşvik etmiş ve onu hayrın sebebi kılmıştır. Her za­man ve mekânda ümmet için sulhta hayır vardır. Hz. Peygamber, iki müslümanın arasını bulup barıştırmak için yalan söymeye ruhsat vermiş­tir:

İnsanların arasını düzelten, bunun için hayırlı söz söyleyen ve hayırlı söz taşıyan kimse yalancı değildir.[5]

Sulh´un Çeşitleri

İslâm´da sulhun birkaç çeşidi vardır, hepsi de meşrudur;

1. İslâm devletinin başka devlette yaptığı sulh

Eğer onlar barışa meylederse sen de barışa yanaş, Allah´a tevekkül et.(Enfal/6l)


Hudeybiye sulhu, devletler arası bir sulhtur. Hz. Peygamber´in sîre-tinde bunun birçok misali vardır.

2. Müslümanlardan iki grup arasındaki sulh

Eğer mü´minlerden iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarım düzeltin.(Hucurat/9)

3. Kan-koca arasındaki sulh


Kan-koca arasında bir anlaşmazlık çıktığında aralarında sulh icra edilir.

Eğer bir kadm kocasının aldmşsızhğmdan veya huysuzluğundan korkarsa, aralarında anlaşmaya çalışmalarında üzerlerinde bir günah yoktur. (Nisa/128)

4. Malî olmayan işlerde münakaşa eden iki kişi arasındaki sulh

Sehl b. Sa´d şöyle rivayet ediyor: Küba halkı kavga edip birbirlerine taşlar attılar. Hâdiseyi duyan Rasûlullah ´Haydi gidip onları barıştıralım´ dedi.[6]

5. Malî muamelelerdeki sulh

Fakihler sulh babı sözüyle, bu kısım sulhu kasdederler. Sulhun diğer ´ kısımları ise bablannın arasında zikredilecektir.

Muameledeki Sulh

Sulh bazen iki dava sahibi arasındaki muamelede cereyan eder. Bazen de müddet ile yabancı arasında cereyan eder. Her iki durumun da kendine mahsus hükümleri vardır:

Davacı ile Davalı Arasındaki Sulh

Sulh bazen davacı ile davalı arasında olur ki davalının hakkı ikrar et­mesiyle gerçekleşir. Buna ikrarla beraber olan sulh denir. Sulh bazen da­valı, iddiayı inkâr ettiği haide olur ki buna da inkârla beraber olan sulh denir. Şimdi ikrar ve inkârla beraber olan sulhun hükümlerini izah ede­lim.

İnkârla Beraber Olan Sulh

Bir kişi başka birisinde 1000 dirhem alacağı olduğunu iddia eder de o kişi bunu inkâr´eder, sonra da sulh yapılmasını isterse, böyle bir sulh caiz değildir. Böyle bir sulhun üzerine, sulh hükümleri terettüb etmez. Sulhun hükümleri -Allah´ın izniyle- ileride gelecektir.. Bu tür sulhun bâtıl olmasının sebebi, haramı helâl, helâli haram kılmasıdır ki bu, yukarıda geçen hadîsle yasaklanmıştır. Zira Hz. Peygamber´in ´Müslümanlar arasında sulh caizdir. Ancak haramı helâl helâli haram kılan sulh bundan müstesnadır´ buyurduğunu nakletmiştik.

Müddeî (davacı) iddiasında yalancı olduğu halde sulh yapılırsa, bu sulh haram olur. Çünkü bu sulh haramı helâl kılan bir sulhtur ve bu da yasaktır. Eğer davacı iddiasında doğru oiduğu halde sulh yapılırsa, bu da haram olur, çünkü bu helâli haram kılan bir sulh olur ki yasaklanmıştır.

İkrarla Beraber Olan Sulh

İkrarla beraber olan sulh, bir kişinin başkasında alacağı bir malı ol­duğunu iddia etmesi ve bu hususta sulh yapmayı talep etmesidir. Böyle bir sulh caizdir, sulhun hükümleri onun üzerine terettüb eder. Davacının alacağının bizzat mal olması veya alacak olmasının ayrı ayrı hükümleri vardır:

a. Mal Hususunda Yapılan Sulh

Bazen malın bir kısmı üzerine sulh yapılır ki buna sulh-u hatîta de­nir. Bazen de üzerinde sulh yapılan mai davacının malından başka bir mal veya bir menfaat olur ki buna da sulh-u muaveze denir.

Sulh-u Hatîta

İddia edilen hak bir mal olursa, sulh da bu malın bir kısmı üzerine yapılırsa, meselâ iddia edilen hak bir ev olursa, sulh da davacının evin yarısını alması üzerine yapılırsa, davacı evin diğer yarısını davalıya hibe ´ etmiş sayılır. Sulhun bu şeklinin hükümleri, hibenin hükümleriyle aynıdır. Çünkü burada hak sahibi, kendi hakkından bir parçayı davalının üzerinden düşürmüştür.

Sulh-u Muaveze

İddia edilen ve üzerinde sulh yapılan hak, bir mal olduğunda, davalı o malın bedeli olarak davacıya başka bir mal vererek sulh yapar­sa, bu caizdir. Meselâ iddia edilen hak, bir ev olursa, davalı da eve karşı­lık bir otomobil vererek sulh yaparsa, bu sulh caiz ve sahihtir. Bu tıpkı evin otomobil ile değiştirilmesi gibidir. Böyle bir sulhta, alışveriş hükümleri geçerlidir. Bunlar da para veya şer´an mal kabul edilen şeyler­den olması gibi hükümlerdir. Burada da hıyar´ul-medis, hıyar´uş-şart; ve hiyar´ul-ayb geçerlidir. Alışverişi ifsad eden şeyler bunu da ifsad eder, alışverişte haram olan şeyler burada da haramdır. Bu şekilde yapılan sulhun her çeşidine sulh-u muaveze denir. Çünkü hak sahibi hakkının yerine başka birşeyi ivaz (bedel) olarak almaya razı olmuştur. Aldığı şeyin mal veya menfaat olması bunu değiştirmez. Sulh, başka bir malın menfaati üzerine olursa, meselâ iddia edilen hak, bir ev olursa, davalı da eve karşılık otomobilini bir sene kullandırmak üzere sulh yaparsa, bu icar hakkı olur. Burada icarın hükümleri cereyan eder. Eğer suih, iddia-edilen malın menfaati üzerine yapılırsa, meselâ dava konusu olan evin, davalı tarafından on sene kullanılması karşılığında sulh yapılıyorsa, bu âriyedir. Burada âriyenin hükümleri geçerli olur.

b. Borca Karşılık Yapılan Sulh

Bir kişi başka bir kişide 1000 dirhem alacağı olduğunu iddia eder, davalı da bunu kabul ederek sulh yaparlarsa, bu, borca karşılık ya...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şafii için Sulh
« Posted on: 25 Nisan 2024, 22:08:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şafii için Sulh rüya tabiri,Şafii için Sulh mekke canlı, Şafii için Sulh kabe canlı yayın, Şafii için Sulh Üç boyutlu kuran oku Şafii için Sulh kuran ı kerim, Şafii için Sulh peygamber kıssaları,Şafii için Sulh ilitam ders soruları, Şafii için Sulh önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes