> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Büyük Şafi Fıkhı > Şafii için Ariye
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şafii için Ariye  (Okunma Sayısı 1065 defa)
21 Şubat 2010, 15:58:03
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 21 Şubat 2010, 15:58:03 »



Âriye´nin Tarifi

Lugatta âriye, geçici olarak ve iade edilmek üzere alınan nesnedir. Bu mânâyı tazammun eden akde de âriye denir. Âriye kelimesi, tedavül anlamını ifade eden teavür kelimesinden alınmıştır. Bu ise ´elden ele inti­kal etmek´ anlamına gelir. Âriye´nin ıstılahı anlamı ise malın aslı sahibine ait olmak üzere yararlanılması helâl olan bir malından yararlanmayı baş­kasına mubah kılmaktır. Bu bakımdan âriye akdi, malı emanet olarak alan kişi için aldığı maldan istifade etmeyi içermektedir: Malı emanet ola­rak alan kişi sadece ondan istifade edebilir, onu başkasına kiralayamaz, hibe edemez, vakfedemez, satamaz. Sadece kendisinden yararlanılması mubah olan bir nesneyi emanet olarak vermek sahih olur.

Bu nedenle domuzu veya lehv (oyun) aletlerini âriye olarak vermek sahih oimaz. Hayızlı veya lohusa bir kadına âriye olarak mushaf vermek de sahih değildir. Çünkü hayızlı veya lohusa bir kadın mushafa dokunamaz, (mushaftan) Kur´an okuyamaz. Ancak kullanmakla yok olmayan nesneler âriye olarak verilebilir. Bunun izahı âriye´nin rükûnla-rından bahsederken yapılacaktır. Kullanıldığında sabun gibi yok olan şeyleri âriye olarak vermek sahih olmaz.

Âriye´nin Meşruiyeti

Âriye´nin meşru olduğuna Kur´an, Sünnet ve İcma delâlet etmektedir.

Veyl o namaz kılanlara ki namazlarından gafildirler; onlar ki gösteriş yaparlar. Onlar ki mâun´u (en ufak bir yardımı) menederler. (Mâun/4-7)

Allah Teâlâ mâun´u menetmeyi; azaba, helake uğrayan kişilerin sıfatı olarak zikretmiştir. Bu ayetler, mâun´u (çanak, çömlek, iğne, balta gibi şeyleri emanet olarak) vermenin meşru ve matlub olduğuna delâlet eder, Müfessirlerin hemen tamamı mâun´dan maksadın, bir kimsenin komşu­suna kırbaç, iğne, bakraç, balta, keser, makas, ve benzeri şeyleri âriye olarak vermek olduğunda ittifak etmişlerdir. Bunların mânâsında olan herşey de bunlara ilhak edilmiştir.

Âriye´nin meşru olduğunun Sünnett´en delili ise Enes´in-rivayet ettiği şu hadîstir: ´Hz. Peygamber, Ebu Talha´dan âriye olarak bir at aldı ve ona bindi´.[1]

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Her kimin işletmediği bir arazisi varsa onu hibe etsin veya âriye olarak (müslüman bir kardeşine) versin.[2]

Konuyu işlerken birçok hadîs zikredilecektir. Bu hadîsler âriye´nin meşruiyetine delâlet ettikleri gibi, âriye´nin hükümlerini de açıklamaktadır­lar. Kur´an, ve Sünnet´in meşruiyetini bildirdiği âriye, umumidir. İslâm âlimlerinin tümü âriye´nin meşru olduğu hususunda ittifak etmişler ve müslümanlar her asırda âriye akdi yapmışlardır.

Âriye´nin Meşruiyetinin Hikmet ve Sebebi

Âriye´nin meşru kılınmasının nedeni, Allah Teâlâ´nın müslümanlar arasında emrettiği yardımlaşmanın âriye yoluyla tahakkuk etmesidir.

İyilik etmek ve (fenalıktan) sakınmak hususunda birbirinizle yardım­lasın.

(Mâide/2)


Halkın çoğunun; ev eşyası, giyecek, mesken, tarla-bahçe gibi muh­taç oldukları şeylerden.yoksun olduklarını görüyoruz. Bunun fakirlik, malın çarşı ve pazarlarda olmaması veya az bulunması veya insanların meşguliyetlerinden ötürü bazı ihtiyaçlarını unutması gibi çeşitli sebepleri olabilir. İnsan bazen -gece veya gündüzün herhangibir saatinde- bu eşyalara ihtiyaç duyabilir. Bunu elde etmenin tek yolu da komşusundan veya dostundan âriye yoluyla istemektir. Özellikle kocası seferde olan veya ihtiyaç anında evde bulunmayan hanımlar bu tür eşyalara daha çok ihtiyaç duyarlar. Çünkü tek başına olan bir kadın yemek hazırlamak, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak ve benzen durumlarda ihtiyaç. duyduğu eşyayı elde etme imkânına sahip değildir. Bu durumdaki kişinin, ihtiyaç duyduğu şeyleri komşusundan âriye (emanet) olarak is­temekten başka çaresi yoktur.

İslâm dini de kolaylığı ve yardımlaşmayı genel prensip olarak kabul ettiği için halka yardımlaşmayı emretmiş ve kolaylık olması için âriye´yi meşru kılmıştır ki insanlar birbirlerinin eşyalarından istifade etsinler. Ancak bu, mal sahibinin izni ve rızası dahilinde olmalıdır. Âriye´nin meş­ru kılınması maslahatı celb, belayı defetmek, sıkıntıyı ortadan kaldırmak, yoksulluk sebebiyle insanları felakete düşmekten korumak içindir. Halk birbirlerinin yardımına koştukları müddetçe Allah da onlara yardım eder. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kul, kardeşinin yardımına koştukça Allah da onun yardımına koşar.

Halk birbirinin yardımına koşmakla, dünyada yapılan iyilik ve ihsan­dan başka hiçbir şeyin yarar sağlamadığı bir günde kendilerini azap ve ikabdan korumuş olurlar. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

- (Zekât ve diğer) haklarını ödemeyen deve, sığır ve davar sahipleri kıyamet gününde, onlar (tarafından çiğnenip boynuzlanmak) için düz ve geniş bir alana oturtulacak. Sert ayaklıları sert ayaklarıyla onu çiğneyecek, boynuzlu olanları da boynuzlarıyla onu süsecekler. Boynuzluların arasında o gün hiç boynuzsuz veya boynuzu kırık bulunmayacaktır.

- Ey Allah´ın Rasûlü! Bunlardaki hak nedir?

- DöIIük olan erkeklerini ihtiyaç vaktinde emanet vermek. Kova ve bakraçlarını âriye olarak vermek. İhtiyaç sahiplerine bu hayvanların sütü´, yünü ve iş yapmasından faydalanmaları için muayyen bir müddetle emaneten vermek. Sürüler su başlarına getirildiğinde orada bulunan muhtaçlara ve yolculara sütlerinden ikram etmek. Allah yo­lunda sırtlarına binmek, bindirmek ve yük yükletmek.[3]

Âriye´nin Hükmü

Âriye´nin meşruiyeti hususunda zikredilen ayet ve hadîsler onun müstehab ve mendub olduğuna delâlet etmektedir. .Âriye, İslâm´ın ilk zamanlarında vacibdi, Maun Sûresi´nde görüldüğü gibi âriye´den me-nedenler şiddetli bir tehditle karşı karşıya^ bulunmaktaydı. Fakat bu hük­mün neshedildiği hususunda icma vardır, ve âriye müstehab olarak kalmıştır.

Âriye müstehab olmakla beraber bazen vacib olur. Şöyle ki harbî olmayan bir kişinin hayati tehlikede olursa, meselâ helak edici bir sıcak veya soğukta elbiseye muhtaç olursa, ona elbise vermek vacib olur ya da boğulmak üzere olan bir kişinin kurtulması ipe bağlıysa, âriye olarak ip vermek vacib olur veya kan kaybeden bir yaralıya, ilk yardımda kullanılan malzemeyi vermek vacib olur veya hürmetli, muhterem bir malın korunması için âriye vermek de vacibdir. Meselâ ölmek üzere olan bir hayvanı kesmek için âriye olarak bıçak vermek vacib olur. Çünkü bıçak verilmezse o hayvan mundar olur, dolayısıyla mal zayi edilmiş olur. Oysa malı zayi etmek şer´an haramdır.

Bazen de âriye vermek haram olur. Meselâ öldürücü bir aleti, zann-ı. galibe göre katil olabilecek bir kimseye âriye olarak vermek haramdır. Hayızh veya lohusa bir kadına âriye olarak mushaf vermek haramdır.

Âriye vermek bazen de mekruh olur. Meselâ mekruh bir işte kul­lanılacağı kanaati hasıl olursa, o malzemeyi âriye olarak vermek mekruh olur.

İare Akdinin Rükûnlan

İare akdinin dört rüknü vardır:

1. Muir (eşyayı iare´ye veren kişi)

2. Mustair (iare yoluyla eşyayı isteyen kişi)

3- Siga .

4. İare olarak verilen mal .


Bu rükûnlarm herbirinin de şartları bulunmaktadır. Şimdi bu şartları beyan edelim:

1. Muir (Birşeyi Âriye Yoluyla Başkasına Veren Kişi)

Âriye, mülkünde veya korumasında olan bir malı, İstifade etmek üzere başkasına mubah kılmaktır. Âriye veren kişide şu şartların bu­lunması gerekir:

a. Âriye veren kişi verdiği malın menfaatine sahip olmalıdır.

Bu, o mala bizzat sahip olmakla ve başka yollarla olabilir. Meselâ ki­raladığı bir malı veya kendisine vasiyet edilen bir malı âriye olarak ve­rebilir. Çünkü bunların menfaati onun mülküdür. Burada âriye menfaate dönüşür. Bu nedenle mustair (âriye yoluyla birşey isteyen kişi), almış ol­duğu malı istiare yoluyla başkasına veremez. Çünkü kendisi onun menfaatine sahip değildir. Kendisine sadece ondan yararlanmak mubah kılınmıştır.

b. Teberru ehliyetine sahip olmalıdır.

Çocuğun veya delinin malını âriye olarak vermesi sahih değildir. Sefihliğinden veya iflastan Ötürü hacr altına alınan kişinin de malını âriye olarak vermesi sahih değildir. Çünkü malını âriye olarak vermek, menfaati teberru etmek anlamına gelir. Bu kişilerse teberru ehli değildir­ler.

c. Malını âriye olarak veren kişi, kendi rızası ile vermelidir.

Malını âriye olarak vermeye zorlanan kişinin âriyesi sahih değildir. Çünkü menfaat bir maldır ve bedeli vardır. Hz. Peygamber şöyle buyur­muştur:

Bir müslümanın malı başka bir müslümana ancak kendi rızasıyla ve­rirse helâl olur.[4]

2. Mustair (İare Yoluyla Eşya İsteyen Kişi)

İare" yoluyla eşya isteyen kişide bulunması gereken şartlar şunlardır:

a. Akidle kendisine yapılan teberruya ehil olmalıdır.

Yani sözü şer´an muteber olmalı, âkil-bâliğ almalıdır. Delinin veya çocuğun iaresi sahih olmaz, çünkü bunların sözleri şer´an muteber değildir. İnsanlar bunların iaresine muhtaç olduklarında, velîleri onların

adına mallarını iare yoluyla verebilir.

b. Kendisine âriye verilen kişi belli olmalıdır.

Meselâ âriye veren şahıs iki kişiye ´Kitabımı herhangi birinize âriye olarak verdim´ veya bir cemaate ´İçinizden birine kitabımı âriye olarak verdim´ dese, âriye sahih olmaz. Çünkü burada mustair belli değildir.

3. Âriye Akdinde Siga

Siga, icab ve kabul´den oluşan âr...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şafii için Ariye
« Posted on: 29 Nisan 2024, 05:32:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şafii için Ariye rüya tabiri,Şafii için Ariye mekke canlı, Şafii için Ariye kabe canlı yayın, Şafii için Ariye Üç boyutlu kuran oku Şafii için Ariye kuran ı kerim, Şafii için Ariye peygamber kıssaları,Şafii için Ariye ilitam ders soruları, Şafii için Ariye önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes