> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Büyük Şafi Fıkhı > Şafii için Lukata
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şafii için Lukata  (Okunma Sayısı 1233 defa)
21 Şubat 2010, 23:43:09
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 21 Şubat 2010, 23:43:09 »



Tarifi

Lukata lugatta, ´yerden alınan mal´ anlamına gelir. Kur´an-ı Kerim´de Hz. Musa hakkında şöyle buyurulmuştur:

Firavun´un adamları onu yitik olarak (denizden) aldılar.

(Kasas/8)


Lukata´nın ıstılahı anlamı ise, herhangibir kişiye ait olmayan bir mekânda bulunup sahibinin kim olduğu bilinmeyen ve korunma altında olmayan mal veya muhterem bir ihtisastır.

Burada ihtisas kelimesiyle, şer´an mülk edinilemeyen ve fakat kişinin elinin altına girmesinin ve kendisine ait olmasının mümkün olduğu -meselâ köpek gibi- şeyler kastedilmektedir.

´Muhterem´ kelimesiyle de malın ve ihtisas´ın vasfı sözkonusu edil­mektedir; yani bir malın muhterem olması demek, "şer´an muteber ol­ması" demektir. Bu bakımdan oyun-eğlence aletleri, içki, domuz, harbî kâfirin malı gibi şer´an mal sayılmayan şeyler muhterem değildir. Oysa meselâ av köpeği muhterem bir ihtisas´tır; böyle olmadığı takdirde muhte­rem de değildir.

´Korunma altında olmayan mal´dan maksat da malın, muhafazayı te­mine yönelik alâmetler taşımaması ve çevrili bir yerde veya binada olma­masıdır.

İltikat´ın (Lukata´nın) Meşruiyeti

Sahibi bilinmeyen kaybolmuş malı yerden almak caizdir. Hz. Pey-gamber´e yerde bulunan mal hakkında sorulduğunda şöyle buyurmuştur:

Onun kabını ve ağız bağını iyice tanı, sonra onu bir yıl ilan et. Bu müddet zarfında sahibi gelirse (verirsin), sahibi gelmezse sen onunla faydalan.[1]

Lukata ile ilgili diğer hadîsler konu içerisinde zikredilecektir. Lukata´mn Meşruiyetinin Hikmet ve Nedeni

Birşey kaybeden kişinin üzüleceği şüphesizdir. İnsan kaybettiği şeyi, bazen nerede kaybettiğini hatırlamaz, bazen de bulunan mal yeterli şe­kilde tarif edilemez. Kaybolan mal bazen emin olmayan bir kişinin eline geçer ve böylece sahibinin elinden çıkar, bazen de kaybolan mal kısa sürede telef olur, kimse ondan faydalanamaz. Bu bakımdan yerde bulu­nan bir mah alıp İlan etmek, insanların maslahatı gereğidir. Böylece ma­lını kaybeden kişi malına kavuşur, malı bulan kişi bir kardeşine yardım etmiş olur, mal da telef olmaktan kurtulur.

İyilik etmek ve (fenalıktan) sakınmak husususunda birbirinîzle yar­dımlasın. Günah işlemek ve haddi aşmak (düşmanlık) hususunda birbirinizle yardımlaşmayın

(Mâide/2)


Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:

Müslüman bir kul, din kardeşinin yardımında bulundukça Allah da onun yardımında bulunur.[2]

Malını kaybeden kişi onu bulduğunda sevinir, üzüntüsü gider. Böylece mah bulup sahibine teslim eden sevap kazanır. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Her kim bir mü´minin dünya gamlarından bir gamım giderirse, Allah da onun kıyamet gününün gamlarından bir gamını giderir.[3]

Böylece insanlar güven içinde huzurlu bir şekilde yaşarlar. Zira mal­larının korunduğunu, kaybolsa dahi tekrar bulunup kendisine iade edile­ceğini bilirler. Kalpleri sevgi ve kardeşlik hissiyle dolar.

İltikat´ın (Lukata´nın) Hükmü

Tarif ettiğimiz şartlar dahilinde kayıp bir malı bulan kişinin -eğer kendinden emin ise- onu alması müstehabdır. Malı alıp muhafaza et­melidir. Eğer malın telef olma tehlikesi yoksa, bulan kişi onu alıp alma­makta serbesttir. Malm telef olma tehlikesi varsa, kendisinden başka emin bir kimse yoksa bulan kişinin malı alması vacib olur. Çünkü müslümamn malının korunması vacibtir. Malı bulan kişi, sahibi çıkmadan önce onu yemekten emin değilse, malı alması mekruh olur. Bulduğu malı, sahibine vermeyip kendine alıkoyacağını bilen kimsenin de onu alması haram olur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Bulduğu bir mah ilan etmeden, ancak dalâlette olan bir kimse alır.[4]

Kaybolan Malı veya Hayvanı Almak

Kaybolan şey bazen mal, bazen de hayvan olur. Kaybolan şeyin hayvan olması durumunda dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

1. Kaybolan hayvan at ve deve gibi, kendini küçük yırtıcılardan ko­ruyabilen veya tavşan gibi hızlı koşan hayvani arda nsâ, onu alıp götür­mek caiz olmaz.

Zeyd b. Halid´in rivayet ettiğine göre bir kişi Hz. Peygamber´e şöyle sordu:

- Yitik devenin hükmü nedir?

- Ondan sana ne? O hayvanın su tulumu ve (gezecek) tabanı bera-berindedir. Sahibi onu bulunacaya kadar o kendi kendine suya varır ve ağaçlardan da yer.[5]

Kendini koruyabilen hayvanlar da deveye kıyas edilmiştir. Âlimler bu hadîsi mülk edinmek için almaya hamletmişlerdir. Çünkü deve ve benzeri hayvanlar genellikle otlamaya çobansız olarak gönderilir. Galip olan,

götürmek caiz değildir. Ancak sahibi için muhafaza etmek üzere götü-rülebilir, ilan edip sahibi çıkmayınca da mülk edinmek üzere götürü-lemez. Ancak bu hüküm asayişin olduğu dönemlerde geçerlidir. Bu dönemlerde kişi, hayvanı, sahibi için korumak maksadıyla götürür, mülk edinmek için gerekli olan süre zarfında hayvanı bulduğunu ilan ettikten sonra ona el koymak için götürmez. Kişi, hayvanı bir şehrin veya bir kasabanın evleri arasında bulsa da -hayvanın sahradaki durumuyla bura­lardaki durumu arasında fark olmasına rağmen- onu alabilir. Çünkü insanların şehir ve kasabaların arasında otlamaları için hayvanları tek başlarına ve çobansız olarak bırakıp gitmek âdetleri yoktur. Üstelik şehirlerde insanların -sahraların hilafına- çok kalabalık olduklarından, hayvanı tek başına dolaşırken gören bir kimse bundan endişe duyabilir. Oysa sahralarda gelip geçenler azdır.

Hz. Peygamber´in ´suya varabilir, ağaçtan yiyebilir, sahibi onu bulana değin idare edebilir´ sözü, bu yerlerin sahra olduğuna, oralarda su ve ağaç bulunmadığına delâlet eder. Onu oralarda alıp götürecek kimse de yoktur. Halbuki bu mânâ şehirler için geçerli değildir.

2. Kaybolan hayvan koyun ve benzerleri gibi kendini koruyama­yacak hayvanlardansa veya hasta ve yarahysa -meselâ ayağı kırılmış bir at gibi- onu alıp götürmek caizdir.

Bu tür hayvanları mülk edinmek üzere götürmek de caizdir.

Zeyd b. Halid´in rivayetine göre bir kişi Hz. Peygâmber´e şöyle sordu:

Yitik koyunun hükmü nedir?

- Yitik koyunu sen alır, ilan eder de sahibini bulamazsan o sana aittir. Sen almayıp mü´min kardeşin alırsa onundur, o da almazsa artık koyun kurdundur.

Kendini koruyamayan diğer hayvanlar da koyuna kıyas edilmiştir. Kaybolan hayvan dışındaki mallar da, kendini koruyamayan hayvan hükmündedir. Yukarıda söylediğimiz gibi duruma göre onu almak caiz de olabilir, vacib de olabilir.

Zeyd b. Halid´in rivayetine göre bir kişi Hz. Peygamber´e lukata´nın hükmünü sordu. Hz. Peygamber ´Onun kabını ve ağız bağını iyice tanı, sonra onu bir sene ilan et´ buyurdu.1

Daha önce geçmişti.

Ubey b. Ka´b şöyle rivayet ediyor: "Ben Rasûlullah (s.a) zamanında içinde 100 dinar olan bir kese buldum. Akabinde bu keseyi Rasûlullah´a getirdim. Rasûlullah ´Bunu bir sene ilan et, çevrene duyur´ dedi. Ben de bir sene onu ilan ettim. Fakat onu bilen birine rastlamadım. Sonra Rasûlullah´a geldim. Rasûlullah ´Onu bir sene (daha) ilan et´ buyurdu. Onu bir sene daha ilan ettim. Fakat bilen bir kimseye tesadüf etmedim. Sonra (üçüncü defa) Rasûlullah´a gelip durumu kendisine arzettim. Bu defa Rasûlullah ´Bu paranın miktarını, kesesini, ağız bağını hıfzet. Sahibi gelirse keseyi ona ver, gelmezse ondan faydalanabilirsin1 dedi. Ben de ondan faydalandım".[6]

Harem Dahilinde Bulunan Malın Durumu

: Harem´den maksat, Mekke ve Mekke´nin etrafındaki kısımlardır ki harem adıyla bilinirler. O kısımlarda avlanmak veya ağaç kesmek ha­ramdır. Harem dahilinde kaybolan bir malı bulan kişi onu ancak sahibi için muhafaza etmek üzere alabilir, onu temellük etmesi hiçbir zaman caiz değildir. Çünkü harem dahilindeki kayıp malda galip olan durum, sahibinin ne zaman gelirse gelsin onu orada bulacağıdır. Hz. Peygamber1 in Fetih Günü Mekke´de söylediği şu sözlerde buna delâlet eder:

(Mekke´nin) yitiğini kimse (elini uzatıp) alamaz. Meğer ki sahibini arayıp bulmak için olsun.[7]

Mekke´de bulunan malın ilan edilmesi için, bulan kişinin Mekke´de ikamet etmesi gerekir. Mekke´den göçmek istediğinde bulduğu malı hâkim´e veya vekiline teslim etmelidir. Böylece bulunan mal, sahibi için ilan ve muhafaza edilmiş olur.

Bulunan Mala Şahit Tutulması

En sahih kavle göre bulunan mal için şahit tutmak vacib değildir. Çünkü bu konuda varid olan hadîslerde şahit tutmanın vacib olduğun­dan bahsedilmemiştir. Birşey bulan kişinin -adil olsa dahi- şahit tutması müstehabdır. Böylece kişi ileride nefsine uyma tehlikesinden korunmuş, mirasçılarının mala sahip olmalarını engellemiş olur.

Şu hadîs, bulunan mal için şahit tutmanın müstehab olduğuna delâlet eder:

Her kim kaybolmuş bir malı bulup alırsa, adalet sahibi bir veya iki kişiyi şahit tutsun.[8]

Hadîste geçen ´bir veya iki adil şahit tutsun´ sözü, muhayyerliğe delâ­let eder. Bu da şahit tutmanın vacib olmadığını gösterir. Eğer şahit tutmak vacib olsaydı, bir şahitle yetinilmezdi. Malı bulan kişi, şahitlere malın va­sıflarının hepsini değil, bir kısmını söylemelidir. Bu hususta fazla açıklama yapması mekruhtur.

Bir mal bulan kişi, şahit tuttuğunda emin olmayan kişilerin haberdar olup onu zorla elinden alacaklarından endişe ederse, şahit tutmayabilir.

Bulunan Malın İlan Edilmesi

Bulunan mal bir hurma, bir lokma gibi kıymetsiz olursa -malın kıy­metli olup olmadığı örfe, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şafii için Lukata
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:09:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şafii için Lukata rüya tabiri,Şafii için Lukata mekke canlı, Şafii için Lukata kabe canlı yayın, Şafii için Lukata Üç boyutlu kuran oku Şafii için Lukata kuran ı kerim, Şafii için Lukata peygamber kıssaları,Şafii için Lukata ilitam ders soruları, Şafii için Lukata önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes