๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Şafi Fıkhı => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 19 Şubat 2010, 23:38:27



Konu Başlığı: Şafii için Alışverişten Cayma
Gönderen: Eflaki üzerinde 19 Şubat 2010, 23:38:27
Rükûnlar ve şartlar tahakkuk ettiğinde alışveriş derhal gerçekleşir; yani satılan malın mülkiyeti müşteriye, paranın mülkiyeti de satıcıya ge­çer. Bundan sonra ne satıcı, ne de alıcı alışverişten dönemez. Ancak sâri mükelleflerin maslahatını gözeterek alışverişten sonra, alışverişi kesinleş­tirmek veya feshetmek hakkı tanımıştır. Bu da insanlara merhamet ve akid hususundaki rızanın tamamlanması içindir. Sâri, şu üç durumda alışverişi feshetme hakkı tanımıştır.

1. Hıyar´ul-Meclis (Mecliste Cayma)

Hıyar´ul-Mecl tâ den maksat, rükün ve şartları tahakkuk eden alışve­rişten, alıcı veya satıcının aynı mecliste oturdukça, dönme haklarının bu­lunmasıdır. Meclisten ayrıldıklarında akid kesinleşir ve pişmanlık fayda vermez. Meclisten ayrılmak, örfen ayrılmak denecek kadar olmalıdır. Meselâ alıcı ve satıcı büyük bir evde iseler, biri odadan salona veya sa­londan odaya giderse meclisten ayrılmış sayılır. Alıcı ve satıcı küçük bir evde iseler, birinin evden çıkması meclisten ayrılmaktır; bu durumda akid kesinleşir pişmanlık fayda vermez.

Alıcı ve satıcı çarşıda, sahrada veya bir sofra başında iseler, birinin diğerine sırtını çevirip birkaç adım yürümesi, meclisten ayrılma anlamına gelir. Ancak ikisi beraber çıkar, beraber yürürlerse, beraber oldukları müddetçe mecliste sayılırlar. Onlardan biri veya her ikisi akdin kesinleş­mesine karar verirlerse, hıyar´ul-meclis şartı ortadan kalkar. Alıcı ve satıcı ´Biz bu akdi geçerli saydık´ veya ´Bu akdin lüzumlu olduğuna karar verdik´ derlerse, hıyar´ul-meclis şartı düşer. Alıcı veya satıcıdan birinin di­ğerine ´Akdi kesini eştirelim´ demesi, onun hıyar´ul-meclis şartından vaz­geçtiğine delâlet eder. Diğeri de onun bu isteğini kabul ederse hıyar´ul-meclis şartı ortadan kalkar. Çünkü ikisi de şâri´nin kendilerine verdiği hakkı düşürmüş olurlar. Alıcı veya satıcıdan biri hıyar´ul-meclis şartından vazgeçer, diğeri geçmezse, vazgeçen kişinin hakkı ortadan kalkar, diğeri­nin hakkı devam eder. Bu meselelerde asıl, şu hadîstir:

Satıcı ile alıcı birbirinden ayrılmadıkça muhayyerlik hakkına sahiptir­ler. Ayrıldıkları anda alışveriş kesinleşir.[1]

Bu hadîs, satıcı ile alıcının birbirinden ayrılmasından maksadın, be­denlerinin ayrılması olduğuna delâlet eder. Nitekim bunu daha önce be­lirtmiştik.

Rivayet edildiğine göre İbn Ömer, satın aldığı mal hoşuna gittiğinde hemen satıcıdan ayrılıyordu.[2]

İbn Ömer şöyle rivayet ediyor: "Ben Emir´ul-mü´minîn Osman b. Affan ile onun Hayber´de olan bir malına (arazisine) karşılık, vadideki arazimi vererek akid yaptım. Alışveriş tamamlandıktan sonra dönüp Osman b. Affan´m evinden çıktım. Zira onun ´alışverişi feshedelim´ de­mesinden korktum. Alışveriş yapan kişilerin, muhayyerlik şartı koşarlarsa birbirlerinden ayrılmaları sünnettir".[3]

2. Hıyar´uş-Şart (Akid´den Dörfme Şartı)

Hıyar´uş-şart´tan maksat, akid yapanlardan birinin veya her ikisinin meclisten ayrılmadan önce akidden dönme şartı koşmasıdır. Meselâ kişi­nin ´İki veya üç gün içinde akidden cayma şartıyla´ alışveriş yapmasıdır. Ancak hıyar´uş-şart´ın sahih olması için şu şartların bulunması olmalıdır.

a.  Akidden dönme, belli bir müddet içinde olmalıdır.

Akidden dönmek üzere mutlak şart koşmak veya zamanın meçhul olması sahih olmaz. Meselâ ´belirsiz bir güne kadar veya falan adamın gelişine kadar´ gibi şartlar sahih olmaz.

b.  Hıyar-uş-şart´ın müddeti, üç günden fazla olmamalıdır.

Ancak satın alınan mal üç gün içinde bozulmayacak mallardan olmalıdır. Çünkü düşünmek için üç günden fazla müddete gerek yoktur. Eğer alıcı üç günden fazla müddet isterse -bu müddet bir an bile olsa-ahşveriş bâtıl olur. Satılan mal üç gün içinde bozulacak mallardan ise, alışverişten iki veya üç gün içinde dönme şartı koşmak sahih olmaz.

c.  Alışverişten dönmek için koşulan üç günlük şart, akde bitişik ol­malıdır.

Yani akidden itibaren peşpeşe üç gün olmalıdır. Eğer hıyaruş-şart meclisten ayrıldıktan veya peşpeşe gelmeyen muayyen günlerden olmak üzere olursa, alışveriş sahih olmaz. Çünkü şeriatta böyle şartlar varid ol­mamıştır.

Hibban b. Munkiz, Hz. Peygamber´e alışverişte sürekli aldatıldığını söyleyince, Hz. Peygamber ona "Alışveriş yaptığın zaman ´aldatma yok´ de" demiştir.[4]

Âlimler, ´Bu hadîs Hibban için hıyar´uş-şart1 in bulunduğu hususunda açıktır. Fakat bunun sadece Hibban´a mahsus olduğuna dair bir delil yoktur, hadîsin hükmü geneldir´ demişlerdir.

Nass´ın hususi olması, hükmün umumi olmasına mani değildir. Bu nedenle hadîs umumidir; her alışverişi kapsar. Ancak hıyar´uş-şart´in sahih olmadığı hususunda delil bulunan selem akdi, ribalı alışverişler v.b. bundan müstesnadır. Bunları ileride beyan edeceğiz.

Yabancı Bir Kişinin Alışverişten Cayma Şartı Koşması

Yabancının da alışverişten dönme şartı koşması caizdir; zira hıyar´uş-şart ihtiyaç ve maslahat için, zarar ve aldatmayı ortadan kaldırmak için meşru kılınmıştır. Bu şart genellikle hile ve zarara mani olur. Alışverişte zarar kişinin deneyimsiz olmasından kaynaklanır. Bu yüzden kişiye hıyar´uş-şart hakkı verilmesi maslahat gereğidir. Öyleyse akdi yapan kişi sabit olduktan sonra, belli olmak şartıyla yabancı için de hıyar´uş-şart hakkı vardır.


Konu Başlığı: Ynt: Şafii için Alışverişten Cayma
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Aralık 2019, 16:05:50
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri bu durumlarda islama uygun şekilde davranan kullardan olalım inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Şafii için Alışverişten Cayma
Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Aralık 2019, 06:03:12
Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim. Rabbim bizleri herzaman doğru işler yapanlardan eylesin inşaAllah