๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 20 Nisan 2011, 15:18:17



Konu Başlığı: Sokullunun şehid edilişi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 20 Nisan 2011, 15:18:17
Sokullunun Şehid Edilişi


Sokullu Mehmed Paşa musahibine her akşam kitap okutur ve en çok sevdiği mevzuu tarih olmasından dolayı en fazia okudukları kitap Osmanlı Devleti tarihi İdi. İşte o gece musa­hibi, Murad-ı evvel'in Kosova Sahrasında savaştan sonra na­sıl şehid olduğunu okurken gözleri dolan Sokullu Mehmed Paşa mevzuun sonunda, ellerini kadirarak Yarabbi; bize de şehİdlik nasip et diye tazarruda bulunmuş şehid padişahın ruh'u mübarekesine Fâtiha-i Şerif hediyye eylemişti. Ertesi gün kendisi gibi Bosna'lı biri derviş kılığına bürünmüş ve Sadrazama dilekçe verir gibi elini uzatmış, dilekçeyi almak üzere eğilen Sokoilu Mehmed Paşa'nın Allah, Allah diye çar­pan yüreğine kolunun yeninden çıkardığı hançeri saplamış ve Sokoilu Mehmed Paşa'yı arzuladığı şehidliğe, Devleti İslâmiyye'yi ise istikrarsızlık devrine sokmuş oluyordu.

Bunun cezasını el ve ayaklarından dört ayrı istikâmete koşturulacak atlara bağlanmak ve dört parça haline gelmek­le çeken kaatil parçalatılmadan evvel yapılan sorguda kendi­sinin hakkı yendiği için bu işi yaptığını söylemiş açıklamalarında hiç kimse suçlanmamıştır. Bazı tarihler bu işte 3. Mu-rad'in eli var derken bazı tarihler de Lala Mustafa Paşa'nın marifetiyle oldu derler. Fakat kesin bir delil gösteremezler.

Yalnız, Padişahın eii var diyenlere kısaca şu cevabı ver­mek isteriz: Daha evvelki bahislerde söylediğimiz gibi Os­manlı Padişahları tek otoritedir. Onlar Şeyhülislâm ve ulema ile sadece istişare ederler ve kararları kendilerine verirdi. Böyle  olmayan bir tertiple sadrazamını öldürtmek o zat­ların ne sânına ne de mertliğine yakıştırdı. Misâl İstiyorsak hemen bir İki tane verebiliriz. Çandarl: Halil Paşa, önce Mak­bul sonra Maktul İbrahim Paşa gibi fevkalâde büyük şahsiyetler padişahların açık emirleri ile İdam olunmuşlardır. Hele bu olayda; Subaşı'nın içki içmek isteyen ve bu hususta emre muhalif olanlarca dövülmesi sırasında sadrazamın dahi da­yak tehdîdleri karşısında kaldığını göz önüne alırsak padişah sadrazamı tutan hangi güçten içtinab edip korkacak da böy­le karanlık tedbir ve tertiblere baş vurmaya lüzum görecektir. Sadrazamın yakınlarının tayin ve ödürülmesi, doğrudan doğ­ruya bir iktidar mücadelesinden başka bir şey değildir. Daha başka bir tabirle devlete hizmeti ancak kendi metod ve gu-ruplarıyla yapabilceklerine kanaat getirmiş olanlarla, mevkii itibarda olanların mücadelesinden başka bir şey değildir. Yal­nız Padişah burada kendine ait sebeblerden dolayı sadraza­mın karşısındaki gurubu tutmuş olabilir.

Fakat kimse ona bir cinayet tertibçiliği yüklemeye kalk­masın o zaman iftira etmiş olur ki, dini İslâm'da, iftira edenin ne kadar dehşetli cezalara müstahak olunacağını beyan bu­yurmuştur.

Sokullu Mehmed Paşa üç padişaha aralıksız ondört sene sadrazamlık yapmış ve ülkenin bir çok yerlerinde camii, medrese, imarathane ve çeşmeleri kendi parasıyla yaptır­mış, vefatından sonra nâaşı Ebâ Eyyûb-el Ensârî hazretleri­nin yakınında bir türbeye, serveti ise evvelki yoksulluğu göz önüne alınarak devlet hazinesine gelir olarak devredilmiştir. Allah rahmet eyleyip kabri şerifini müzeyyen kılıp nûr içinde yatmasını daim kılsın.