๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Mayıs 2011, 16:07:49



Konu Başlığı: Saruhan oğulları beyliği
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Mayıs 2011, 16:07:49
Anadolu'da Yurt Tutan Beylikler

Saruhan Oğulları Beyliği



Selçukîler tarafından Bizans yakınlarında Gediz Nehri va­disi Lidya'da (Hermon) kurulmuş olan Beyliğin adıdır, Saru-han Bey tarafından kurulmuştur. Beyliğin kurucusu olan Sa-ruhan Bey Selçuklu devleti padişah Alaüddin Keykubad'm hizmetini kabul ettiği Saruhan Bey'in torunlarından olması kuvvetle muhtemeldir.

Alaşehir civarındaki Horzom adlı köy ki, esası Harezm'dir adı, yukarıdaki ihtimali arttırmaktadır. Germiyanoğulları kurucularının da Harezm Türkmenlerinden olmaları gözden ırak tutulmalıdır.

Bu faraziye; Saruhan Bey'inde Aydınoğullan gibi Gemiyanoğulları ile münasebetleri varlığı tabiidir. Bütün Türk Beylikleri, doğudan batıya geçişlerinin rastladığı 1275'lerden sonra genişlemeyi aynı istikamette sürdürmüşler ve hristiyan topraklarına mâlik olmaya başlamışlardır.

Tabii ki hiç biri, bu hususda Osmanlı devletince ileri gide-memişse de, bölgenin islâmla tanışmasına ve Türklerin merdane davranışlarına vesile olmuşlardır. İşte bu fetihlerden biri Saruhan Bey tarafından, 1313'de Sipi! Manisa'sı denilen şimdiki Manisa'mızı elde etmiş olmasını gösterebiliriz. Peşin­den; Güzelhisar (Menemen), Akhisar, Tarhanyat, Marmara. Gördek, Gördes, Kayacık, Atala, Demirci, Nif, İlıca, Turgutlu. Karacalar ve Foça, Saruhan Beyliğinin hududları içine gir­miştir.

Sultan Orhan Gâzi'nin küçük oğlu şehzade Halil'i kaçıran Ceneviz korsanları, ki biz bu hususda geniş bir yazıyı Sultan Orhan Gazi bölümünün sonuna okuma parçası olarak koy­duk. İşte bu şehzadeyi kurtarmaya uğraşan Bizans imparato­ru, Foçalılara karşı Saruhan Beyden yardım istemiştir. Pale-oloğ donanmasıyla Foça'ya gitmiştir.  Foça'liiarın müttefiki olan Saruhan Bey'in oğlu İlyas bey'i yaptığı vaad ve verdiği hediyelerle kendine yakınlaştırmışti. Kendisine bu kadar ya­kın davranan imparatorun yakalanmasında isteyipde alacağı fidyeyi düşünen İlyas Bey, düşündüğü tuzağa, dilini tutama­yıp sırrını söylemesinin cezasını kendi oyuna gelerek impa­ratorun gemisinde o esir olmuş, fidye almayı kurarken, hanı­mının getirdiği fidye ile kurtulmaya işi kalmıştır.. İlyas Bey, sonunda serbest kalmakla beraber 766/1364'de ölmüş ve yerine, oğullarından Muzaferüddin İshak Bey geçmiştir. Bu İshak Bey hakkında fazla bilgi olmayıp 790/1388'de öldüğü biliniyor. Yerine oğlu Orhan geçmiş diğer oğlu Hızırşah sırası­nı beklemeyi tercih etmiştir. Kosova savaşı sonrasında Yıldı­rım Bayezid, beyliklere bir görünmek icâb ettiğine karar ver­miş şöyle bir dolaşmıştır. Germiyan, Aydın ve Saruhan bey­likleri üzerine yürüdüğünde Orhan Bey kaçmıştır. Karesi ve Saruhan Beylikleri, Yıldırım'ın oğlu Ertuğrul'a verilmiştir. Ancak; Ankara savaşı sonrasında bütün eski bey­lere verilen makam ve toprakları gibi Orhan Bey'ede iadeyi yapmışlardır. Daha sonra sıra beklemeden vaz geçen Hızır­şah, Orhan Beyle girdiği mücadelede ağabeyini kaçırtmış vede onun Osmanlıya ilticasına sebeb olduğu rivayet olunur.

Hızırşah, fetretin hengâmesinde, İsa Çelebi taraftan olmuş vede Aydınoğlu Cüneyd Beyle aynı gayede olmuşlardır. Fetreti sona erdirmeye muvaffak olan Çelebi Mehmed, hem Cüneyd'i hem de Hızırşah'ı yaptığı tek hamlede öldürtmüş 813/1410'da Saruhanli Beyliği inkıraza uğramış oluyordu.