Konu Başlığı: Şartların yardımı Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Mart 2011, 16:33:59 Şartların Yardımı 1871'de Mısır'da husule gelen Arabî Paşa isyanı adlı ırkçı harekât, yavaş yavaş balkanlarda da, Sırplar, Bulgarlar, Karadağlılar, Arnavutlar gibi unsurlarda da görülmeye başladı. Osmanlı devleti kavim ve milliyetçilik üzerine te'sis olunmadığından bahse konu günlere kadar bu hususda benzer sıkınlara uğramamıştı. İttihatçılarda hâkim olan Türkçü politik anlayış ve Turan avazeleri istenileni getirmedi amma mozaikde ırkçı ve milliyetçi cereyanların bütün şiddetiyle vücud bulmasına kötü örnek teşkil etdi. Bütün bu oluşumları, Avrupa ve Rus menfaatleri finanse ederken Yahudilerin Filistinde devlet kurması na zemin hazırlandığı zihinden uzak tutulmamalıdır. 1812'lerde bağımsızlık imkânı elde etmiş Yunanistan, daha 1897'de yediği sopayı unutmuş, tevessü etme, yâni Osmanlı toprakları istikametine yönelik genişleme hareketini çeşitli hile ve yollarla temine çalışmaktaydı. Bu hallere zamimeten Abdülhamid hân'ın açmış bulunduğu mekteblerden mezun olan genç subaylar, bilhassa Makedonya çeteleri ve çetecileriyle, Bulgar istiklâliyet çeteleriyle dağlarda ve ormanlarda çarpışırken çektik leri eziyete bakmayıp, müslüman milletimiz üzerindeki menhus gayelerine hiç kafa patlatmadan, hâttâ katlolunan ahaliyi ve de şehid düşen silah arkadaşlarını unutarak bunların lehine haklılık payı aramaya, onlara saygı ve sevgi besleme ahmaklık ve hainliğine düşmüşerdi. Bunları böyle, avlayan neydi? Cevap verelim: pozitivist anlayışın determinizme dönüşmesi! Başladığı an resuller devreden çıkarılır. Islâmın temel direği sünnet-i seniyye ihmal hâttâ yok sayılabilir ki, artık ölçüsüzlük hâkim oluyor demektir ki,bunun da mânası, belân hazırlanıyor ve sen bunu kapmak için hızla koşuyorsun hakikatidir. Bu gün bile insanlar ve müslümanların bir bölümü "Hubbui vatan minel imân" hadisi'nin üzerinde, sahihmi? Değilmi? münakaşasını yapmıyorlarmi? İşte o gün eksik olan ecnebi ve bilhassa Alman ekolünün zabit hocalarının dayadığı mektep müfredatı daha ilk mezunlarında tehlike çanlarını duyurmuşsa da, duyacak kulak bulunamamıştır! Evet! Hürriyet, Müsavat, uhuvvet sahte sloganları, oltanın ucuna takılan solucan olmuştu. Yine askerî mekteplerde dâhil olmak üzere İttihadçı, mason gibi muzır cemiyet mensuplarının bu okullardaki muallimleri anlayışlarını zerk etmiş oldukları millet evlâdını fikren iğfal etme ihanetini sergilemişlerdi. Asayişi teminle vazifeli Osmanlı birlikleri anlayışın yukarıda izaha çalıştığımız istikametde gelişmiş olması münasebetiyle üzerine aldıkları işi başaramadılar hâttâ daha sonra da, bizatihi İttihatçıların askerî kanadını teşkil eden nice genç zâbitde kendileri asayişi bozanlar olarak görülmeye başlandı. [Nitekim; Yüzbaşı Resneli Niyazi Bey İle Enver, Eyüb Sabri gibilerinin hem de yanında askerlerinin bir kısmıda olduğu halde dağa çıkıp oradan, Osmanlı Saray telgrafanesine itaat yerine, tehdit ültimatomları göndermedilermi? Bu organize hareket masonların arzu ve hedefi istikametinde inkişaf ederken, artık devreye ecnebi devletler sefirlerinin ülkelerinden Osmanlı meşrutiyeti yeniden uygulamaya başlasın babındaki talimatlar yağmaya başladı. Avlonyalı Ferid Paşa'nın Arnavut olması, padişahında bu mensubiyeti göz önüne alması ve kendisine altı yıla yakın makamı sadaretde hizmet vermesini Arnavut ileri gelenleri nin takdir etmeleri ile devlete bağlılık hisleriyle meşbû olurlarken, İttihatçılarla birlik olanları ise kralı ve bayrağı ayrı olan bir Arnavutluk gayesi gütmekteydi. |